PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ANKARA -ÜNIVERSITESI<br />
ILÂILIYAT FAKÜLTESI YAYINLARINDAN<br />
LVII<br />
İ<br />
SLAM DONYASI<br />
DÜN VE<br />
BUGÜN<br />
Osman KESKİOĞLU<br />
Diyanet I şleri B şk. Mü şavere Kurulu 'üyesi ve<br />
A. U. Diihiyat F. Ö ğretim Görevlisi<br />
ANKARA ÜNIVERSITESI BASIMEV İ - I9 6 4
ANKARA VNIVERSITESI<br />
ILAHIYAT FAKÜLTESI YAYINLARINDAN<br />
LVII<br />
İ SLAM DONYASI<br />
DON V E<br />
BUGÜN<br />
Osman KESKİOĞLU<br />
Diyanet İşleri B şk. Müşavere Kurulu tiyesi ve<br />
A. "ti. kiıhiyat F. ö ğretim Görevlisi<br />
ANKARA ÜN İ VERS İ TES İ BASIMEV İ -19 6 4
IÇINDEKILER<br />
Giriş : islâmın uyan ışı, hürriyet ve ba ğıms ızhk uğrunda yeni hareketler,<br />
Türkiyenin rolü 1<br />
I. Bölüm: Çağlar boyunca islâmiyet:<br />
Başlang ıçtan bugüne kadar her ça ğda türlü olaylar, ilim ve<br />
fikir hareketleri 11<br />
II. Bölüm: Mezhepler, doğuşları, yayılışları :<br />
Hanefi, Şâfil, Hanbell, Mezhepleri, bu dört mezhebe<br />
hizmet edenler, şia, Zeydiyye, İsmailiyye, Nusayriyye, Yezidiyye,<br />
Haricl Mezhepleri. Yeni hareketler: Vehhabi, Senûsi,<br />
Kadiyâni, Bahailik cereyanlar ı 27<br />
III. Bölüm: İslâmın k ıt'alara yay ılışı :<br />
1 - Asya'da, Türkistan'da islâm ın yay ıl ışı, Türkler ve islâmiyet,<br />
Çinde, Hindistan'da, Birmanya'da, Siyam'da,<br />
Mala.ya'da, Filipin'de, Endonezya'da, (Sumatrada, Cava<br />
da) ve sairede islam ın yayılışı 51<br />
2 - Balkanlarda ve Avrupa'da Müslümanlar 56<br />
3 - Amerika'da ve Avusturalya'da Müslümanlar 60<br />
Afrika'da islâm ın yay ılışı 63<br />
IV. Bölüm: Bağıms ız İslâm Devletleri: (33 devlet) 71<br />
V. Bölüm: Yeryüzündeki islâm nüfusu: Cedveller, harita: 85<br />
1 - Bağımsız müslüman Devletleri cetveli: 33 devletin nüfus<br />
toplamı 390 milyondur<br />
2 - Müslümanlar çoğunlukta olduklar ı halde ecnebi idaresinde<br />
yaşayanlar, 20 kadar yerde olup nüfusu 30 milyon<br />
— III —
3 — Dünyanın birçok yerlerinde az ınlık halinde ya şayan<br />
müslümanlar, 45 kadar yerde olup nüfuslar ı 130 milyon<br />
civar ındad ır<br />
4 — Nüfusu 150 .000 den fazla olan islâm ülkeleri, 70 kadar<br />
yer s ıralanmıştır.<br />
5 — Asya'daki Islam Ülkeleri<br />
6 — Afrika'daki Islâm Ülkeleri<br />
7 — Mezheplere, milletlere göre nüfus miktar ı<br />
8 — Yeryüzündeki Türkler<br />
9 — Yeryüzündeki Müslüman devletlerin ve bölgeSnin yerleri,<br />
Islam âleminin neresine dü ştüklerini gösterir harita<br />
ki, Afrika, Yak ın Doğu, Uzak Doğu, Orta Asya ve Bal<br />
kanlar olmak üzere müslümanlar ın bulunduklar ı 80<br />
kadar yeri burada bulmak mümkündür<br />
— IV —
S Ö Z B A Ş I<br />
Islam Dünyas ının coğrafi durumu, nüfus miktar ı hakkında yaz ılmış<br />
derli toplu, güvenilir bir eser, esefle söyleyelim ki, yok. 1962. de Kudüs'de<br />
