Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayı: 352<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
17 Şubat<br />
2013<br />
36<br />
Özgür Tutsaklardan<br />
F Tipi hapishanelerde baskı ve<br />
zulüm uygulamaları sürekli genişliyor,<br />
tecrit politikası günden güne koyulaştırılıyor.<br />
Adalet Bakanlığı’na sorsanız hapishanelerde<br />
her şey yolunda, hiçbir<br />
sorun, sıkıntı yok! İşkenceler sona ermiş.<br />
“Avrupa standartları” klişe söz<br />
zaten; Cemil Çiçek gibi “Cezaevi demeyelim<br />
konuk evi diyelim” diye<br />
sözler sarf etmiyor olsa da nihayetinde<br />
onu demeye getiriyor. Adı işkencelerle<br />
birlikte anılan Şakran Hapishanesi<br />
ziyaretinde pasta kesmenin<br />
başka bir izahı olmasa gerek!<br />
Tekirdağ F Tipi Hapishane’si bu<br />
ay da disiplin soruşturmaları ve hak<br />
gasplarıyla dolu geçti. Aktardığımız<br />
hak ihlalleri Tekirdağ 2 No’lu F<br />
Tipi Hapishanesi’nden derlenmiş<br />
olsa da tüm F Tipi hapishanelerde engellemeler,<br />
yasaklar, baskılar birbirine<br />
benzer...<br />
10 Kitap Sınırlaması<br />
Hapishane idaresi 14.01.2013/8<br />
sayılı kararla hücrede bulundurulabilecek<br />
kitap, dergi ve gazetelere sayı<br />
sınırlaması getirmiştir. Buna göre<br />
ders kitapları, dini kitaplar vb. hariç<br />
10 kitap bulundurulabilecek, ötesi yasak!<br />
Yine gazete ve dergilerde de “10<br />
adet” sınırlaması getirilmiş. Yasalarda<br />
böyle bir şey yok. Her şey hapishane<br />
idaresinin kafasında başlıyor, orada<br />
bitiyor! Gerekçe malum; “Güvenlik!”<br />
Tüm demokratik kurumlar, tek<br />
tek kişiler, düşünce özgürlüğünü,<br />
ifade özgürlüğünü savunanlar, işkenceye<br />
karşı olanlar, her insanın doğası<br />
gereği sahip olduğu kültürel<br />
varlığı geliştirmeye hakkı olduğunu<br />
kabul edenler, insanın yaşama hakkına<br />
saygı duyanlar bu uygulamaya<br />
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi Hak İhlalleri<br />
Baskı, Zulüm ve Tecrit<br />
Günden Güne Artıyor<br />
karşı çıkmalı ve bu saldırıyı boşa<br />
çıkarmak için elinden gelen her<br />
şeyi yapmalıdır.<br />
Keyfi Disiplin<br />
Soruşturmaları<br />
Hapishane idaresi keyfi kararlarla<br />
ceza yağdırmaya devam ediyor. Tutsakların<br />
düzenlediği anma-kutlama<br />
etkinliklerinde söylediği türkü, marş<br />
ve şiirler, sloganlar soruşturma gerekçesi<br />
yapılmakta, iletişim ve ziyaret<br />
yasakları getirilmektedir. Tutsakları<br />
en temel haklarından yoksun bırakan<br />
bu kararlar İnfaz Hakimliği ve Ağır<br />
Ceza Mahkemesi tarafından da noktasına<br />
virgülüne dokunulmadan onaylanıyor.<br />
Hatta öyle bir “hukuk” tablosu<br />
söz konusudur ki, “Usule uygun<br />
değil ama ceza vermemek hakkaniyetli<br />
olmaz” yazılan kararlara tanık<br />
olduk.<br />
