15.05.2017 Views

KADIKOY LIFE SAYI 75 DIGITAL REVIZE

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Fikri Takip<br />

Köşkün çoğu kemeri çürümüş, mantarlamış.<br />

Öyle, “Bunları atalım sanayide aynısını<br />

yaptıralım” diye kafanıza göre hareket<br />

edemiyorsunuz tabii. Tarih onların her biri...<br />

“Birinci derece tarihi eser olduğu için yerinde<br />

rekonstrüksiyon yapılmalı” diyor Çilsal<br />

ve ekliyor:“Topkapı’daki Konservasyon<br />

Müdürlüğü’nden bir kurulun gelip, rapor<br />

vermesi gerekiyor.”<br />

Çilsal buradan sonraki süreci şöyle özetliyor:<br />

“Değiştirerek yapılması gerektiğine karar<br />

verdiler. Biz de müdahale paftası hazırladık.<br />

Bu paftada tüm parçaların yerinde nasıl<br />

değiştirileceği konusu yer alıyor. Neler sökülecek,<br />

ne zaman, neresi, nasıl yapılacak?<br />

Bunları yaptık ki binanın yerini hiç oynatmayalım.<br />

Bina da hiç oynamadı yerinden.<br />

Oynayınca ruhu gider yoksa. Şu anki haliyle<br />

görünmesi şans eseri olmuyor. Çok büyük<br />

maliyetler yükseliyor. İnsanlar eskiden tüm<br />

bunları elleriyle yapıyorlarmış. Şimdi biz<br />

yüksek teknoloji kullandık. Bugün bu işlemleri<br />

eliyle, zanaat olarak yapacak insan<br />

bulamıyorsunuz.”<br />

“KAMUNUN KULLANIMINA AÇILMALI”<br />

Tarih araştırmacısı Saadet Özen, Kurultay<br />

Mimarlık gibi her alandan bir sürü profesyonel<br />

firma var projede. Yani bir kararın kaç<br />

kişiyi etkilediğini siz düşünün. İşin bir de bürokratik<br />

süreci var ki dillere destan. Mesela<br />

2012 Kasım ayında 2 yıllık yapım süreleri<br />

varmış ekibin... Cumhuriyet Gazetesi’nde<br />

resmi olarak satışa çıktığında yayınlanmış<br />

bir tanımı var. Burada bir müştemilat olduğunu<br />

görmüşler. “Müştemilatın yapılması<br />

için tekrar Anıtlar Kurulu’na gittik, yeniden<br />

burası için de başvuruldu.” Hal böyle olunca<br />

süreç başa sarmış. Ne zor iş arkadaş... Gerçekten<br />

büyük bir özen istiyor. Mesela, “Üstte<br />

süs olarak kullanılmış çatı iğneleri var.<br />

Onları biz fotoğraftan bulduk ve yaptırdık.<br />

Yaptırdığımız tuğla şirketi ‘Bugüne kadar<br />

gerçekleştirdiğimiz en dik çatıydı’ dediler”<br />

diye ufak detaylar veriyor Çilsal. Bunlardan<br />

siz anlayın.<br />

Artık köşk tamamlanmış durumda. Biraz da<br />

geride olması o kadar güzel durmuş, o kadar<br />

ferahlatmış ki Cadde’yi. Önünde bahçesi de<br />

var mis gibi. Kullanıma açık. Şimdi kiralayacak<br />

ev sahibi bekliyorlar. Burası bir kafe olacak<br />

ancak Çilsal’ın bu konuda çok haklı bir<br />

yaklaşımı var: “Bir köşkün hayatta kalması<br />

ve en iyi şekilde değerlendirilebilmesinin<br />

yegâne yolu restoran ve müze olarak kamunun<br />

kullanımına açılması” diyor ve ekliyor.<br />

“Biz burada başvuru yaptık. Yanından geçen<br />

caddeyi arkaya açar ve yaya kullanımına izin<br />

verirlerse, bu sefer köşkü herkes deneyimleyebilecek,<br />

sadece restorana gelip para verenler<br />

değil.”<br />

“ÖNEMLİ OLAN YAKLAŞIM”<br />

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada bin yıllardır<br />

gelen kültürünü korumasının tek yolu bu<br />

tarihi eserleri ve kültürünü bir göçebe gibi<br />

değil, bir medeniyet gibi muhafaza etmesi.<br />

Çilsal, “Önemli olan yaklaşım. Korumak<br />

için yaklaşırsanız özenle yaparsınız” diye<br />

anlatıyor.” Aile de bu konuda çok özveride<br />

bulunmuş. Çok cüzi bir fiyata 15 yıllığına<br />

vermişler. Sırf korumak için... Uzun süre<br />

devlet de direnmiş. Restorasyon sürecinde<br />

yıktırmamış binayı.<br />

Çilsal’a göre Bağdat Caddesi’nin en büyük<br />

eksiği bir kültür müzesi olmaması. Bunlar<br />

ne güzel, ne medeni sözler. Özellikle<br />

Cadde’nin “rantsal dönüşümle” birlikte<br />

dev bir şantiye haline gelmesi ve her binanın<br />

birbirinden farklı bir mimari anlayışla<br />

halay çekmeye başlamasından sonra Osman<br />

Çilsal’la konuşmak bana bir nebze<br />

umut verdi. Özellikle gidin ve bakın. 1940<br />

yılında her yer böyle köşklerle çevriliyken<br />

Bağdat Caddesi’ni nasıl çekirge sürüsü<br />

gibi talan ettiğimizi daha iyi anlayacaksınız.<br />

Belki restorasyon yerine, “yık-işletdevret”<br />

mantığı güden sevgili göçebe<br />

hayattan yerleşiğe geçememiş ve peyzaj<br />

kelimesinin bırakın anlamını, telaffuzunu<br />

bile yapamayan müteahhitlerimize örnek<br />

olur. Sevgiler.<br />

Mayıs & Haziran 2017 kadikoylife.com : 45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!