toplanan islam Kongresinde bulundu ğum s ırada bunu daha çok hissettim<br />
ve eskidenberi toplad ığ' ırn notlar ımdan faydalanarak bu konuda bir eser<br />
yazmağa karar verdim. Hemen i şe ba şladım. Birbirine uymayan çe şitli kaynaklar<br />
aras ında ne yapaca ğımı şaşırdım Bu i ş çok yorucu oldu. Bir rakam<br />
için bir kaç yere ba ş vurmak gerekiyordu. Muhtelif raporlar, istatistikler,<br />
yıllıklar ve bu konuda yap ılan yayınlardan faydaland ım<br />
Bazı rakamlar mübala ğalı olabilir. Çünkü bu hususta kesin bir şey vermek<br />
mümkün değil. Islam Dünyas ının bir çok yerlerinde hala istatistik bile yap ılmamıştır.<br />
Mesela Yemen bunlardan biridir. En eski bir Islam topra ğı olan<br />
Yemen böyle olunca Afrikay ı var kıyas et. Bir çok yerlerde Istatistiklerde<br />
din, ayrı olarak gösterilmez. Bazan da kasden Müslümanlar ı az göstermek<br />
siyasi bir adettir. Nüfus miktar ı hergün de ğişen bir şey olduğundan bu hususta<br />
kesin bir şey söylemek zaten güçtür. Yeni yeni ba ğımsızlığına kavu şan<br />
Islam Devletleri, bunlarda hergün de ği şen ahval, olu şum içinde bulunan<br />
Islam Dünyas ında henüz istikrar bulmam ış durumlar; bütün bunlar kar şıs<br />
ında ben bulduklar ımı toplad ım, bildiklerimi yazd ım. Okuyanlara faydalı<br />
olabilirsem, benim için ne mutlu.<br />
V
G İ R İ Ş<br />
Fas'dan Endonezya'ya, Sibirya'dan Zengibar'a kadar üç eski k ıt'a üzerine<br />
yayılmış ve yeni kıt'alara da kol atm ış olan islâmiyet, be şerin en son ve<br />
en mütekâmil dinidir. Islâmiyet insanl ık tarihinin en mühim dönüm noktalarından<br />
biridir. Hiç bir din, onun kadar çabuk geli şmemiş, kısa bir zamanda<br />
bu kadar geni ş sahalara yay ılmamıştır. Bu, ancak, islâmiyete nasip olmu ş bir<br />
keyfiyettir. Zira bu, onun f ıtri bir din olu şundan, insan ın yarad ılışına uygun<br />
gelişindendir. Tek Tanr ı Inanc ı Müslümanlıkta en üstün noktas ına ula şmıştır.<br />
Bu din insan dü şüncesini köstekleyen bağları söküp atmıştır. İnsan haklarına<br />
yenilikler getirmi ş, e şitlik, adalet, hürriyet, karde şlik prensiplerini geli ş-<br />
tirmiş, ho şgörürlük sâyesinde milletleri kendine ba ğlamıştır. Basit ve kolay<br />
olmas ı da insanlar ı kolayca kendine çekmi ştir. İnsanların ruhlar ını ve akıllar<br />
ını tatmin etmi ştir. Bütün bunlar, bu dinin, tarihte e şi görülmedik bir şekilde<br />
sür'atle yay ılmas ını sağlamıştır. Yoksa islam asla. cebir kullanmam ışt ır.<br />
Herkesi kendi dininde serbest b ırakmıştır. Târih bunun canl ı bir şahididir.<br />
Mısır'da K ıbtiler, yani yerli M ıs ır halkı ; Suriye'de Maronlar, Hristiyan Araplar<br />
bu güne kadar kendi dinlerini muhafaza etmi şler, Müslümanlarla bir arada<br />
ya şamışlar, hiç bir zorlama ve tazyik görmemi şlerdir. Afrika'n ın Kuzeyinde<br />
Berberiler, Ispanya'da Hristiyanlar ve Yahudiler, Osmanl ı Türkleri idaresinde<br />
