ENDOMETRİOİD KARSİNOM OLGULARINDA PTEN, β-CATENİN ...
ENDOMETRİOİD KARSİNOM OLGULARINDA PTEN, β-CATENİN ...
ENDOMETRİOİD KARSİNOM OLGULARINDA PTEN, β-CATENİN ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
T.C.<br />
Sağlık Bakanlığı<br />
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi<br />
Patoloji Kliniği<br />
Şef: Doç. Dr. Erol Rüştü Bozkurt<br />
<strong>ENDOMETRİOİD</strong> <strong>KARSİNOM</strong> <strong>OLGULARINDA</strong> <strong>PTEN</strong>,<br />
<strong>β</strong>-<strong>CATENİN</strong>, MMP-2, MMP-9 VE TIMP-2<br />
EKSPRESYONUNUN RUTİN PROGNOSTİK<br />
PARAMETRELER İLE KARŞILAŞTIRILARAK<br />
DEĞERLENDİRİLMESİ<br />
Dr. Melike ÖZCAN<br />
UZMANLIK TEZİ<br />
İstanbul-2008
Hastanemizde çağdaş çalışma, araştırma ve eğitim olanakları sağlayan Başhekimimiz Op.<br />
Dr. Özgür Yiğit’e;<br />
Yalnızca patolojiye değil tüm biyolojiye olan tutkusuyla yaşamıma ve mesleğime farklı bir<br />
bakış açısı getiren, her konuyu danışabileceğimi bildiğim, anlayışlı, etik yönüyle de örnek<br />
aldığım, her zaman sevgi ve saygı ile anacağım değerli hocam, klinik şefim sayın Doç. Dr.<br />
Erol Rüştü Bozkurt’a;<br />
Asistanlığım süresince yardımlarını esirgemeyen klinik şef yardımcımız sayın Dr. Bilgin<br />
Aksoy’a;<br />
Asistanlığım süresince bilgi ve tecrübelerini esirgemeyen, patolojinin zorluklarına geçişimi<br />
kolaylaştıran, her biri birbirinden değerli uzmanlarım Dr.Zuhal Gücin, Dr. Gülben Erdem<br />
Huq, Dr.Osman Nuri Hüten, Dr.Kemal Behzatoğlu, Dr.Feray Günver, Dr.Cem Leblebici,<br />
Dr.Esra Paşaoğlu ve sevgili tez danışmanım Dr.Nevra Dursun’a;<br />
Asistanlık sürecini paylaştığım, birlikte çalışmaktan keyif aldığım arkadaşlarım Dr.Fadime<br />
Bahadır, Dr.Gülzade Özyalvaçlı, Dr.Meltem Öznur, Dr.Melahat Dönmez, Dr.Pelin Yıldız,<br />
Dr.Şule Canberk ve Dr.Tuğçe Güzel Çay’a;<br />
Asistanlığımın ilk günlerinden itibaren her türlü sorunumda bana sabır ve titizlikle<br />
yardımcı olan, her yönüyle örnek insan Aslı Tüysüz’e ve tezim sırasında bana destek olan<br />
Osman Saman, Koray Cengiz, Burcu Atay, Tuğba Ayşar’a;<br />
Hanife Yılmaz, Mürsel Dikmen, Recep Önal, Abdullah Çelik, Hacı Ali Kurt, Fatma<br />
Çoban, Hatice Ertop, Büşra Keskin, Ahmet Akıllı, Ayşe Bayır, Ayşe Baltürk, Mehmet<br />
Öğren ve Erhan Akyol’a;<br />
Tezim süresince ne yaptığımı anlayıp bana yardım etmek için elinden geleni yapan<br />
Jonathan Beeby’ye;<br />
Tezim sırasında ve her zaman varlıklarıyla beni mutlu eden, kendimi şanslı hissettiren<br />
canım kardeşime, sevgili Barış Kadıoğlu’na ve Siyami Etfal’e;<br />
Bana her şeyin en iyisini veren, sevgi ve desteklerini her an hissettiğim canım annem ve<br />
babama tüm emekleri ve her şey için<br />
Sonsuz teşekkür ederim.
İÇİNDEKİLER<br />
Giriş ve Amaç.................................................................................. 1<br />
Genel Bilgiler................................................................................... 3<br />
Materyal ve Metod......................................................................... 27<br />
Bulgular.......................................................................................... 29<br />
Tartışma......................................................................................... 40<br />
Resimler.......................................................................................... 46<br />
Sonuçlar......................................................................................... 52<br />
Kaynaklar...................................................................................... 55
ÖZET<br />
Endometrial karsinom, kadınlarda en sık görülen 4. kanser ve en sık jinekolojik malignitedir. İki<br />
klinikopatolojik alt tip tanımlanmıştır: Östrojen ilişkili (Tip1, endometrioid) ve Östrojen ilişkisiz<br />
(Tip2, nonendometrioid, papiller seröz ve berrak hücreli tip gibi) tip. Endometrioid histolojiye<br />
sahip olan Tip 1 karsinomlar, yeni tanı alan olguların %70-80’ini oluşturur. Tümör supresor gen<br />
<strong>PTEN</strong> ve onkogen olan <strong>β</strong>-catenin, endometrioid tip endometrial karsinomlarda sıklıkla<br />
mutasyona uğrayan genlerdir. Matriks metalloproteinazlar (MMP), ve onların fizyolojik<br />
inhibitorleri olan, doku matriks metalloproteinaz inhibitorleri (TIMP), tümör hücre<br />
invazyonunda ve gelişiminde etkili proteinlerdir. MMP-2 ve MMP-9’un, malign tümörlerin<br />
yayılımında rol aldığına ilişkin önemli çalışmalar vardır.<br />
Bu çalışmada amacımız, endometrial karsinogenezde erken basamaklarda geliştiği düşünülen<br />
<strong>PTEN</strong>, <strong>β</strong>-catenin gen değişiklikleri ve matriks metalloproteinazlar gibi endometrial karsinomun<br />
prognozunu etkileyen invaziv davranışında etkili proteinlerin ekspresyonunu, rutin prognostik<br />
parametrelerle karşılaştırılarak, değerlendirmektir.<br />
Çalışmamıza, 2005-2008 yılları arasında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde<br />
endometrial karsinom tanısıyla opere edilen 56 olgu alınmıştır. Sonuç olarak, olguların<br />
%46.4’unde <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı izlendi. <strong>PTEN</strong> boyanma skorlarında myometrial invazyon<br />
varlığında ve evre ilerledikçe azalma olduğu görüldü. <strong>β</strong>-catenin ekspresyonunun, istatistiksel<br />
olarak anlamlı olmasa da, FIGO grade ile belirgin olarak arttığı gözlendi. Ayrıca myometrial<br />
invazyon derinliğinin artışı ve servikal invazyon varlığı ile de <strong>β</strong>-catenin ekspresyonunda artış<br />
olduğu bulundu. Olguların büyük kısmında <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu nonnükleer izlenirken,<br />
%14.28 olguda nükleer ve nonnükleer olarak izlendi. <strong>β</strong>-catenin nükleer akümülasyonu daha çok<br />
skuamöz diferansiyasyon gösteren alanlarda belirgindi. MMP-2 boyanma skorlarının,<br />
myometrial invazyon derinlik artışı, lenfovasküler invazyon ve servikal invazyon varlığı ile<br />
artma eğiliminde olduğu görüldü. Servikal invazyon varlığında, tümör epitel hücrelerinde MMP-<br />
9 boyanma skorlarının da daha fazla oranda olduğu izlendi. MMP-9 boyanma skoru,<br />
lenfovasküler invazyon varlığı ile hem tümör epitel hücrelerinde hem de stromal hücrelerde<br />
artarken, myometrial invazyon ile ilişkili bulunmadı. FIGO grade 3 olan olgu sayısı çok az<br />
olmakla beraber, FIGO grade 1-3 ve grade 2-3 arasında tümör epitel hücrelerinde MMP-9<br />
boyanma skorunun artmış olduğu izlendi . TIMP-2 boyanma skorunun, hem tümör epitel<br />
hücrelerinde hem de stromada, histolojik grade artışıyla korele olarak azaldığı görüldü, fark<br />
istatistiksel olarak anlamlı değildi. Myometrial invazyon derinliği arttıkça TIMP<br />
ekspresyonunda, özellikle stromada artış izlendi, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.<br />
Anahtar Sözcükler: <strong>β</strong>-catenin, endometrioid karsinom, MMP, <strong>PTEN</strong>, TIMP.
SUMMARY<br />
Endometrial cancer is the most common gynaecological malignancy and the fourth most<br />
common malignancy in women. Two different clinicopathologic subtypes are recognized: the<br />
estrogen-related (type I, endometrioid) and the non–estrogen-related types (type II,<br />
nonendometrioid such as papillary serous and clear cell). Those with endometrioid histology,<br />
comprise 70% to 80% of newly diagnosed cases of endometrial cancer. <strong>PTEN</strong>, a tümör<br />
suppressor gene and <strong>β</strong>-catenin, an oncogene, are commonly mutated genes in endometrioid<br />
endometrial carcinoma. Matrix metalloproteinases (MMPs) and their physiological inhibitors,<br />
the tissue inhibitors of MMPs (TIMPs), have functions in tümör cell invasion, and growth.<br />
Substantial evidence indicates that MMP-2 and MMP-9 play an important role in the spread of<br />
malignant tümörs.<br />
The aim of this study was to investigate the expression of <strong>PTEN</strong> and <strong>β</strong>-catenin, which are<br />
thought to be altered in early stages of endometrial carcinogenesis, and the expression of proteins<br />
like MMPs that have role in invasive behaviour, which has a major impact on the outcome, and<br />
to correlate the results with well-established prognostic parameters.<br />
The study was performed on 56 cases who underwent surgery for endometrial carcinoma at<br />
Istanbul Education and Research Hospital, between 2005 and 2008. Loss of <strong>PTEN</strong> expression<br />
was observed in 46.4% of cases. <strong>PTEN</strong> staining score decreased with the presence of myometrial<br />
invasion and advancing stage. <strong>β</strong>-catenin expression was correlated with FIGO grade although the<br />
difference was not statistically significant. <strong>β</strong>-catenin expression increased also with the<br />
increasing depth of myometrial invasion and cervical involvement. Nuclear expression of <strong>β</strong>catenin<br />
was observed in 14.28% of cases, while most of the cases showed nonnuclear <strong>β</strong>-catenin<br />
expression. Nuclear <strong>β</strong>-catenin accumulation was more significant in squamous differentiation<br />
areas. MMP-2 staining score tended to increase with myometrial invasion, lymphovascular space<br />
involvement and cervical involvement. MMP-9 staining score was correlated with cervical<br />
involvement. MMP-9 staining score increased with the presence of lymphovascular space<br />
involvement, in both tümör epithelial cells and the stroma, while no correlation was found with<br />
myometrial invasion. Although there were few histologic grade 3 tümörs, MMP-9 staining score<br />
was found different between grade 1 and 3 and between grade 2 and 3. TIMP-2 staining score<br />
decreased with increasing histologic grade, although the difference was not statistically<br />
significant. TIMP-2 expression was higher predominantly in the stroma, with the increasing<br />
depth of myometrial invasion , the difference was not statistically significant.<br />
Key words: <strong>β</strong>-catenin, endometrioid carcinoma, MMP, <strong>PTEN</strong>, TIMP.
Giriş ve Amaç<br />
Endometrial karsinom, en sık görülen jinekolojik malignitedir (85). Sıklıkla<br />
postmenopozal kadınlarda görülür (10). En sık klinik bulgu, postmenopozal kanamadır<br />
(12). Endometrial karsinomlarda, mikroskobik görünüm, klinik davranış ve<br />
epidemiyolojisine göre iki alt tip tanımlanmıştır: Östrojen ilişkili (Tip1, endometrioid) ve<br />
Östrojen ilişkisiz (Tip2, nonendometrioid, papiller seröz ve berrak hücreli tip gibi) tip.<br />
Endometrioid histolojiye sahip olan Tip 1 karsinomlar, yeni tanı alan olguların %70-80’ini<br />
oluşturur ve öncesinde karşılanmamış östrojen etkisi ve premalign hastalık ile ilişkilidir.<br />
Nonendometrioid histolojiye sahip Tip 2 karsinomlarda ise, hormonal risk faktorleri<br />
tanımlanmamıştır ve daha agresif klinik seyir gösterir (85).<br />
Endometrial karsinomlarda, farklı gen setlerindeki mutasyonlar, tip 1 ve 2 endometrial<br />
karsinomların morfolojik ve klinik farklılıkları ile paralellik gösterir (85). Tip 1<br />
endometrial karsinomda en sık görülen genetik değişiklikler, <strong>PTEN</strong>, <strong>β</strong>-catenin, k-ras<br />
mutasyonları ve mikrosatellit instabilitesi iken, tip 2 karsinomlarda p53 mutasyonu ve<br />
heterozigosite kaybı sıktır (12, 85).<br />
Histolojik grade, myometrial invazyon derinliği, servikal invazyon, peritoneal sıvıda<br />
neoplastik hücre varlığı, lenf nodu metastazı prognozu belirlemede rutin olarak kullanılan<br />
parametrelerdir (2).<br />
Endometrioid karsinomda en sık değişen gen, <strong>PTEN</strong> (phosphatase ve tensin homolog),<br />
tümör supresor gendir ve mutasyon oranı %30-50’dir (69, 70). Apoptoz ve birçok<br />
fonksiyonu ile karsinogenez ile ilişkilidir (116). Endometrioid karsinomlarda <strong>β</strong>-catenin gen<br />
(CTNNB1, ekzon3) mutasyonları ise, %15-25 oranında bulunmuştur (41). E-cadherin/ <strong>β</strong>catenin<br />
kompleksinin bir parçası olarak normal doku yapısının korunmasında rol oynarken,<br />
nükleusa translokasyonuyla onkogen gibi davranır (116). Tümör hücresinin invazyon ve<br />
yayılımı için ekstraseluler matriksin yıkımı gereklidir. Matriks metalloproteinazlardan,<br />
MMP-2 ve MMP-9’un, vasküler ve subepitelyal bazal membran tip IV kollajen ve<br />
fibronektini degrade ettiği bilinmektedir (103). MMP’lerin inhibitoru olan TIMPler ise,<br />
doku bütünlüğü ile ekstraseluler matriks homeostazını sağlamada rol alır (104).<br />
1
Endometrial karsinomun patogenezi iyi anlaşılamamıştır (85). Bu çalışmanın amacı,<br />
endometrial karsinogenezde erken basamaklarda geliştiği düşünülen <strong>PTEN</strong>, <strong>β</strong>-catenin gen<br />
değişiklikleri ve matriks metalloproteinazlar gibi, endometrial karsinomun prognozunu<br />
etkileyen invaziv davranışında etkili proteinlerin ekspresyonunu, rutin prognostik<br />
parametrelerle karşılaştırılarak, değerlendirmektir.<br />
2
Genel Bilgiler<br />
Kadın genital traktı; Fallop tüpleri, uterus ve vajinadan oluşur. Mezotelin longitudinal<br />
invajinasyonu ve invajinasyon kenarlarının kaynaşmasıyla oluşan paramezonefrik duktus<br />
(müllerian duktus), kadın üreme sistemi gelişiminde rol oynamaktadır.<br />
Fallop tüpleri paramezonefrik duktusların birleşmemiş kraniyal bölümlerinden gelişir.<br />
Duktusların kaudal birleşmiş kısımlarından ise uterovajinal primordium farklılanır, uterus<br />
ve vajinanın üst kısmını oluşturur (1).<br />
20. gebelik haftasına kadar uterusun mukozal sırası olan endometrium, kalın fibroblastik<br />
stroma ile desteklenen tek sıralı kolumnar epitelden oluşmaktadır. 20.haftadan sonra yüzey<br />
epitelinin alttaki stromaya invajinasyonuyla uterusun kalın düz kas tabakası olan<br />
myometriuma uzanan glandular yapılar oluşur (2).<br />
Doğumda uterus, yaklaşık 4cm olup büyük kısmı serviksten oluşmaktadır. Endometrial<br />
epitel, alçak kolumnar-kuboidal olup menopozal inaktif endometriumu andırır, proliferatif<br />
ya da sekretuar değişiklikler göstermez.<br />
Uterus, pelvis boşluğunda, mesanenin arkasında, rektumun önünde ve vaginanın üzerinde<br />
yer alır (3). Doğum yapmamış kadında 8x5x2,5cm ölçülerinde, 40-100g ağırlıktayken,<br />
doğum yapmış kadınlarda yaklaşık 12x7x3,5cm ölçülerinde, 250grama kadar ulaşabilir (2).<br />
Uterus, serviks ve korpus olarak ayrılır. Korpus uterinin, tuba uterinaların uterusa<br />
açıldıkları seviyenin üzerinde kalan bölümüne, fundus adı verilir. Korpus uterinin, servikse<br />
uzanan kısmına ise istmustur. İstmus yaklaşık 0,5 cm uzunluktadır. Serviks, vagina ön<br />
duvarında sonlanan uterusun en alt parçasıdır (3, 4).<br />
Uterus, pelvik peritonla örtülü olup, round ve utero-ovaryan ligamanlarla desteklenmiştir.<br />
Uterusu yerinde tutan bağlardan lig. latum uteri (broad ligament), uterusu çepeçevre sarar<br />
