(3)
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kitap Tanïtan Kitap (3)<br />
Geçenlerde iki yıllık çalışma sonucu İmam el Busuri’nin 160 mısralık şiirini çevirmeyi tamamladım. Bu<br />
şiiri üç defa tekrar tekrar çevirdim, önce harfi harfine çevirdim ve sonra birine gönderdim benim için<br />
düzenledi, birçok değişiklikle geldi, ikinci bir defa çalışmak durumunda kaldım ve bir daha üzerinden<br />
geçtim ve son defasında tamamen yeniden çevirmiş oldum. Bir noktada farkettim ki sürrealistik<br />
Arjantinli bir yazar olan ve değindiği motiflerden biri olayların sürekli yeniden tekrarlanması olan<br />
Borehey Horeheads’in bir hikayesinde sonsuza kadar çeviri yapmaya devam eden bir karakter olarak<br />
pekala yer alabilirdim çünkü her zaman yeni olası bir anlam vardır. Her zaman başka bir anlama<br />
gelebilen kelimeler vardır. Eşanlamlı sözcükler kitapçığına bakarsanız aynı kelimenin birçok farklı<br />
karşılıkları olabileceğini görürsünüz. Kur’an Arapçadır, ‘Biz bunu Arapça indirdik’ buyruluyor. Bu<br />
Arapça Kur’an’dır. Bu yüzden Kur’an Arabidir ve bir de Kur’an meali vardır. Meal Kur’an diye<br />
isimlendirilemez.<br />
Bu çok önemlidir. İncil’in birçok farklı yorumu vardır. Yeni Amerikan versiyonuna bakarsanız, ve sonra<br />
King James’e bakın, tamamen farklıdır, bazen mana tamamen değişir. Dolayısıyla neyi takip<br />
ediyorsunuz ve ne anlama geldiğine kim karar veriyor? Açıkça Kur’an’ın birçok yorumu vardır ama<br />
eğer 15 farklı ilmi tamamladıysanız -Ibn Cuzai’ye göre 12- Kur’an’a hakim olabilir ve ancak ondan<br />
sonra yoruma kalkışabilirsiniz. Bu ilimleri tamamladığınızda, yorumunuz Arap diliyle uyumluysa ve<br />
Hz.Peygamberin (SAV) söyledikleriyle çelişmiyorsa, bu kabul edilebilir bir mealdir. Yani Kur’an farklı<br />
yorumlanabilir, hep öyle olmuştur ve olmaya devam edecektir. Kur’an’ın ilk zamanlarda Farsça’ya<br />
çevrildiğinden bahsediyor ki doğrudur ama notlarda satır arası olmuş, aslında bunlar halk için<br />
yapılmamış, kurallar için yapılmıştır, yani Kur’an’ın yorumu halka verilmemiştir. Katolik Kilisesi de aynı<br />
fikri takip etmiştir. İncil’I Latin dilinde tutmuşlar ve Luteryanlık ve Protestanlığa kadar lisanlarına<br />
çevirmemişlerdir, çünkü İncili okumadan once farklı ilimlere hakim olmak gerektiğini, aksi taktirde<br />
yanlış yorumlamaların olabileceğini düşünmüşlerdir. Ve sonra Kur’an’ın 7 katman anlamından<br />
bahsediliyor. ‘Kur’an 7 farklı harfte indirilmiştir’ hadisine atıfta bulunuyor. Bunun ne anlama geldiğine<br />
dair tartışma var ama bir hadiste Hz.Peygamber (SAV) buyurmuşlardır ki ‘herbir ayetin iç, dış ve öte<br />
anlamları vardır’. Sadece dış, zahiri manalarını kabul ederseniz ezoterist olursunuz. Sünni<br />
Müslümanlar daima Kur’an’ın hem batıni, hem de zahiri olduğunu ve hiçbirinin reddedilemeyeceğini<br />
düşünmüşlerdir. Kur’an avama, sıradan insanlara da havassa, sofistike insanlara da, felsefecilere de<br />
krallara da köylülere de çobanlara da hitap eden inanılmaz bir medeniyet yaratmıştır. Bu Kur’an’ın en<br />
güçlü ve çekici özelliklerinden biridir. Her kademeye seslenir ve ortak bir temelde hepsini buluşturur.<br />
Kur’an 100 yıl içinde Çin’den İspanya’ya farklı diller konuşan coğrafyalara -dili Arapça olmasına karşınhitap<br />
edebilmiştir. Çünkü onların sadece kulaklarına ve dillerine değil kalplerine ve akıllarına hitap<br />
etmiştir. Çünkü insanoğlunun paylaştığı en temel anlamdan bahsetmektedir ve Kur’an bu yüzden<br />
evrenseldir.<br />
Diğer gelenekleri okuduğunuzda farkedeceğiniz şeylerden biri şudur ki, kutsal metinlerinde coğrafya<br />
ile ilgili birçok bilgi vardır, ormanda yaşamakla ilgili mesela, İslam’da ise, Kur’an’a baktığınızda<br />
okyanus üzerinde seyahat eden adama seslenir, halbuki Araplar okyanusta gezmemişlerdir,<br />
okyanusun ortasında dev dalgalar içindeki gemicilere seslenir. Ayrıca çölde gezen adama seslenir.<br />
Dağlarda seyahat eden, yaşayan, tarımla uğraşanlara, çobanlara seslenir. Tüccarlara seslenir, ticaret<br />
yapan insanlara seslenir, elle iş yapan insanlara seslenir, herkes kendini Kur’an’da bulur ve Kur’an<br />
herkesle konuşur.<br />
İslam’ın birleştirici etmenlerinden biri hepimizi Arapçaya davet etmesidir, dolayısıyla Hristiyanlar<br />
mesela Kore dilinde, Japonya, Lehçe, Sanskritçe ayinler yaparlar ama Müslümanların ibadetleri, tek<br />
dildedir ve hepimiz onu paylaşırız. Yani hangi camiye gitseniz, aynı Kur’an’ın okunduğunu duyarsınız,<br />
farklı bir Kur’an duymazsınız ve bu bizleri birleştiren bir faktördür. Kur’an hakim olarak yeni Ahit<br />
kadar olsa da ittifakla Eski Ahitten de Yeni Ahitten de çok farklıdır. Bu kitapların ikisi de birçok farklı<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
28