30.04.2013 Views

Çözüm Zulme Karşı - Yürüyüş

Çözüm Zulme Karşı - Yürüyüş

Çözüm Zulme Karşı - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 304<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

19 Şubat<br />

2012<br />

30<br />

Arada, birkaç kez, beş-on saniye<br />

gösterilen 19 Aralık katliamı ile ilgili<br />

televizyonlarda verilen görüntüler<br />

ve Av. Behiç Aşçı’nın on saniyelik<br />

görüntüsü vitrin olmuş. Zaten o kısacık<br />

görüntüler de olmasaydı filmi<br />

hapishanelerle ilişkilendirmek de oldukça<br />

zor olacaktı.<br />

Devrim ve Sosyalizmin<br />

Sonbaharı Olmaz<br />

Filmin baş karakteri Yusuf’un<br />

şahsında devrimciliği, fahişelik yapan<br />

Gürcü kızı Eka’nın şahsında ise<br />

sosyalizmi karalayan bir film.<br />

1- Karalama daha ilk karede başlıyor.<br />

Görüntüde gardiyanlar Yusuf’u<br />

revire götürüyorlar. Yusuf’u, ruhsuz,<br />

yaşayan bir ölü sanırsınız. İkinci karede,<br />

doktor tarafından muayene ediliyor.<br />

Doktor “Ciğerlerin iflas etmiş,<br />

sen hala ayakkabısız çıkıyorsun!”<br />

diye çıkışıyor. Yusuf’un ağzından<br />

tek bir kelime çıkmıyor. Gerçek hayatta<br />

hiçbir örgütlü, özgür tutsak,<br />

bu aşağılanmaya sessiz kalmamıştır.<br />

2- Filmin tanıtım yazısında, Yusuf’un<br />

sağlık nedeniyle tahliye edildiği<br />

yazılsa da bu doğru değildir.<br />

1997’de tutuklanmış 2007’ de<br />

tahliye olmuştur. Aldığı ceza 12 yıl<br />

6 aydır. Tutsaklığı 10 yıllık süre<br />

aldığı cezayı karşılıyor zaten.<br />

Yusuf’un ruh hali, tavrı ve karakteri,<br />

içerde on yıl kalan bir dev-<br />

İstanbul’da TAYAD’lı Aileler, 8 Şubat günü Mecidiyeköy<br />

meydanında, F Tipi Hapishanelerde uygulanan<br />

tecrit politikasına karşı bildiri dağıttı. 8 kişinin katıldığı<br />

bildiri dağıtımında, TAYAD’lı bir anne sembolik bir<br />

hücre içine girerek bildirileri oradan dağıttı.<br />

Sembolik hücrenin üzerinde “10 Saatlik Sohbet Hakkı<br />

Uygulansın”, “Tecrite Son”, “Hapishanelerde 10 Yılda<br />

1758 Ölüm” yazan dövizler asılıydı. Mecidiyeköy’den<br />

geçen halk, hücreye ve dövizlere ilgiyle baktı.<br />

Bildiriyi okuduktan sonra dönüp gelen, sorular soran,<br />

TAYAD’lılarla tanışmak isteyen kişiler oldu. Soğuk<br />

havaya rağmen yapılan dağıtımda 400 bildiri halka ulaş-<br />

rimcinin tavrı ve karakteri değildir.<br />

Bu kadar uzun süre tutsak kalan bir<br />

siyasi tutsak, deyim yerindeyse bir<br />

bilge olmuştur. Oturup kalkması,<br />

halkla ilişkileri bu bilinçtedir haliyle<br />

3- Yusuf sözde hastadır. Üstelik<br />

”ciğerleri iflas” etmiştir. Ama fosur<br />

fosur sigara içiyor, içki kullanıyor.<br />

Sağlığına dikkat etmiyor.<br />

4- On yıl içeride kalan bir devrimcinin<br />

günlük yaşamı disiplinli<br />

olur. Yusuf, bütün gün yatmaktadır.<br />

Bir süre sonra, yaşlı anası bile bu<br />