ve pelvis yan duvarlarına bağlayıp parietal periton ile devam eder. Uterus iki taraflı olarak<br />
internal iliak arterlerden gelen uterin arterlerle beslenir.<br />
Uterin ven, arterleri takip ederek internal iliak vene dökülür. Fundusun lenfatikleri<br />
paraaortik lenf nodlarına, korpus ve serviksin lenfatikleri ise internal ve eksternal iliak lenf<br />
3
nodüllerine dökülür (5).<br />
Endometriumun üst 2/3'ü olan fonksiyonel tabaka, reproduktif dönemde siklik morfolojik<br />
değişikliklere uğrar.<br />
Alt 1/3 olan bazal tabakada ise morfolojik değişiklikler minimaldir. Endometriumun<br />
rejenerasyonunda rol oynar.<br />
Doğurganlık döneminde normal endometrium, siklik salınan ovaryan östradiol ve<br />
progesteron ile kontrol edilen, proliferasyon, sekresyon, dejenerasyon ve rejenerasyon ile<br />
karakterize, birbirini takip eden bir dizi değişikliğe uğrar (2, 4).<br />
Proliferatif fazda, glanduler hücreler, stromal hücreler ve vaskuler endotelyal hücrelerin<br />
çoğalmasıyla uterin mukoza hacimce artar. Mitoz sıktır. Proliferasyon 8-10. günlerde,<br />
fonksiyonel tabakanın üst bölümünde maksimum olur. Basit tubuler glandlar<br />
proliferasyonun ileri dönemlerinde kıvrıntılı hal alır, epitel yalancı çok katlı görünümdedir.<br />
Sekretuar fazda, ovulasyon sonrası, korpus luteumdan salınan progesteron etkisiyle<br />
endometrial glandlarda glikojenden zengin sekresyon yapımı olur (2, 4, 6).<br />
Siklusun 16. gününde, fonksiyonel tabakadaki glanduler hücrelerde subnükleer vakuoller<br />
görülmeye başlar.<br />
17. günde glanduler epitel nükleusları düzenli olarak dizilir, subnükleer glikojen vakuoller<br />
belirginleşir. 18. günde, nükleusların bazale ulaşır, ve supranükleer vakuoller izlenir.<br />
19-20. günlerde glikoprotein ve mukopolisakkaritten zengin supranükleer madde apokrin<br />
tipte salgı ile lümene atılır.<br />
Siklusun 20. gününden sonra endometriumun değerlendirilmesinde stromal değişiklikler<br />
ön plandadır. Ödem, spiral arteriollerde belirginleşme, stromada predesidualizasyon olur.<br />
25.günde yüzey epiteli altındaki stromada predesidual değişim izlenir. 26-27. günlerde<br />
predesidualizasyon, 2/3 üst fonksiyonel tabakada izlenip, endometrial stroma<br />
polimorfonükleer lökositlerle infiltre olur.<br />
27.günde fokal olan nekroz ve hemoraji, 28. günde belirginleşir ve menstrual faz başlar.<br />
Glanduler epitelin bazalinde görülen nükleer kırıntılar menstrual fazın erken<br />
4
ulgularındandır. Menstrual fazda glanduler ve stromal yıkım, intravaskuler fibrin<br />
trombusleri, polimorfonükleer lökosit infiltrasyonu izlenir. Dökülme menstrual fazın ilk 2<br />
gününde belirgindir.<br />
Siklusun 5. gününde reepitelizasyon ile yeni yüzey epiteli oluşur (2, 4).<br />
5
Anormal Uterin Kanama ve Hiperplazi<br />
Normal menstrual kanama, ovulatuar siklusta, sekretuar endometriumdan olan, 5 günü<br />
aşmayan kanamalardır. Bu tanım dışındaki her türlü kanama, “Anormal Uterin Kanama”<br />
(AUK) olarak adlandırılır. Bazıları endometriozis, submukoz myom, endometrial polip,<br />
kanser gibi tanımlanabilen bir lezyondan kaynaklanır (Tablo1).<br />
Disfonksiyonel Uterin Kanama ise, organik bir nedenle ilişkili olmayan, doğurganlık<br />
çağındaki kadınlarda görülen geniş bir kategorideki kanamalardır . Ovulatuar ve<br />
Anovulatuar olarak 2 gruba ayrılabilir.<br />
Ovulatuar grupta disfonksiyonel uterin kanama, yetersiz proliferatif faz, yetersiz sekretuar<br />
faz ya da düzensiz dökülen endometrium kaynaklı olabilir. Anovulatuar grup daha sıktır.<br />
Anovulasyon, siklusta sekretuar paternin beklendiği zamanda proliferatif endometriumun<br />
görülmesiyle tanınır.<br />
Karşılanmamış östrojenik uyarı sonucu gelişir ve çoğu vakada persistan anovulasyon ya da<br />
eksojen karşılanmamış östrojen kullanım hikayesi mevcut olan endometrial hiperplazili<br />
hastalarda anormal kanama tipiktir. Perimenopozal kadınlarda görülen çoğu hiperplazi<br />
anovulasyon ile ilişkilidir. Postmenopozal hiperplazi ise, genellikle karşılanmamış östrojen<br />
içeren hormon replasman tedavi alan kadınlarda gelişir.<br />
Postmenopozal kanamalarda, hiperplazi ve karsinom riski olsa da bu yaş grubunda atrofi<br />
en sık anormal uterin kanama nedenidir (2). Atrofik endometriumda kanamaya, uterin kan<br />
damarlarındaki vaskuler dejeneratif değişikliklerin neden olabileceği öne sürülmüştür (4).<br />
6
Tablo 1: Yaşa göre anormal kanama sebepleri (2)<br />
Endometrial<br />
Biyopsi<br />
Bulgusu<br />
Perimenopozal<br />
(4055yaş)<br />
%<br />
7<br />
Postmenopozal<br />
(>55yaş) %<br />
Atrofi 7 56<br />
Hiperplazi 6 15<br />
Proliferatif 36 14<br />
Polip 2 8<br />
Karsinom 0.4 7<br />
Sekretuar 38 -<br />
Endometrial hiperplazi, proliferasyon fazına göre gland/stroma oranının arttığı, glandların<br />
farklı şekil ve büyüklükte olan proliferasyonudur. Reproduktif dönemdeki kadınlarda<br />
hiperplazi, nadirdir. Tipik olarak polikistik ovaryan hastalığı (Stein-Leventhal Sendromu)<br />
olan anovulatuar olgularda gelişir.<br />
Endometrial hiperplaziler, Dünya Sağlık Örgütü, WHO’nun önerdiği şekilde, sitolojik ve<br />
yapısal değişikliklere göre, hiperplazilerin uzun dönem takipleri incelenerek<br />
sınıflandırılmıştır (7) (Tablo2).<br />
Tablo 2: Endometrial Hiperplazilerin Sınıflandırılması (WHO) (2)<br />
Basit Hiperplazi<br />
Kompleks Hiperplazi<br />
Basit Atipik Hiperplazi<br />
Kompleks Atipik Hiperplazi
Sitolojik atipi içermeyen hiperplazilerde karsinoma ilerleme oranı %2’den az iken, atipili<br />
hiperplazilerde bu oran %23’tür (2). Çoğu atipik hiperplazi komplekstir ve glanduler<br />
kalabalıklaşmanın derecesinin değerlendirilmesi farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle<br />
pratikte, endometriumun noninvaziv proliferatif lezyonları, atipili ve atipisiz hiperplazi<br />
olarak sınıflandırılabilir. Basit ve kompleks hiperplazi ayrımının klinik önemi de<br />
minimaldir. Sitolojik atipi, karsinoma progresyonda belirgin risk artışına neden olan<br />
faktördür (2, 8).<br />
Atipik hiperplazi-endometrioid adenokarsinom ayrımı oldukça güç olabilir. Stroması<br />
olmayan intraglanduler epitelyal köprüler, glanduler luminada polimorfonükleer lökosit ve<br />
nükleer debris görülmesi, glandlar arası stromanın tam kaybı, desmoplaziye neden olan<br />
irreguler stromal invazyon adenokarsinom tanısı lehinedir(8).<br />
Endometrial Karsinom<br />
Endometrial karsinom, kadınlarda görülen en sık 4. kanserdir. Kadın genital trakt tümörleri<br />
arasında insidansta ilk, mortalitede 2. sırada yer alır (9). Sıklıkla postmenopozal kadınlarda<br />
görülür (10). Çoğu endometrial kanser sporadik iken %5 hastada ailesel öykü vardır ve 55<br />
yaşından önce tanı alır (11). En sık klinik bulgu, postmenopozal kanamadır, daha erken<br />
yaşta gelişenlerde ise menometroraji görülür (12)(Tablo 3).<br />
Sporadik endometrial karsinom için, molekuler bulgular temelinde, morfolojik fenotip ve<br />
klinik davranışla korele olan dual karsinogenez modeli mevcuttur (13).<br />
Östrojen ilişkili Tip1 tümörler, endometrial karsinomların %80-85’ini oluşturur, çoğu<br />
endometrioid tiptedir (12). Sıklıkla endometrial hiperplazi zemininde gelişir. Malignite<br />
potansiyelleri daha düşüktür. <strong>PTEN</strong>, <strong>β</strong>-catenin, k-ras mutasyonları ve mikrosatellit<br />
instabilitesi en sık oluşan genetik değişikliklerdir (116).<br />
Östrojen ile ilişkisiz Tip2 tümörler ise, daha yüksek gradelı, agresif, sıklıkla metastaz<br />
yapan, kötü prognozlu ve histolojik tip olarak özellikle seröz ve berrak hücreli karsinom<br />
şeklinde olan gruptur (13, 14). Sıklıkla p53 tümör supresor gen mutasyonu ve çeşitli<br />
kromozomlarda heterozigosite kaybı gösterir (116)(Şekil 1).<br />
8
Şekil 1: Normal epitelden endometrial karsinoma gidişin şematik gösterimi. Endometrioid<br />
ve seröz fenotipi belirleyen <strong>PTEN</strong> ve p53 mutasyonları, endometrial karsinogenezde<br />
belirleyici basamaklardır.<br />
EIN: Endometrial Intraepitelyal Neoplazi<br />
UPSK:Uterin Papiller Seröz Karsinom<br />
Seröz EIC: Seröz Endometrial Intraepitelyal Karsinom<br />
9
Tablo 3: Endometrial karsinomun patojenik özellikleri (2, 15).<br />
Özellikler Tip 1 Tip 2<br />
Yaş<br />
Karşılanmamış<br />
Östrojenik Uyarı<br />
Endometrium<br />
Prekursor Lezyon<br />
Tümör Grade<br />
6-7.dekad 7-8.dekad<br />
Var Yok<br />
Anovulatuar Atrofik<br />
Atipik Hiperplazi Bilinmiyor<br />
Düşük Yüksek<br />
Myometrial İnvazyon Değişken, genellikle<br />
minimal<br />
Histolojik Alt tip<br />
10<br />
Değişken, genellikle derin<br />
Endometrioid Seröz ve Berrak Hücreli<br />
Yayılım Lenf Nodu Periton<br />
Davranış<br />
Indolan Agresif<br />
Genetik değişiklikler <strong>PTEN</strong> mutasyonu<br />
Mikrosatellit Instabilitesi<br />
B-catenin mutasyonu<br />
Risk Faktorleri<br />
P53 mutasyonu<br />
Endometrioid adenokarsinom ve varyantları, Tip 1 endometrial karsinom olarak<br />
adlandırılır ve endometrial karsinomların %90’ını oluşturur. Kronik östrojenik uyarı
zemininde gelişir. Östrojenin kaynağı, ovaryan disfonksiyon, obesite, karşılanmamış<br />
formda östrojen içeren tedaviler olabilir. Nulliparite ve diyabet de risk faktorleri<br />
arasındadır (15, 16)(Tablo 4).<br />
Daha az sıklıkta olan Tip I2 endometrial karsinomlar ise daha ileri yaşlarda görülür,<br />
sayılan risk faktorleri ile ilişkli değildir. Az bir kısmı TipI endometrial karsinom zemininde<br />
gelişir (15).<br />
Tablo 4: Endometrial karsinom risk faktorleri (17).<br />
Risk Faktorü Göreceli Risk<br />
Nulliparite ve tek çocuklu farkı<br />
Nulliparite ve beş çocuklu farkı<br />
Geç Menopoz<br />
Obezite<br />
9-23kg<br />
23kg’dan fazla<br />
DM<br />
Tamoksifen<br />
Karşılanmamış Östrojen Tedavisi<br />
Atipili Endometrial Hiperplazi<br />
Pelvik Radyoterapi Öyküsü<br />
Kombine Oral Kontraseptif<br />
2<br />
5<br />
2,4<br />
3<br />
10<br />
2,8<br />
2-3<br />
4-8<br />
8-29<br />
8<br />
0,5<br />
11
Makroskopi<br />
Endometrial karsinom, genellikle uterin korpus yerleşimlidir. Sıklıkla posterior duvarda,<br />
tek dominant bir kitle şeklinde izlenir (17). Tipik karsinom, yüzeyi sıklıkla ulsere,<br />
ekzofitik büyüme paterninde, bazen de myometriuma doğru uzandığı izlenebilen beyaz<br />
renkli tümör şeklindedir Myometrial invazyon ile uterus büyümüş olarak görülebilir (12).<br />
Mikroskopi<br />
Endometrial karsinomun mikroskopik görüntüsünü, tümörün grade’i belirler. Gradeleme,<br />
histolojik ve nükleer özelliklere göre yapılır (12).<br />
Histolojik Gradeleme<br />
Tip 1 (endometrioid ve müsinöz) endometrial adenokarsinomlar, FIGO (International<br />
Federation of Gynecology and Obstetrics) sistemine göre, aşağıdaki gibi gradelendirilir.<br />
Solid alan değerlendirilirken, skuamöz komponent hariç tutulmalıdır. Bizar nükleer atipi<br />
(belirgin nukleol içeren, iri pleomorfik nükleus) varlığında histolojik grade bir derece<br />
artırılmalıdır (12).<br />
FIGO Gradeleme Sistemi (2)<br />
Grade 1: Tümörde %5’i aşmayan solid alan varlığı.<br />
Grade 2: Tümörde %6-50 oranında solid alan varlığı.<br />
Grade 3:Tümörde %50’den fazla solid alan varlığı.<br />
Klinik Evreleme<br />
Klinik evreleme tanı sırasında hastalığın yayılımını belirler. Prognozu belirlemede ve<br />
tedavi planının oluşturulmasında kullanılır. TNM ve FIGO sınıflamasına göre yapılır<br />
(Tablo 5).<br />
12
Tablo 5: Uterin korpusun non- trofoblastik tümörlerinin TNM ve FIGO sınıflaması<br />
T - Primer Tümör<br />
TNM FIGO<br />
TX Tümörün değerlendirilememesi<br />
TO Primer tümöre ait bulgu yok<br />
Tis O Karsinoma in situ ( preinvaziv karsinom )<br />
T1 I Tümör uterin korpusa sınırlı<br />
T1a IA Tümör endometriuma sınırlı<br />
T1b IB Tümör myometriumun ½’sinden daha azına invaze.<br />
T1c IC Tümör myometriumun ½’si ya da daha fazlasına<br />
invaze<br />
T2 II Tümör servikse invaze ama uterus dışına yayılım yok<br />
T2a IIA Sadece endoservikal glanduler tutulum<br />
T2b IIB Servikal stromal tutulum<br />
T3 ve /veya N1 III Aşağıda T3a,b, N1 ve FIGO IIIA, B, C’de tanımlanan<br />
şekilde lokal ve/veya bölgesel yayılım<br />
T3a IIIA Tümör seröza ve/veya adnekse invaze (direkt yayılım<br />
veya metastaz) ve/veya peritoneal sıvıda veya asitte<br />
kanser hücreleri varlığı<br />
T3b IIIB Vajinal tutulum<br />
N1 IIIC Pelvik ve/veya paraaortik lenf nod metastazı<br />
T4 IVA Tümör mesane ve/veya bağırsak mukozasına invaze<br />
M1 IVB Uzak metastaz (vajina, pelvik seröza veya adneks<br />
dışı)<br />
N-<br />
Bölgesel Lenf<br />
Nodları<br />
NX Bölgesel lenf nodları değerlendirilememesi<br />
NO Lenf nodu metastazı yok.<br />
N1 Lenf nodu metastazı var.<br />
M-<br />
Uzak Metastaz<br />
MX Uzak metastaz değerlendirilememesi<br />
MO Uzak metastaz yok<br />
M1 Uzak metastaz var<br />
13
Endometrial Karsinom Tipleri -Modifiye WHO sınıflaması<br />
• Endometrioid Adenokarsinoma<br />
− Skuamöz Diferansiyasyon Gösteren<br />
− Villoglanduler<br />
− Sekretuar<br />
− Silyalı<br />
• Müsinoz Karsinom<br />
• Seröz Karsinom<br />
• Berrak Hücreli Karsinom<br />
• Skuamöz Hücreli Karsinom<br />
• Mikst Tipte Karsinom<br />
• Andiferansiye Karsinom<br />
Endometrioid Adenokarsinom<br />
Endometrial karsinomların %80’i endometrioid tiptedir (18). Çoğu endometrioid karsinom,<br />
malign kolumnar epitelyal hücrelerle döşeli, histolojik olarak iyi diferansiye glandlarla<br />
karakterizedir. Tüm alt grupları, farklı diferansiasyon gösterebilir. Tümörü<br />
değerlendirirken 3önemli parametreye dikkat edilmelidir:<br />
1. Glanduler patern 2. Nükleer atipi derecesi 3. Non-endometrioid hücresel<br />
diferansiasyon (15).<br />
Endometrioid adenokarsinomda malign glandlar, normal proliferative faz endometriumu<br />
andırır ancak<br />
> konfluen kribriform büyüme<br />
> glandular arası stromanın kaybı ya da minimal olması<br />
> villoglanduler yapılar<br />
> atipik hiperplaziyi aşan malign nükleer özellikler, adenokarsinomu ayırt ettirir.<br />
14
Neoplastik glandlar, normale göre daha büyük ve irregulerdir.<br />
> Stromal desteği olmayan, intraglanduler epitelyal köprüler,<br />
> Glanduler lumenlerde nükleer debris ve polimorfonükleer lökositlerin varlığı,<br />
> Nükleer polarizasyon kaybı,<br />
> Nükleusların yuvarlaklaşıp, nukleollerin belirginleşmesi,<br />
> Glandlar arası stromada desmoplazi, de adenokarsinom lehinedir (8, 15).<br />
Glanduler diferansiasyonun azalıp, tümörün daha çok solid hücre tabakalarından oluşması,<br />
yüksek grade olarak sınıflandırılır, derin myometrial invazyon ve lenf nodu metastazı daha<br />
fazla, yaşam süreleri daha kısadır (12). Myometrial invazyon değerlendirilirken,<br />
myometriuma gerçek tümör uzanımı, endo-myometrial bileşkenin genişlemesinden ve<br />
adenomyozis odağındaki malign değişikliklerden ayrılmalıdır (4).<br />
Yaklaşık %10 olguda servikse uzanım mevcuttur, genellikle endometrial karsinomun<br />
