(3)
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kitap Tanïtan Kitap (3)<br />
aynı acıları paylaşan ailesi ve akrabalarının başından geçen zor günler, kurşuna dizilen Törökul<br />
Aytmatov’un hayat serüveni, hanımının yaşadığı acılar ve onun cesareti ile çocuklarının, akrabalarının<br />
çektiği sıkıntılar bu eserde bulunuyor.<br />
Yazar, “Yirminci asrın 30′lu ve 50′li yılları arasında kurşuna dizilen suçsuzlara armağan ediyorum”<br />
dediği kitabın önsözündeki şu cümlelerle tarihin karanlık sayfalarından tozlu bir yaprak önümüze<br />
sermekte:<br />
Ben o mezarlığın bulunduğu günü hatırlıyorum, heyecandan yerimde duramıyordum. Aynı zamanda<br />
babamı acımasızca suçsuz yere öldürdüklerini haykıra haykıra söyleyerek içimdeki saklı kini çıkarmak<br />
istedim. Ama kime ne diyeceksin, kiminle neyi paylaşacaksın…? Haykırmak değil öylesine oturup<br />
anlatmaya bile kalp dayanamaz… İşte bütün ruh gücümü toplayarak kalemime sarıldım. Bari dille<br />
anlatmaya kalp dayanamazsa kalem anlatsın da gelecek nesiller bu gerçeği bilsin ve bu olaydan ibret<br />
alsın. Okuyucu bu kitabı eline aldığı zaman haklı olarak: ‘Bir ailenin yaşamış olduğu olaydan kime ne?<br />
Hatta o ünlü, tanınmış biri olsa bile?’diye sorabilir. Ben de buna cevap olarak:”Bu acılar sadece tek bir<br />
ailenin yaşamış olduğu acı, keder değildir aksine binlerce ailenin yaşamış olduğu hüsrandır.” derim.<br />
Repressi yani baskı döneminin eğri aynası binlerce ama binlerce ailenin kaderini ve geleceğini kararttı.<br />
1930‘lu yıllarda Sovyetler Birliği, parti üyelerini ve işçilerini tutuklayarak sürgün etmiştir. Bu baskı<br />
1920′li yıllardan başlayarak 1937- 1938′li yıllarda tam zirveye ulaşmıştır. Bu yıllarda sürgünler toplu<br />
halde yapılmıştır. Suçsuz insanlar bulunduğu görevine, ünvanına rağmen, kadın erkek demeksizin,<br />
ırkına, dini inancına ve sosyal statüsüne v.s. bakılmaksızın çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Böylece kendi<br />
ülkesine samimice, fedakârca, hiç bir art niyet beslemeden çalışan insanlar yine kendi devleti<br />
tarafından en olunmayacak derecede haksızlıklara maruz bırakılmışlardır… Sadece Kırgızistan’da<br />
tutuklananların sayısı genel olarak 100.000′e yakındır (Ruh Kençi gazetesinin 2008 Kasım ayındaki<br />
sayısında ise Stalin baskısı devrinde tutuklananların 100.000′den fazla olduğu belirtilmiştir). Bu<br />
rakamlar ispatlanmış resmi araştırmalardır: Yüz bin kişinin kaderi, bu bir istatistikî gerçektir. Acıdır<br />
ama gerçektir. Tek kişinin kaderine gelince fert olarak bu, büyük bir trajedik durumdur. Gerçekten de<br />
yüz bin kişi sözünü ağza almak kolay ama düşününce insanın beyni zonkluyor. Oradaki her bir kişiyi<br />
ele alacak olursak onlar Kırgızistan’ın önemli bireyleri olarak gecesini gündüzünü ülkesi için veren<br />
kahramanlardı. Onların ailesi, akrabaları, arkadaşları, yakınları, telafisi mümkün olmayan acılar<br />
yaşadı ve bu acılar hala da devam etmekte. Kolay mı babasız yaşamak? Başkaları baba derken<br />
hüzünlenmemek… Ya onların hayat hakkı… Olay sadece onları tutuklamakla sona ermedi ve bu sefer<br />
de onların aileleri takip altına alındılar. Çocuklarına halk düşmanlarının çocukları denilerek uzun yıllar<br />
boyunca her konuda yükselmelerine engel olmaya çalıştılar. Bu engeller çocukların geleceklerini<br />
etkiliyordu. Onların önemli karar mercilerine gelmeleri hep engellendi. Önlerine hep zorluklar çıkarıldı.<br />
Bu yapılan zulmü devlet yıllar boyu sakladı. Gerçeği insanlara söylemekten hep korktular. Ortaya<br />
çıkmaması için ya sustular ya da tarihe gidecek doğru yolu saptırmaya çalıştılar. Hala 1930′lu yıllara<br />
ait bilgiler ortaya çıkarılamamış ve eksiktir. Elinizdeki bu kitap hakikati ama sadece ve sadece hakikati<br />
kapsamaktadır. Ben bu eserin, tarihin tamamlanamamış eksik kalan bölümünün bir kısmının<br />
tamamlanmasına katkı sağlayacağına inanıyorum.<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
124