yüz yıllar boyunca ya şa.mış olan gayr-i müslimler serbestçe ya şamışlar,<br />
dinlerini bırakmağa zorlanmam ışlardır. Bunlardan Müslüman olanlar, kendi<br />
arzulariyle Müslüman olmu şlar, isteyenler kendi dinleri üzere kalm ışlard<br />
ır.<br />
Iran, Maveraünnehir, Türkistan halk ı, kendi arzulariyle Müslümanl ığ' ı<br />
kabul ettiler. Ve bu tedricen oldu. Kuzeydeki Türk kabileleri H. III, M. IX.<br />
yüzyılda Müslüman olmu şlardır.<br />
Pakistan ve Hindistan'da, K ısmen Çin'de Müslümanl ığın yayılışı fütûhat<br />
yoluyla de ğil, irşad ve va'iz yoluyla olmu ştur. Afrikan ın ortalar ında da<br />
Müslümanlığın yayılışı ayni yoldad ır. Bugün de bütün Afrikan ın her tarafına<br />
Islam ın ışık salmas ı, dini ir şad ve tebliğ yoluyla olmaktad ır. Buralara Islami<br />
yaymakta muhacirlerin ve hatta tâcirlerin de dini mür şidler kadar pay ı vardır.
Hindistan'dan, Malaya'dan gelen göçmenler, i şçiler vardıkları yerlerde dini de<br />
yaymaktad ırlar. 19. yüz y ılda köle ticaretinin yasak edilmesinden sonra, (1)<br />
Afrikâ'n ın doğusunda ve bat ısında Müslümarılık daha sür'atle yay ılma&<br />
ba şlamıştır. Çünkü ondan önce köle tâcirleri, yerli putperest halk ı Müslüman<br />
yapmak istemezlerdi, çünkü Müslüman olunca din karde şi sayılan bir<br />
kimseyi köle diye alıp satma ğı kendisine yakıştırmazd ı .<br />
Endonezya birli ğine dahil adalarda Müslümanl ığın yayılması, oralara<br />
ticaret için giden Müslümanlar sayesinde olmu ştur. Müslümanlığa kılıç dini<br />
nazarı ile bakanlar; Müslümanlığın buralarda hep ir şad yoluyla yay ıldığırn<br />
bilmiyorlar m ı Malaya Yar ımadas ı için de durum ayn ıdır.<br />
Anadolunun islâmlaşmas ı Türkler sayesinde olmu ştur. Balkanlara ve<br />
Avrupa'ya islâmiyeti yayanlar yine Türklerdir. Trakya, Makedonya, Arnavudluk,<br />
Dobruca, Bosnahersek, buralar ı tamâmiyle Müslüman olmu ştur.<br />
Kafkaslarda, K ırım'da Türkistan'da, Rusya'n ın muhtelif yerlerinde<br />
dağılmış bir halde Müslümanlar ya şamaktadırlar.<br />
19. ve zo. yüzy ıllarda Kuzey ve Güney Amerika şehirlerine göçmen<br />
olarak giden müslümanlar çoktur.<br />
Japonya'da, Pasifik'te, bir çok adalarda göçmen Müslümanlar vard ır.<br />
Müslümanlar ın çoğu Asya ve Afrika k ıt'alarındadır. Avrupa'n ın Güney<br />
doğusunda da vard ır. Dünyada Müslüman nüfusu artmaktad ır. Doğum nisbeti<br />
Müslümanlar aras ında en yüksektir. Hz. Muhammed, Ummetinin çokluğuyla<br />
iftihar eden bir peygamberdir. Dünya nüfusunun zo si müs1ümandır.<br />
Yeryüzünün ı /6 s ında müslümanlar ya şar. Iktisadi bak ımdan islânı<br />
ülkeleri önemlidir. G ıda, pamuk, yün istihsal edenler müslümanlard ır. Dünyanın<br />
keten, teneke ,kauçuk ihtiyac ının yar ıs ından fazlas ı. akaryak ıt ihtiyacının<br />
üçte biri islâm ülkelerinden temin olunur. 33 ba ğımsız islâm Devleti<br />
