(3)
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kitap Tanïtan Kitap (3)<br />
Bir ilginç konuya daha temas edeceğim. Birçok çağdaş Müslüman ‘eskimiş malzemelerle’<br />
uğraşmaktan bıkmış gibi görünüyor. Entelektüel miraslarını kenara itmeye ve bunu bilimsel çabalarla,<br />
mesela sosyolojiyle değiştirmeye çalışıyorlar. İslami mirasın gereksiz ve Kur’an’ın yeterli olduğunu<br />
söyleyerek bu insanlar zamanın ruhuna teslim oluyorlar. Eski yorumları dikkate almayanlar, metinleri<br />
günümüz baskın dünya görüşü ışığında ele almak durumunda kalıyorlar. Bu, kendi zamanını büyük<br />
geleneğin ışığında aydınlatan büyük otoritelerin takip ettiği yoldan çok farklı bir yol. Antik geleneğin<br />
güzelliklerinden biri, 12.yy’da yazan bir yazar, 3. Ve 4.yy yazarları ile aynı dünya görüşü ile yazıyor ve<br />
yorumda bir süreklilik var. Zamanın ayartmalarına boyun eğmiyorlar. Modernlerin yaptığı şeylerden<br />
biri herşeyi kendi zamanı içinden değerlendirmeleri. Sonra bu insanlar arkalarına bakıp ne kadar<br />
komik sonuçlara ulaştıklarını görüyorlar. Bu yüzdendir ki 19.yy’a baktığınızda kafatası bilimi kişiliği<br />
anlamanın en güncel yoluydu ve insanların kafatasındaki şişkinliklerden karakter analizi yapıyordu. Bu<br />
19.yy’da son derece bilimsel görünüyordu. Bugün dile getirilen fikirlerin de 50-100 sene içinde benzer<br />
bir duruma düşeceği beklenebilir. Bu tehlikelerden sadece biri.<br />
Kitapta bahsedilen bir diğer konu da şu: Entelektüeller ilgisiz detayları tartışmak için büyük zaman<br />
harcıyorlar. Müslüman alimler bazı şeylerle ilgili çok fazla detaya girmişler ve bunların ilgisiz konular<br />
olduğuyla ilgili bir anlayış var. Aslında onların tartıştıkları günümüz dünyasında da tartışılmaya devam<br />
ediyor ve devam eden anlamsal analizler var. Dilin derinlemesine analiziyle ilgilenen insanlarımız var.<br />
Tarihte böyle müslümanlar bulursunuz. Gramer konusunda en olağanüstü alimler Irak’ta 3.,4. Ve<br />
5.yüzyılda ortaya çıkıyor. Bir doktora tezi var, modern dil teorisinin, aslında 3.ve 4.yy’da Irak’ta<br />
çıktığını gösteriyor. Bunları çalışan dil bilimciler bunları okumuş ve kendi fikirlerini ortaya koymak için<br />
kullanmışlar. Mark Twain şöyle der: ‘eskiler en güzel fikirleri bizden çalmışlardır’. Eskileri okumak<br />
kadim bir hiledir. En popüler yazarların bazılarına baktığınızda, ve klasiklerle karşılaştırdığınızda<br />
malzemeyi nereden aldıklarını ve ama bunları nasıl güncel gibi sunduklarını ve nasıl yeni hale<br />
getirdiklerini görürsünüz. Epictitus, ‘bana 2000 yıl once Roma’da yaşamış bir köle nasıl yardım<br />
edebilir?’ diye soruyor kitabında.<br />
Son olarak diyor ki; “biz yazarların kendi lensleri vardır. Bazıları bizi İslam’ın vizyonunu İslam<br />
entelektüel geleneğinde ve özellikle Sufi geleneğinde aradığımız için yadırgayabilir ama İslam içindeki<br />
bu perspektiflerdir ki geleneğin en bilinçli yansımasını sağlar”. Çalıştıkları entelektüel gelenek, klasik<br />
gelenek. Sufi gelenek, insanların hakkında kötü konuştuğu Sufi gelenek değildir. Eski alimler, büyük<br />
alimler kendi ruhsallığı içinden köklenen bir perspektife sahip olmuşlar ve İslam’ın yorumu ve<br />
açıklamasını buna dayanarak yapmışlardır. Bunun adı tasavvuf ilmiydi. Dolayısıyla bu bir keşif değil,<br />
bu geleneğin bir parçası ve onların gösterdiği de bu.<br />
Şimdi giriş bölümünde dinin Hz.Peygamber vasıtasıyla (SAV) gelen Kur’an ile kurulduğunu söylüyor.<br />
Müslüman, Allah’ın iradesine teslim olan ve İslam dinini takip edendir. Kur’an Hz.Peygamber (SAV)’e<br />
Cibril ile iletilmiş olan kitaptır, ana tema bu. Ayrıntılamak için, 1400 yıldan fazla bir zaman önce<br />
Mekke dışında bir tepede , bir insan meditasyondaydı ve melek ona gelerek ikra (oku) dedi ve bu<br />
vahyin başlangıcı oldu. Her şey buradan ortaya çıktı. Bu temeldir. Dolayısıyla Kur’an her şeyi böyle<br />
yörüngeye soktu ve şimdi gezegenimizde her 5 insandan biri Kur’an’ın Allah tarafından gelen vahy<br />
olduğuna inanıyor. Yani bu melekten vahy alan bir insan ile başladı. Müslüman’lara göre,<br />
Hristiyanlardan farklı olarak, Kur’an sadece Arapça’dır. Bir hristiyan genellikle İncil’den konuşurken,<br />
‘incil’de böyle diyor’ diye konuşur. Bir Müslüman hiçbir zaman eğer İslam’ı gerçekten anladıysa Yusuf<br />
Ali’nin tefsiri için böyle söylemez. Der ki ‘mealde diyor ki’. Hiçbir zaman ‘Kur’an diyor ki’ demez. Bunu<br />
dememelisiniz çünkü çeviri sonuçta bir yorumdur ve hiçbir Müslüman Kur’an’ın herhangi bir mealini<br />
kesin kabul etmez. Kur’an’ın kesin bir çevirisi yoktur, bu Arap dilinin doğasıyla ve dilin genel doğasıyla<br />
ilgilidir. Her dilde farklı yorumlar mümkündür.<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
27