Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayı: 352<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
17 Şubat<br />
2013<br />
4<br />
Faşizme Karşı Omuz Omuza<br />
Birleşelim, Savaşalım, Kazanalım!<br />
Bir niyetler var, bir de yaşanan somut<br />
gerçekler. Yaşanan somut<br />
gerçeklere karşı mücadeleyi göze<br />
alamayanlar niyetleri gerçek gibi kabul<br />
ederek kendini kandırıyor.<br />
Kürt milliyetçi hareket Hakların<br />
Demokratik Kongresi (HDK)<br />
çatısı altında soldan reformizmi ve<br />
oportünizmin bazı kesimlerini de peşine<br />
takarak “Çözüm için mücadele,<br />
Barış için Eşitlik” talebiyle bir<br />
kampanya başlattı.<br />
Kiminle çözeceksiniz Kürt sorununu?<br />
FAŞİST AKP ile... Kürt<br />
sorununun çözülmesi niyet olarak<br />
kimsenin reddedemeyeceği bir taleptir.<br />
Ancak hiç kimsenin reddedemeyeceği<br />
gerçek şudur: Kürt milliyetçi<br />
hareketin sorunun tek çözümü<br />
olarak gördüğü AKP iktidarı KÜRT<br />
SORUNUNUN VARLIĞINI DAHİ<br />
KABUL ETMİYOR!<br />
“<br />
İmralı süreci bozulmasın” diye<br />
“herkes ağzından çıkan kelimelere<br />
dikkat edecek” diyor AKP. Mesela<br />
“Kürt sorunu demeyeceksiniz,<br />
terör sorunu diyeceksiniz” diyor.<br />
“Barış demeyeceksiniz, benim<br />
Kürt kardeşlerimle bir sorunum<br />
yok. Akan kanın durdurulması, ‘terör<br />
örgütü’nün silahsızlandırılması<br />
diyeceksiniz” diyor. “Ben, bombalar<br />
yağdırmaya, katletmeye, yakmaya,<br />
yıkmaya devam edeceğim. Sen bana<br />
katil demeyeceksin, Kürt halkının<br />
üzerine bombalar atıyor demeyeceksin”<br />
diyor. Oligarşiye göre uzlaşmadan,<br />
diyalogtan yana, “en makul<br />
Kürt” olarak bilenen Ahmet<br />
Türk bile bir cenaze töreninde “diline<br />
dikkat etmediği” için Başbakan<br />
Erdoğan tarafından VETO edildi.<br />
“Kürt sorununun taraflarından biri<br />
de biziz, çözüm görüşmelerinde biz<br />
olmazsak olmaz” diyen BDP, bugün<br />
“yeter ki, İmralı süreci kesintiye<br />
uğramasın, görüşmelerde biz olmasak<br />
da olur, dışarıdan destekleriz”<br />
noktasına geldi. BDP Eş Genel Baş-<br />
kanı Gültan Kışanak Erdoğan’ın vetosu<br />
üzerine “sorun bensem yarın hemem<br />
istifa ederim” diyor. İşte “diline<br />
dikkat etmeli” politikasının sonuçları:<br />
Adım adım teslim alıyor<br />
AKP. Yetmiyor; “diline dikkat etmeyeni”<br />
paspas gibi eziyor. Erdoğan<br />
kim oluyor da BDP Eş Genelbaşkanı<br />
“sorun bensem yarın hemen istifa<br />
ederim” demek zorunda kalıyor?<br />
Başbakan Erdoğan Kayseri'de yaptığı<br />
konuşmada "Siyaset umurumda<br />
değil. Öleceğimi, siyasi hayatımın<br />
biteceğini de bilsem, bu zehiri<br />
içerim. Yeter ki terör bitsin" diyor.<br />
Kürt sorununun adını "terör"<br />
olarak koyduktan sonra AKP, “terörü<br />
bitirmek için" diyerek her türlü saldırıyı<br />
meşrulaştırıyor. “Faşizm” mi dediniz,<br />
“demokrasi” mi istediniz, “katliam”<br />
