(3)
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kitap Tanïtan Kitap (3)<br />
“Size bir anımı anlatayım. Tarih vermiyorum, o zamanlar Şırnak’ta alay vardı. Dediğim yerde aramalar<br />
olurdu. Şırnak’a giren çıkan vatandaşın yolu kesilir, arabadan indirilir, kimlik kontrolü yapılırdı. Bu<br />
aramaların vatandaşa eziyetten başka hiçbir işe yaramadığını göstermek istedim. Üç tane kimlik ve üç<br />
tane ayrı plaka hazırladık. Kimlikleri o sırada PKK’nın MKYK üyeleri olan Abbas Duran Kalkan, Cemil<br />
Bayık ve Selahaddin Çelik adına düzenledik. İki asker dikmişler yola, “dur, nereye gidiyorsun” dediler.<br />
Kimliğimi gösterdim, “Şenoba’ya gidiyorum” dedim. Deftere “Selahattin Çelik” diye yazıp, arabanın<br />
plaka numarasını aldılar. Birkaç saat sonra geri döndüm, aynı askerler. Bu sefer “Cemil Bayık”<br />
kimliğini gösterdim, araba aynı ama plaka aynı. Onu da yazdılar. Ertesi gün gittim, “dün bir ihbar<br />
geldi Cemil Bayık ve Selahaddin Çelik buradan geçiş yapmış” dedim “olmaz öyle şey” dediler.<br />
“Defterlerinize bakın” deyince adamların adlarını gördüler, ne yapacaklarını şaşırdılar. Dönemin<br />
Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Aşir Özözer’e kadar intikal etmiş olay. Beni çağırdı “ne yapacağız”<br />
dedi. Durumu anlattım “siz ne aradığınızı, ne yaptığınızı bilmiyorsunuz” dedim…”<br />
Kitapta bu şekilde samimi açıklamalar çokça yapılıyor Cem Ersever tarafından. Mesela “Anadolu Halk<br />
Cephesi” diye bir oluşumdan bahsediyor Ersever:<br />
”Artık şuna kesin inanıyorum; eskiden askeri ihtilallerle bir şeylere çözüm aranırdı. Ama artık halk<br />
ihtilali olur. Bugüne kadar kime el uzattıysa karşılığını alamayan halk kendisi gelir bu sefer”<br />
Her öngörünün tutma garantisinin olmadığının en büyük göstergesi de yukarıdaki paragraf olsa gerek.<br />
Şehit çocuklarından, kardeşlerinden, akrabalarından bir organizasyon kurma peşinde olan Ersever<br />
kitabın ilerleyen bölümlerinde PKK ile savaşın nasıl olacağını daha detaylı anlatıyor:<br />
”PKK ile sadece onların metotlarıyla mücadele edilir. Gerilla gibi dağda yaşayacaksın, gerektiğinde<br />
sınır ötesine geçeceksin ve PKK yok olana kadar böyle savaşacaksın. Devlet bana izin versin, böyle bir<br />
teşkilat kurayım ama nerede bizde böyle Devlet…”<br />
Amacından sapmadığı müddetçe bir gerilla mücadelesinde “olmazsa olmaz” öneme haiz olan Kontra-<br />
Gerillanın iş tanımını bu şekilde yapan Ersever yaşadığı müddetçe bunun örneklerini de çokça veriyor.<br />
O yıllarda basit bir işleyiş söz konusu anladığım kadarıyla; hapisteki militanlardan itirafçı yapılıyor,<br />
daha sonra bu itirafçıların yer göstermeleri neticesinde operasyonlara girişiliyor ve hedef ortadan<br />
kaldırılıyor. Ben, Cem Ersever’in ekibinden olduğunu bildiğim Abdülkadir Aygan ve İbrahim Babat gibi<br />
isimlerin de yazdıklarını ve hakkında yazılanları ayrıntılı okuduğum için sistemin üç aşağı beş yukarı bu<br />
şekilde işlediğini sanıyorum. Gerekli olan istihbaratın itirafçılardan, teknik ve lojistik desteğin de<br />
Devlet tarafından sağlandığı bir örgütlenme ve bu örgütün başındaki adamın hikayesidir bu kitap.<br />
Kitapta Devletten bağımsız bir örgütlenme modelinden de bahsediyor Ersever: “…Güneydoğu üç<br />
gruba ayrılmıştır: Birinci Grup; Diyarbakır, Bitlis, Bingöl, Elazığ, Tunceli hattı. İkinci Grup; Şırnak, Cizre,<br />
Uludere, Şenoba hattı. Üçüncü Grup; Nusaybin, Mardin, Kızıltepe hattıdır…” Mesela burada Hakkari ve<br />
yöresinin neden paylaşılmadığı izaha muhtaçtır. Yine de bizim bir blok olarak bildiğimiz OHAL<br />
Bölgesinin, aslında çoklu bir yapıya sahip olduğu bilgisi yine de önemli. Daha da önemli olan bir başka<br />
bilgiyse, Ersever’in itiraf ettiği birinci grup olan Tunceli- Elazığ hattının sorumlusu olan isim: ‘Sakallı’<br />
veya bilinen ismiyle ‘Yeşil’…<br />
Her konuda konuşmaktan çekinmeyen Ersever’i iki isim hakkında biraz çekingen gördüğümü<br />
söyleyebilirim. Birincisi, kendisinden korktuğu söylenen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, İkincisiyse<br />
aynı zamanda Hilal Belediye Başkanının da katili olan Şırnak’ın köklü ailesi Babat’lar.<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
119