vardır. 5 5o milyon müslüman azımsanamaz bir varl ıktır.<br />
Son as ırların islâm Dünyas ı çok mühim ve pek enteresan olaylarla<br />
doludur. Avrupa'n ın üstünlüğü kar şısında islâm âlemi kendi varl ığını koruyabilmek<br />
için hamleler yapmak zorundad ır. Bunu duyan baz ı mütefekkirler<br />
islârn âlemini uyand ırmağa çalışmışlard ır. Efganh Cemaleddin, M ısır<br />
Müftüsü Muhammed Abduh bunlardand ır.<br />
Geri kalmış milletlerde görüldü ğü gibi, Müslümanlar aras ında türlü<br />
maksatlarla türlü cereyanlar ba ş göstermi ş, nüfuz sa ğlamak için ba ş olmak<br />
t) 1888 de Brükselde toplanan köleli ği kaldırma konferans ına Türkiye, Iran ve Zengibar<br />
gibi islâm Devletleri de delege göndermi şler ve köleli'ğin kaldırılmas ın ı istemişlerdir.<br />
2
sevdasma kap ılanlar olmu ştur. Bunlar, ac ıklı durumdan etrafındakileri kurtarmak<br />
için harekete geçmi ş halaskarlar rolünde görünerek kendilerini mazur<br />
gösterme ğe çalışabilirler. Fakat en do ğru hükmü veren tarih kar şıs ında hesap<br />
vermek zorundad ırlar. Tarih, milletlerin mukadderatiyle oynayanlar ı<br />
hiç affetmez. Safdil insanlar ın temiz duygular ını kötüye kullananlar âmme<br />
vicdanında daima mahkûm olurlar.<br />
Son asırlardaki dini cereyanlara bir göz atahm:<br />
Islâmı saran hurafeler, dine kar ışan bid'atler kar şısında dini, bid'atlerden<br />
ve hurafelerden temizleme nâm ına harekete geçenlerden biri Muhammed b.<br />
Abdulvahhab (1703-1792 M.) olmu ştur. Vahhabilik adiyle an ılan bu mezhebden<br />
ileride biraz bahsolunacakt ır. Yine aynı devirde Afrika'da Ahmedi<br />
Muhammed Muhtar b. Salim (1737-1815) Ticânilik nâmiyle bir tarikat ortaya<br />
çıkarmış ve binlerce saf halk ı arkasından sürüklemiştir. Yine Afrika'da<br />
Muhammed b. Ali, (1787-1858) Vahhabilikten ilham alarak, dini, bid'atlerden<br />
ayıklama namma Senüsilik adiyle zâviyelere, tekkelere dayanan bir devlet<br />
kurmağa çalışmıştır. Bunlar ın üçünün de eserleri bugün ya şamaktad ır.<br />
Vahhabilik Necid Çölünde do ğduğu gibi Ticânilik ve Senüsilik de Afrika<br />
çöllerinde doğmuştur.<br />
Iran'da Bâb ad ıyle anılan Ali Muhammed (18z1-185o) Babilik nâmiyle<br />
yeni bir cereyan açm ış, bu, müridi Bahâullah Mirza Ali Nuri ( ı 817-1892) tarafından<br />
i şlenerek Bahailik ad ıyle yeni bir din şeklini almıştır. Sudan'da Muhammed<br />
b. Abdullah (-1885) I z inci Imam Mehdi diye ortaya ç ıkmış, halkı<br />
başına ü şürmü ş, nice kan dökülmesine sebep olmu ş, devlet ordularını kendisiyle<br />
uğra ştırmıştır. Hind'de Mirza Gulâm Ahmed Kad ıyani de Mehdi, Mesih-i<br />
Mevud nâmiyle türemi ş, acaib ve garib şeyler ortaya atm ıştır. Bütün bunlar Islam<br />
âleminde yeniden bölünmelere, parçalanmalara sebep olmu ş, zaten dağınık<br />
olan Islam dünyas ı hepden karışık bir manzara almıştır. Burada dikkatı<br />