direkt invazyonuyla oluşur. İnvazyon makroskobik olarak belirgin olabilir ya da<br />
mikroskobik incelemede farkedilir (19).<br />
Skuamöz Diferansiyasyon Gösteren Varyant<br />
Yaklaşık %25 endometrioid karsinomda skuamöz diferansiyasyon mevcuttur.<br />
Endometrioid adenokarsinomlar, benign ve malign görünümlü skuamöz komponent<br />
içermelerine göre sırasıyla adenoakantom ve adenoskuamöz karsinom olarak<br />
adlandırılırken, çalışmalar sonucunda bu tümörlerin prognozunu primer olarak glanduler<br />
diferansiyasyon derecesinin belirlediği kabul edilmiştir (15, 20). Her iki tümör de WHO<br />
sınıflamasında, skuamöz diferansiyasyon gösteren adenokarsinom olarak gruplanır (20,<br />
21).<br />
Skuamöz diferansiyasyonun tanınması, skuamöz elemanları, solid komponent olarak kabul<br />
ederek endometrioid karsinomun gradeını artırmamak gerektiği için önemlidir (12).<br />
Villoglanduler Varyant<br />
İnce santral korları bulunan çok sayıda uzun villoz yapı içeren bu tip, ikinci sıklıkta<br />
görülen endometrioid karsinom varyantıdır. Villusları döşeyen hücreler bazal membrane<br />
15
dik sıralanma gösterir (12). Papiller paternde gelişen seröz ve berrak hücreli<br />
adenokarsinomda nükleer grade hemen daima yüksekken, villoglanduler endometrioid<br />
adenokarsinomda grade genellikle 2-3tür. Seröz karsinomda görülen epitelyal<br />
tomurcuklanmalar izlenmez (20).<br />
Sekretuar Varyant<br />
Erken sekretuar endometriuma benzer subnükleer ya da supranükleer vakuoller içeren<br />
kolumnar hücrelerle döşeli iyi diferansiye glanduler paternde , sıklıkla endometrioid<br />
adenokarsinom ile karışık halde görülen nadir bir varyanttır. Nükleer grade genellikle<br />
1’dir. Prognozu çok iyi olan sekretuar karsinomun, berrak hücreli karsinomdan ayrımı<br />
önemlidir (2, 21).<br />
Silyalı Varyant<br />
Östrojen, normal endometriumda silya formasyonuna neden olur (2). Çoğu endometrioid<br />
adenokarsinomda silyalı hücreler görülebilirken, silyalı karsinomda bu diferansiyasyon<br />
baskındır (22). Düşük gradelidir, genellikle kribriform patern gösterir. Nükleer membran<br />
düzensizdir, kaba kromatin ve belirgin nukleol izlenir (2).<br />
Müsinöz Adenokarsinom<br />
Endoserviksin müsinöz karsinomuna benzer görünümde olan, nadir endometrial karsinom<br />
tipidir (23). Hem endometrioid ve hem de berrak hücreli karsinomda bol miktarda<br />
intralüminal müsin görülebilir (12). Müsinöz karsinom tanısı için tümörde, yarıdan fazla<br />
hücre, PAS pozitif, diastaz rezistan intrasitoplazmik müsin içermelidir. Çoğu hasta evre<br />
1’dir. Sıklıkla villoglanduler paternde olup lümende, nötrofiller içeren müsin gölleri izlenir<br />
(2).<br />
Ayırıcı tanıda endoserviksin primer müsinöz adenokarsinomu önemlidir. Endometrial<br />
karsinomda vimentin (+), östrojen reseptörü (+), CEA (-) iken, endoservikal<br />
adenokarsinom tersi bulgular gösterir (12). Nadiren, müsinöz ya da mikst müsinözendometrioid<br />
adenokarsinomlar, serviksin mikroglandüler hiperplazisini andıran<br />
mikroglandüler patern gösterebilir (24, 25).<br />
16
Seröz adenokarsinom<br />
Belirgin sitolojik atipi, sık mitoz ve geniş nekroz içeren, geniş fibrovaskuler korları<br />
bulunan kompleks papiller yapılar şeklinde gelişen, agresif davranışlı endometrial<br />
karsinomdur. Seröz karsinomun, derin myometrial ve yaygın lenfatik invazyon yapma<br />
eğilimi vardır ve genellikle tanı anında ekstrauterin yayılım mevcuttur. Tanım olarak<br />
yüksek grade’li karsinomdur, gradeleme yapılmaz. Villoglanduler paternde gelişmiş<br />
endometrioid adenokarsinomdan ayrımı önemlidir. Seröz karsinomda sekonder ve tersiyer<br />
papiller yapılar ve bu yapılardan dökülen hücreler görülür. Hücreler bazal membrana dik<br />
yerleşim yerleşimli değildir ve kolumnardan çok yuvarlak şekillidir. Nükleus sıklıkla<br />
apikal yerleşimli olup büyük eozinofilik nukleol içerir (4, 12).<br />
Seröz endometrial intraepitelyal karsinom, seröz karsinomun prekürsor ya da in situ fazı<br />
olarak düşünülmektedir. Klinik olarak invaziv seröz karsinoma benzer öneme sahiptir.<br />
İnvaziv seröz adenokarsinom olmaksızın uterus dışına yayılım (genellikle peritoneal<br />
kaviteye) ile birlikte görülebilir (26, 27, 28, 29, 30).<br />
Berrak Hücreli adenokarsinom<br />
Seröz adenokarsinom gibi berrak hücreli adenokarsinom da daha yaşlı hastalarda ve<br />
sıklıkla ileri evrede teşhis edilir, kötü prognozludur (31).<br />
Berrak ya da kabara çivisi görünümündeki hücrelerin, solid, tubulokistik, papiller paternde<br />
ya da bu paternlerin kombinasyonları şeklinde yapılar oluşturduğu adenokarsinomdur.<br />
Hücreler geniş berrak sitoplazmalı olup, sitoplazma sınırları belirgindir; genellikle bol<br />
miktarda glikojen içerir. Çevre, benign endometrium hiperplazik değil, genellikle atrofiktir<br />
(12, 32, 33).<br />
Skuamöz Hücreli Karsinom<br />
Endometriumun, değişen derecelerde skuamöz diferansiyasyon gösteren primer<br />
karsinomudur. Genellikle postmenopozal kadınlarda görülür. Sıklıkla servikal stenoz ve<br />
pyometriye neden olur (12). Endometriumun pür skuamöz hücreli karsinomu oldukça nadir<br />
olduğundan, ayırıcı tanıda servikal karsinomun yayılım olasılığı dikkate alınmalıdır (34).<br />
17
Mikst Tipte Karsinom<br />
Endometrial karsinom iki ya da daha fazla tümör tipinin kombinasyonu şeklinde<br />
görülebilir. Mikst karsinom tanısı için, minor komponent, tümör hacminin %10 ya da daha<br />
fazlasını oluşturmalıdır. %25 ya da daha fazla oranda seröz komponent içeren mikst<br />
endometrioid-seröz karsinomlar, pür seröz karsinom gibi davranır (35).<br />
Andiferansiye Karsinom<br />
Glanduler ya da skuamöz diferansiyasyon göstermeyen tümörler, andiferansiye karsinom<br />
olarak sınıflandırılır. %1-2 oranında görülür (2).<br />
İmmunhistokimyasal Özellikler<br />
Endometrial adenokarsinomlar keratin (özellikle keratin 7,8,18 ve 19), vimentin,CA-125<br />
pozitiftir. Çoğu olguda östrojen ve progesteron reseptörü, tümörün evresi, FIGO grade’i ve<br />
nükleer grade’i ile korele olarak pozitif bulunur. Hücre adezyon molekuleri olan <strong>β</strong>-catenin<br />
ve E-cadherin ekpresyonu, histolojik tip ile ilişkilidir. Endometrioid karsinomda pozitif<br />
olma eğilimi gösterirken, papiller seröz karsinomda izlenmez. Overin papiller seröz<br />
tümörlerinde ve metastazlarında hemen her zaman pozitif olan WT-1, endometriumun<br />
papiller seröz karsinomunda, ve diğer primer endometrial karsinomlarda genellikle<br />
negatiftir (36, 37, 38).<br />
Moleküler Genetik Özellikler<br />
Mikrosatellit instabilitesi, <strong>PTEN</strong>, beta-catenin ve k-ras genlerindeki mutasyonlar,<br />
endometrioid karsinomlarda saptanan 4 majör genetik anomali iken, nonendometrioid<br />
karsinomlar sıklıkla p53 mutasyonu ve çeşitli kromozomlarda heterozigosite kaybı<br />
mevcuttur (39, 40, 41, 42, 43).<br />
Yayılım ve metastaz<br />
Endometrioid tip endometrial karsinomun uterus dışı yayılımı en sık pelvik ve para-aortik<br />
lenf nodları ve overlere olur. Papiller seröz karsinomda lenfatik damar invazyonu ve erken<br />
18
evrede bile peritoneal yüzeylere yayılım izlenir.<br />
Endometrial karsinomun uzak metastazları en sık akciğer, karaciğer, kemik, santral sinir<br />
sistemi ve cilde (özellikle skalpe) olur (44, 45).<br />
Tedavi<br />
Endometrial karsinomun klasik tedavisi total abdominal histerektomi ve bilateral<br />
salpingoooferektomidir. Uygun olan durumlarda, pelvik ve para-aortik lenf nodu<br />
örneklemesi de yapılarak, %50’den fazla myometrial invazyon, grade 3 tümör, servikal<br />
yayılım, uterus dışına yayılım, kötü histolojik komponent (seröz, berrak hücreli ya da<br />
andiferansiye), ya da palpabl lenf nodları varlığı, cerrahi evrelendirme yapılarak<br />
değerlendirilir. Papiller seröz karsinomun tedavisinde, histerektomi, bilateral<br />
salpingoooferektomi, omentektomi ve peritoneal sitoloji, lenf nodu örneklemesini içeren<br />
cerrahi evreleme yapılır ve sonrasında genellikle adjuvan tedavi verilir (46, 47, 48).<br />
Prognostik Faktörler<br />
Jinekolojik Onkoloji Grubu’nun çalışmaları zemininde, endometrial karsinom için risk<br />
faktörleri, uterusa ait ve uterus dışı şeklinde gruplanmıştır (Tablo 6).<br />
Tablo 6: Endometrial karsinomda tanımlanan prognostik faktörler.<br />
Uterusa Ait Faktörler<br />
1.Histolojik tip<br />
2.Grade<br />
3.Myometrial invazyon derinliği<br />
4.Servikal invazyon<br />
5.Vasküler invazyon<br />
6.Atipik endometrial hiperplazi<br />
varlığı<br />
7.Hormon reseptör durumu<br />
8.DNA ploidi ve S faz fraksiyonu<br />
Uterus Dışı Faktörler<br />
1.Adneks invazyonu<br />
2.Peritoneal invazyon<br />
3.Pozitif peritoneal sitoloji<br />
4.Pelvik ve paraaortik lenf nodu<br />
metastazı<br />
19
Uterus dışı, serviks ya da vasküler invazyonu olmayan hastalarda rekürrens düşüktür.Bu üç<br />
faktörden birinin pozitifliği halinde rekürrens sıklığı %20, ikisinin pozitifliği halinde %43,<br />
her üçünün de pozitif olduğu durumda ise %63’tür (49).<br />
1.Histolojik Tip:<br />
Morfolojik varyantlar arasında, papiller seröz tip ve berrak hücreli tip, en agresifleri iken,<br />
grade1 endometrioid adenokarsinom ve sekretuar karsinom iyi prognozludur (50, 51).<br />
2.Grade:<br />
Daha önce bahsedilen FIGO gradeleme metoduyla, yapısal özellikler temel alınarak<br />
yapılır. Grade, invazyon derinliği ile ve aynı evredeki hastaların sağ kalım oranları ile<br />
koreledir (52).<br />
3.Myometrial İnvazyon Derinliği:<br />
Myometrial invazyon, tümörün gradedinden bağımsız olarak prognoza etkilidir. FIGO<br />
evrelemede, evre I tümörler, myometriumun üst ya da alt yarısını invaze etmelerine göre<br />
sırasıyla evre IB ve evre IC şeklinde sınıflandırılır. Evre IC tümörler, evre IB tümörlere<br />
göre daha kötü seyreder.<br />
İnvazyonu değerlendirirken, tümörün en derin olduğu yerin altındaki vaskuler invazyon<br />
ölçüme dahil edilmemelidir. Tümörün myometriumu diffüz invaze ettiği durumda,<br />
neoplastik glandlar genellikle, kronik iltihap hücrelerini içeren gevşek fibroz stroma ile<br />
çevrilidir. Myometrial invazyon değerlendirirken, adenomyozis odağı içine karsinom<br />
yayılımından ayrılmalıdır. Maksimum invazyon derinliğinden daha alt seviyedeki<br />
adenomyozis içinde karsinom varlığı prognozu kötüleştirmez (53, 54, 55, 56).<br />
4.Servikal invazyon:<br />
Kötü prognoz ile ilişkilidir ve uterusa sınırlı ama servikse uzanım gösteren tümörler evre<br />
II olarak sınıflandırılır (2).<br />
20
5.Vasküler invazyon:<br />
Evre I adenokarsinomda önemli bir prognostik faktordur. Perivasküler lenfositik<br />
infiltrasyon sıklıkla, vasküler invazyon ile ilişkilidir (57, 58).<br />
6.Atipik endometrial hiperplazi varlığı:<br />
Atipik hiperplazi ve bazı metaplazilerin (özellikle silyalı ve eozinofilik) varlığı, düşük<br />
gradeli ve invazyon göstermeyen tümörlerle koreledir. Yüksek gradeli tümörler ise atrofik<br />
endometriumlarda sık görülür (59, 60, 61).<br />
7.Hormon reseptör durumu:<br />
Çok değişkenli analizler, östrojen reseptor durumu ile, rekürrens ve sağkalımı oranlarının<br />
korele olduğunu göstermiştir (62, 63, 64).<br />
8.DNA ploidi ve S faz fraksiyonu:<br />
Endometrial adenokarsinomların yaklaşık 2/3’ü diploid hücrelerden oluşur. Diploid<br />
tümörler için sağkalım daha yüksektir (65, 66, 67).<br />
S-faz fraksiyonu ile belirlenen tümör hücre proliferasyon derecesi, bir seride güçlü bir<br />
prognostik faktor olarak bulunmuştur (68).<br />
Yaklaşık %8 oranında endometrial karsinom, eş zamanlı ovaryan karsinom ile birlikte<br />
görülür. Uterus ve over dışına yayılım, ve her iki tümörün de non-endometrioid olup<br />
olmadığının değerlendirilmesi önemlidir. Bu organlar dışına yayılım olmayan senkron<br />
grade 1 endometrioid tümörler için ilave tedavi yapılmaz (15).<br />
%5-15 hastada pozitif peritoneal sitoloji, tümörün uterus dışına yayılımının tek<br />
göstergesidir. Peritoneal sıvı örneklemesinde malign hücre varlığında, hasta evre IIIA olur.<br />
Prognozu tahmin etmede pozitif aortik lenf nodları, uterus dışı risk faktorleri arasında en<br />
önemlisidir. Aortik nodları pozitif olan hastalarda 5 yıllık tümörsüz yaşam oranı %36’dır<br />
(2).<br />
Endometrial adenokarsinom, endometrioid ve non-endometrioid klinikopatolojik alt<br />
gruplarında sırasıyla <strong>PTEN</strong> ve TP53 tümör supresor genlerin mutasyonuyla karakterizedir.<br />
Bu genlerdeki delesyon ve/veya mutasyonlar tümörün erken evrelerinde gelişir (12).<br />
21
Endometrioid adenokarsinomlarda mikrosatellit instabilitesi, KRAS ve beta-catenin<br />
mutasyonları, diğer sık görülen genetik değişikliklerdir.<br />
Mikrosatellit instabilitesi, tümör hücrelerinde, hastanın normal dokusuna kıyasla,<br />
mikrosatellit adı verilen, tekrarlayan kısa DNA sekanslarının uzunluğundaki<br />
değişikliklerdir. Sporadik endometrial karsinomlarda yaklaşık %20 oranında görülür.<br />
K-ras, hücre büyüme ve diferansiyasyon regulasyonunda rol oynayan bir proteini kodlar.<br />
Endometrial karsinomlarda K-ras proto-onkogen mutasyonu %10-30 oranında<br />
tanımlanmıştır.<br />
Beta-catenin gen mutasyonu ise %15-20 oranındadır (2). <strong>PTEN</strong> gen mutasyonları gibi<br />
karsinogenezin erken dönemlerinde oluşur (81).<br />
<strong>PTEN</strong><br />
Endometrioid karsinomda en sık değişen gen, <strong>PTEN</strong> (phosphatase ve tensin homolog),<br />
tümör supresor gendir ve mutasyon oranı %30-50’dir (69, 70). <strong>PTEN</strong> ( aynı zamanda<br />
MMAC1 ve TEP1 olarak da adlandırılır), 10.kromozomun uzun kolunda (q), 23.3<br />
pozisyonunda lokalize olup, primer hedefi PIP3 adı verilen lipid molekülü olan, bir<br />
fosfataz kodlar. PIP3, hücre büyümesi ve apoptozu regüle eden sinyal iletim yolu üzerinde<br />
çalışır (71, 72). <strong>PTEN</strong> ayrıca, iki hücre iskelet proteini ile büyük homoloji gösterir. Bu da<br />
hücre adezyon ve migrasyonunda da etkili olduğuna işaret eder. <strong>PTEN</strong>’in, tümör<br />
büyümesinde supresor, gelişim ve metastazında ise inhibitör rol oynadığı gösterilmiştir<br />
(73, 74). <strong>PTEN</strong> mutasyonu, Cowden ve Bannayan-Zonana sendromu gibi kalıtımsal<br />
22
ozukluklarda ve glioblastoma, melanoma, prostat karsinomu gibi çeşitli sporadik<br />
karsinomlarda da ileri evrelerde ve metastazlarda oluşur (69, 75, 76). <strong>PTEN</strong> geninde<br />
homozigot ve heterozigot delesyon olan farelerle yapılan deneyde, <strong>PTEN</strong> tümör supresor<br />
genin gelişim sırasında oldukça önemli rolu olduğu izlenmiştir. <strong>PTEN</strong> geninde homozigot<br />
delesyonu olan farelerin, erken embryogenez sırasında öldükleri, heterozigot delesyonu<br />
olan farelerin ise normal olarak gelişebildiklerini ancak endometrial karsinomu da içeren<br />
birçok kanser için artmış riskleri olduğu bulunmuştur.<br />
<strong>PTEN</strong> inaktivasyonunun, histomorfolojik değişikliklerin yokluğunda bile görüldüğü<br />
