ÇÜRÜYEN YOZLAŞAN DEVLETİNİZİ YIKACAĞIZ - Yürüyüş
ÇÜRÜYEN YOZLAŞAN DEVLETİNİZİ YIKACAĞIZ - Yürüyüş
ÇÜRÜYEN YOZLAŞAN DEVLETİNİZİ YIKACAĞIZ - Yürüyüş
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Yine hep o yargı kararları ile,<br />
“şüpheli şahıs”, “terör örgütü üyesi<br />
olmak”, “terör örgütüne yardım<br />
etmek” iddiasıyla milyonlarca kişi işkencehanelere<br />
taşındı. Yüz binlerce<br />
kişi bu yasalara dayanarak tutuklandı.<br />
Yıllarca tutsak kaldı, ağır cezalara<br />
çarptırıldı.<br />
Bu yargı kararları ile hapishaneleri<br />
doldurdular. Hapishanelerde bugün<br />
kapasitesinin üstünde tutuklu<br />
ve hükümlü vardır. Hapishanelere<br />
“doldurulan” 121 bin 131 hükümlü<br />
ve tutuklu (20 Aralık 2010 sayımıyla)<br />
bu yasalar ile cezalandırıldı.<br />
Yargı kararlarıyla, halkın zulme<br />
karşı direnişinin önü kesilmeye çalışıldı.<br />
Halkın direnişi, örgütlenmesi,<br />
mücadele etmesi suç sayıldı. Gecekondularını<br />
yıkan yıkım ekiplerine<br />
direnmek bu yargı kararları ile suç<br />
sayıldı.<br />
Direnen işçiler, tutsak aileleri,<br />
YÖK’e karşı mücadele eden gençlik,<br />
kimliğini ve ulusal haklarını savunan<br />
Kürt halkı bu yargı kararları ile potasiyel<br />
düşman olarak görüldü.<br />
Bu yargı kararları ile telefonlar<br />
dinleniyor, ahlaksız ve onursuz aramalar<br />
yapılıyor, kapısının önünde,<br />
parkta oturan insanlar polis tarafından<br />
katlediliyor. Katledenler, bu yargı<br />
sayesinde elini kolunu sallayarak<br />
görevlerinin başına dönüyorlar.<br />
Bu yargı, halkın katillerini aklayarak,<br />
koruma zırhı oluşturdu.<br />
Maraş’ta, 1 Mayıs 1977’de<br />
Taksim’de, Çorum’da, Sivas’ta,<br />
Gazi’de, 12 Temmuz’da,<br />
16-17 Nisan’da, 19<br />
Aralık’ta halkı ve devrimcileri<br />
katledenler bu yargı ile korundular.<br />
Halka ve devrimcilere yönelik<br />
faşist terör bu yargı ile aklandı.<br />
Bu yargı kararları ile halkı<br />
sindirmek için saldırılar örgütledi<br />
AKP’nin polisi.<br />
Yargı, işbirlikçilerin düzenini korumak<br />
için halka ve devrimcilere karşı<br />
kullanıldı. O nedenle yargı halka<br />
düşmandır.<br />
Ceza, Hukuk ve İdari<br />
Yargı Mahkemelerine<br />
1998 yılında;<br />
gelen toplam dava sayısı<br />
4 milyon 101 bin 543’dür.<br />
2007 yılında;<br />
bu sayı<br />
5 milyon 934 bin 915’e ulaştı.<br />
Oligarşi kurduğu çeşitli<br />
mahkemeler ile halka<br />
milyonlarca dava açtı. Hapis<br />
ve para cezaları verdi.<br />
Verdiği para cezalarını<br />
tahsil edemediği durumlarda<br />
para ödeyemeyenleri<br />
hapishanelere doldurmaktan<br />
geri durmadı.<br />
Adalet beklentisi yaratmak,<br />
halkı oyalamak için<br />
kullanılan yargı<br />
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın<br />
9. maddesi “Yargı yetkisi,<br />
Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce<br />
kullanılır” demektedir.<br />
