15.05.2017 Views

KADIKOY LIFE SAYI 75 DIGITAL REVIZE

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Söyleşi<br />

lara da bahsetti. Ben de dedim ki örgü filan<br />

bilmem ama başka türlü destek olurum.<br />

Sonra bu yaşımda örgü de örmeye başladım.<br />

Bir grup arkadaş evimizde örüp, ihtiyacı<br />

olanlara yolluyorduk. 6.700 kişiyiz şimdi.<br />

Facebook sayfası da var. 1 yılda 3.000 kişiye<br />

ulaştık. Sonra haberler ve Derya Baykal’ın<br />

programına da konuk olunca sayımızı ikiye<br />

katladık. Adana, Balıkesir, Samsun, Bitlis<br />

gibi Türkiye’nin bütün bölgelerine gönderiyoruz.<br />

Artık sadece örgü de değil, anorak,<br />

bot, kırtasiye malzemesi ve kitap, oyuncak,<br />

lolipop bile gönderdik. Hatta bu lolipopları<br />

gönderdiğimiz için eleştiri de aldık, çocukların<br />

dişleri çürür diye... Biz de yanında diş<br />

fırçası gönderdik. Bu 23 Nisan’da paket gitti<br />

çocuklara. İçinde bayrak, tişört, lolipop gibi<br />

şeyler bulunuyor.”<br />

BİR SONRAKİ KİTAPTA ÖĞRENCİLER VE<br />

ÖĞRETMENLER VAR<br />

Sedef Turan anlattıkça duygulanıyorum. Bitirir<br />

bitirmez oralarda tanıştıkları insanları, çocukları<br />

soruyorum kendisine. “Orada harika<br />

öğretmenlerle tanıştık” diye küçük bir anısını<br />

anlatmaya başlıyor. “Adıyamanlı bir öğretmenimiz<br />

var mesela. Çocuklar spor yapmak<br />

istiyor. Badminton oynatmak amacındaydı,<br />

bize ‘gönderebilir misiniz?’ diye sordu. Gönderdik.<br />

Oralardan bazen yazıyorlar bize, ‘çocuk<br />

kitapları kesmiyor bizi’ şeklinde... Şimdi<br />

daha büyükleri gönderiyoruz. Mesela bilim<br />

adamı olmak isteyen bir çocuk vardı, oğlumun<br />

ortaokuldayken kullandığı ama şimdi<br />

dokunmadığı mikroskobu yolladık. Enstrümanlar<br />

gönderiyoruz.” Sonuçta bir kitap var.<br />

İsmi: Güneş Umuttur. Projeyi anlatıyor. Bir<br />

sonraki kitabı acaba hikâye yazma yeteneğiyle<br />

de birleştirip birleştirmeyeceğini soruyorum<br />

Sedef Hanım’a. “Bu kitaba yetişmedi<br />

ama bir sonraki kitapta öğrenciler ve öğretmenler<br />

de olacak” diye yanıtlıyor.<br />

“AYNI EVDE YAŞIYORUZ”<br />

Bülent Turan, tüm kibarlığıyla oturup bizi<br />

dinliyor. Bir yandan da ona sonsuz cilveler<br />

yapan Kubirik’in karnını okşuyor. Konu<br />

yavaşlamışken, kapanışa geçmeden önce<br />

birkaç soru da Bülent Bey’e sormak üzere<br />

dönüyorum. “Siz destek oluyor musunuz<br />

Sedef Hanım’a?” Cevap, “Aynı evde yaşıyoruz”<br />

cümlesiyle espriyle başlıyor ve devam<br />

ediyor: “Ben sabah çıkıyorum, atölyeye gidiyorum.<br />

Hanım da sabah erkenden çıkıyor;<br />

ne kadar müze, arkadaşı filan var geziyor.<br />

Benden daha geç geliyor.”<br />

Bülent Bey’in yağlıboya tablolarının yer<br />

aldığı kitabı da elimde duruyor. Çok özenli...<br />

Yemeklerden ve kedilerden oluşan bir<br />

serisi var. “Asıl mesleğim bu değil” diyerek<br />

benim soracağımı anlayıp kısaca anlatıyor<br />

tüm mütevaziliğiyle... “Bir sene kadar güzel<br />

sanatlarda okudum. Sultanbeyli’de ağır<br />

makineli inşaat işleri yapıyordum. Kimselerin<br />

gitmediği yerlerde yüzde 25 tenzilatla<br />

çalışıyordum. Yüzde 70 tenzilatla benden iş<br />

aldılar. Gençliğimden beri resimli roman yapıyordum.<br />

Ben de tekrar döndüm bu işlere.<br />

Sürekli okumaktan artık Sanat Tarihi dersi<br />

verecek noktalara geldim. Fuzuli gibi şimdi<br />

çekildik kuyşeyi uzletimize.”<br />

Şiir gibi konuşuyor Bülent Turan. Daha neler<br />

anlatıyor da inşaat sektörüyle ilgili, onları<br />

ayrıca bir röportaja dönüştürmek lâzım.<br />

Tam bir traji-komedi serüveni...<br />

İNTERNETTEN ALABİLİRSİNİZ<br />

Konu bir süre dağılıyor. Bu sırada Sedef<br />

Turan’ın annesi geliyor. Onda da bir kibarlık,<br />

bir kültür var ki, ben kendimi kültür<br />

mantarı gibi hissediyorum. Evin içi kültürsanat<br />

merkezine dönüyor. Bülent Turan,<br />

“Valide tüm kitapları kendi dilinde okur”<br />

diye ekleyince, artık bendeki saygı iyice<br />

ağırlaşıyor ki kalkmaya hazırlanıyorum.<br />

“Bizde okuyan az ama okuyana da saygı<br />

var değil mi?” diye kendimden yola çıkarak<br />

soruyorum. “Halterci gibi görüyorlar” diye<br />

şakayla karışık ülkenin kültür durumunu<br />

özetliyor Bülent Turan.<br />

Son olarak Sedef Hanım’a dönüp, “Ben<br />

şanslıyım vallahi. Kitaba ulaştım. Başka<br />

ulaşacaklar için, nerelerdedir acaba?”<br />

diye soruyorum. “Kitap çıkalı 20 gün filan<br />

oldu. İnternette kitap satan tüm sitelerde<br />

var. Gergedan Kitabevi’nde de var. Onun<br />

dışında siparişle alıyorlar” diyor. Dilerim<br />

bu kadar özenli ve sosyal bilinci gelişkin<br />

insanlar daha büyük kitlelere ulaşırlar.<br />

Hele ‘Güneş Umuttur’ projesi, umuyorum<br />

ki daha nice çocukların yüzlerini güldürür.<br />

Sevgi ve selamlarımla...<br />

Mayıs & Haziran 2017 kadikoylife.com : 77

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!