tanımlanmıştır (85). Hiperplazilerde de yaklaşık %20 oranında görülür (77, 78). Bu<br />
bulgular, <strong>PTEN</strong> inaktivasyonunun, endometrioid karsinom patogenezinin erken<br />
basamaklarında etkili olduğunu düşündürmektedir. Mutasyonlu hücrelerin genetik analizi<br />
ile tanınabilen bu preklinik faz, menstrual sikluslar boyunca devamlılık gösterebilir ve bu<br />
süreçte mutant hücrelerin gelişimi, sistemik hormonal faktorlerle pozitif ya da negatif<br />
olarak etkilenir (85). İmmunhistokimyasal bir çalışmada, endometrioid karsinomların<br />
büyük bir kısmında <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı olduğu bulunmuş ve bu tümör tipinin<br />
gelişiminde santral rolu olduğuna dikkat çekilmiştir (79).<br />
Beta-catenin<br />
23
CTNNB1 geni tarafından kodlanan, Wnt sinyal yolunda transkripsiyon aktivitesi olan bir<br />
onkogendir (80). Glikojen Sentaz Kinaz-3<strong>β</strong> (GSK-3<strong>β</strong>), beta-catenin’in exon3 kısmındaki<br />
serin-treonin rezidulerini fosforilleyerek, ubikitin-proteazom yolu ile yıkılımını sağlar (81).<br />
Bu mekanizma, Adenomatoz Polipozis Coli (APC) proteinin, beta-catenin’e direkt<br />
bağlanmasıyla artar (82). APC veya beta-catenin’in kendisindeki mutasyonlar sonucunda<br />
beta-catenin hücre içinde birikir ve transkripsiyon faktörleri ile kompleks oluşturarak<br />
nükleusa girer. Nükleusta Wnt hedef genleri için transkripsiyonel aktivatör olarak etki<br />
gösterir (81).<br />
<strong>β</strong>-catenin geninin ekzon 3’ünde fonksiyon kazandıran mutasyon olması, tip1 kanserlerde<br />
%25-38 oranında görülmektedir (83, 84).<br />
<strong>β</strong>-catenin, hücre diferansiyasyonu, hücreler arası iletişim ve normal doku yapısının<br />
korunmasında önemli olan E-cadherin-catenin biriminin bileşenidir (85). Hücre-hücre<br />
adezyonunda rol oynar. E-cadherin’in intraseluler kısmına bağlanarak, e-cadherin-aktin<br />
ilişkisini sağlar. E-cadherin-catenin ilişkisinin bozulması, hücre adezyon kaybına neden<br />
olup tümör yayılımında etkili olabilir (86).<br />
MSI, <strong>PTEN</strong>, K-ras mutasyonları sıklıkla birlikte görülebilirken, <strong>β</strong>-catenin değişikliklerine<br />
eşlik etmezler (87). Anormal <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu, endometrial tümörogenezisin erken<br />
basamaklarında görülebileceği gibi, tümör progresyonuna sonradan da katkıda bulunabilir<br />
(88, 89, 90).<br />
MMP-2, MMP-9, TIMP-2<br />
Matriks metalloproteinaz (MMP) ailesi, çinko bağımlı, ekstraselüler matriks ve bazal<br />
membran bileşenlerini degrade eden, birbirine yapıca benzer proteinlerden oluşur (91). İlk,<br />
iribaşın kuyruğunu kaybetmesinden sorumlu enzim olarak tanımlanmıştır (92).<br />
Stromelizin 1, 2 ve tip I, II, III fibriler kollajeni yaran kollajenazı içeren 20’den fazla insan<br />
MMP’si tarif edilmiştir (93). MMP’ler ve onlara yüksek afinite ile bağlanarak aktivitelerini<br />
kısmen regüle eden TIMP (Tissue inhibitors of metalloproteinases)’lerin, inflamasyon gibi<br />
doku yıkımıyla giden durumlarda; çeşitli kanserlerin proliferatif, invaziv ve metastatik<br />
özelliklerinde önemli oldukları düşünülmektedir (94, 95).<br />
MMP ekspresyonu, büyüme faktörleri, sitokinler, ekstraselüler matriks kaynaklı sinyaller<br />
24
ve onkogenler gibi çeşitli ajanlarla ve lokal olarak TIMP’lerle regüle edilir (96, 97). Çoğu<br />
MMP, inaktif zimojen şeklinde sekrete edilip, ekstraselüler olarak aktive edilirler.<br />
Artmış MMP ekspresyonu, bir çok kanserde saptanmıştır, tümör invazyonu ve metastazla<br />
koreledir (96, 98). MMP’lerin esas olarak, primer tümör ile uzak metastazları arasındaki<br />
fiziksel bariyerlerin yıkımını kolaylaştırarak metastaza fonksiyonel olarak katkıda<br />
bulundukları düşünülmektedir. Etkidikleri basamaklar şekil 2’de de gösterildiği gibi, lokal<br />
invazyon, intravazasyon, dolaşımda hayatta kalma, yeni organda ekstravazasyon ve<br />
invazyondur (95).<br />
Şekil 2 : Karsinogenezde MMP’lerin etkili olduğu düşünülen basamaklar.<br />
Primer ya da metastaz alanlarında tümör hücre invazyon ve yayılımı için ekstraselüler<br />
matriksin yıkımı gereklidir. Bu da, metastatik hücrelerin, proteinöz bariyerleri yıkması için<br />
yeterli enzimatik kapasiteleri olması gerektiğini düşündürür. Bazı MMP’ler, kanser<br />
hücreleri tarafından sentezlenip sekrete edilseler de, diğerleri tümöre komşu stromal<br />
hücreler veya tümörü infiltre eden immun hücrelerce sentezlenir, ve sonra tümör hücre<br />
membranlarına bağlanır (99, 100).<br />
MMP-2 (Jelatinaz A) ve MMP-9 (Jelatinaz B), tümör agregatlarını çevreleyen stromal<br />
hücrelerin(endotelyal hücreler, makrofajlar ve fibroblastların) ve değişen derecelerde<br />
tümöral epitelyal hücrelerin mRNA’larında gösterilmiştir (101, 102). MMP-2 ve MMP-9,<br />
25
vasküler ve subepitelyal bazal membran tip IV kollajen ve fibronektini degrade ettiği kesin<br />
olarak belirlenmiştir (103).<br />
TIMP’ler, malign olmayan endometrium dahil bir çok dokuda eksprese edilir ve doku<br />
bütünlüğü ile ekstraseluler matriks homeostazını sağlamada rol alır (104). TIMP-2<br />
mRNAsı da hem stromal hem de epitelyal kompartmanda lokalizedir (105).<br />
26
Materyal ve Metod<br />
Olgu Seçimi<br />
Çalışmamıza 2005-2008 yılları arasında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde<br />
endometrial karsinom nedeniyle opere edilip, bölümümüzde endometrioid adenokarsinom<br />
tanısı alan, yaş ortalaması 57.5 olan 56 olgu alınmıştır. Olgulara ait arşivimizde bulunan<br />
hematoksilen-eozin boyalı preparatlar yeniden değerlendirilip, tümörü en iyi temsil eden<br />
ve immunhistokimyasal çalışma için en uygun bloklar seçilmiştir.<br />
İncelenen Parametreler<br />
Tümörler, histolojik grade, nükleer grade, myometrial invazyon derinliği, evre ve<br />
lenfovasküler invazyon yönünden incelenmiş; <strong>PTEN</strong>, beta-catenin, MMP-2, MMP-9 ve<br />
TIMP-2 ekspresyonları immunhistokimyasal olarak değerlendirilmiştir.<br />
Tablo 7: Kullanılan Antikorlar<br />
Antikor Firma Klon Dilusyon<br />
<strong>PTEN</strong>, Ab-6 Neomarkers/Thermo 28H6 Kullanıma hazır<br />
<strong>β</strong>-catenin Neomarkers/Thermo - Kullanıma hazır<br />
MMP-2, Ab-1 Neomarkers/Thermo CA-4001 1:100<br />
MMP-9 Neomarkers/Thermo - 1:50<br />
TIMP-2, Ab-5 Neomarkers/Thermo 3A4 Kullanıma hazır<br />
Parametrelerin Değerlendirilmesi<br />
Histolojik grade, myometrial invazyon derinliği ve evre, FIGO(International Federation of<br />
Gynaecology and Obstetrics) tarafından önerilen şekilde yapılmıştır.<br />
MMP-2, MMP-9 ve TIMP-2 için yapılan immunhistokimyasal boyalar, tümör epiteli ve<br />
çevre stroma için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. <strong>PTEN</strong>, <strong>β</strong>-catenin, MMP-2, MMP-9 ve<br />
TIMP-2 eksprese eden hücrelerin boyanma yoğunlukları (i), 3-dereceli ölçek (1, hafif; 2,<br />
orta ve 3, yoğun) ile yapılmıştır. Boyanma yaygınlıkları(%) için ise 4-dereceli ölçek<br />
kullanılmıştır( 1, %75). Her bir immun boya için<br />
27
HSCORE[ ∑ %i (i+1)] hesaplanarak, semikantitatif değerlendirme yapılmıştır (106).<br />
<strong>PTEN</strong> ekspresyonu ayrıca, tümöral hücrelerin çoğunda nükleer boyanma yoksa (-), varsa<br />
(+) olarak değerlendirilmiştir (107).<br />
İmmünhistokimya<br />
Olgulara ait 4-5 μm’ lik parafin kesitler, pozitif yüklü lamlara alınarak, avidin-biotin<br />
immunperoksidaz tekniği kullanılarak boyandı. Bir gece etüvde 60ºC’ de bekletilen<br />
kesitler, ksilende berraklaştırılıp, alkol içerisinde rehidrate edildi. Antijeni açığa çıkarmak<br />
için, 10 mM sitratlı tampon (pH 6) içerisinde mikrodalga fırında 4x5 dakika ısıtıldı. Aynı<br />
tampon içerisinde 20–30 dakika oda ısısında soğumaya bırakıldı. Dokulardaki endojen<br />
peroksidaz aktivitesini ortadan kaldırmak için, kesitlere %3’ lük hidrojen peroksit çözeltisi<br />
damlatılıp 15 dakika beklendi. Daha sonra sırasıyla, protein blok solüsyonu ( 10dak.),<br />
primer antikor (1 saat), sekonder antikor (15 dak.) ve streptavidin-HRP ile işlemden<br />
geçirildi (15dak.). Kromojen olarak aminoetilkarbazol (10 dak.) kullanıldı. Her işlemden<br />
sonra kesitler PBS (Phosphate-Buffered Saline) ile çalkalandı. Son olarak Mayer<br />
hematoksilen ile zıt boyama yapılıp kapatıldı.<br />
İstatistiksel Değerlendirme:<br />
Bu çalışmada istatistiksel analizler GraphPad Prisma V.3 paket programı ile yapılmıştır.<br />
Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metodların (ortalama,standart<br />
sapma) yanı sıra gruplar arası karşılaştırmalarda tekyönlü varyans analizi testi alt grup<br />
karşılaştırmalarında Tukey çoklu karşılaştırma testi, ikili grupların karşılaştırmasında<br />
bağımsız t testi , nitel verilerin karşılaştırmalarında ki-kare testi, değişkenlerin birbirleri<br />
ile ilişkilerini belirlemede Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Sonuçlar, anlamlılık<br />
p
Bulgular<br />
Çalışmaya aldığımız olguların toplam sayısı 56’dır. Yaş dağılımı 32-86 arasında olup,<br />
ortalama yaş 57.54 olarak bulundu.<br />
Histolojik grade için FIGO gradeleme sistemi kullanılmış olup, 33 (%58.9) olgu grade 1,<br />
20 (%35.7) olgu grade 2 ve 3 (%5.4) olgu grade 3 olarak değerlendirildi.<br />
Myometrial invazyon derinliğini saptamak için, myometrium üst ve alt olarak iki eşit<br />
kısma ayrıldı. İnvazyon göstermeyen olgular 8 (%14.3), myometrial kalınlığın ½ üst<br />
kısmını invaze eden olgular 31 (%55.4), myometrial kalınlığın ½’den fazlasını invaze eden<br />
olgular 17 (%30.4) olarak bulundu.<br />
Tüm vakalar FIGO’ya göre evrelendirildi. 9 (%16.1) olgu evre IA, 26 (%46.4) olgu evre<br />
IB, 9 (%16.1) olgu evre IC, 6 (%10.7) olgu evre IIA ve 6 (%10.7) olgu evre IIB olarak<br />
bulundu (Tablo 8).<br />
Tablo 8: Olguların FIGO grade, myometrial invazyon ve evreye göre dağılımları.<br />
FIGO grade<br />
Myometrial<br />
İnvazyon<br />
Derinliği<br />
FIGO Evre<br />
Sayı %<br />
Grade I 33 58,9<br />
Grade II 20 35,7<br />
Grade III 3 5,4<br />
Total 56 100<br />
İnvazyon yok 8 14,3<br />
Myometriumda<br />
‘den az invazyon<br />
½ 31 55,4<br />
Myometriumda<br />
½‘den fazla invazyon<br />
17 30,4<br />
Total 56 100<br />
IA 9 16,1<br />
IB 26 46,4<br />
IC 9 16,1<br />
IIA 6 10,7<br />
IIB 6 10,7<br />
Total 56 100<br />
29
Servikal invazyon, 56 olgunun 12’sinde (%21.4) görüldü. 6 olguda glandüler ve stromal, 6<br />
olguda ise sadece glandüler invazyon vardı.<br />
Lenfovasküler invazyon, 56 olgunun 9’unda (%16.1) mevcuttu (Tablo 9).<br />
Tablo 9: Olguların lenfovasküler invazyon oranı<br />
İmmunhistokimyasal olarak MMP-2,MMP-9 ve TIMP-2 antikorları ile yapılan boyama<br />
sonuçları FIGO grade ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinde tümör epitel hücrelerinde<br />
MMP-2 ekspresyonu, grade 1, 2 ve 3’te sırasıyla 6.45±2.52, 5.9±2.17 ve 4.33±3.51,<br />
stromada ise 4.06±2.01, 4.1±1.83, 4.33±2.52 idi. MMP-9 ekspresyonu tümör epitel<br />
hücrelerinde grade 1, 2 ve 3’te sırasıyla 9.78±3.4, 8.75±3.52, 11±1.73, stromada ise<br />
6.60±2.62, 6.15±1.79, 8.3±2.88 olarak bulundu. TIMP-2 ekspresyonu tümör epitel<br />
hücrelerinde grade 1, 2 ve 3’te sırasıyla 4.58±1.75, 4.4±2.58, 4.33±2.89; stromada ise<br />
3.36±1.82, 4.4±2.58, 4.33±2.89 olarak değerlendirildi.<br />
12<br />
10<br />
8<br />
6<br />
4<br />
2<br />
0<br />
Lenfovasküler<br />
invazyon<br />
0 47 83,9<br />
1 9 16,1<br />
Total 56 100<br />
Grade I n:33 Grade II :20 Grade III n:3<br />
Grafik 1: MMP-2, MMP-9 ve TIMP-2’nin histolojik grade ile ilişkisi.<br />
30<br />
MMP-2 Epitel<br />
MMP-2 Stroma<br />
MMP-9 Epitel<br />
MMP-9 Stroma<br />
TIMP-2 Epitel<br />
TIMP-2 Stroma
<strong>PTEN</strong> ekspresyonu grade 1, 2 ve 3’te sırasıyla 7.27±2.53, 7.85±2.28, 2.33±1.53; ß-catenin<br />
ekspresyonu ise 9.12±2.12, 9.05±1.79, 12±0 olarak bulundu.<br />
12<br />
10<br />
8<br />
6<br />
4<br />
2<br />
0<br />
Grade I<br />
n:33<br />
Grade II<br />
:20<br />
Grade III<br />
n:3<br />
31<br />
<strong>PTEN</strong><br />
ß-catenin<br />
Grafik 2: <strong>PTEN</strong> ve ß-catenin’in histolojik grade ile ilişkisi.<br />
<strong>PTEN</strong> boyanma skorları Grade I / Grade III ve Grade II / Grade III olarak<br />
değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bulundu (Tablo 10).<br />
Tablo 10: <strong>PTEN</strong> ekspresyonu FIGO grade ilişkisi<br />
Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi <strong>PTEN</strong><br />
Grade I / Grade II >0,05<br />
Grade I / Grade III
MMP-2, MMP-9 ve TIMP-2 ekspresyonları, myometrial invazyon derinliği ile<br />
karşılaştırılarak değerlendirildiğinde, tümör epitel hücrelerinde MMP-2 ekspresyonu,<br />
myometrial invazyon olmayan, ½’den az myometrial invazyon olan ve ½’den fazla<br />
myometrial invazyon olan olgularda sırasıyla 5.25±2.87, 5.81±2.4 ve 5.94±2.38, stromal<br />
ekspresyon ise 3.88±2.23, 3.9±2.02, 4.53±1.66 idi. MMP-9 ekspresyonu tümör epitel<br />
hücrelerinde sırasıyla 8±4.47, 8.42±3.17, 7±3.55, stromada ise 4.75±2.55, 5.97±2.6,<br />
5.47±2.37 olarak bulundu. TIMP-2 ekspresyonu tümör epitel hücrelerinde sırasıyla<br />
3.88±1.46, 4.42±2.23, 4.94±2.11; stromada ise 2.63±2.2, 3±1.79, 4.24±2.19 olarak<br />
değerlendirildi.<br />
9<br />
8<br />
7<br />
6<br />
5<br />
4<br />
3<br />
2<br />
1<br />
0<br />
İnvazyon yok n:8 1/2 den az<br />
invazyon n:31<br />
32<br />
1/2'den fazla<br />
invazyon C n:17<br />
Grafik 3: MMP-2, MMP-9 ve TIMP-2’nin myometrial invazyon derinliği ile ilişkisi.<br />
MMP-2 Epitelyal<br />
MMP-2 Stromal<br />
MMP-9 Epitelyal<br />
MMP-9 Stromal<br />
TIMP-2 Epitelyal<br />
TIMP-2 Stromal
Myometrial invazyon derinliği ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinde, tümör epitel<br />
hücrelerinde <strong>PTEN</strong> ekspresyonu, myometrial invazyon olmayan, ½’den az myometrial<br />
invazyon olan ve ½’den fazla myometrial invazyon olan olgularda sırasıyla 8±2.07,<br />
7.23±2.92, 6.82±2.43; ß-catenin ekspresyonu ise 8.5±2.27, 9.19±2.17, 9.71±1.65 olarak<br />
bulundu.<br />
<strong>PTEN</strong><br />
ß‐catenin<br />
10<br />
8<br />
6<br />
4<br />
2<br />
0<br />
İnvazyon yok n:8 1/2'den az invazyon n:31 1/2'den fazla invazyon<br />
n:17<br />
Grafik 4: <strong>PTEN</strong> ve ß-catenin’in myometrial invazyon derinliği ile ilişkisi.<br />
<strong>PTEN</strong> ekspresyonu (-) ve (+) olarak değerlendirildiğinde ise, invazyon olmayan 8 olgunun<br />
3’ünde, myometriuma ½’den az invazyon gösteren 31 olgunun 15’inde ve myometrial<br />
invazyon derinliği ½’den fazla olan 17 olgunun 8’inde <strong>PTEN</strong> (-) olarak bulundu.<br />
<strong>PTEN</strong>(-)<br />
60%<br />
50%<br />
40%<br />
30%<br />
20%<br />
10%<br />
0%<br />
myometrial invazyon<br />
yok n:8<br />
1/2'den az invazyon<br />
derinliği n:31<br />
33<br />
1/2'den fazla invazyon<br />
derinliği n:17<br />
Grafik 5: <strong>PTEN</strong> ekspresyonunun myometrial invazyon derinliği ile ilişkisi.
