Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ÖLÜM KORKUSU
Saatler akşamüstü 18.00’i gösteriyordu. Bu saatte hala
güneş etkisini gösteriyordu. “Sanırım yaz geldi, kış olsa
hava çoktan kararmış olurdu.”, diye düşündü. Kahverengi
perdelerin ardından güneş ışığını hissettiğinde gözleri
parıldadı. Hayli zaman olmuştu güneşe çıkmayalı. Gri,
kadife, ikili koltuğuna uzandı. Ayaklarını koltuğun
kenarından aşağı bıraktı. Kulaklarını sessizliğe doğru
çevirdi. Birden televizyondaki haberler takıldı gözlerine.
Beş on saniye sonra ince bir kadın sesi duyulmaya başladı.
Memleketin durumunu anlatmaya başladı ama onu hiçte
ilgilendirmiyordu memleket meseleleri. Kadın anonsu
yapmaya devam ederken bir öksürük başladı. Öksürmek,
her insan için geçerliydi. Spikerler öksürmez diye bir kural
mı vardı. Tabii ki yoktu. Bebeklerde öksürürdü, yaşlılarda.
Kadınlar ve erkekler de. Zenginler ve fakirler de. Herkes
öksürebilirdi, yadırganmamalıydı. Zihninden geçen bu
karmaşık cümleler bir öksürük krizi yarattı. Bir dakika, iki
dakika, beş dakika. Durmuyordu öksürük. Histeri
yaratmıştı kadının öksürüğü. Sanki aklından geçen herkes
için öksürüyordu. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar ve erkekler,
zenginler ve fakirler adına. Dışarı çıkmalıydı bu öksürüğü
durdurabilmek için. Yapamadı. Yeltendi aslında. Önce
mutfağa gidip bir bardak su alıp onu bir dikişte bitirdi.
Öksürük geçmediği için nefes nefese kaldı. Bardağı
masanın üzerine bırakırken rukûya eğilircesine beli
büküldü. Sağ eli masadan destek alırken, sol elini dizinin
üstüne koydu. Hala öksürüyordu. Salona, gri ikili koltuğuna
döndü. Bu kez sırt üstü uzanamadı, koltuğun ortasına
oturdu. Başı eğik duruyordu.
Neden sokağa çıkamadığını düşündü. Salgın hastalık
dünyada o kadar yayılmıştı ki korkusundan bir türlü
dışarıya çıkamıyordu.
Hükümet yetkilileri salgının
seyri azaldı deseler de
kendini eve hapsetmişti.
Dışarı çıkmayı hiç
düşünmüyordu.. Çünkü ölüm
korkusu kaplamıştı yüreğini.
Haberleri de dinlemiyordu.
Korkuyordu olayların devam
ediyor olmasından. Az sonra
kalbinde büyük bir acı
hissetti. Kapalı gözlerini
aralayabilmesini sağlayan şey
pencereden gözlerine doğru
vuran akşam güneşinin ışığı
oldu. Birden hissettiği tüm
acılar yok oldu. O an kalbini
huzur kapladı. Gözlerini
kapattı. Başı kenara düşünce
ebediyete doğru yola çıktı.
Ölüm korkusundan dışarı
çıkamazken, Azrail onu evinde
karşılamıştı.
Ahmet Emre
Akçadırcı
11-A Sınıfı
201849