Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bir Kadıköy Yorumu<br />
Kadıköy İskele, 1960 (R.Sertaç Kayserilioğlu koleksiyonu)<br />
Kadıköy 1970'ler<br />
DR. R. SERTAÇ KAYSERİLİIOĞLU<br />
(KADIKÖY <strong>LIFE</strong> YAZARI/ KOLEKSIYONER)<br />
1950’li yıllarda yaşadım ben çocukluğumu<br />
Kadıköy’de… O zamanlar iyi zamanlardı.<br />
Takvimlerde Saatli Maarif, paralarda delik<br />
vardı. Gazeteler on kuruş, sinemalar iki<br />
filmli, Adnan Bey ise hayattaydı. Türkiye<br />
67 illi, kumbaralar sarı 25’li, “Yuki” evlerin<br />
neşesiydi. “Zambo” jikletleri ağzımızda,<br />
rengârenk topaçlar avuçlarımızda, “Bak<br />
Bak” ise Yüksek Kaldırım’daydı. Koskoca<br />
balinanın yakalara nasıl girdiğini anlamaz,<br />
masmavi çivit ile çamaşırın bembeyaz<br />
oluşunun sırrını bilmez, gizli pençenin ise<br />
nerede saklandığını bir türlü çözemezdik.<br />
Anneler gününde çiçekleri kucak kucak<br />
toplardık kırlardan. Deremiz “Kurbağalı”,<br />
çayırımız “papaz”lı, stadımızsa tahtalıydı.<br />
Ve ben çocuktum…<br />
Mahalle aralarında telden yaptığımız direksiyonlu<br />
otomobilimizi sürerdik. Parke taşlı<br />
sokaklarda sucu arabasının arkasına takılır,<br />
bayram günlerinde tramvay raylarına dizdiğimiz<br />
mantarları patlatırdık… Hepten kır<br />
olan Kadıköy’ümüzün o yemyeşil arsalarında<br />
maçlar yapardık “altıda haftaym, on<br />
ikide biter”ine…<br />
Yerli filmlerde harikulade bir Türkçe konuşulurdu.<br />
Bellerde hulo-hop, bacaklarda<br />
Kurbalıdere, 1930<br />
(R.Sertaç Kayserilioğlu koleksiyonu)<br />
mini etek, pistlerde twist vardı. Ayhan Işık<br />
her dem jön, Ahmet Tarık Tekçe hep kötü<br />
adam, Belgin Doruk ne kadar güzeldi. Mahallede<br />
herkes herkesi bilir, komşuya ziyarete<br />
gidileceğinde ise; “bi maniniz yoksa<br />
annemler size gelecek” diye önceden haber<br />
edilirdi. En önemlisi ise; evli evinde, köylü<br />
köyündeydi...<br />
Şaşkınbakkal- Atlantik Sineması,1968<br />
(R.Sertaç Kayserilioğlu koleksiyonu)<br />
Moda, 1970 (R.Sertaç Kayserilioğlu koleksiyonu)<br />
Kadıköy Mühürdar,1908 (R.Sertaç Kayserilioğlu koleksiyonu)<br />
Delikanlılık yıllarımızı yaşadığımız 68<br />
kuşağının duygusallığını taşımak vardı<br />
serde… “Siera” marka radyolarımızın başında<br />
“Radyo Temsili”ni dinlemeyi, “Müzik<br />
Yelpazesi” programında “The Young<br />
Ones” ile Cliff Richard’ı, “Delilah” ile Tom<br />
Jones’u, “And I Love Her” ile Beatles’ı beklemeyi<br />
severdik. Ama illaki Sezen Cumhur<br />
Önal’dan… Onun sunuşu ile sararan yaprakların<br />
peşinde koşturup, çikolata renkli<br />
şarkıcılardan aşk şarkıları dinlemeyi severdik.<br />
Galiba da aslında sevmeyi sever, sonra<br />
da sevdiğimize sevinirdik.<br />
Şimdilerde artık ne o çocukluğumuzdaki<br />
köşkler ve heykelli bahçeleri var ortada, ne<br />
de Fenerbahçesi’ne giderken bindiğimiz yanları<br />
açık tenteli tramvaylar… Yahya Kemal’in<br />
“Erenköy’ünde Bahar”ının üzerinden nice<br />
kavak yelleri esmiştir de, ne o yerler kalmıştır<br />
oralarda ne de yarin saçlarına takacağımız<br />
papatyalarla taç yapraklar o arsalarda.<br />
Ama yine de bizim çizgimiz ne mutlu<br />
ki Kadıköy’den geçmişti, Ahmet Arif misali<br />
“terk etmedi sevdan beni” dercesine…<br />
Mayıs & Haziran 2017 kadikoylife.com : 43