MMP-2,MMP-9 ve TIMP-2 ekspresyonları, evre ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinde,<br />
tümör epitel hücrelerinde MMP-2 ekspresyonu, evre IA, IB, IC; IIA ve IIB olan olgularda<br />
sırasıyla 5.44±2.74, 5.85±2.34, 6.22±2.28; 3.67±2.34 ve 7.33±1.63, stromal ekspresyon<br />
ise 3.78±2.11, 3.81±2.12, 4.33±1.66; 4.67±0.82 ve 4.83±2.23 idi. MMP-9 ekspresyonu<br />
tümör epitel hücrelerinde sırasıyla 8.11±4.2, 8.73±2.6, 8.11±1,54; 5±5.59, 6.83±4.58;<br />
stromada ise 5±2.5, 6.15±2.57, 6.67±1.8; 3.67±2.94 ve 4.83±1.83 olarak bulundu. TIMP-2<br />
ekspresyonu tümör epitel hücrelerinde sırasıyla 4.11±1.54, 4,31±2.4, 5±2.4; 5±1.55,<br />
4.67±1.75, stromada ise 2.89±2.2, 2.88±1.84, 4.33±2.6; 4.17±1.72 ve 3.5±1.76 olarak<br />
değerlendirildi.<br />
9<br />
8<br />
7<br />
6<br />
5<br />
4<br />
3<br />
2<br />
1<br />
0<br />
IA n:9 IB n:26 IC n:9 IIA n:6 IIB n:6<br />
MMP-2 Epitel MMP-2 Stroma MMP-9 Epitel<br />
MMP-9 Stroma TIMP-2 Epitel TIMP-2 Stroma<br />
Grafik 6: MMP-2, MMP-9 ve TIMP-2’nin evre ile ilişkisi.<br />
34
<strong>PTEN</strong> ekspresyonu evre ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinde, tümör epitel<br />
hücrelerinde, evre IA, IB, IC; IIA ve IIB olan olgularda sırasıyla 7.89±1.96, 7.5±2.66,<br />
7.33±3; 5.17±2.32 ve 6.83±3.13, ß-catenin ekspresyonu ise 8.33±2.18, 9.04±2.18,<br />
9.56±1.42; 10.17±1.94 ve 10.17±1.83 idi.<br />
12<br />
10<br />
8<br />
6<br />
4<br />
2<br />
0<br />
IA n:9 IB n:26 IC n:9 IIA n:6 IIB n:6<br />
Grafik 7: <strong>PTEN</strong> ve ß-catenin’in evre ile ilişkisi.<br />
35<br />
<strong>PTEN</strong><br />
ß‐catenin<br />
Evre I 44 olgunun 19’unda <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı izlenirken, evre II 12 olgunun 7’si<br />
<strong>PTEN</strong> (-) olarak izlendi.<br />
70<br />
60<br />
50<br />
40<br />
30<br />
20<br />
10<br />
0<br />
evre I n:44 evreII n:12<br />
<strong>PTEN</strong> (-) % 43.18 58.13<br />
Grafik 8: <strong>PTEN</strong> ekspresyonunun evre ile ilişkisi.<br />
evre I n:44<br />
evreII n:12
Olgular servikal invazyon varlığına göre değerlendirildiğinde, tümör epitel hücrelerinde<br />
MMP-2 boyanma skoru, servikal invazyon olmayan ve olan olgularda sırasıyla 5.84±2.37<br />
ve 7.08±2.35 iken, stromal hücrelerde MMP-2 ekspresyon skoru sırasıyla 3.91±2 ve<br />
4.75±1.6 olarak bulundu. MMP-9 boyanma skoru ise tümör epitel hücrelerinde sırasıyla<br />
8.48±2.78 ve 9.91±2.15, stromal hücrelerde ise sırasıyla 6.02±2.44 ve 5.91±2.35 idi.<br />
TIMP-2 boyanma skoru tümör epitel hücrelerinde sırasıyla 4.41±2.22, 4.83±1.59; stromal<br />
hücrelerde ise sırasıyla 3.18±2.12 ve 3.83±1.7 olarak bulundu.<br />
10<br />
8<br />
6<br />
4<br />
2<br />
0<br />
Servikal İnvazyon (-) Servikal İnvazyon (+)<br />
MMP-2 Epitel MMP-2 Stroma MMP-9 Epitel MMP-9 Stroma<br />
TIMP-2 Epitel TIMP-2 Stroma<br />
Grafik 9: MMP-2, MMP-9 ve TIMP-2’nin servikal invazyon varlığı ile ilişkisi.<br />
36
<strong>PTEN</strong> ekspresyonu servikal invazyon varlığı ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinde,<br />
tümör epitel hücrelerinde, invazyon olmayan ve olan olgularda sırasıyla 7.55±2.56 ve<br />
6±2.76 olarak bulundu. ß-catenin ekspresyonu ise servikal invazyon olmayan ve olan<br />
olgularda sırasıyla 9±2.05 ve 10.17±1.8 idi.<br />
<strong>PTEN</strong><br />
8<br />
7<br />
6<br />
5<br />
4<br />
3<br />
2<br />
1<br />
0<br />
Servikal invazyon (-)Servikal invazyon (+)<br />
37<br />
10.4<br />
10.2<br />
Grafik 10: <strong>PTEN</strong> ve ß-catenin’in servikal invazyon varlığı ile ilişkisi.<br />
10<br />
9.8<br />
9.6<br />
9.4<br />
9.2<br />
9<br />
8.8<br />
8.6<br />
8.4<br />
ß-catenin<br />
<strong>PTEN</strong><br />
ß‐catenin<br />
Olgular lenfovasküler invazyon varlığına göre değerlendirildiğinde, tümör epitel<br />
hücrelerinde MMP-2 boyanma skoru, lenfovasküler invazyon olmayan ve olan olgularda<br />
sırasıyla 5.7±2.45 ve 7.11±1.83 iken, stromal hücrelerde MMP-2 ekspresyon skoru<br />
sırasıyla 4.11±1.94 ve 4±2.06 idi. MMP-9 boyanma skoru ise tümör epitel hücrelerinde<br />
sırasıyla 7.81±3.56 ve 9.55±1.33, stromal hücrelerde ise sırasıyla 5.74±2.48 ve 6.22±2.48<br />
olarak bulundu. TIMP-2 boyanma skoru tümör epitel hücrelerinde sırasıyla 4.36±2.08,<br />
5.22±2.17; stromal hücrelerde ise sırasıyla 3.11±1.88 ve 4.44±2.55 olarak değerlendirildi.
10<br />
9<br />
8<br />
7<br />
6<br />
5<br />
4<br />
3<br />
2<br />
1<br />
0<br />
Lenfovasküler invazyon Lenfovasküler invazyon<br />
(-)<br />
(+)<br />
38<br />
MMP-2 Epitel<br />
MMP-2 Stroma<br />
MMP-9 Epitel<br />
MMP-9 Stroma<br />
TIMP-2 Epitel<br />
TIMP-2 Stroma<br />
Grafik 11: MMP-2, MMP-9 ve TIMP-2’nin lenfovasküler invazyon varlığı ile ilişkisi.<br />
<strong>PTEN</strong> boyanma skorları, lenfovasküler invazyon ile ilişkili olarak değerlendirildiğinde<br />
lenfovasküler invazyon olmayan ve olan olgularda sırası ile 7.13±2.72 ve 7.67±2.35 olarak<br />
bulundu. ß-catenin boyanma skorları ise sırasıyla, 9.21±2.08 ve 9.44±1.88 olarak<br />
değerlendirildi.<br />
ß-catenin ekspresyonu, 56 olgunun 8’inde (%14.28), nükleer olarak da izlendi. Bu<br />
olgularda evre yönünden fark izlenmez iken, 8 olgunun 7’si FIGO grade 1 olarak izlendi.<br />
8 olgunun hiçbirinde lenfovasküler invazyon görülmedi. Olguların histopatolojik<br />
parametreler ve diğer immun boya sonuçları ile ilişkileri tablo 12 ve tablo13‘deki gibidir.<br />
Olgu sayısı, istatistiksel olarak değerlendirmek için uygun bulunmadı.
Tablo 12: Nükleer <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu gösteren olguların histopatolojik parametrelerle<br />
ilşkisi.<br />
Yaş FIGO<br />
grade<br />
Nükleer<br />
grade<br />
invazyon<br />
derinliği<br />
Evre Servikal<br />
invazyon<br />
Tablo 13: Nükleer <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu gösteren olguların diğer immun boyalarla<br />
ilişkisi.<br />
39<br />
Lenfovasküler<br />
invazyon<br />
59 I II B IIA Var Yok<br />
59 I I A IA Yok Yok<br />
62 II II C IIA Var Yok<br />
54 I II C IIA Var Yok<br />
60 I II B IB Yok Yok<br />
56 I II A IA Yok Yok<br />
53 I I B IIB Var Yok<br />
41 I II A IA Yok Yok<br />
MMP-2 MMP-9 TIMP-2 <strong>PTEN</strong> <strong>β</strong>-catenin<br />
Epitel:6<br />
Stroma:4<br />
Epitel :8<br />
Stroma:6<br />
Epitel :5<br />
Stroma:4<br />
Epitel :6<br />
Stroma:5<br />
Epitel :6<br />
Stroma:2<br />
Epitel :6<br />
Stroma:4<br />
Epitel :9<br />
Stroma:6<br />
Epitel :12<br />
Stroma:8<br />
Epitel :12<br />
Stroma:10<br />
Epitel :12<br />
Stroma:4<br />
Epitel :10<br />
Stroma:6<br />
Epitel :10<br />
Stroma:6<br />
Epitel :12<br />
Stroma:9<br />
Epitel :10<br />
Str:oma4<br />
Epitel :12<br />
Stroma:6<br />
Epitel :12<br />
Stroma:8<br />
Epitel :6<br />
Stroma:5<br />
Epitel :4<br />
Stroma:2<br />
Epitel :7<br />
Stroma:6<br />
Epitel :4<br />
Stroma:3<br />
Epitel :6<br />
Stroma:4<br />
Epitel :3<br />
Stroma:1<br />
Epitel :5<br />
Stroma:4<br />
Epitel :6<br />
Stroma:2<br />
‐ 9 NÜKLEER<br />
‐ 10 NÜKLEER<br />
‐ 11 NÜKLEER<br />
‐ 10 NÜKLEER<br />
+ 11 NÜKLEER<br />
+ 8 NÜKLEER<br />
+ 12 NÜKLEER<br />
+ 12 NÜKLEER<br />
<strong>β</strong>catenin<br />
9<br />
Nükleer<br />
10<br />
Nükleer<br />
11<br />
Nükleer<br />
10<br />
Nükleer<br />
11<br />
Nükleer<br />
8<br />
Nükleer<br />
12<br />
Nükleer<br />
12<br />
Nükleer
Tartışma<br />
Endometrial karsinom, en sık görülen jinekolojik malignitedir. İki klinikopatolojik alt grup<br />
tanımlanmıştır: Östrojen ilişkili (Tip 1, endometrioid) ve Östrojen ilişkisiz (Tip 2,<br />
nonendometrioid, papiller seröz ve berrak hücreli tip gibi) tip. Endometrioid histolojiye<br />
sahip olan Tip 1 karsinomlar, yeni tanı alan olguların %70-80’ini oluşturur ve öncesinde<br />
karşılanmamış östrojen etkisi ve premalign hastalık ile ilişkilidir. Nonendometrioid<br />
histolojiye sahip Tip 2 karsinomlarda ise, hormonal risk faktorleri tanımlanmamıştır ve<br />
daha agresif klinik seyir gösterir. Bu karsinomlardaki morfolojik farklılıklar, molekuler<br />
genetik profillerine de yansımıştır. DNA tamir defekti, <strong>PTEN</strong>, <strong>β</strong>-catenin, K-ras genlerinde<br />
mutasyon Tip 1 karsinomlarda izlenirken, Tip 2 karsinomlar sıklıkla p53 gen mutasyonu<br />
ve çeşitli kromozomlarda heterozigosite kaybı gösterir.<br />
Endometrial karsinomun patogenezi iyi anlaşılamamıştır (85). Kolorektal karsinom gibi,<br />
diğer malignitelerde tanımlanan seluler regulator yolların(apoptoz gibi), disfonksiyonel<br />
hücre büyümesine yol açan değişimlerinin birikimiyle normal endometriumdan karsinoma<br />
geçiş olduğu düşünülmektedir (108). Endometrial karsinomda görülen tip spesifik genetik<br />
değişikliklerin çoğu, başka tümörlerle analoji yapılarak araştırılmaya başlanıp, sonrasında<br />
endometrial karsinomda da değiştikleri gösterilmiştir (85). Histolojik grade, myometrial<br />
invazyon derinliği, servikal invazyon, peritoneal sıvıda neoplastik hücre varlığı, lenf nodu<br />
metastazı prognozu belirlemede rutin olarak kullanılan parametrelerdir (2). Tümör<br />
gelişiminde erken basamaklarda gelişen genetik değişiklikler ve prognozu etkileyen<br />
invaziv davranışına neden olan, invazyonu kolaylaştıran mekanizmalar rutin prognostik<br />
40
parametrelerle<br />
başlanmıştır.<br />
karşılaştırılarak, endometrial karsinogenez daha iyi anlaşılmaya<br />
Literatürde oldukça proliferatif ve siklik rejeneratif doku olan endometriumda <strong>PTEN</strong> tümör<br />
supresor gen fonksiyon kaybının, çok basamaklı olan karsinogenezin erken dönemlerinde<br />
oluştuğu belirtilmiştir (107). <strong>PTEN</strong> tümör supresor gen mutasyonel inaktivasyonunun,<br />
sporadik endometrial karsinomlarda saptanan en sık genetik defekt olduğunu, ve bu<br />
tümörlerde, <strong>PTEN</strong> inaktivasyonunun örnek seçimine bağlı olarak %34-83 oranında<br />
izlendiğini bildirmiştir (109). Matias-Guiu ve arkadaşları çalışmalarında, endometrial<br />
karsinomlarda immun boyama ile <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybının sık olduğunu, <strong>PTEN</strong> gen<br />
mutasyon, ya da delesyonu yokluğunda dahil görüldüğünü vurgulamıştır (110). Mutter ve<br />
arkadaşları çalışmalarında, endometrial karsinomlarda <strong>PTEN</strong> geninin her 2 alelinde,<br />
mutasyon veya delesyon sonucu oluşan inaktivasyonu %33, <strong>PTEN</strong> protein ekspresyon<br />
kaybını ise %61 olarak bulmuştur (79). Sonuçlar arasındaki farkı yorumlarken, endometrial<br />
karsinomlarda daha sık hemizigot <strong>PTEN</strong> genotipi görüldüğünü, ve bunlarda ikinci allelin<br />
inaktivasyonunun, regulator bölge mutasyonu, komşu DNA sekanslarında modifikasyonlar<br />
ya da azalmış translasyon olabileceğini belirtmişlerdir. Çalışmamızda, %46.4 olguda<br />
<strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı izlendi. Genetik analiz yapılmadığı için, bu olgulardaki <strong>PTEN</strong> gen<br />
mutasyon ya da delesyon oranı bilinmemektedir. Ancak birçok çalışma,<br />
immunhistokimyasal <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybını, <strong>PTEN</strong> mutasyon ve/veya delesyonunu iyi<br />
yansıtan, efektif bir değerlendirme yöntemi olduğunu bildirmiştir (79, 107, 111, 112).<br />
İnsan tümörlerinde büyük oranda görülen <strong>PTEN</strong> kaybının, genellikle ileri evre tümörlerle<br />
ilişkili olmasına rağmen endometrioid tip endometrial karsinomda oldukça erken dönemde<br />
geliştiğini belirtilmiştir (142). Çoğu çalışma, <strong>PTEN</strong> mutasyonlarının, daha çok, FIGO evre<br />
I-II ve histolojik grade 1-2 tümörlerle ilişkili olduğu sonucuna varmıştır (113, 114, 115).<br />
Konopka ve arkadaşlarının çalışmalarında, endometrioid karsinomlarda, <strong>PTEN</strong> gen<br />
mutasyonunun tüm FIGO evrelerinde görüldüğünü ancak, düşük evrede daha sık olduğunu<br />
izlemişlerdir(109). Athanassiadu ve arkadaşları ise, immunhistokimyasal <strong>PTEN</strong><br />
pozitifliğini, düşük evre ile ilişkili bulmuştur (116). Çalışmamızda FIGO evre 1’de <strong>PTEN</strong><br />
ekspresyon kaybı %43.18, evre II’de %58.3 bulundu. <strong>PTEN</strong> boyanma skorlarında da evre<br />
ilerledikçe azalma izlendi (p:0.3). Salvesen ve arkadaşları, <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı olan<br />
yaklaşık %20 oranında tümörde anormal promoter metilasyonu bulunduğunu ve bu<br />
olguların sıklıkla ileri evre olduğunu bildirmiştir (117). Liu ve arkadaşları, mutasyonel<br />
<strong>PTEN</strong> inaktivasyonunun, erken evre ve iyi prognozla ilişkili olduğu ve 5 yıllık sağkalım<br />
41
oranı mutasyon olmayan olgularda %50 iken, mutasyonlu olgularda %80 civarında olduğu<br />
belirtilmiştir (11).<br />
Erkanlı ve arkadaşları, <strong>PTEN</strong> ekspresyonunu grade ve myometrial invazyon ile ilişkili<br />
bulmamıştır (118). Çalışmamızda endometriuma sınırlı tümörlerde <strong>PTEN</strong> ekspresyon<br />
kaybı %37,5, ½’den az myometrial invazyon varlığında % 48.3, myometrial invazyon<br />
derinliğinin ½’den fazla olduğu olgularda %47 oranında bulundu.<br />
An ve arkadaşlarının çalışmasında, 61 endometrioid karsinom olgusunun %66’sında<br />
izledikleri <strong>PTEN</strong> ekspresyon değişiklikleri, histolojik grade ile ilişkili bulunmamıştır<br />
(119).<br />
Xu ve arkadaşları, grade 1-2 ve myometriuma yarıdan az invaze tümörlerde <strong>PTEN</strong> gen<br />
mutasyon oranının, grade 3 ve myometrial invazyon derinliği yarıdan fazla olan tümörlere<br />
oranla yüksek olduğunu ancak; <strong>PTEN</strong> protein ekspresyon kaybının, grade 3 tümörlere<br />
oranla, grade1-2 tümörlerde daha düşük olduğunu izlemişlerdir. Mutasyon ve pozitif<br />
protein ekspresyonunun, erken evrede daha sık olduğunu bildirmişlerdir (120).<br />
Çeşitli çalışmalarda, endometrial karsinomlarda <strong>PTEN</strong> gen mutasyon sıklığı ve <strong>PTEN</strong><br />
ekspresyonu ile histolojik grade arasında negatif korelasyon izlenmiştir (109, 121).<br />
Konopka ve arkadaşlarının çalışmasında, grade 1 endometrial karsinomlarda, <strong>PTEN</strong> gen<br />
mutasyon sıklığı, grade 2 karsinomda görülen oranın yarısı kadar bulunmuş ve bu veri,<br />
<strong>PTEN</strong> gen defektinin, endometrial hücre diferansiyasyon kaybı ile ilişkili olduğu şeklinde<br />
yorumlanmıştır (14). Çalışmamızda <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı gösteren olgular grade 1’de<br />
%45, grade 2’de %40 olarak bulundu Grade 3 olan olgularımız 3 tane idi ve hepsinde<br />
<strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı izlendi.<br />
Kimura ve arkadaşları, <strong>PTEN</strong> boyanma skorunun lenfovasküler invazyon ya da lenf nodu<br />
metastazı ile korelasyon olmadığını belirtmiştir (122). Çalışmamızda lenfovasküler<br />
invazyon izlenmeyen olgularda <strong>PTEN</strong> boyanma skoru daha düşük olup, fark istatistiksel<br />
olarak anlamlı değildir. Çalışmamıza aldığımız 56 olgunun hiçbirinde lenf nodu metastazı<br />
mevcut değildi.<br />
Endometrioid karsinomlarda, immunhistokimyasal olarak nükleer <strong>β</strong>-catenin<br />