İnfaz Yakma Politikası<br />
Açılan disiplin soruşturmaları<br />
aynı zamanda infaz yakma politikasına<br />
hizmet ediyor. Bu kararlar nedeniyle<br />
Cem Kılıç, Fırat Özçelik ve<br />
Kenan Günyel arkadaşımızın tahliye<br />
olmaları Ceza İnfaz Kanunu’nun<br />
ilgili maddesi dayanak gösterilerek<br />
engellenmiş ve “iyi halli olmadıkları”<br />
gerekçesiyle infazları yakılmıştır.<br />
Cem Kılıç 2 yıldır bu şekilde fazladan<br />
hapis yatıyor, hukuksuzluk sona<br />
erdirilmezse daha 8 sene yatacak. Bu<br />
zulüm politikaları yüzünden Fırat Özçelik<br />
de 18 aydır aynı şekilde fazladan<br />
hapis yatıyor ve 2 ay sonra hapiste<br />
tutabilecekleri en üst sınır dolacağı<br />
için mecburen bırakacaklar.<br />
Kenan Günyel’in durumu da farklı<br />
değil. O da fazladan 20 ay yatacak.<br />
Ağırlaştırılmış Müebbet<br />
Uygulaması<br />
Bulunduğumuz hapishanede İnan<br />
Gök 12 Mart 2009, Serdar Karaçelik<br />
<strong>FAŞİZME</strong> <strong>KARŞI</strong> <strong>DEMOKRASİ</strong><br />
ise 18 Mart 2009 tarihinden beri ağırlaştırılmış<br />
müebbet infaz koşullarında<br />
tutuluyor. 4 yıldır günde sadece 1 saat<br />
tek başlarına, farklı saatlerde havalandırmaya<br />
çıkarılıyorlar. Sohbet genelgesi<br />
dışında tutuluyor, hiç kimse<br />
ile bir araya getirilmiyorlar.<br />
4 yılın tamamı bu ağır koşullarda<br />
geçmiş, bu da yetmiyor gibi açılan<br />
soruşturmalarla 14 ay ziyaret<br />
yasağı getirilmiştir. Serdar Karaçelik’e<br />
kesintisiz 8 aydır ziyaret yasağı<br />
getirilmiştir. Bu yasaklar halen devam<br />
ediyor.<br />
Açık görüş haftası zaten işlevsizdir.<br />
4 yıldır açık görüş yapamamıştır<br />
arkadaşlarımız. Açık görüş<br />
haftası ziyaretçilere eşya gönderilmemekte,<br />
aynı şekilde içeriye kitap<br />
ve eşya-kıyafet vb. alınmamaktadır.<br />
Bu nedenle aile görüşleri o gün tercih<br />
edilmemekteydi. Şimdi ise o<br />
güne sabitlendi. Ziyaret yasağı olsa<br />
dahi vasiler ziyarete gelme hakkına<br />
sahiptir. Onlar da istediği tarihte gelemeyecek<br />
bu şekilde. Telefon hakları<br />
da yine 2 haftada bir kullanılmaktadır.<br />
Anlattığımız tüm bu uygulamalar,<br />
mektup engellemeleri ve<br />
“kaybetmeler” ile daha da koyulaştırılmaktadır.<br />
Yalnız son ay içerisinde<br />
Serdar Karaçelik’in gönderdiği<br />
100 sayfalık bir mektup kaybedilmiş,<br />
Cumhuriyet gazetesine, CHP milletvekili<br />
Veli Ağbaba’ya yolladığı<br />
fakslar engellenmiş, Edirne F Tipi’nden<br />
Ercan Kartal’ın gönderdiği<br />
mektup da yine kaybedilmiştir.<br />
İnan Gök adına gönderilen mektup<br />
da yine kaybedilmiştir. Bir tane<br />
de koli kaybedilmiştir. Koli sabah sayımında<br />
idareye teslim edilmesine<br />
rağmen gerçekler inkar edilmiştir.<br />
Fahri GÖLÇEK<br />
2 No’lu F Tipi Hapishane<br />
Tekirdağ