You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ب َُّر مَاَو رْعَوْنُِف الََق<br />
اَی رْعَوْنُِف قَالََو<br />
ب ُّكُمَُر َل قَف<br />
نِْم ا عَلَم<br />
ONDOKUZUNCU DERS: RUBÛBİYYETTE ŞİRK VE ÖRNEKLERİ -1-<br />
a) Rubûbiyyette Şirk: Allah’a (c.c), zâtında veya isimlerinden herhangi birinde veyahut sıfatlarından herhangi birinde<br />
(yani bu üç şeyden birinde) başkasının denk/ortak olduğuna inanmaktır. Başka bir ifadeyle; “inançta şirk”tir.<br />
Rubûbiyyette şirk’in iki çeşidi vardır:<br />
1) Şirku’t-Ta’tîl (Tâ’tîl Şirki): Allah’ın (c.c) varlığını veya bir ismini veyahut bir sıfatını kabul etmemektir. İbnu’l-Kayyim<br />
(r.h) şöyle demiştir: “…Her muatttıl (ta’tîl yapan) müşriktir…” 222 Halîl Herrâs (r.h) şöyle demiştir: “Her muattıl ve<br />
sıfatları inkâr eden kişi müşriktir, tağuta ibadet edendir.” 223<br />
2) Şirku’t-Tendîd (Tendîd Şirki): Allah’ın (c.c) varlığını/zatını, ismini veya sıfatını inkâr etmeksizin O’na (c.c) bunlardan<br />
birinde başkasını ortak kılmaktır.<br />
Binaenaleyh; tâ’tîl şirkinde Allah’ın varlığını veya bir ismini veya bir sıfatını inkâr söz konusu olup, tendîd şirkinde ise<br />
Allah’ın varlığını, isimini ve sıfatını kabul etme bulunmakla beraber bunlardan birinde başkasını Allah’a ortak koşma<br />
vardır.<br />
Her yönüyle olmayıp genel anlamda bu iki şirk çeşidinden en çirkini Şirku’t-Ta’tîl’dir. İbnu’l-Kayyim 224 , Ahmed el-<br />
Makrizî 225 , Halîl Herrâs 226 ve daha başka ilim ehli de böyle söylemişlerdir. Zira Şirku’t-Tendîd’de Allah’ın varlığını,<br />
isim veya sıfatını inkâr olmadığı için Şirku’t-Ta’tîle nisbeten biraz hafif kalmaktadır.<br />
Rubûbiyyette Şirk’e Dair Örnekler<br />
- Firavunun şirki: O ki, Allah’ın (c.c) varlığını inkâr etmiş ve kendisinin Mısır ehlinin rabbi/ilahı -yani mutlak/kayıtsız<br />
şartsız hükümdarı/egemeni- olduğunu iddia etmişti. Allah (c.c) onun hakkında şöyle buyurur:<br />
الْعَال ینَِ َم<br />
“Firavun şöyle dedi: Alemlerin Rabbi dediğin de nedir?” (Şuarâ 23) 227<br />
أَی ُّھَا ال ْملأَ َ ُ<br />
إِل يِرْیَغٍ َھ ل ْمُ َك ُتْ ِم<br />
“Firavun: Ey İleri gelenler! Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum…” (Kasas 38)<br />
الأْ َعلْ َى أ َناَ َا<br />
“Ve: “Ben sizin en yüce rabbinizim” dedi.” (Nâziât 24) 228<br />
Ancak Firavun’un bu inkârı tamamen inadından, kibrinden kaynaklanmıştı. Aslında o Allah’ın (c.c) varlığına<br />
inanıyordu. 229<br />
Allah’ı (c.c) inkâr etmenin şirk olmasının nedeni şudur: Böyle bir inanca sahip olan biri Allah’ı (c.c) yok sayarak O’nu<br />
ma’dûmât’a (olmayan şeylere) benzetmekte, ma’dûmât’ı Allah’a denk/ortak tutmaktadır. Veya böyle biri, kâinatta<br />
ayan beyan gördüğü; yaratma, öldürme, yaşatma gibi işlerin kaçınılmaz olarak bir veya daha çok varlık tarafından<br />
222<br />
el-Cevâbu’l-Kâfî, sy:310.<br />
223<br />
Şerhu’l-Kasîdeti’n-Nûniyye, 2/283.<br />
224<br />
Bkz: A.g.e.<br />
225<br />
Bkz: Tecrîdu’t-Tevhîdi’l-Mufîd, sy: 14.<br />
226<br />
Bkz: A.g.e. sy: 285.<br />
227<br />
Buna benzer başka bir ayet için bkz: Mü’min 36-37.<br />
228<br />
Bu ayetlerde ifade edilen ‘Firavun’un ilahlık ve rablik iddiasında bulunması’; “ben yaratıcıyım” veya “sizleri rızıklandıran, sizleri<br />
yaşatan ve öldüren benim” v.b. anlamlara gelmeyip, bu iddiasıyla Firavun insanların mutlak/kayıtsız şartsız hükümdarı olduğunu<br />
izhar etmişti. Geniş izah için bkz: İstismar Edilen Kavramlar, Alâeddin Palevi, İlah ve Rabb kavramları bölümü.<br />
229<br />
Bkz: Neml 14, İsra 102.