Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayı: 304<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
19 Şubat<br />
2012<br />
18<br />
bakanların soruşturmayı duyar duymaz<br />
Hakan Fidan’ı arayıp desteklerini<br />
ifade ettikleri, cumhurbaşkanının üstü<br />
örtülü desteği vb. ile AKP hemen<br />
harekete geçerek kendilerine yönelen<br />
saldırıyı bertaraf etme yoluna gittiler.<br />
Savcı görevden alındı, HSYK da<br />
savcı hakkında soruşturma başlattı.<br />
Sonra da yeni bir yasal düzenleme<br />
için kolları sıvadılar...<br />
Kim Neden Hakan<br />
Fidan'ı ve MİT'i<br />
Hedef Almıştır?<br />
Bunu kimi islamcı yazarlar İsrail'in,<br />
MOSSAD'ın bir operasyonu<br />
olarak değerlendirdiler. Bu da islamcıların,<br />
AKP'nin uzun süredir devam<br />
eden politikasıdır: En keskin İsrail<br />
karşıtı görünerek Ortadoğu halklarından<br />
ve halkımızdan destek toplamak...<br />
Bu nedenle oligarşinin kendi<br />
içindeki bir çatışmayı da bu şekilde<br />
yansıtmakta bir sakınca görmemektedirler.<br />
Gerçekte İsrail ile ilişkilerde<br />
olsun Amerika ile ilişkilerde olsun<br />
oligarşinin tüm kesimleri aynı meşrepten<br />
olup biri diğerine laf söyleyecek<br />
durumda değildir.<br />
Bu konuda AKP kendi kullandığı<br />
yöntemlerle vurulmak istenmiştir.<br />
Bir süredir Kürt halkı üzerinde ve<br />
KCK üzerinden estirilen terörle Kürt<br />
milliyetçi hareketi tam bir teslimiyete<br />
zorlanırken oligarşi de kendi iç çatışmalarını<br />
bu operasyonlar üzerinden<br />
çözme yoluna gitmiştir.<br />
AKP'nin, Ergenekon operasyonlarıyla<br />
kendi karşıtlarını tasfiye operasyonunun<br />
bir benzerini bu kez<br />
KCK operasyonu üzerinden AKP'ye<br />
karşı yapmak istemişlerdir.<br />
Görünürde AKP iktidarı oligarşi<br />
içi çatışmada devletin tüm kurumlarını<br />
ele geçirmiştir. Ancak yaşananlar bu<br />
sürecin bitmediğinin de bir göstergesi<br />
olmuştur. Amerikan'ın ılımlı islam<br />
projesi kapsamında devletin yeniden<br />
yapılandırılması bir yandan devam<br />
ederken öte yandan ise oligarşinin<br />
kendi içindeki çatışmalar da buna<br />
paralel olarak devam etmektedir.<br />
MİT müsteşarının ifadeye çağrılması<br />
da bu çatışmanın bir göstergesi ol-<br />
maktan başka bir anlama gelmemektedir.<br />
Kavga AKP etrafında kümelenen<br />
çeşitli çıkar çevreleri ile Fethullahçılar<br />
arasındaki bir çıkar çatışmasıdır.<br />
Ancak temel olan ve esas üzerinde<br />
durulması gereken nokta oligarşinin<br />
bu çatışmalarının hiçbir zaman bitmeyeceği<br />
gerçeğidir. Yeni-sömürge<br />
bir ülkenin krizleri hiç bitmez. Emperyalizmin<br />
en derin krizleri yaşadığı<br />
bir dönemde AKP iktidarının krizin<br />
teğet geçtiği, krizin etkilemeyeceğine<br />
dair söylemleri boş söylemlerdir. İpleri<br />
emperyalistlerin elinde olanların<br />
hiçbir iradeleri ve güçleri yoktur. Bu<br />
nedenle sürekli çatışma halindedirler,<br />
bu nedenle sürekli biri diğerinin ayağını<br />
kaydırmakla, koltuğunu kapmakla<br />
meşgul olur. Hepsinin ortak<br />
noktası emperyalistlerden arta kalan<br />
kırıntılardan daha fazla pay kapmak...<br />
Ülkemizi her şeyiyle emperyalistlere<br />