duruma tepki gösterir ve ona “Çık<br />

dolaş biraz, arkadaşlarınla otur.” vb.<br />

der.<br />

5- Oturmuş, sohbet eden köylülerin<br />

yanından geçerken onlara selam<br />

vermez, onlara küsmüş gibi somurtup<br />

geçer. Köylüler, kendi aralarında,<br />

onun için “bu kafayı yemiştir” diye<br />

konuşur ve onunla alay ederler.<br />

Devrimci halka küsmez, onu sever<br />

ve sayar. Halkın geleneklerine saygı<br />

gösterir. Devrim ve sosyalizm davası,<br />

bilimsel bir gerçekliktir. Bu dava<br />

halkın davasıdır: Coşku, moral ve<br />

bir sevgi işidir.<br />

Devrim ve sosyalizmin bilimsel<br />

bir temeli vardır. Halk bugün aktif<br />

olarak katılmasa da, devrimciliğin<br />

iyi bir şey olduğunu bilir. Birgün<br />

gelir diye umut eder. İçerden çıkan<br />

siyasi bir tutsak bu anlamda gittiği<br />

yere sevgi ve saygı, aydınlık götürür.<br />

Gittiği, katıldığı ortamın çekim mer-<br />

Evlatlarımızı Tecrite Ezdirmeyeceğiz<br />

23 Şubat’ta Ankara’dayız<br />

kezi, soruların ise hedefi olur, parmakla<br />

gösterirler. Faşizmin teslim<br />

alma ve yok etme politikalarının hedefi<br />

olmasının nedeni budur.<br />

Filmde, “Cezaevi ve Ölüm Orucu<br />

sürecine insancıl bir yaklaşım”ı göremedik<br />

maalesef. “İnsancıl” olma<br />

kriterlerimiz farklı olmalı. Bize göre<br />

insancıl olmak, insanları yaşatmak<br />

için ölen insanları anlatmaktır. Umutları<br />

büyütenleri, onları yarına taşıyacak<br />

olanları göstermektir. Vatanın<br />

bağımsızlığı ve halkın özgürlüğü için<br />

canını feda edenleri görmektir. Faşizmin<br />

zulmü sürerken, zulme karşı<br />

mücadele etmektir. “İnsancıl” olmak<br />

budur.<br />

Belirttiğimiz gibi film, Yusuf’un<br />

şahsında devrimciliğin, Gürcü kızı<br />

Eka’nın şahsında ise sosyalizmin cenazesini<br />

kaldırmaktadır.<br />

“Devrim ve sosyalizm öldü,<br />

işte ispatı” demeye getirmiştir. Film<br />

için “Sonbahar” isminin seçilmesi<br />

de bilinçlidir.<br />

Çevre tanıtımı dışında halk yararına<br />

diyebileceğimiz bir yönü olmayan<br />

bu film, tesadüfe bakın ki<br />

tam da bu yazıyı yazdığımız sırada<br />

Kültür Bakanlığı tarafından Türkiye‘yi<br />

tanıtan on film arasında<br />

gösterilmiştir. Bir söz vardır, “Eğer<br />

düşmanın seni methediyorsa kendinden<br />

şüphelenmelisin!” Aydınlarımıza<br />

duyurulur!...<br />

tırıldı.<br />

TAYAD’lı Aileler,<br />

tecrite karşı<br />

sürdürdükleri<br />

kampanya kapsamında,<br />

11 Şubat<br />

günü de Taksim’dekiGalatasaray<br />

Lisesi’nin önünde masa açıp imza topladılar. Topladıkları<br />

imzaları, 23 Şubat günü Meclis’e götüreceklerini<br />

dile getiren TAYAD’lı Aileler, iki saat boyunca imza<br />

için gelenlerle sohbet ettiler.<br />

DEVRİMCİ SENDİKACILIK

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!