You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
الأَْو لَخ نَْم أَس لَو<br />
لَخ<br />
“(Rasûlüm!) De ki: Eğer biliyorsanız (söyleyin bakalım), yeryüzü ve o’nda bulunanlar kime aittir? 118 “Allah'a aittir”<br />
diyecekler. Öyle ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız! de. Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi kimdir? diye<br />
sor. “(Bunlar da) Allah'ındır” diyecekler. Şu halde siz Allah'tan korkmaz mısınız! de. Eğer biliyorsanız (söyleyin), her<br />
şeyin (göklerin ve yerin) melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, engelleyen ama engellenemeyen 119<br />
kimdir? diye sor. “(Bunların hepsi) Allah'ındır” diyecekler. Öyle ise nasıl olup da büyüye kapılıyorsunuz? de.”<br />
(Mu’minûn, 84-89)<br />
َل ْتھَ ْنِ َئ ْ ُم<br />
َ َق الس َّمَاوَاتِ<br />
ل َیقَ ُول َّ ُن َضْ َر<br />
َقَھ َّ ُن الْع َزیزُِ<br />
الْعَلِی ُم<br />
“Andolsun ki, onlara, gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan; “Onları şüphesiz azîz (izzet sahibi, hiçbir şeyin kendisini<br />
mağlup edemediği) ve alîm olan (her şeyi bilen) Allah yarattı” derler. (Zuhrûf, 9) 120<br />
نار عمنع<br />
يبنلاىلص ھیلاللهع ملسو يبلا نیصح دبعتمك مویلا اھلإ لا؟ق ىبأ ،ةعبس ةتس ضرلاايف ادحاو،و ءامسلايف<br />
ن حصینب لاق لاق<br />
قال، مھیأف دعت كتغبرل ؟كورھبت لاق ىذلا في ماءسل ا<br />
: یا<br />
: "<br />
İmrân b. Husayn (radiyallahu anhuma) şöyle demiştir: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) babama dedi ki: “Ey Husayn!<br />
Bugün kaç tane ilaha ibadet ediyorsun?” Babam da: “Yedi (ilaha ibadet ediyorum). Bunlardan altısı yerde, biri ise (ki<br />
bu da Allah’tır) sema’da’dır.” dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’de dedi ki: “Arzu ettiğin ve başına gelmesinden<br />
korktuğun şeyler hakkında (yani isteklerinin karşılanması için) onlardan hangisini (ilah olarak) sayarsın (ona yönelir ve<br />
ondan istersin).” Babam da şöyle dedi: “Sema’da olana…” 121<br />
Kur’ân ve sünnet nasları gibi cahiliye döneminde yaşamış olan arap şairlerinin Allah (azze ve celle) hakkında<br />
söyledikleri de, onların inançlarını gösteren önemli kanıtlardır. İşte bunlardan birkaçı;<br />
Şair en-Nâbiğa, Nu’man b. Münzir’e özür beyan ederken şöyle demiştir:<br />
تفلح ملف كرتأ كسفنلةبیر.یلو ءارسو ءرمل اللهل بھذم<br />
“Yemin ettim ki, nefsine (içine) hiçbir şüphe bırakmayacağım. Kişinin Allah’ın ötesinde hiçbir gidiş yeri yoktur. (Yani<br />
dönüş Allah’a’dır, ve O’na hesap verilecektir)”<br />
Züheyr b. Ebî Selmâ şöyle söylemiştir:<br />
.<br />
فلا تكتمن َّ الله ما في مكنفوس .<br />
مویل خ ردیف باكت في ض عویف .یؤ خ ر اللهیعلم متكی فمھما خفىیل<br />
ح ساب أو یعج ل مقنیف<br />
“Gizli olsun/bilinmesin diye içinizdekileri Allah’tan gizlemeyin. Ne kadar da gizlense Allah bilir. (Bu gizlenen şeyin<br />
cezası) ya ertelenir ve kitab’a (amel defterine) konulup hesap günü için saklanır veya acele edilir de intikam alınır.”<br />
İbn Kesîr (rahimehullah) bu şiiri aktardıktan sonra şunları söylemiştir: “Bu cahiliye dönemi şairi, Allah’ın varlığını,<br />
onun cüz’iyyâtı (ince ayrıntıları) bildiğini, ahiret gününü, amellerin karşılığının verileceğini ve kıyamet günü için<br />
amellerin defterlere yazıldığını itiraf etmiştir.” 122<br />
118<br />
…ve dolayısıyla kimin boyundurluğu, yönetimi ve tasarrufu altındadır? Ayet’te dolaylı olarak bu da sorulmaktadır. Zira bir şeye<br />
sahip olan biri, elbette ki sahip olduğu şey’de istediği gibi tasarruf edebilen kimsedir de.<br />
119<br />
Yani, dilediği kimseye yardım edip eziyeti/zararı ondan def eden, ama hiçbir kimsenin kendisini dilediğini cezalandırmasından<br />
engelleyemediği kimse.<br />
120<br />
Arap müşriklerin Allah (azze ve celle) hakkındaki inançlarına dair ayrıca bkz: Zuhrûf 87, Ankebût 63. Lukmân 25.<br />
121<br />
Tirmizî, Ahmed.<br />
Rivayetin devamında Husayn’ın (radiyallahu anhuma) Müslüman olduğu geçmektedir. Demek ki Müslüman olmadan önce<br />
Husayn (radiyallahu anhuma) ve onun gibi kimi müşrikler, mutlak fayda ve zarar verenin putları değil, Allah (azze ve celle)<br />
olduğuna inanıyorlardı. Bunun böyle olduğu ileride daha da iyi anlaşılacaktır inşaallah.<br />
Tirmizî (rahimehullah) bu hadis hakkında şöyle demiştir: “Bu hadis hasen ğarîb bir hadistir. Bu hadis, İmrân b. Husayn’den bunun<br />
dışında başka varyantlarla da rivayet edilmiştir.” İbnu’l-Kayyim (rahimehullah) “el-Vâbilu’s Sayyib” (sy:411) adlı kitabında bu<br />
rivayetin “sahih” olduğunu söylemiştir.<br />
122<br />
Hûd suresi 5. ayetin tefsiri. Aynı şekilde bir önceki şiirde de şairin ahiret gününe inandığı anlaşılmaktadır.