You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>GİRİŞİMCİLİK</strong><br />
Günlük yaşantıda kıtlık, bir malın piyasada az bulunması ya da hiç bulunamaması anlamına<br />
gelir. Örneğin, uygun olmayan hava koşulları nedeniyle tarım üretiminin yetersiz olması,<br />
bu ürünleri dış ülkelerden satın almak için yeterli dövizin bulunamaması gibi. Bir malın fi ziki<br />
anlamda bulunamaması veya eskisine göre daha az bulunması, halk dilinde kıtlık olarak tanımlanırken<br />
ekonomi ilmiyle uğraşanlar bu ifadeyi kolay ya da güç elde edilebilen fakat bütün insanların<br />
ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar bol olmayan mal ve hizmetler için kullanırlar. Yani<br />
istenilen malın bulunmasında herhangi bir zorluk olmasa dahi belli bir fi yattan satılıyor olması,<br />
o mal ya da hizmetin kıt olması anlamına gelir.<br />
İnsanların elde etmek için bedel ödemek zorunda oldukları, fi yatı olan her mal kıt mal sayıldığı<br />
gibi bunlar ekonomik mallar olarak da adlandırılır. Bütün ihtiyaçlara yetecek kadar bol<br />
olan malların bir fi yatı olmaz. Bu tür mallara ise serbest mallar adı verilir. Örneğin; hava insan<br />
ihtiyacını karşılayan faydalı bir mal olmakla birlikte herkese<br />
yetecek kadar bol miktarda olduğu için fi yatı yoktur,<br />
yani serbest maldır.<br />
Arz, üreticilerin bir malın belli bir zaman içinde<br />
(gün, hafta, ay vb.) farklı fi yatlarda, farklı miktarı üretme<br />
ve satma istek ve yetenekleri olarak tanımlanabilir. Talep<br />
ise satın alma gücü ile desteklenmiş istekler olarak ifade<br />
edilebilir. Burada önemli olan bireylerin mevcut istek ve<br />
ihtiyaçlarının yanında bu ihtiyaçların satın alma gücü ile<br />
desteklenmiş olmasıdır. Diğer bir anlatımla satın alma<br />
gücü ile desteklenmeyen talepler ekonomide talep olarak<br />
adlandırılamaz.<br />
İnsanlar kıtlığın egemen olduğu bir dünyada yaşarken bunun etkisini azaltmak için sürekli<br />
bir uğraş içindedirler. Kaynakların sınırlı, ihtiyaçlarınsa sınırsız olması ve bu kaynakların farklı<br />
amaçlarla kullanılabilmesi, tercih yapma zorunluluğunu oluşturmaktadır. Örneğin çok şey satın<br />
almak isteyen bir kişi bütçesinin sınırlı olması durumunda bazı şeylerden fedakârlık yapmak<br />
zorunda kalacak ya da haftada iki kere sinemaya gitmek istese bunu gerçekleştirmesi ekonomik<br />
açıdan zor olacağı için ayda bir defa gitmeye razı olacaktır.<br />
Kıt kaynakların alternatif kullanımları konusunda<br />
bir tercih yapma zorunluluğu sadece zengin<br />
ya da fakir bireyler için değil; her büyük ya da küçük<br />
işletme hatta her gelişmiş ya da az gelişmiş<br />
ülke ekonomisi için söz konusudur. Sermayesini<br />
farklı şekillerde değerlendirmek isteyen iş adamı,<br />
tarlasına ekeceği ürünün hangisi olacağına karar<br />
verecek olan çiftçi, vergi gelirlerini yatırım amaçlı<br />
mı yoksa askerî amaçlı mı kullanacağına karar<br />
4