You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ÖMER
Ömer küçük bir çocuktu . Hayata yeni gözlerini
açmıştı.4 5 yaşlarında ya var ya yoktu. Daha
küçücük yumuk yumuk elleri , tatlı mı tatlı güneş
gibi parlayan gözleri vardı. Daha saçları yeni yeni
uzuyordu. Araba resimli bir hırkası vardı
üstünde. Anneannesi örmüştü bu hırkayı. Çok
severdi Ömer bu hırkayı. Anne ve babasıyla
beraber onların yanına gidiyorlardı. Arabayla
beraber o küçücük ama bir o kadar neşeli olan
eve gidiyorlardı. Ömer ilk dişini bu evde
düşürmüştü.
İlk defa bu evde konuşmuş ilk defa burada ilk
adımlarını atmıştı. Bu yüzden çok severdi bu evi
Ömer. Burası çok güzel bir köy eviydi. Etrafı
yemyeşildi. Bir baraj gölü vardı karşısında . İnsanın
içini açıyordu. Yaşanası bir yerdi. Ağaçlar sanki
birbirlerine geçit vermemek için alabildiğince göğe
sarkıyordu. İnsanlar gece buradan geçse bu
ağaçları korkunç varlıklara benzetip korkabilirdi.
Ömer bir keresinde bu ağaçlar yüzünden tüm
gece yatağında ağlamıştı. Ama gündüz ağaçların
güzelliği karşısında büyülenmiş bir daha böyle kötü
düşüncelere kapılmamıştı.
Evleri bu gölün tam karşısındaydı. Sabahları güneş
göle doğru ışıklarını bir demet çiçek gibi
göndedir gölü adeta bir ışık havuzuna dönmüş
gibi gibi ışıtırdı. Ömer bu hayallere dalmışken bir
korna sesiyle irkildi . Karşısında sevgiyle bekleyen
anneannesini ve dedesini gördü. Çok sevinmişti.
Kalbi bir makine gibi atıyor erinde duramıyordu.
Arabanın durup anneannesinin kucağına atılmak