akümülasyonu, ≤%38 olarak bildirilmiştir (84, 123). Çalışmamızda <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu,<br />
48 olguda nonnükleer, 8 (%14.28) olguda ise, literaturle uyumlu olarak nükleer ve<br />
nonnükleer izlendi. Endometrioid karsinomlarda <strong>β</strong>-catenin gen (CTNNB1, ekzon3)<br />
mutasyonları ise, %15-25 oranında bulunmuştur (41). Fukuchi ve arkadaşları, inceledikleri<br />
76 endometrioid karsinom olgusunun 10’unda <strong>β</strong>-catenin ekzon 3 mutasyonu, 29’unda ise<br />
42
<strong>β</strong>-catenin nükleer akümülasyonu tespit etmiştir(84). <strong>β</strong>-catenin genetik mutasyon ve nükleer<br />
akumulasyon oranları arasındaki uyumsuzluk, Wnt/ <strong>β</strong>-catenin/LEF-1 yolundaki diğer<br />
değişikliklerin de nükleer <strong>β</strong>-catenin akümülasyonuna neden olabileceğini<br />
düşündürmektedir (110). Çeşitli çalışmalarda, <strong>β</strong>-catenin mutasyonlarının, düşük gradeli,<br />
erken evre (83, 84, 124, 125) ve lenf nodu metastazı negatif olan tümörlerde (88)<br />
görüldüğü vurgulanmıştır. Fukuchi ve arkadaşlarının çalışmasında da <strong>β</strong>-catenin mutasyonu<br />
gösteren olguların, iyi-orta derecede diferansiye iken, <strong>β</strong>-catenin mutasyonu izlenmeden<br />
nükleer akumulasyon gösteren olgularda diferansiyasyonun kötü de olabildiği saptanmıştır<br />
(84). Brabletz ve arkadaşları, nükleer <strong>β</strong>-catenin fonksiyonuyla, invaziv gelişim için gerekli<br />
olan genlerin de aktive olduğunu belirtmişlerdir.Aynı çalışmada, nükleer <strong>β</strong>-catenin<br />
ekspresyonu izlenen tümör hücrelerinde, proliferasyon oranında belirgin azalma olduğunu<br />
bulunmuştur (126). Konopka ve arkadaşları, çalışmalarında, 56 endometrioid karsinom<br />
olgusunda <strong>β</strong>-catenin geni serin/treonin rezidulerinde %16.1 oranında mutasyon saptamıştır.<br />
Mutasyonlu olgular çoğunlukla, FIGO grade 1-2 ve evre I-II olduğu için <strong>β</strong>-catenin gen<br />
mutasyonunun, karsinogenezde erken dönemlerde oluştuğuna işaret etmişlerdir (109).<br />
Çalışmamızda, nükleer <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu gösteren 8 olgunun 7’si FIGO grade 1, bir<br />
tanesi FIGO grade 2; 4’ü evre I , 4’ü evre II olarak izlendi. Ancak gen mutasyon analizi<br />
yapılmadığı için, bu olguların hangi sebeple nükleer <strong>β</strong>-catenin akümülasyonu gösterdikleri<br />
bilinmemektedir. Schlosshauer ve arkadaşlarının, 17 adet FIGO grade III uterin<br />
endometrioid ve 17 adet uterin seröz karsinomu inceledikleri çalışmalarında, endometrioid<br />
karsinom olgularının çoğunda nükleer ve nonnükleer kuvvetli <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu tespit<br />
edilmiştir (127).<br />
Çalışmamızda da <strong>β</strong>-catenin ekspresyonunun, istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, FIGO<br />
grade ile belirgin olarak arttığı gözlendi (p:0.053). Ayrıca myometrial invazyon<br />
derinliğinin artışı ve servikal invazyon varlığı ile de <strong>β</strong>-catenin ekspresyonunda artış olduğu<br />
bulundu (p:0.07 ve p:0.3). Scholten ve arkadaşları ise, 213’ü endometrioid tip olan 225<br />
endometrial karsinom olgusunda <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu ve evreyi ilişkili olarak<br />
bulmamışlardır (128). Saegusa ve arkadaşları, <strong>β</strong>-cateninin karsinogenezdeki rolunun<br />
oldukça kompleks olduğunu belirtmiştir. Nükleer <strong>β</strong>-cateninin, P53-P21WAF1 aktivasyonu<br />
ve siklin D1 overekspresyonunu indukleyerek hücre proliferasyonunu baskılayabileceği ya<br />
da hücre yaşlanmasını indukleyebileceğini bildirmişlerdir. Skuamöz diferansiyasyon<br />
gösteren 80 endometrial karsinom olgusunu inceledikleri çalışmalarında, <strong>β</strong>-catenin<br />
mutasyonu izlenmeyen skuamöz diferansiyasyon alanlarında bile, nükleer <strong>β</strong>-catenin<br />
akümülasyonu daha fazla izlenmiştir. Ancak, <strong>β</strong>-catenin overekspresyonunun, endometrial<br />
43
karsinomlarda tek başına, skuamoid fenotipe geçiş için yeterli olmadığını, nükleer<br />
akümülasyonun, transdiferansiyasyon için başlangıç sinyali olduğunu belirtmişlerdir (129).<br />
Bizim çalışmamızda da, <strong>β</strong>-catenin nükleer akümülasyonu daha çok skuamöz<br />
diferansiyasyon gösteren alanlarda belirgindi.<br />
Literaturde, endometrial karsinogenezde <strong>β</strong>-catenin fonksiyonunun hala bilinmediğini<br />
vurgulanmıştır (130). <strong>β</strong>-cateninin birçok fonksiyonunun ortak dengesi, endometrial hücre<br />
proliferasyonunun normal kontrolu için oldukça önemlidir (109).<br />
Bogusiewicz ve arkadaşlarının 28 endometrial karsinom olgusunu 15 normal endometrium<br />
ile karşılaştırdıkları çalışmalarında, MMP-2 aktivasyon oranının ya da TIMP-2 miktarının<br />
normal ile kanser dokuları arasında belirgin fark göstermediği; MMP-9’un ise endometrial<br />
karsinomda, miktarının ve aktivasyon oranının normal dokuya göre anlamlı olarak fazla<br />
olduğu izlenmiş, MMP-9’un endometrial karsinom progresyonunda önemli rolu<br />
olabileceği vurgulanmıştır (131). Bizim çalışmamızda olduğu gibi, immunhistokimyasal<br />
boyanmanın semi-kantitatif değerlendirildiği başka bir çalışmada, tümör epitel<br />
hücrelerinde, MMP-9 boyanma skoru, myometrial invazyon varlığı ve lenfovasküler<br />
invazyon varlığı ile ilişkili bulunurken, MMP-2 ile bu faktorler arasında korelasyon<br />
izlenmemiştir (96). Graesslin ve arkadaşlarının çalışmasında, MMP-9 ekspresyonu fazla<br />
olmasına rağmen, histolojik prognostik faktorlerle ilişkili bulunmamıştır. Yüksek MMP-2<br />
ekspresyonunun ise, lenf nodu metastazı ile korele olduğu belirtilmiştir. MMP-2<br />
ekspresyonunun, myometrial invazyon derinlik artışı ile de arttığı izlenmiştir (93).<br />
Çalışmamızda ise, MMP-2 boyanma skorlarının, myometrial invazyon derinlik artışı ve<br />
lenfovasküler invazyon varlığı ile artma eğiliminde olduğu görüldü. Myometrial invazyon<br />
derinlik artışıyla, MMP-2 boyanma skorunun artışı, stromal hücrelerde, tümör epitel<br />
hücrelerine oranla daha belirgin olarak izlendi. Servikal invazyon varlığında, MMP-2 ve<br />
MMP-9 boyanma skorlarının tümör epitel hücrelerinde daha fazla oranda olduğu görüldü.<br />
MMP-2 ekspresyonunun aynı zamanda stromada da arttığı izlendi. MMP-9 boyanma skoru<br />
ise lenfovasküler invazyon varlığı ile hem tümör epitel hücrelerinde hem de stromal<br />
hücrelerde artarken, myometrial invazyon ile ilişkili bulunmadı. Inoue ve arkadaşlarının<br />
çalışmasında, MMP-9 proteini, histolojik grade 3 ile ilişkili bulunmuştur (141).<br />
Çalışmamızda, FIGO grade 3 olan olgu sayısı çok az olmakla beraber, tümör epitel<br />
hücrelerinde ve stromada MMP-9 boyanma skorunda, FIGO grade 1-3 ve grade 2-3<br />
arasında artış olduğu izlendi.<br />
Di Nezza ve arkadaşları çalışmalarında TIMP-2 ile tümöral hücrelerde, tüm histolojik<br />
44
gradelerde yoğun boyanma, stromada ise değişen miktarlarda boyanma izlemiştir(96).<br />
Çalışmamızda TIMP-2 boyanma skoru, hem tümör epitel hücrelerinde hem de stromada,<br />
histolojik grade artışıyla korele olarak azalmaktadır, fark istatistiksel olarak anlamlı<br />
değildir. Moser ve arkadaşları çalışmalarında, MMP-2 ve TIMP-2 ekspresyonları arasında<br />
negatif korelasyon bulunduğunu, ancak bu ekspresyon paterninin klinik ya da histolojik<br />
prognostik parametrelerle ilişkili olmadığını belirtmiştir (132). Graesslin ve arkadaşları ise<br />
çalışmalarında, artan histolojik grade ile MMP-2 ekspresyonunda artma, TIMP-2<br />
ekspresyonunda ise azalma olduğunu belirtmiştir (93, 133). Ayrıca TIMP-2<br />
ekspresyonunun, myometrial invazyon derinliği arttıkça, lenfovasküler invazyon varlığında<br />
ve lenf nodu metastazı varlığında, azaldığı bulunmuştur (93). Endometrial karsinomda,<br />
histolojik grade artışı ile TIMP-2 ekspresyonunun arttığı bildiren çalışmalar da vardır (134,<br />
135, 136). Çalışmamızda, myometrial invazyon derinliği arttıkça TIMP ekspresyonunda,<br />
özellikle stromada artış izlendi, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Määtta ve<br />
arkadaşları, endometrial tümör epitel hücrelerinde TIMP-2 mRNA’sı bulunduğunu tespit<br />
etmiştir. Çeşitli MMP ve TIMPlerin rölatif konsantrasyonları ve ekstraseluler ortam gibi<br />
faktorler, tümör hücrelerinin TIMP ekspresyon değişikliklerine yanıtını etkiliyor olabilir<br />
(95). Matriks metalloproteinazlar ve onların doku inhibitorlerinin, proteolitik aktivite<br />
değişimine neden olan etkileri, bu proteinlerin lokal mikroçevredeki dengelerine bağlıdır<br />
(137).<br />
Tümör hücrelerinin invazyon ya da metastazı, hücre-hücre, hücre-matriks ilişkileri ve<br />
ekstraseluler matriksin yıkımını gerektiren çok sayıda kompleks etkileşimi gerektirir (86).<br />
Endometrial karsinomlarda MMP ve TIMP ekspresyonlarının prognostik değeri<br />
tartışmalıdır (138, 139).<br />
MMP ve TIMP’lerin kompleks etkileşimleriyle rol aldığı, malign hastalığın lokal ve uzak<br />
yayılımının anlaşılması için immunhistokimyasal boyama prosedurlerinin ve<br />
değerlendirilmesinin standardizasyonu gereklidir (93).<br />
Son çalışmalar, endometrial karsinom gelişiminin, hormonal regulasyon, genetik<br />
mutasyonlar, adhezyon molekulleri, apoptozis, MMP’ler ve onların doku inhibitorlerinin<br />
rol aldığı çok basamaklı bir olay olduğunu ileri sürmektedir (93). Endometrial prekanseröz<br />
lezyonların malign transformasyonu, komşu stromayı invaze edecek kadar genetik hasarın<br />
birikimiyle oluşur ve artmış MMP ekspresyonu, bu invaziv süreçte etkili olabilir (140).<br />
45
Resimler<br />
Resim 1: <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı olmayan olguda tümör hücrelerinde kuvvetli<br />
nükleer boyanma.<br />
Resim 2: <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı olan olguda <strong>PTEN</strong> (-) tümör hücreleri. <strong>PTEN</strong> (+)<br />
olan stromal hücreler internal pozitif kontrol olarak kullanılmıştır.<br />
46
Resim 3: Endometrioid karsinom, tümoral hücrelerde <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı.<br />
Resim 4: Endometrioid karsinom, kuvvetli <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu.<br />
47
Resim 5: Endometrioid karsinom, membranöz <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu.<br />
Resim 6: Endometrioid karsinom. Yüksek grade olan olguda mebranöz ve<br />
sitoplazmik <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu.<br />
48
Resim 7: Endometrioid karsinom. Kuvvetli nükleer ve nonnükleer <strong>β</strong>-catenin<br />
ekspresyonu.<br />
Resim 8: Endometrioid karsinom. Tumor hücrelerinde ve stromada MMP-2<br />
ekspresyonu.<br />
49
Resim 9: Endometrioid karsinom. Tumoral hücrelerde ve stromada MMP-9<br />
ekspresyonu.<br />
Resim 10: Endometrioid karsinom. Tumoral hücrelerde ve stromada kuvvetli MMP-9<br />
ekspresyonu.<br />
50
Resim 11: Endometrioid karsinom. Tumoral hücrelerde ve stromada TIMP-2<br />
ekspresyonu.<br />
Resim 12: Endometrioid karsinom. Tumoral hücrelerde zayıf, stromal hücrelerde<br />
kuvvetli TIMP-2 ekspresyonu.<br />
51
Sonuç<br />
Çalışmamızda, %46.4 olguda <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı izlendi. Literaturde de örnek<br />
seçimine bağlı olarak <strong>PTEN</strong> inaktivasyonunun %34-83 oranında izlendiği belirtilmiştir.<br />
FIGO evre 1’de <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı %43.18, evre II’de %58.3 bulundu. <strong>PTEN</strong><br />
boyanma skorlarında da evre ilerledikçe azalma izlendi. Literaturde, <strong>PTEN</strong> gen<br />
mutasyonlarının tüm FIGO evrelerinde görüldüğü bildirilse de, çoğu çalışmada düşük<br />
evrelerde daha sık <strong>PTEN</strong> gen mutasyonu olduğu belirtilmiştir. Bizim çalışmaya aldığımız<br />
olgular evre I ve evre II olduğu için bu konuda yorum yapılamıştır.<br />
Endometriuma sınırlı tümörlerde <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı %37,5, ½’den az myometrial<br />
invazyon varlığında % 48.3, myometrial invazyon derinliğinin ½’den fazla olduğu<br />
olgularda %47 oranında bulundu. Literaturde <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybının myometrial<br />
invazyon derinliği ile ilişkisi hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır.<br />
<strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı gösteren olgular grade 1’de %45, grade 2’de %40 olarak bulundu.<br />
Grade 3 olan olgularımız 3 tane idi ve hepsinde <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybı izlendi.<br />
Literaturde <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybının histolojik grade ile ilişkisi hakkında farklı sonuçlar<br />
bulunmuş olsa da, artan histolojik grade ile <strong>PTEN</strong> ekspresyon kaybının arttığı yönündeki<br />
yayınlar dikkat çekmektedir.<br />
Lenfovasküler invazyon izlenmeyen olgularda <strong>PTEN</strong> boyanma skoru daha düşük olup,<br />
fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Çalışmamıza aldığımız 56 olgunun hiçbirinde lenf<br />
nodu metastazı mevcut değildi.<br />
Çalışmamızda <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu, 48 olguda nonnükleer, 8 (%14.28) olguda ise,<br />
literaturle uyumlu olarak nükleer ve nonnükleer izlendi. Nükleer <strong>β</strong>-catenin ekspresyonu<br />
gösteren 8 olgunun 7’si FIGO grade 1, bir tanesi FIGO grade 2; 4’ü evre I , 4’ü evre II<br />
olarak izlendi. Ancak gen mutasyon analizi yapılmadığı için, bu olguların hangi nedenle<br />
52
nükleer <strong>β</strong>-catenin akümülasyonu gösterdikleri bilinmemektedir. Çeşitli çalışmalarda, <strong>β</strong>catenin<br />
mutasyonlarının, düşük gradeli, erken evre, ve lenf nodu metastazı negatif olan<br />
tümörlerde görüldüğü vurgulanmıştır.<br />
Çalışmamızda 8 olguda nükleer, 48 olguda nonnükleer izlediğimiz <strong>β</strong>-catenin<br />
ekspresyonunun, istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, FIGO grade ile belirgin olarak<br />
arttığı gözlendi(p:0.053). Ayrıca myometrial invazyon derinliğinin artışı ve servikal<br />
invazyon varlığı ile de <strong>β</strong>-catenin ekspresyonunda artış olduğu bulundu (p:0.07 ve p:0.3).<br />
Literaturde, <strong>β</strong>-cateninin nükleer onkojenik aktivitesi, <strong>β</strong>-catenin ekzon 3 mutasyonu ya da <strong>β</strong>catenin<br />
nükleer akümülasyonu (mutasyon olarak veya olmayarak) gösteren olguların<br />
sonuçları dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızda ise nükleer-nonnükleer ayrımı<br />
yapılmadan <strong>β</strong>-catenin ekpresyonunun histolojik grade ve invazyon artışı ile artma<br />
eğiliminde olduğu izlendi.<br />
<strong>β</strong>-cateninin karsinogenezdeki rolu oldukça kompleks olup, endometrial karsinogenezde <strong>β</strong>catenin<br />
fonksiyonu hala bilinmemektedir.<br />
MMP-2 boyanma skorlarının, myometrial invazyon derinlik artışı ve lenfovasküler<br />
invazyon varlığı ile artma eğiliminde olduğu görüldü. Myometrial invazyon derinlik<br />