mı dediniz hemen "terörün bitirilmesini<br />
engellemek"le suçlanarak<br />
susturulursunuz. Ve Erdoğan “terör”ü<br />
bitirmek için her türlü bedeli<br />
göze alan bir ‘kahraman’a dönüşüyor.<br />
Sorunun adını doğru koymuyor<br />
ve AKP'nin bu politikalarına<br />
karşı cepheden tavır almıyorsanız, her<br />
halükarda AKP politikalarına yedeklenmeniz<br />
kaçınılmazdır.<br />
Şimdi niyetlerle kendimizi kandırmayı<br />
bırakıp gerçeklere dönelim:<br />
Ağzınızdan çıkan kelimeleri<br />
dahi kontrol altına alan, yanlış kelimeyi<br />
ağzınızdan kaçırdığınızda sizi<br />
VETO eden AKP ile Kürt sorununu<br />
nasıl çözeceksiniz?<br />
“<br />
Çözüm için mücadele” diyenlere<br />
sorumuz çok açık. Neyin çözümü<br />
için mücadele diyorsunuz? Erdoğan’ın<br />
“uyarısı”na uyarak Kürt sorunu<br />
kelimelerini kampanyanın adına bile<br />
koymamışsınız. Siz neyin çözümü<br />
için mücadele edeceksiniz? Örneğin,<br />
Koçlar, Sabancılar, Ülkerler, TÜSİ-<br />
AD, MÜSİAD... da “çözüm” istiyor.<br />
Güler Sabancı “Barış gelirse Türkiye<br />
ekonomik olarak uçar” diyor.<br />
(Bu “uçma”dan halkın payına daha<br />
fazla yoksulluğun düşeceği kesindir.<br />
Çünkü Koçlar, Sabancılar, Kürdistan’a<br />
‘yatırım’ yapsın diye Bölgesel<br />
Asgari Ücret uygulaması ile halk<br />
iki kat daha fazla sömürülecek. Kürt<br />
halkı tekellerin çok daha ucuz iş<br />
gücü olacak. Onun için tekellerin<br />
ağzının suyu akıyor.) ABD Başkanı<br />
Barack Obama, “İmralı sürecini alkışlıyorum”<br />
diyor. Tüm dünya halklarına<br />
açlık, zulüm ve ölümden başka<br />
bir şey vermeyen ABD Başkanı’nın<br />
“ALKIŞLADIĞI” bir çözüm<br />
Kürt halkına ne verebilir?<br />
AKP İKTİDARININ “ÇÖ-<br />
ZÜM”DEN KASTI; KÜRT<br />
MİLLİYETÇİ HAREKETİN Sİ-<br />
LAHLI DİRENİŞİNİN BİTİRİL-<br />
MESİDİR.<br />
Yaşanan gerçekler böyle iken<br />
“çözüm için mücadele”den<br />
bahsetmek faşist AKP iktidarının politikalarına<br />
destek vermektir.<br />
Ki, AKP bugün halkın her kesimine<br />
azgınca saldırırken, saldırılara<br />
karşı gösterilen her türlü direnişi<br />
“İmralı sürecini sabote etmek<br />
isteyenler” diye suçlayarak sindirmeye<br />
çalışıyor. Yani AKP “İmralı<br />
süreci”ni ayyuka çıkan faşist terörünün<br />
maskesi olarak kullanıyor. Ortada<br />
göstermelik de olsa bir “uzlaşma”,<br />
“yumuşama” yoktur. Tam tersine<br />
yukarıda belirttiğimiz gibi ağızdan çıkan<br />
kelimelerin dahi kontrol altına<br />
alındığı faşist terör hüküm sürmektedir.<br />
Onun için diyoruz ki, hiç kimse<br />
gerçekleşmesi mümkün olmayan<br />
NİYETLERLE yaşanan somut GER-<br />
ÇEKLERİ birbirine karıştırmasın.<br />
Yaşanan gerçekler; halkın her kesiminin<br />
AKP’nin faşist terörü ile<br />
sindirilmek istendiğidir. AKP işçiye,<br />
memura, esnafa, çiftçiye, gençliğe,<br />
meslek örgütlerine... hiçbir alanda saldırmaktan<br />
geri durmuyor.<br />
AKP bir taraftan 4. Yargı paketi diyerek<br />
halkı oyalarken, diğer ta-