You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Fikri Takip<br />
Köşkün çoğu kemeri çürümüş, mantarlamış.<br />
Öyle, “Bunları atalım sanayide aynısını<br />
yaptıralım” diye kafanıza göre hareket<br />
edemiyorsunuz tabii. Tarih onların her biri...<br />
“Birinci derece tarihi eser olduğu için yerinde<br />
rekonstrüksiyon yapılmalı” diyor Çilsal<br />
ve ekliyor:“Topkapı’daki Konservasyon<br />
Müdürlüğü’nden bir kurulun gelip, rapor<br />
vermesi gerekiyor.”<br />
Çilsal buradan sonraki süreci şöyle özetliyor:<br />
“Değiştirerek yapılması gerektiğine karar<br />
verdiler. Biz de müdahale paftası hazırladık.<br />
Bu paftada tüm parçaların yerinde nasıl<br />
değiştirileceği konusu yer alıyor. Neler sökülecek,<br />
ne zaman, neresi, nasıl yapılacak?<br />
Bunları yaptık ki binanın yerini hiç oynatmayalım.<br />
Bina da hiç oynamadı yerinden.<br />
Oynayınca ruhu gider yoksa. Şu anki haliyle<br />
görünmesi şans eseri olmuyor. Çok büyük<br />
maliyetler yükseliyor. İnsanlar eskiden tüm<br />
bunları elleriyle yapıyorlarmış. Şimdi biz<br />
yüksek teknoloji kullandık. Bugün bu işlemleri<br />
eliyle, zanaat olarak yapacak insan<br />
bulamıyorsunuz.”<br />
“KAMUNUN KULLANIMINA AÇILMALI”<br />
Tarih araştırmacısı Saadet Özen, Kurultay<br />
Mimarlık gibi her alandan bir sürü profesyonel<br />
firma var projede. Yani bir kararın kaç<br />
kişiyi etkilediğini siz düşünün. İşin bir de bürokratik<br />
süreci var ki dillere destan. Mesela<br />
2012 Kasım ayında 2 yıllık yapım süreleri<br />
varmış ekibin... Cumhuriyet Gazetesi’nde<br />
resmi olarak satışa çıktığında yayınlanmış<br />
bir tanımı var. Burada bir müştemilat olduğunu<br />
görmüşler. “Müştemilatın yapılması<br />
için tekrar Anıtlar Kurulu’na gittik, yeniden<br />
burası için de başvuruldu.” Hal böyle olunca<br />
süreç başa sarmış. Ne zor iş arkadaş... Gerçekten<br />
büyük bir özen istiyor. Mesela, “Üstte<br />
süs olarak kullanılmış çatı iğneleri var.<br />
Onları biz fotoğraftan bulduk ve yaptırdık.<br />
Yaptırdığımız tuğla şirketi ‘Bugüne kadar<br />
gerçekleştirdiğimiz en dik çatıydı’ dediler”<br />
diye ufak detaylar veriyor Çilsal. Bunlardan<br />
siz anlayın.<br />
Artık köşk tamamlanmış durumda. Biraz da<br />
geride olması o kadar güzel durmuş, o kadar<br />
ferahlatmış ki Cadde’yi. Önünde bahçesi de<br />
var mis gibi. Kullanıma açık. Şimdi kiralayacak<br />
ev sahibi bekliyorlar. Burası bir kafe olacak<br />
ancak Çilsal’ın bu konuda çok haklı bir<br />
yaklaşımı var: “Bir köşkün hayatta kalması<br />
ve en iyi şekilde değerlendirilebilmesinin<br />
yegâne yolu restoran ve müze olarak kamunun<br />
kullanımına açılması” diyor ve ekliyor.<br />
“Biz burada başvuru yaptık. Yanından geçen<br />
caddeyi arkaya açar ve yaya kullanımına izin<br />
verirlerse, bu sefer köşkü herkes deneyimleyebilecek,<br />
sadece restorana gelip para verenler<br />
değil.”<br />
“ÖNEMLİ OLAN YAKLAŞIM”<br />
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada bin yıllardır<br />
gelen kültürünü korumasının tek yolu bu<br />
tarihi eserleri ve kültürünü bir göçebe gibi<br />
değil, bir medeniyet gibi muhafaza etmesi.<br />
Çilsal, “Önemli olan yaklaşım. Korumak<br />
için yaklaşırsanız özenle yaparsınız” diye<br />
anlatıyor.” Aile de bu konuda çok özveride<br />
bulunmuş. Çok cüzi bir fiyata 15 yıllığına<br />
vermişler. Sırf korumak için... Uzun süre<br />
devlet de direnmiş. Restorasyon sürecinde<br />
yıktırmamış binayı.<br />
Çilsal’a göre Bağdat Caddesi’nin en büyük<br />
eksiği bir kültür müzesi olmaması. Bunlar<br />
ne güzel, ne medeni sözler. Özellikle<br />
Cadde’nin “rantsal dönüşümle” birlikte<br />
dev bir şantiye haline gelmesi ve her binanın<br />
birbirinden farklı bir mimari anlayışla<br />
halay çekmeye başlamasından sonra Osman<br />
Çilsal’la konuşmak bana bir nebze<br />
umut verdi. Özellikle gidin ve bakın. 1940<br />
yılında her yer böyle köşklerle çevriliyken<br />
Bağdat Caddesi’ni nasıl çekirge sürüsü<br />
gibi talan ettiğimizi daha iyi anlayacaksınız.<br />
Belki restorasyon yerine, “yık-işletdevret”<br />
mantığı güden sevgili göçebe<br />
hayattan yerleşiğe geçememiş ve peyzaj<br />
kelimesinin bırakın anlamını, telaffuzunu<br />
bile yapamayan müteahhitlerimize örnek<br />
olur. Sevgiler.<br />
Mayıs & Haziran 2017 kadikoylife.com : 45