artışıyla, MMP-2 boyanma skorunun artışı, stromal hücrelerde, tümör epitel hücrelerine<br />
oranla daha belirgin olarak bulundu. Servikal invazyon varlığında, tümör epitel<br />
hücrelerinde MMP-2 ve MMP-9 boyanma skorlarının daha fazla oranda olduğu görüldü.<br />
MMP-2 ekspresyonunun aynı zamanda stromada da arttığı izlendi. MMP-9 boyanma skoru<br />
ise lenfovasküler invazyon varlığı ile hem tümör epitel hücrelerinde hem de stromal<br />
hücrelerde artarken, myometrial invazyon ile ilişkili bulunmadı. FIGO grade 3 olan olgu<br />
sayısı çok az olmakla beraber, FIGO grade 1-3 ve grade 2-3 arasında tümör epitel<br />
hücrelerinde MMP-9 boyanma skorunun artmış olduğu izlendi.<br />
TIMP-2 boyanma skorunun, hem tümör epitel hücrelerinde hem de stromada, histolojik<br />
grade artışıyla korele olarak azaldığı görüldü, fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.<br />
Myometrial invazyon derinliği arttıkça TIMP ekspresyonunda, özellikle stromada artış<br />
izlendi, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.<br />
Elde edilen sonuçlar ve literatur değerlendirildiğinde, çeşitli MMP ve TIMPlerin rölatif<br />
53
konsantrasyonları ve ekstraseluler ortam gibi faktorlerin, tümör hücrelerinin TIMP<br />
ekspresyon değişikliklerine yanıtını etkiliyor olabileceği yorumu yapılabilir.<br />
Tümörler, tümör hücrelerinin, stromal hücrelerin ve ekstraseluler matriksin etkileştikleri<br />
oldukça kompleks dokulardır. Endometrioid endometrial karsinom gibi genellikle iyi<br />
diferansiye karsinomlarda, invazyon ve metastatik büyüme mekanizmaları, büyük oranla<br />
tümörün bulunduğu ortamla kontrol ediliyor olabilir. Endometrial karsinogenezin<br />
anlaşılmasında, stromal etkileşimlerin araştırılmasının faydalı olabileceğini<br />
düşünmekteyiz.<br />
54
Kaynaklar:<br />
1.Moore KL, Persaud TVN. Ürogenital Sistem.Ed:Yıldırım M, Okar İ, Dalçık H.Klinik<br />
Yönleri ile İnsan Embryolojisi. 1.baskı. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri, 2002:305-345.<br />
2.. J. Kurman.Endometrial carcinoma. Blaustein’s Pathology of The Female Genital Tract.<br />
5th edition. New York: Springer Verlag, 2002:501-561.<br />
3. Gray H. The urogenital system. Goss CM. Anatomy of the human body, 29 th ed.<br />
1973:1265-1339.<br />
4. Rosai J. Female reproductive system.Rosai and Ackerman’s Surgical Pathology. 9th<br />
edition. St Louis: Mosby-Year Book, 2004:1569- 1635.<br />
5. Sternberg SS.Uterus and Fallopian Tubes. Histology for Pathologists. New York: Raven<br />
Press, 1991: 797-835.<br />
6.Young B, Heath JW.Female Reproductive System. Wheater’s Functional Histology. 4 th<br />
edition. Churchill Livingstone Elsevier Limited, 2000:341-371.<br />
7. J. Kurman.Endometrial carcinoma. Blaustein’s Pathology of The Female Genital Tract.<br />
5th edition. New York: Springer Verlag, 2002: 467-497.<br />
8.Buckley CH, Fox H. Endometrial hyperplasisa and intra-endometrial adenocarcinoma.<br />
Biopsy Pathology Of The Endometrium. 2 nd edition. New York: Oxford University Press,<br />
2002: 130-145.<br />
9.Lian Z, De Luca P, Di Cristofano A. Gene expression analysis reveals a signature of<br />
estrogen receptor activation upon loss of Pten in a mouse model of endometrial cancer. J<br />
Cell Physiol. 2006: 255-66.<br />
10. Strick R, Ackermann S, Langbein M. Proliferation and cell-cell fusion of endometrial<br />
carcinoma are induced by the human endogenous retroviral Syncytin-1 and regulated by<br />
TGF-beta. J Mol Med. 2007:23-38.<br />
11. Liu FS.Molecular carcinogenesis of endometrial cancer.Taiwan J Obstet Gynecol.<br />
2007:26-32<br />
12. Fattaneh A. Tavassoli, Peter Devilee. Tumours of uterine corpus. Pathology and<br />
Genetics of Tumours Of The Breast And Female Genital Organs. WHO Classification Of<br />
Tumours. Lyon:IARC Press, 2003: 217-249.<br />
13.H Horn LC, Meinel A, Handzel R, Einenkel J. Histopathology of endometrial<br />
hyperplasia and endometrial carcinoma: an update. Ann Diagn Pathol. 2007:297-311.<br />
14.Konopka B, Paszko Z, Janiec-Jankowska A, Goluda M. Assessment of the quality and<br />
frequency of mutations occurrence in <strong>PTEN</strong> gene in endometrial carcinomas and<br />
hyperplasias. Cancer Lett. 2002:43-51.<br />
15.Crum CP, Lee KR. Adenocarcinoma, carcinosarcoma and other epithelial tumours of<br />
the endometrium. Diagnostic Gynecologic and Obstetric Pathology. Philadelphia: Elsevier-<br />
Saunders, 2006: 545-611.<br />
16.Parazzini F, La Vecchia C, Chatenoud L, Di Cintio E. The epidemiology of endometrial<br />
cancer. Gynecol Oncol 1991: 1-16.<br />
17.Silverberg SG, Kurman RJ. Atlas of Tumour Pathology. Tumours of the uterine corpus<br />
and gestational trophoblastic disease, AFIP:Washington DC, 1992.<br />
18. Sherman ME. Theories of endometrial carcinogenesis: a multidisciplinary approach.<br />
Mod Pathol. 2000:295-308.<br />
19.Larson DM, Copeland LJ, Gallagher HS, Gersherson DM, Freedman RS, Wharton JT,<br />
55
Kline RC. Nature of cervical involvement in endometrial carcinoma. Cancer 1987,59:959-<br />
962.<br />
20. Clement PB, Young RH. Atlas Of Gynecologic Surgical Pathology. 2 nd edition.<br />
Philadelphia: Elsevier-Saunders, 2008:161-194<br />
21.Christopherson WM, Alberhasky RC, Connelly PJ. Carcinoma of the endometrium. I. A<br />
clinicopathologic study of clear cell carcinoma and secretory carcinoma. Cancer 1982:<br />
1511-1523<br />
22.Hendrickson MR, Kempson RL. Ciliated carcinoma- a variant of endometrial<br />
adenocarcinoma. A report of 10 cases. Int J Gynecol Pathol 1983:1-12.<br />
23.Tiltman AJ(1980) Mucinous carcinoma of the endometrium. Obstet Gynecol 55:244-<br />
247.<br />
24.Young RH, Scully RE. Uterine carcinomas simulating microglandular hyperplasia. A<br />
report of six cases. Am J Surg Pathol 1994:1092-1097.<br />
25.Zaloudek C, Hayashi GM, Ryan IP, Powell CB, Miller TR. Microglandular<br />
adenocarcinoma of the endometrium: a form of mucinous adenocarcinoma that may be<br />
confused with microglandular hyperplasia of the cervix. Int J Gynecol Pathol 1997, 16:52-<br />
59<br />
26.Baergen RN, Warren CD, Isacson C, Ellenson LH. Early uterine serous carcinoma:<br />
clonal origin<br />
of extrauterine disease. Int J Gynecol Pathol. 2001:214-219.<br />
27.Gehrig PA, Groben PA, Fowler WC Jr., Walton LA, Van Le L . Noninvasive papillary<br />
serous carcinoma of the endometrium. Obstet Gynecol 2001: 153-157.<br />
28.Spiegel GW. Endometrial carcinoma in situ in postmenopausal women. Am J Surg<br />
Pathol 1995: 417-432.<br />
29.Wheeler DT, Bell KA, Kurman RJ, Sherman ME. Minimal uterine serous carcinoma:<br />
diagnosis and clinicopathologic correlation. Am J Surg Pathol 2000: 797-806.<br />
30.Zheng W, Khurana R, Farahmand S, Wang Y, Zhang ZF, Felix JC. P53<br />
immunostaining as a significant adjunct diagnostic method for uterine surface carcinoma:<br />
precursor of uterine papillary serous carcinoma. Am J Surg Pathol 1998:1463-1473.<br />
31.Abeler VM, Vergote IB, Kjorstad KE, Trope JG . Clear cell carcinoma of the<br />
endometrium. Prognosis and metastatic pattern. Cancer 1996:1740-1747.<br />
32.Kurman RJ, Scully RE. Clear cell carcinoma of the endometrium. An analysis of 21<br />
cases. Cancer 1976:872-882.<br />
33.Matias-Guiu X, Lerma E, Prat J. Clear cell tümörs of the female genital tract. Semin<br />
Diagn Pathol 1998:233-239.<br />
34.Peison B,Benisch B, Fox H. Invasive keratinising squamous cell carcinoma of the<br />
endometrium as extension of invasive cervical squamous cell carcinoma. Int J Surg Pathol<br />
1997:189-192<br />
35.Sherman ME, Bitterman P, Rosenshein NB, Delgado G, Kurman RJ. Uterine serous<br />
carcinoma. A morphologically diverse neoplasm with unifying clinicopathologic features.<br />
Am J Surg Pathol 1992:600-610.<br />
36.Kounelis S, Kapranos N, Kouri E, Coppola D, Papadaki H, Jones MW.<br />
Immunohistochemical profile of endometrial adenocarcinoma: a study of 61 cases and<br />
review of the literature. Mod Pathol 2000:379-388.<br />
37.Moll R, Levy R, Czernobilsky B, Hohlweg-Majert P, Dallenbach-Hellweg G, Franke<br />
56
WW. Cytokeratins of normal epitelia and some neoplasias of the female genital tract. Lab<br />
invest 1983:599-610.<br />
38.Podczaski E, Kaminsky PF, Zaino R. CA 125 and CA 19-9 immunolocalization in<br />
normal, hyperplastic and, carcinomatous endometrium. Cancer 1993:2551-2556<br />
39.Ali IU. Gatekeeper for endometrium: the <strong>PTEN</strong> tümör supressor gene. J Nat Cancer Inst<br />
2000, 92: 861-863.<br />
40.Bussaglia E, del Rio E, Matias-Guiu X, Prat J. <strong>PTEN</strong> mutations in endometrial<br />
carcinomas: a molecular and clinicopathologic analysis of 38 cases. Hum Pathol 2000<br />
;31:312-317.<br />
41.Machin P, Catasus L, Pons C, Munoz J, Matias-Guiu X, Prat J. CTNNB1 mutations and<br />
beta-catenin expression in endometrial carcinoma. Hum Pathol 2002:206-212.<br />
42.Tritz D, Pieretti M, Turner S, Powell D. Loss of heterozygosity in usual and special<br />
variant of carcinomas of the endometrium. Hum Pathol 1997:607-612.<br />
43.Watanebe Y, Nakajima H, Nozaki K, Ueda H, Obata K, Hoshiai H, Noda K.<br />
Clinicopathologic and immunohistochemical features and microsatellite status of<br />
endometrial cancer of uterine istmus. Int J Gynecol Pathol 2001:368-373.<br />
44.Creasman WI, Morrow CP, Bundy BN, Homesley HD, Graham JE, Heller PB: Surgical<br />
pathologic spread patterns of endometrial cancer. Cancer 1987:2035-2041.<br />
45.Soslow RA, Pirog E, Isaacson C. Endometrial intraepithelial carcinoma with associated<br />
peritoneal carcinomatosis. Am J Surg Pathol 2000: 726-732.<br />
46.Sonoda Y. Optimal therapy and management of endometrial cancer. Expert Rev<br />
Anticancer Ther 2003:37-47.<br />
47. Levine DA, Hoskins WJ. Update in the management of endometrial cancer. Cancer J<br />
2002: 31-40.<br />
48.Trope C, Kristensen GB, Abeler VM. Clear-cell and papillary serous cancer: treatment<br />
options. Best Pract Res Clin Obstet Gynaecol 2001, 15: 443-446.<br />
49.Morrow CP, Bundy BN, Kurman RJ, Creasman WT, Heller P, Homesley HD, et al.<br />
Relationship between surgical-pathological risk factors and outcome in clinical stage I and<br />
II carcinoma of the endometrium: a Gynecologic Oncology Group study. Gynecol Oncol<br />
1991:55-65.<br />
50.Christopherson WM, Connelly PJ, Alberhasky RC. Carcinoma of the endometrium. V.<br />
An analysis of prognosticators in patients with favorable subtypes and stage I disease.<br />
Cancer 1983: 1705-1709.<br />
51.Tobon H, Watkins GJ. Secretory carcinoma of the endometrium. Int J Gynecol Pathol<br />
1985:328-335.<br />
52.Malkasian GD Jr. Carcinoma of the endometrium. Effect of stage and grade on survival.<br />
Cancer 1978: 996-1001.<br />
53.Hall JB, Young RH, Nelson JHJ. The prognostic significance of adenomyosis in<br />
endometrial carcinoma. Gynecol Oncol 1984:32-40.<br />
54.Hernandez E, Woodruff JD. Endometrial adenocarcinoma arising in adenomyosis. Am J<br />
Obstet Gynecol 1980:827-832.<br />
55. Jacques SM, Lawrence WD. Endometrial adenocarcinoma withvariable-level<br />
myometrial involvement limited to adenomyosis: a clinicopathologic study of 23 cases.<br />
Gynecol Oncol 1990:401-407.<br />
57
56. Mittal KR, Barwick KW. Endometrial adenocarcinoma involving adenomyosis without<br />
true myometrial invasion is characterized by frequent preceding estrogen therapy, low<br />
histologic grades, and excellent prognosis. Gynecol Oncol. 1993:197-201.<br />
57. Inoue Y, Obata K, Abe K, Ohmura G, Doh K, Yoshioka T, Hoshiai H, Noda K. The<br />
prognostic significance of vascular invasion by endometrial carcinoma. Cancer.<br />
1996:1447-51.<br />
58. Ambros RA, Kurman RJ. Combined assessment of vascular and myometrial invasion<br />
as a model to predict prognosis in stage I endometrioid adenocarcinoma of the uterine<br />
corpus. Cancer. 1992:1424-31.<br />
59. Beckner ME, Mori T, Silverberg SG. Endometrial carcinoma: nontümör factors in<br />
prognosis. Int J Gynecol Pathol. 1985:131-45<br />
60. Kaku T, Silverberg SG, Tsukamoto N, Tsuruchi N, Kamura T, Saito T. Association of<br />
endometrial epithelial metaplasias with endometrial carcinoma and hyperplasia in Japanese<br />
and American women. Int J Gynecol Pathol. 1993:297-300.<br />
61. Christopherson WM, Alberhasky RC, Connelly PJ. Carcinoma of the endometrium: I.<br />
A clinicopathologic study of clear-cell carcinoma and secretory carcinoma. Cancer.<br />
1982:1511-23<br />
62. Chambers JT, Carcangiu ML, Voynick IM, Schwartz PE. Immunohistochemical<br />
evaluation of estrogen and progesterone receptor content in 183 patients with endometrial<br />
carcinoma. Part II: Correlation between biochemical and immunohistochemical methods<br />
and survival. Am J Clin Pathol. 1990:255-60.<br />
63. Creasman WT. Prognostic significance of hormone receptors in endometrial cancer.<br />
Cancer. 1993:1467-70.<br />
64. Gehrig PA, Van Le L, Olatidoye B, Geradts J. Estrogen receptor status, determined by<br />
immunohistochemistry, as a predictor of the recurrence of stage I endometrial carcinoma.<br />
Cancer. 1999:2083-9.<br />
65. Britton LC, Wilson TO, Gaffey TA, Lieber MM, Wieand HS, Podratz KC. Flow<br />
cytometric DNA analysis of stage I endometrial carcinoma. Gynecol Oncol. 1989:317-22.<br />
66. Iversen OE. Flow cytometric deoxyribonucleic acid index: a prognostic factor in<br />
endometrial carcinoma. Am J Obstet Gynecol. 1986:770-6.<br />
67. van der Putten HW, Baak JP, Koenders TJ, Kurver PH, Stolk HG, Stolte LA.<br />
Prognostic value of quantitative pathologic features and DNA content in individual<br />
patients with stage I endometrial adenocarcinoma. Cancer. 1989:1378-87.<br />
68. Stendahl U, Strang P, Wagenius G, Bergström R, Tribukait B. Prognostic significance<br />
of proliferation in endometrial adenocarcinomas: a multivariate analysis of clinical and<br />
flow cytometric variables. Int J Gynecol Pathol. 199:271-84.<br />
69. Risinger JI, Hayes AK, Berchuck A, Barrett JC. <strong>PTEN</strong>/MMAC1 mutations in<br />
endometrial cancers. Cancer Res. 1997:4736-4738.<br />
70. Tashiro H, Blazes MS, Wu R, Cho KR, Bose S, Wang SI, Li J, Parsons R, Ellenson<br />
LH. Mutations in <strong>PTEN</strong> are frequent in endometrial carcinoma but rare in other common<br />
gynecological malignancies. Cancer Res. 1997:3935-40.<br />
71. Li J, Yen C, Liaw D. <strong>PTEN</strong>, a putative protein tyrosine phosphatase gene mutated in<br />
human brain, breast, and prostate cancer. Science. 1997:943-947.<br />
58
72. Maehama T, Dixon JE. The tümör suppressor, <strong>PTEN</strong>/MMAC1, dephosphorylates the<br />
lipid second messenger, phosphatidylinositol 3,4,5-trisphosphate. J Biol Chem.<br />
1998:13375-13378.<br />
73. Tamura M, Gu J, Takino T, Yamada KM. Tümör suppressor <strong>PTEN</strong> inhibition of cell<br />
invasion, migration, and growth: differential involvement of focal adhesion kinase and<br />
