(3)
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kitap Tanïtan Kitap (3)<br />
durumda değildi. Küçük Norma soğuk yetimhanelerde ve geçici ailelerde kaldı. Sevgiyi öğrenmek<br />
zordu.” (Hayaletlerin fısıltısı, B. Cyrulnik)<br />
Sevgiyi ve mutluluğu öğrenemedi “bizim” Marilyn. Ama faydayı, tatmini ve tatminsizliği öğrendi.<br />
Beşerî Marilyn bir şekilde beslenip büyüyor fakat içindeki “insanî” Marilyn açlıktan kıvranıyordu.<br />
Etrafındaki insanlar ondan faydalandılar. Karşılığında Marilyn’e istediği faydayı, lüksü, şöhreti vs<br />
verdiler. Ama bu beşerî bir ticaretti. “insanî” Marilyn yine açtı. Sevgisizlik neticesinde Kendine<br />
güvensizlik, bunun doğurduğu korku ve boşluk hissi büyüdükçe büyüdü. Marilyn’in ifadesiyle güzel<br />
sözler bile sorun teşkil ediyordu:<br />
“Tuhaf ama biri bana iltifat ettiğinde içimi bir endişe kaplıyor.<br />
Izdırap duyuyorum çünkü bu iltifatı hak etmediğimi düşünüyorum,<br />
gerçeğin ortaya çıkmasından korkuyorum”<br />
Delirmek<br />
Gerçek şu ki şizofren, melankolik, depresif diye etiketlediğimiz<br />
insanların bir çoğu gerçekte hasta değiller. İnsan’a dair bir<br />
Hakikat’i hissediyorlar ama anlam veremiyorlar. BEN duvarında<br />
öyle büyük bir yarık öyle beklenmedik bir anda açılmış oluyor ki<br />
Hakikat’in ışığı gözlerini kör ediyor! Korkarım intihara yeltenenler<br />
ve cinayet işleyenlerin büyük bir kısmı da buna dahil. Günlük<br />
hayatın tekdüze akışından meydana gelen dekorun yıkılması bu insanlarda sonsuz bir güvensizlik hissi<br />
doğuruyor. Korku ile saldırganlaşıyorlar. Ya başkalarına ya da kendilerine karşı. Biz “normaller” canına<br />
kıyan birisinin haberini alınca makul ve mantıklı bir açıklama arıyoruz, aşk acısı, işsizlik, çevre baskısı…<br />
Oysa Mutlak Korku İnsan’ın kimyasında var, pusuda bekliyor. Uygun koşullar bir araya gelince “bir”<br />
şekilde gösteriyor kendisini. (Bkz. Korku Matkabı bahsi, Derin İnsan Kitabı)<br />
Özetleyecek olursak, deliler hasta değildir tıbbî mânâda:<br />
“Delilik bir uydurmadır yani deli olduğunun farkında olmayan hasta<br />
uydurması. Doktor ile hastanın şuurlarını birbirinden ayıran mesafe<br />
ile tıbbî uzmanlık bilgisini hastanın cahilliğinden ayıran mesafe farklı<br />
şeylerdir. Ne doktor her şeyi bilen “sağlıklı” taraftadır ne de hasta<br />
kendi varlığını unutacak denli “hastalıklı” tarafta. Hasta kendi<br />
anormalliğini kabul eder ve hastalığını anlamlandırır. Bu anlam<br />
hastanın şuuru ile, ötekilerin dünyası ile arasına koyduğu kapanmaz<br />
bir mesafedir. Ama ne kadar net görürse görsün, hastanın<br />
yapamadığı şey doktorun perspektifinden bakmaktır. Doktor hastalığı<br />
objektif bir süreç olarak ihata eder. Hastanın anormalliğini kabul ya<br />
da reddedişi, yorumlayışı hep içeridendir, onsuz değildir.” (M.<br />
Foucault, Maladie Mentale et psychologie, sf. 56)<br />
Marilyn Monroe da çocukluğundan itibaren maruz kaldığı baskılar<br />
altında kendi iç dünyasına hapsolmuştu. Biz normallerin “delilik” dediği şey kuluçkaya yatmıştı.<br />
Foucault’nun tabiriyle söyleyecek olursak “anormalliğini yorumlayışı içeridendi, Marilyn-siz değildi”.<br />
Kısaca Marilyn giderek delirmekteydi. Yazdığı notlarda bu görülebiliyor. Düşünceden kopma,<br />
şiirsellikten, çarpıcı metaforlardan deliliğe doğru bir kayma vardı hayatında. Meselâ:<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
93