(3)
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
Kitap Tanıtan Kitap (3) - Blogdan.Net
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kitap Tanïtan Kitap (3)<br />
hiç olduğu, dünyaya adeta hiç gelMEmiş gibi olduğu anlaşılmadı. Ölmüş olsa da Barış Manço hâlâ<br />
vardı. Hüviyetini değil sadece hayatını kaybetmişti. Bu yani. Hepimizde değişmeyen, AYNI kalan bir<br />
BEN var ama… nere(m)de o? “Ben” kimdir? Gerçek hüviyetim nedir?<br />
“bir kazada kolumu ya da iki bacağımı birden kaybetsem? %50 Eksilsem? Bir futbolcu için gerçek bir<br />
dram, ya benim için? Kitap okumama, kızlarımla oynamama engel değil. Mesleğime engel değil. Oy<br />
kullanmama? Bacaklarım olmasa da TAM, EKSİKSİZ bir vatandaşım. Gerek kendim gerekse ailem,<br />
devlet ve toplum bacaklarımın kopmasına rağmen Ben’de kalan, eksilmeyen bir şeyin varlığını kabul<br />
ediyor. Haklarım ve ödevlerim de TAM, EKSİKSİZ. *...+ ampiristlerin algıya, deney ve gözleme dayalı<br />
duruşlarının sonuna kadar gidersek çok kaygan bir zemine varıyoruz: “Şeyler ancak<br />
algılanabiliyorlarsa vardırlar”. Algıya dayalı objektif, ölçülebilir varlık iddiaları Zaman selinin akışına<br />
bir saniye bile dayanamıyor. Bunun için 5 duyu ile etraftan topladığım bilgiler sürekli değişirken,<br />
yazmakta olduğum şu yazı bile Zaman içinde AYNI kalamazken “Ben” kim oluyor da yıllar boyu AYNI<br />
kaldığını iddia ediyor?” (Varlık bir harftir, sen onun anlamısın)<br />
Evet… Bu hafta tanıtmak… değil de sadece dikkat çekmek istediğim bir kitap var: Sadreddin Konevî<br />
Hazretleri‘nin yazdığı Esma-ı Hüsna şerhi. Kıymetli insan Ekrem Demirli’nin tercüme ettiği harika bir<br />
eser. Tanıtmak istemiyorum zira kendi aciz kelimelerimle sizlere vakit kaybettirmekten korkarım.<br />
“Heykeli dikilecek insanların o heykele ihtiyacı yoktur” diyordu bir düşünür. Böyle kıymetli eserlerin<br />
de övülmeye, tanıtılmaya, açıklanmaya ihtiyacı yok. Müellifin okura duyduğu merhamet zaten her<br />
satırda hissediliyor. Tasavvuf’un ya da Esma-ı Hüsna’nın ehemmiyetini anlatmaya çalışmak da büyük<br />
edepsizlik olur diye düşünüyorum. Bu yüzden sadece “dikkat çekmek” istedim. Gerçek perdesini<br />
aralayıp Hakikat’e yönelmek… Bunun yolları var. Hepsi bu.<br />
Ibn Ajiba’nın Mi‘raj al-tashawwuf ilā haqā’iq al-tasawwuf adlı eserinin Fransızca tercümesine yazdığı<br />
önsözde Jean-Louis Michon Tasavvuf’un hem bir sanat hem de bir ilim olduğunu söylüyor. İslâm’ı<br />
kabul ederek Ali Abd al-Khaliq ismini alan ve ehl-i tarik olan Jean-Louis Michon‘a göre Tasavvuf<br />
yöntemleri, terminolojisi (istilahat) tecrübe edileni insana aktarması veçhiyle bir sanattır. Fakat aynı<br />
zamanda Tasavvuf bir ilimdir. Zira Hakikat’in keşfine yönelmiştir.<br />
Bir zaman önce yine Kitap Tanıtımı serisinde Ganiyy-i Muhtefî Hazretleri’nin Nefesler adlı eserine<br />
dikkat çekmiştik, sadık okurlarımız hatırlayacaklar. Bu hüviyet meselesini anlatmak için yine o<br />
eserden istifade edelim. “Hüviyet” adlı nefes bize soru olsun, cevabı da Şerhu Esmâillâhi’l-Hüsnâ’dan<br />
gelsin. Bir keman konçertosu gibi… Ya da tecahül-ü ârif sanatı diyelim; nasıl isterseniz…<br />
“Bir parçacık balmumu: özel kokusu olan,<br />
Yumuşakça ve sarı, hem kolayca yoğrulan<br />
Bir cisimdir ki sonlu, sınırlı hacma mâlik;<br />
Onu emrâza karşı eczâ da kılmış Hâlik.<br />
İyice cıvıklaşır ısıtırsan sen bunu,<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
20