19.10.2019 Views

Gençlerle Tevhid Dersleri

Gençlerle Tevhid Dersleri

Gençlerle Tevhid Dersleri

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

حْكَمَاتٌُم نْھُِم لَع<br />

نْھُِم شَابَھََت اَم یَتَف یْغٌَز يِف أَف تَشَابِھُم أَو<br />

ابْتِغَو<br />

أَت<br />

3.Kural: Herhangi bir konuyla alakalı Kur’ân ve sünnetten ne kadar nas varsa hepsini ele almak, tabiri caizse bir veya<br />

bir kaçını cımbızlayıp da başka delilleri göz ardı etmemek.<br />

4. Kural: Kur’ân ve sahih (uydurma ve zayıf olmayan) sünneti Nebi (s.a.v) tarafından övülmüş salih selefimizin (yani<br />

başta sahabe olmak üzere tâbiîn ve tebe-i tâbiîn’in) anlayışıyla anlamak, onların anladıklarından dışarı çıkmamak.<br />

5.Kural: Müteşâbih olan ayet ve hadisleri muhkem olan ayet ve hadisler ışığında anlamak. Allah (c.c) bu kuralı Âl-i<br />

İmrân suresinin 7. ayetinde şöylece belirtmiştir:<br />

ٌ ‏َات<br />

ھ َ ‏ُو ال َّذِي أ ‏َلَزْ‏ ‏َن<br />

آیَاتٌ‏ ال ابََتِ‏ ‏ْك ‏َكْ‏ ‏َی<br />

ھ َّ ‏ُن أ ُّ ‏ُم ال ابَِتِ‏ ‏ْك<br />

‏ُرَ‏ ‏ُخ<br />

‏َم َّا ال َّذِینَ‏<br />

لُق ‏ُو ھِمِْب<br />

‏َن ‏ُو َّبِع<br />

الْف ‏ِةَنْ‏ ‏ِت ‏َء ابْتِغَا<br />

‏ْویلِ‏<br />

‏َء ‏َا<br />

ِ ‏ِھ<br />

“Sana kitab’ı (Kur’ân’ı) indiren O’dur. O’nun (Kur’ân’ın) bazı ayetleri muhkemdir ki, bunlar kitabın anasıdır. Diğer bir<br />

kısmı da müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, (insanları hak’tan saptırmak suretiyle) fitneyi istedikleri ve O’nu<br />

(hevalarına uygun olarak) tevil/tefsir etmek için O’ndan müteşâbih ayetlere tabi olurlar (bunun peşine düşerler)…”<br />

Bu ayette, Kur’ân ve O’na tabi olarak sünnetin, biri muhkem diğeri müteşabih olmak üzere iki kısım olduğu<br />

belirtilmiştir. Müfessirlerin ifade ettiğine göre müteşâbih; manası açık olmayan, birden çok anlama çekilmeye müsait,<br />

ucu açık olan anlamında olup, muhkem ise; manası gayet açık olup, başka bir manaya ihtimali olmayan, anlamak için<br />

başkaca araçlara ihtiyaç duymayan, kendi kendine yeten anlamına gelir. İşte Allah (c.c) bu ayetinde, müteşâbih<br />

nasları muhkem naslar çerçevesinde anlamak yerine, muhkem nasları göz ardı ederek müteşâbih naslara yönelen ve<br />

bu naslardan hevasına uygun anlamlar çıkartan kimseleri yermekte ve onları, kalplerinde eğrilik bulunan kimseler<br />

olarak nitelemektedir. Aslında hem bu hem de diğer kuralları gözetmemek “kalp arızalığı”nın bir sonucudur. Nitekim<br />

az evvel aktardığımız Bakara 26. ayetin en son kısmını teşkil eden “Allah bu misal ile ancak fasıkları saptırır” cümlesi<br />

de bunu göstermektedir. Zira fâsık, Allah’ın (c.c) isteğini yerine getirmeyen, O’nun emrine âsî olan kimse demektir.<br />

Bir kimsenin Allah’ın (c.c) emrine âsî olması ise hiç şüphesiz kalbinin arızalı, hasta olmasından ileri gelmektedir. Yani<br />

ayette geçen ‘fâsıklar’ kelimesi kalbi arızalı olanları anlatan bir kelimedir.<br />

Demek ki Kur’ân ve sünnet naslarının bazı konuları izah ederken açık-seçik olmaması, kalbi selim, pak, temiz olanlarla<br />

kalbi eğri, yamuk, kaypak, arızalı olanların ortaya çıkması içindir.<br />

Bu önemli girişiten sonra şüphelere ve cevaplarına geçebiliriz:<br />

1.Şüphe: Abdullah b. Mes’ûd (r.a) Rasûlullah (s.a.v)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Sizden birinizin bineği çölde<br />

ipinden kurtulup kaçarsa “Ey Allah’ın kulları! (Bineğimi kaçmasından) hapsedin (engelleyin.) Ey Allah’ın kulları!<br />

Hapsedin” diye nida etsin. Zira Allah’ın, yeryüzünde bu bineği engelleyecek hâzır olan bir kulu vardır.” 336<br />

Cevap: Bu rivayet, ravilerinden biri olan Ma’rûf b. Hassân ve Saîd İbn Ebî Urûbe adındaki ravilerden ötürü ve İbn<br />

Bureyde ve İbn Mes’ûd arasındaki inkıtâ’ (kopukluk) nedeniyle şiddetli derecede bir zayıf rivayettir. 337<br />

Lakin bu rivayetin manasında başka rivayetler de vardır. Bunları zikredecek olursak:<br />

a) Utbe b. Ğazvân’ın rivayetine göre Nebi (s.a.v) şöyle demiştir: “Hiçbir arkadaşın olmadığı bir yerde sizden biriniz bir<br />

şey kaybederse veya sizden biriniz bir yardım isterse “Ey Allah’ın kulları! Bana yardım edin. Ey Allah’ın kulları! Bana<br />

yardım edin.” desin. Zira Allah’ın, kendilerini görmediğimiz kulları vardır.” 338<br />

Bu rivayet de zayıftır. Çünkü bunda inkıtâ’ vardır. İbn Hacer (r.h) “Netâicu’l-Efkâr” kitabında “Taberânî bunu munkatı’<br />

bir senedle rivayet etmiştir.” der. Ve ravilerinden Abdullah b. Şerîk ve babası Şerîk zayıf olan ravilerdir. Fakat İbn<br />

Hacer (r.h)’ın belirttiğine göre babası çokça hata eden birisidir. Dolayısıyla hadisin zayıflığı şiddetlidir.<br />

336<br />

Ebu Ya’lâ, Taberânî, İbnu’s-Sünnî.<br />

337<br />

Ayrıntısı için bkz: Hâzihî Mefâhîmunâ, Salih b. Abdilaziz Âlu’ş-Şeyh, sy:42.<br />

338<br />

Taberânî.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!