p130Cas. Cancer Res. 1999:442-9.<br />
74. Di Cristofano A, Pandolfi PP. The multiple roles of <strong>PTEN</strong> in tümör suppression.Cell.<br />
2000:387-90.<br />
75. Ali IU, Schriml LM, Dean M. Mutational spectra of <strong>PTEN</strong>/MMAC1 gene: a tümör<br />
suppressor with lipid phosphatase activity. J Natl Cancer Inst. 1999:1922-32.<br />
76.Bonneau D, Longy M. Mutations of the human <strong>PTEN</strong> gene. Hum Mutat. 2000:109-22.<br />
77. Levine RL, Cargile CB, Blazes MS, van Rees B, Kurman RJ, Ellenson LH. <strong>PTEN</strong><br />
mutations and microsatellite instability in complex atypical hyperplasia, a precursor lesion<br />
to uterine endometrioid carcinoma. Cancer Res. 1998:3254-8.<br />
78. Maxwell GL, Risinger JI, Gumbs C, Shaw H, Bentley RC, Barrett JC. Mutation of the<br />
<strong>PTEN</strong> tümör suppressor gene in endometrial hyperplasias. Cancer Res. 1998:2500-2503.<br />
79.Mutter GL, Lin MC, Fitzgerald JT, Kum JB, Baak JP, Lees JA. Altered <strong>PTEN</strong><br />
expression as a diagnostic marker for the earliest endometrial precancers. J Natl Cancer<br />
Inst. 2000:924-930.<br />
80.Peifer M. Beta-catenin as oncogene: The smoking gun. Science 1997:1752-1753.<br />
81.Wappenschmidt B, Wardelmann E, Gehrig A, Schöndorf T, Maass N, Bonatz G, Gassel<br />
AM, Pietsch T, Mallmann P, Weber BH, Schmutzler RK. <strong>PTEN</strong> mutations do not cause<br />
nuclear beta-catenin accumulation in endometrial carcinomas. Hum Pathol. 2004:1260-<br />
1265.<br />
82.Morin PJ, Sparks A.B., Korinek V. et al. Activation of beta-catenin-Tcf signaling in<br />
colon cancer by mutations in beta-catenin or APC. Science 1997: 1787–1790.<br />
83. Schlosshauer PW, Pirog EC, Levine RL, et al: Mutational analysis of the CTNNB1 and<br />
APC genes in uterine endometrioid carcinoma. Mod Pathol 2000:1066-1071.<br />
84.Fukuchi T, Sakamoto M, Tsuda H, et al: Beta-catenin mutation in carcinoma of the<br />
uterine endometrium. Cancer Res 1998:3526-3528.<br />
85.Hecht JL, Mutter GL. Molecular and pathologic aspects of endometrial carcinogenesis.<br />
J Clin Oncol 2006: 4783-4791.<br />
86.Monaghan H, MacWhinnie N, Williams AR. The role of matrix metalloproteinases-2, -<br />
7 and -9 and beta-catenin in high grade endometrial carcinoma. Histopathology 2007:348-<br />
357.<br />
87.Palacios J, Gamallo C: Mutations in the beta-catenin gene (CTNNB1) in endometrioid<br />
ovarian carcinomas. Cancer Res1998:1344-1347.<br />
88. Saegusa M, Hashimura M, Yoshida T, et al: beta- Catenin mutations and aberrant<br />
nuclear expression during endometrial tumorogenesis. Br J Cancer 2001:209-217.<br />
89. Kim YT, Choi EK, Kim JW, et al: Expression of E-cadherin and alpha-, beta-, gammacatenin<br />
proteins in endometrial carcinoma. Yonsei Med J 2002:701-711.<br />
90. Shih HC, Shiozawa T, Miyamoto T, et al: Immunohistochemical expression of Ecadherin<br />
and beta-catenin in the normal and malignant human endometrium: An inverse<br />
correlation between E-cadherin and nuclear beta-catenin expression. Anticancer Res<br />
2004:3843-3850.<br />
59
91. D.L. Hulboy, L.A. Rudolph, L.M. Matrician. Matrix metalloproteinase as mediators of<br />
reproductive function. Mol Hum Reprod 1997: 27–45.<br />
92.Gross J, Lapiere CM. Collagenolytic activity in amphibian tissues: a tissue culture<br />
assay. Proc Natl Acad Sci U S A 1962:1014–22.<br />
93. Graesslin O, Cortez A, Fauvet R, Lorenzato M, Birembaut P, Daraï E.<br />
Metalloproteinase-2, -7 and -9 and tissue inhibitor of metalloproteinase-1 and -2<br />
expression in normal, hyperplastic and neoplastic endometrium: a clinical-pathological<br />
correlation study. Ann Oncol. 2006:637-45.<br />
94.Wojtowicz-Praga SM, Dickson RB, Hawkins MJ. Matrix metalloproteinase inhibitors.<br />
Invest New Drugs 1997: 61–75.<br />
95. Chambers AF, Matrisian LM. Changing views of the role of matrix metalloproteinases<br />
in metastasis. J Natl Cancer Inst 1997: 1260–1270.<br />
96.Prince:Di Nezza LA, Misajon A, Zhang J, Jobling T, Quinn MA, Ostör AG, Nie G,<br />
Lopata A, Salamonsen LA. Presence of active gelatinases in endometrial carcinoma and<br />
correlation of matrix metalloproteinase expression with increasing tümör grade and<br />
invasion. Cancer. 2002:1466-75.<br />
97. Stetler-Stevenson WG, Aznavoorian S, Liotta LA. Tumor cell interactions with the<br />
extracellular matrix during invasion and metastasis. Annu Rev Cell Biol 1993: 541-573.<br />
98. Chang and Z. Werb, The many faces of metalloproteases: cell growth, invasion,<br />
angiogenesis and metastases, Trends Cell Biol 11. 2001:37–43<br />
99.Basset P, Bellocq JP, Wolf C et al. A novel metalloproteinase gene specifically<br />
expressed in stromal cells of breast carcinomas. Nature 1990:699–704.<br />
100.Barmina OY, Walling HW, Fiacco GJ et al. Collagenase-3 binds to a specific receptor<br />
and requires the low density lipoprotein receptor-related protein for internalization. J. Biol.<br />
Chem. 1999:30087–30093.<br />
101. Soini Y, Alarakkola E, Autio-Harmainen H. Expression of messenger RNAs for<br />
metalloproteinases 2 and 9, type IV collagen, and laminin in nonneoplastic and neoplastic<br />
endometrium. Hum Pathol 1997: 220-226.<br />
102. Iurlaro M, Loverro G, Vacca A, et al. Angiogenesis extent and expression of matrix<br />
metalloproteinase-2 and -9 correlate with upgradeing and myometrial invasion in<br />
endometrial carcinoma. Eur J Clin Invest 1999: 793-801.<br />
103. S. Aznavoorian, A.N. Murphy, W.G. Stetler-Stevenson and L.A. Liotta, Molecular<br />
aspects of tumor cell invasion and metastasis, Cancer 71 1993:1368–1383.<br />
104. Zhang J, Salamonsen LA. Tissue inhibitor of metalloproteinases (TIMP)-1, -2 and -3<br />
in human endometrium during the menstrual cycle. Mol Hum Reprod 1997: 735-741.<br />
105. Määtta M, Soini Y, Liakka A, Autio-Harmainen H. Differential expression of matrix<br />
metalloproteinase (MMP)-2, MMP-9, and membrane type 1-MMP in hepatocellular and<br />
pancreatic adenocarcinoma: implications for tümör progression and clinical prognosis. Clin<br />
Cancer Res 2000: 2726-2734.<br />
106.Singh M, Zaino RJ, Filiaci VJ, Leslie KK. Relationship of estrogen and progesterone<br />
receptors to clinical outcome in metastatic endometrial carcinoma: a Gynecologic<br />
Oncology Group Study. Gynecol Oncol. 2007:325-333.<br />
107.Mutter GL, Ince TA, Baak JP, Kust GA, Zhou XP, Eng C. Molecular identification of<br />
latent precancers in histologically normal endometrium. Cancer Res. 2001:4311-4314.<br />
108. Ryan AJ, Susil B, Jobling TW, Oehler MK.Endometrial cancer.Cell Tissue Res.<br />
60
2005:53-61.<br />
109. Konopka B, Janiec-Jankowska A, Czapczak D, Paszko Z, Bidziński M, Olszewski W,<br />
Goluda C. Molecular genetic defects in endometrial carcinomas: microsatellite instability,<br />
<strong>PTEN</strong> and beta-catenin (CTNNB1) genes mutations. J Cancer Res Clin Oncol. 2007:361-<br />
71.<br />
110. Matias-Guiu X, Catasus L, Bussaglia E, Lagarda H, Garcia A, Pons C, Muñoz J,<br />
Argüelles R, Machin P, Prat J.Molecular pathology of endometrial hyperplasia and<br />
carcinoma.Hum Pathol. 2001:569-577.<br />
111. Mutter GL. Histopathology of genetically defined endometrial precancers. Int J<br />
Gynecol Pathol. 2000:301-309.<br />
112. Mutter GL, Lin MC, Fitzgerald JT, Kum JB, Eng C. Changes in endometrial <strong>PTEN</strong><br />
expression throughout the human menstrual cycle. J Clin Endocrinol Metab. 2000:2334-<br />
2338.<br />
113. Bussaglia E, del Rio E, Matias-Guiu X, Prat J. <strong>PTEN</strong> mutations in endometrial<br />
carcinomas: a molecular and clinicopathologic analysis of 38 cases. Hum Pathol.<br />
2000:312-317.<br />
114. Risinger JI, Hayes K, Maxwell GL, Carney ME, Dodge RK, Barrett JC, Berchuck A.<br />
<strong>PTEN</strong> mutation in endometrial cancers is associated with favorable clinical and pathologic<br />
characteristics. Clin Cancer Res. 1998:3005-3010.<br />
115. Salvesen HB, Stefansson I, Kretzschmar EI, Gruber P, MacDonald ND, Ryan A,<br />
Jacobs IJ, Akslen LA, Das S. Significance of <strong>PTEN</strong> alterations in endometrial carcinoma: a<br />
population-based study of mutations, promoter methylation and <strong>PTEN</strong> protein expression.<br />
Int J Oncol. 2004:1615-23.<br />
116. Athanassiadou P, Athanassiades P, Grapsa D, Gonidi M, Athanassiadou AM, Stamati<br />
PN, Patsouris E. The prognostic value of <strong>PTEN</strong>, p53, and beta-catenin in endometrial<br />
carcinoma: a prospective immunocytochemical study. Int J Gynecol Cancer. 2007:697-704<br />
117. Salvesen HB, MacDonald N, Ryan A, Jacobs IJ, Lynch ED, Akslen LA, Das S. <strong>PTEN</strong><br />
methylation is associated with advanced stage and microsatellite instability in endometrial<br />
carcinoma. Int J Cancer. 2001:22-26.<br />
118. Erkanli S, Kayaselcuk F, Kuscu E, Bagis T, Bolat F, Haberal A, Demirhan B.<br />
Expression of survivin, <strong>PTEN</strong> and p27 in normal, hyperplastic, and carcinomatous<br />
endometrium. Int J Gynecol Cancer. 2006:1412-1418.<br />
119. An HJ, Lee YH, Cho NH, Shim JY, Kim JY, Lee C, Kim SJ. Alteration of <strong>PTEN</strong><br />
expression in endometrial carcinoma is associated with down-regulation of cyclindependent<br />
kinase inhibitor, p27. Histopathology. 2002:437-445.<br />
120. Xu B, Yao Q, Dai SZ.Detection of mutation and protein expression of <strong>PTEN</strong> gene in<br />
endometrial carcinoma. Ai Zheng. 2004:69-73.<br />
121. Kapucuoglu N, Aktepe F, Kaya H, Bircan S, Karahan N, Ciriş M.<br />
Immunohistochemical expression of <strong>PTEN</strong> in normal, hyperplastic and malignant<br />
endometrium and its correlation with hormone receptors, bcl-2, bax, and apoptotic index.<br />
Pathol Res Pract. 2007:153-162.<br />
122. Kimura F, Watanabe J, Hata H, Fujisawa T, Kamata Y, Nishimura Y, Jobo T,<br />
Kuramoto H. <strong>PTEN</strong> immunohistochemical expression is suppressed in G1 endometrioid<br />
adenocarcinoma of the uterine corpus. J Cancer Res Clin Oncol. 2004:161-168.<br />
123. Nei H, Saito T, Yamasaki H, Mizumoto H, Ito E, Kudo R. Nuclear localization of<br />
61
eta-catenin in normal and carcinogenic endometrium. Mol Carcinog 1999: 207–218.<br />
124. Kobayashi K, Sagae S, Nishioka Y, Tokino T, Kudo R. Mutations of the -catenin<br />
gene in endometrial carcinomas. Jpn J Cancer Res 1999: 55–59.<br />
125. Wright K, Wilson P, Morland S, Campbell I, Walsh M, Hurst T, et al. -catenin<br />
mutation and expression analysis in ovarian cancer: exon 3 mutations and nuclear<br />
translocation in 16% of endometrioid tumours. Int J Cancer 1999: 625–629.<br />
126. Brabletz T, Jung A, Reu S, Porzner M, Hlubek F, Kunz-Schughart LA, Knuechel R,<br />
Kirchner T. Variable beta-catenin expression in colorectal cancers indicates tümör<br />
progression driven by the tümör environment. Proc Natl Acad Sci USA. 2001:10356-<br />
10361.<br />
127. Schlosshauer PW, Ellenson LH, Soslow RA. Beta-catenin and E-cadherin expression<br />
patterns in high-grade endometrial carcinoma are associated with histological subtype.<br />
Mod Pathol. 2002:1032-1037.<br />
128. Scholten AN, Aliredjo R, Creutzberg CL, Smit VT. Combined E-cadherin, alphacatenin,<br />
and beta-catenin expression is a favorable prognostic factor in endometrial<br />
carcinoma. Int J Gynecol Cancer. 2006:1379-85.<br />
129. Saegusa M, Hashimura M, Kuwata T, Hamano M, Okayasu I. Beta-catenin<br />
simultaneously induces activation of the p53-p21WAF1 pathway and overexpression of<br />
cyclin D1 during squamous differentiation of endometrial carcinoma cells. Am J Pathol.<br />
2004:1739-1749.<br />
130. Abal M, Planaguma J, Gil-Moreno A, Monge M, Gonzalez M, Baro T, Garcia A,<br />
Castellvi J, Ramon Y Cajal S, Xercavins J, Alameda F, Reventos J. Molecular pathology<br />
of endometrial carcinoma: transcriptional signature in endometrioid tümörs. Histol<br />
Histopathol. 2006:197-204.<br />
131. Bogusiewicz M, Stryjecka-Zimmer M, Rechberger T.Activity of matrix<br />
metalloproteinases -2 and -9 (MMP-2 and MMP-9) and content of their tissue inhibitors in<br />
endometrial cancer--a preliminary study.Ginekol Pol. 2007:366-72.<br />
132.Moser PL, Kieback DG, Hefler L, Tempfer C, Neunteufel W, Gitsch G.<br />
Immunohistochemical detection of matrix metalloproteinases (MMP) 1 and 2, and tissue<br />
inhibitor of metalloproteinase 2 (TIMP 2) in stage IB cervical cancer. Anticancer Res.<br />
1999:4391-4393.<br />
133. Graesslin O, Cortez A, Uzan C, Birembaut P, Quereux C, Daraï E. Endometrial tümör<br />
invasiveness is related to metalloproteinase 2 and tissue inhibitor of metalloproteinase 2<br />
expressions. Int J Gynecol Cancer. 2006:1911-1917.<br />
134. Määtä M, Soini Y, Liakka A, Autio-Harmainen H. Localization of MT1-MMP,<br />
TIMP-1, TIMP-2 and TIMP-3 messenger RNA in normal, hyperplastic and neoplastic<br />
endometrium. Enhanced expression by endometrial carcinomas is associated with low<br />
differentiation. Am J Clin Pathol 2000: 402–411.<br />
135. Guo W, Chen G, Zhu C, Wang H. Expression of matrix metalloproteinase-2, -9 and<br />
it's tissue inhibitor-1, -2 in endometrial carcinoma. Zhonghua Fu Chan Ke Za Zhi 2002:<br />
604–607.<br />
136. Laird SM, Dalton CF, Okon MA et al. Metalloproteinases and tissue inhibitor of<br />
metalloproteinase 1 (TIMP-1) in endometrial flushings from pre- and post-menopausal<br />
women and from women with endometrial carcinoma. J Reprod Fertil 1999: 225–232.<br />
137.Polette M, Nawrocki-Raby B, Gilles C, Clavel C, Birembaut P. Tumour invasion and<br />
62
matrix metalloproteinases.Crit Rev Oncol Hematol. 2004:179-86.<br />
138. Moser PL, Hefler L, Tempfer C et al. Immunohistochemical detection of matrix<br />
metalloproteinases (MMP) 1 and 2, and tissue inhibitor of metalloproteinase 2 (TIMP 2) in<br />
stage I and II endometrial cancer. Anticancer Res 1999: 2365–2368.<br />
139. Sakata K, Shigemasa K, Nagai N, Ohama K. Expression of matrix metalloproteinases<br />
(MMP-2, MMP-9, MT1-MMP) and their inhibitors (TIMP-1 and TIMP-2) in common<br />
epithelial tümörs of the ovary. Int J Oncol 2000: 673–681.<br />
140.Mutter GL, Boynton KA, Faquin WC et al. Allelotype mapping of unstable<br />
microsatellites establishes direct lineage continuity between endometrial precancers and<br />
cancer. Cancer Research 1996: 4483–4486.<br />
141. Inoue Y, Abe K, Obata K, Yoshioka T, Ohmura G, Doh K, Yamamoto K, Hoshiai H,<br />
Noda K. Immunohistochemical studies on matrix metalloproteinase-9 (MMP-9) and type-<br />
IV collagen in endometrial carcinoma.J Obstet Gynaecol Res. 1997:139-45.<br />
142. Vilgelm A, Lian Z, Wang H, Beauparlant SL, Klein-Szanto A, Ellenson LH, Di<br />
Cristofano A. Akt-mediated phosphorylation and activation of estrogen receptor alpha is<br />
required for endometrial neoplastic transformation in Pten+/- mice. Cancer Res.<br />
2006:3375-80.<br />
63