Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
G E C E
Saat gece on iki. Sokaklar canlılığını
yitirmemiş, caddelerde insanların
gülüşmeleri, tüm evlerin ışıkları açık.
Tüm şehre huzur hâkim. İşte böyle bir
Akdeniz akşamı... Bankların hepsi dolu.
Sadece biri hariç. Oraya oturuyorum.
Önümde yürüyüş yapan insanlar var.
Kimisi köpeğini gezdiriyor, kimisi müzik
dinleyerek sahilde bir yürüyüş yapmak
için çıkmış. Yanımdaki bankta oturan
yirmi beş otuz yaşlarında bir kadın
telefon konuşması yapıyor. Yalnız kalmak
istediğini ama evdekilerin onu merak
edeceğini söyleyip duruyor. Hayatını çok
sıkıcı bulduğunu söyleyip kurtulmak
istese de bu döngüden kendisini
soyutlayamadığından yakınıyor. Tekrar
evdekiler merak edecek deyip banktan
kalkıp gidiyor.
Saat artık bir oldu. Gecenin sessizliği
yavaş yavaş çökmeye başlıyor. Artık
evlerin ışıklarının yarısı kapandı. Daha az
insan kaldı dışarıda.
Rüzgâr hissedilmeye başladı. Denizin
dalga sesleri artık daha belirgin
duyuluyor. Önümden tedirgin bir adam
geçiyor. Biraz sonra bir daha geçiyor.
Dikkat çektiğini fark edip yanımdaki
banka oturuyor. Çok endişeli
görünüyor.
Cildi sapsarı , belki günlerdir bir şey
yemiyor, saçları bakımsız, üstündekiler
ise kırışmış ve temiz değil. Sürekli bir
şeyler söylüyor. Daha dikkatli
dinlemeye çalışıyorum. Dalga sesleri
onun sesini bastırıyor. Sadece şunları
duyabiliyorum:
“Engelleyebilirdim, davrandım. Ona
söyleyeceklerim vardı. O şimdi belki
yıldızlar kadar uzakta ya da toprağın
kat kat altında.” dinlediğimi fark edip
banktan kalktı. Gözlerindeki sayısız
cümlelerle, biraz da kızgınlıkla
gökyüzüne baktı ve başını öne eğerek
oradan uzaklaştı.
A Y B Ü K E Ö Z Ç E L İ K
11-A Sınıfı 2018120