çeken bir husus var: Hind'de Seyyid Ahmed Han gibi bir müceddid ve<br />
ıslahatçı çıktığı gibi Mirza Gularn Ahmed Kadiyanl gibi birisi de orada ç ıkmıştır.<br />
İranda Efganl ı fikirlerini yaydığı gibi Babilik ve Bahâilik de orada<br />
doğmuştur. Muhammed Abduh Nil boyunda yeti ştiği gibi Sudan Mehdisi<br />
de Ni kenar ında bitmiştir. Üçler bu topraklarda at oynatm ışlardır. Üçü ıs-<br />
Mat yaparak İslama hizmet etmi şler, diğer üçü de ıslahat nâmı altında perde<br />
arkas ında oynamışlardır. Vahhâbl, Sentısi, Ticani üçgeni de bunlara eklenirse<br />
son as ırlarda Islam âleminde ne kadar türlü dü şünceler doğduğu, neler<br />
olduğu daha aç ık görünür. Türkiyemizde bu türlü din perdesi arkas ında<br />
oynayanlar bar ınamamıştır.<br />
3
İslâm âlerninin daldığı derin gafletten (x) faydalanarak çe şidli namlarla<br />
ortaya ç ıkıp yeni yeni fırkalar doğuranlar ı Yeni Alem—i İslâm yazarının<br />
Vahhâbiliği mazur gördü ğü gibi, mazur görecek değiliz. Ancak umumiyetle<br />
Müslümanlar ın son as ırlardaki durumu çok kötü idi. Yeni Alem—i<br />
İslâm yazar ının görü şü şöyle: "Dinin özü sönmü ş, ruh ve gayesi unutulmu ş,<br />
ortada kuru bir şekil kalmış. Hurâfeler, dervi şlik bunun üzerine kabuk ba ğlamış,<br />
ibâdetler heyecans ız şekliyata bürünmü ş . Câhiller, yoksul dervi şler, bir lokma,<br />
bir hırka kanaat ına saplanm ış miskinler her yerde dolu idi. Boyunlar ında<br />
mıskalar, ellerde tesbihler, dudaklarda efsunlar, insanlara büyü, t ılsım yapan bir<br />
hurâfe dünyas ı. Bât ıl inançlar yay ılmış, mezar ziyaretleri, ölülerden yard ım<br />
4<br />
x) islâm Şairi M. Akif merhum, şarkı bize şöyle tasvir ediyor:<br />
Ş ARK<br />
Musallat, hiç göz açhrmaz da garbın kanlı kâbusu,<br />
As ırlar var ki, İslâmın muattal, beyni, bâzusu.<br />
"Ne gördün, şark': çok gezdin," diyorlar. Gördüğüm: yer yer,<br />
Harap iller; seribniş hânıımânlar; başsız ümmetler;<br />
Y ık ılmış köprüler; çökühtş kanallar; _yolcusuz yollar ;<br />
Buruşmuş Fehreler; tersiz ahnlar; işlemez kollar;<br />
Bükülmil ş beller; incelmiş boyunlar; kaynamaz kanlar;<br />
Dtiştinmez ba şlar; aldırmaz y ıtrekler; paslı vicdanlar;<br />
Tegalliipier, esaretler; tahakkümler, mezelletler;<br />
Riyalar; türlü iğrenç ibtilalar; türlü illetler;<br />
Örümcek bağlamı,r, tfitmez ocaklar; yanm ı,r ormanlar;<br />
Ekinsiz tarlalar; ot &İsmi, evler; küllit harmanlar;<br />
Cemaatsiz imamlar; kirli yüzler; secdesk başlar;<br />
"Gaza" namiyle dindaş öldüren biçare dindaşlar;<br />
Ipıssız âşiyânlar; kimsesiz köyler; çökük damlar;<br />
Emek mahrumu günler; jikr-i ferda bilmez ak şamlar<br />
Geçerken; ağladım geçtim; dururken; ağladım durdum;<br />
Duyan yok, ses veren yok, bin peri,:an yurda bal Yurdun:.<br />
Mezarlar, âhiretler, yükselen karşı:ada dura dur;<br />
Ne topraktan güler, bir yüz, ne göklerden güler bir nur!<br />