peşkeş çekerken, emperyalizmin dayattığı<br />
tüm politikaları bir bir uygularken<br />
çatışmazlar. Ancak kalanları<br />
paylaşmak için birbirlerini yerler.<br />
Bu durum asla kendi ayakları üzerinde<br />
duramamaları ve krizlerinin sürekli<br />
oluşunun nedenidir.<br />
Bu nedenle bugün yaşanan krizin<br />
hangi nedenle çıktığı çok da önemli<br />
değildir. Bugün MİT, üzerinden patlak<br />
veren bir kriz yarın devlet organlarının<br />
herhangi birindeki bir atama nedeniyle<br />
patlak verir, başka bir gün daha<br />
küçük bir devlet memurunun atanmasında<br />
açığa çıkar.<br />
Ve bunlar üzerinden kavga yaşanırken<br />
de her türlü komplocu yaklaşım<br />
da sergilenir. MİT, KCK ile ilişkilendirilir,<br />
ya da tersten iktidara<br />
Oligarşi tüm tarihi boyunca<br />
kendi içinde her türlü it<br />
dalaşını gerçekleştirmiştir.<br />
Ancak halka karşı olma<br />
noktasında hiçbiri diğerinden<br />
farklı davranmamıştır. Ve<br />
halkın direnişleri, mücadelesi<br />
söz konusu olduğunda da<br />
hemen bir araya gelmek ve<br />
birlikte kararlar alıp<br />
uygulamak konusunda da ayrı<br />
düşmezler<br />
DEVRİMCİ SENDİKACILIK<br />
muhalif olan herkes Ergenekon ile<br />
ilişkilendirilir vb. Tüm bunlar yaplırken<br />
de devlet kurumları kullanılır.<br />
Özellikle bugün yargı bu çatışmalarda<br />
temel olarak kullanılan bir kurumdur.<br />
AKP kendine muhalif olan tüm kesimleri<br />
ve tasfiye etmek istediği herkesi<br />
“bağımsız yargı” demagojileriyle<br />
ve yargı üzerinden tasfiye etmiş, hizaya<br />
sokmuş ya da hapishanelere atmıştır.<br />
AKP ile hesabı olanlar da yine<br />
yargıyı kullanarak bir atak gerçekleştirmişlerdir.<br />
Ve yarın belki başka<br />
bir kurum üzerinden başka türden<br />
saldırılarla birbirleriyle it dalaşına<br />
devam edeceklerdir.<br />
Halka <strong>Karşı</strong> Hep<br />
Birliktedirler<br />
Tüm yaşananlar oligarşinin kendi<br />
içindeki dalaşın ifadesi olurken bunun<br />
halkla ilişkiler noktasında da devam<br />
edeceğini sanmak yanlıştır. Oligarşi<br />
tüm tarihi boyunca kendi içinde her<br />
türlü it dalaşını gerçekleştirmiştir.<br />
Ancak halka karşı olma noktasında<br />
hiçbiri diğerinden farklı davranmamıştır.<br />
Ve halkın direnişleri, mücadelesi<br />
söz konusu olduğunda da<br />
hemen bir araya gelmek ve birlikte<br />
kararlar alıp uygulamak konusunda<br />
da ayrı düşmezler.<br />
Çünkü oligarşinin kendi içindeki<br />
çelişkileri ve çatışması her ne kadar<br />
kimi zaman çok keskin noktalara varsa<br />
da halkla olan çelişkilerinin önüne<br />
geçmemektedir. Ve zaten böyle bir<br />
duruma ipleri elinde bulunduran emperyalistler<br />
de izin vermemektedirler.<br />
Bu nedenle oligarşinin kendi iç<br />
çelişkilerine ve birbirlerine karşı sarfettikleri<br />
sözlere bakarak oligarşinin<br />
bazı kesimlerinden beklentiler içinde<br />
olmak kendini aldatmaktan başka<br />
bir şey değildir.<br />
Halka karşı birlikte hareket eden<br />
oligarşinin çelişkileri karşısında devrimcilerin<br />
ve halktan yana olan kesimlerin<br />
yapması gereken bu çelişkileri<br />
daha da derinleştirmektir. Bunun<br />
yolu da halkın iktidarını kurmak<br />
için mücadeleyi daha da yükseltmektir.