Bu yasaya inanacak olursak, yargı<br />
bağımsızdır. Bu yasaya inanacak<br />
olursak mahkemeler bağımsızdır.<br />
Yani gönül rahatlığıyla kendimizi<br />
bu yargıya teslim edebiliriz. Uğradığımız<br />
her haksızlıkta “yargıya<br />
başvurmamız” gerekir.<br />
Oligarşinin sözcüleri, cüppeli yargıçları,<br />
“hukuk uzmanları” ise yargının<br />
asalakların düzenini korumak<br />
için var olduğunu hep gizlediler.<br />
Yargının “bağımsız olduğu”, yargı<br />
“kararlarının herkes için geçerli<br />
olduğu” yalanlarını bu nedenle yayıp,<br />
savundular.<br />
Yargıyı, “bağımsız yargıya intikal<br />
etmiştir” diyerek adaletsizliği, faşist<br />
terörünü meşrulaştırma için kullanan<br />
oligarşi, yasalar ihtiyacına cevap<br />
vermedi mi yeni yasa çıkarıyor.<br />
Halkın aleyhine olan durumlarda ise<br />
“yasa var” deyip halk oyalanıyor.<br />
Oligarşinin yargısı egemenlerin hizmetindeki<br />
yargıdır.<br />
Kuşkusuz bu yalanlara inanmamız<br />
için hiçbir neden yok. Neden yok,<br />
ama oligarşi bu çabalardan hiçbir zaman<br />
vazgeçmiş değildir.<br />
Özellikle halkın uğradığı haksızlıklar,<br />
yaşanan katliamlar, halkın<br />
adalet özlemleri karşısında oligarşi<br />
yargıyı düzeni açısından bir emniyet<br />
subabı olarak görmektedir.<br />
Halkın adalet talebine kendisinin<br />
sahip çıkması, bunun düzene dönmesi<br />
durumunda düzeni tehdit edeceği<br />
gerçeği karşısında manevra üstüne<br />
manevra yapmaktadırlar.<br />
“Adaletin gecikmesinin” hakim<br />
ve savcı açığından, adalet binalarının<br />
eski olmasından kaynaklı olduğunu<br />
söyleyerek, rakamlar vererek, hep bir<br />
umut yaratmaya çalıştılar.<br />
AKP iktidarı adalet binalarını<br />
açarken, hakim ve savcı atarken,<br />
adalet beklentisi yaratmak, halkı<br />
oyalamak için kullandı bunları. Düzenin<br />
yargısından umut kesilmesin<br />
diye propogandalar yaptı. Dünyanın<br />
ya da Avrupanın “en büyük” adalet<br />
saraylarını yaptıklarını sık sık açıkladılar.<br />
Sanki dev binalar yapınca, halkın<br />
adalet özlemi karşılanacakmış gibi<br />
yalanlarla halkı aldatmayı sürdürdüler.<br />
Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin<br />
TBMM Genel Kurulu’nda, bakanlığının<br />
2011 yılı bütçesi üzerine<br />
yaptığı konuşmada;<br />
“Bu süre içerisinde hakim-savcı<br />
sayısında yüzde 23'lük artış sağlanmış,<br />
ama bu yine yeterli değil...<br />
Bugün itibarıyla yüzde 50'inin üzerinde<br />
personel artışı sağlanmış durumda.<br />
Bu ay içerisinde 10 bin civarında<br />
yeni bir personel alımına<br />
daha çıkılıyor.” diyerek, soruna nasıl<br />
baktıklarını da gösteriyordu.<br />
Hiçbir şey halkın çürüyen, dökü-<br />
Sayı: 271<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
5 Haziran<br />
2011<br />
<strong>ÇÜRÜYEN</strong> <strong>YOZLAŞAN</strong>, <strong>DEVLETİNİZİ</strong> <strong>YIKACAĞIZ</strong><br />
9