Derinlerden gelir le:ya& yüzbinlerce âlâmın;<br />
Ufuklar bir k ız ıl çember, bükük boynunda İslânunl<br />
Göğitsler hırlaylp durmakta, zincirler daralmakta;<br />
Bunalm ış kalıntı tiçyüzelli milyon cansa g ırtlakdal<br />
Ihthil gördüğüm âlem mi insaniyetin mehdi<br />
Bütün ümran ı tarihin bu çöllerden mi yükseldi<br />
Su zâirsiz bucaklar maydı vandâniyetin yurdu<br />
B ıı kumlardan m ı, Allah ım, nebiler fı,rktrıp durdu.<br />
Henitz tek berk-1 iman çakmadan cevvinde dünya ıun,<br />
Bu göklerden mi, yâ Rab, co ştu, sağnak sağnak, edyânın<br />
Serendipler ,ru sahiller mi Cıldiler bu dağlar mı <br />
Bu iklimin mi Ibrahim'e yol gösterdi ecram ı <br />
Haremler, Beyt-i Makdisler bu topraktan m; yoğruldu
eklemeler. Afyon, esrar içenler, kafalar ı ve kalbleri dumanlanm ış sarho ş-<br />
lar. Ahlâk, hayâ, iffet, fazIlet, insanl ık kaybolmu ş. Müslümanhk bir yanda,<br />
Müslümanlar bir yanda kalmış 2<br />
Bu acı ve belki de haks ız sözler, birçok yerler için mübalâğalı olabilirsede<br />
baz ı yerler hakk ında doğru olabilir. Müslümanların geri kal ınalarliun sebepleri<br />
elbette bu gibi şeylerdir. Bugün bile Afrika, Hindistan, Çin, Endonezya<br />
gibi yerlerde din bir çok hurâfelerle kar ışıktır. Bu gibi hallerden şikâyetçi<br />
olmayan münevver bir müslüman yoktur. Sömürgecilere ma şahk eden,<br />
Müslüman" müslümana saldırtan müslüman k ıyafetincle kimseler bulunduğunu<br />
kim inkar edebilir. "Kocaman sar ıklı, uzun taylasanh 3... baz ı kimseler,<br />
İslâm aleminin her tarafında münevverlerin nefretini kazanm ıştır. Geriliğe,<br />
vatanlar ının felâketine sebep olmu şlardır.<br />
İbn—i Suud, "Müslümanlar birbirine dü şman kesildi, ben Müslümanlar<br />
için yabancılardan değil, Müslümanlardan korkar ım. İngilizlerle harbe tutu ş-<br />
sam, karşıma Müslüman askeri ç ıkar." demi şti. Hâs ılı Müslümanlar ın geriliğinden,<br />
bugünkü durumlar ından herkes şikâyetçidir. Gerici, mezar ta şı<br />
gibi câmid bir zümre Müslümanlar ı bu hale sokmu ştur. Bütün bunların başı<br />
cehâlettir. ilim sahibi milletler geri kalamaz ve gerici olamaz. İslâm âleminde<br />
ilim seferberliğine şiddetle ihtiyaç vard ır. Milletleri kurtaran irfand ır. "Hayatta<br />
en hakiki mür şid ilimdir— Kemal Atatürk" Onun için Müslümanlar<br />
kendilerini uyand ıracak âlimler istemektedir. 19 uncu yüzy ılda üç alim, dini<br />
müceddid olarak tan ınmaktad ır. Bunlar Hindli Seyid Ahmed Han, Cemaleddin<br />
Efganh, M ısır Müftüsü Muhammed Abdu'd ır. Seyid Ahmed Han<br />
hakkında biraz söz edenler vard ır. Cemaleddin ,aya ğının bastığı yerde zelzele<br />
yaratan bir adamd ır. Bakışları, kar şısındakilerin kalblerinde dalga dalga<br />
alev yaratırdı. O İslâm birliği resulüydü, İslâmı uyandırmak için çalıştı. İki<br />
düşman ı vard ı : Avrupali sömürgeciler, Şarklı gericiler. Garba: İslâm ül-<br />
Bu 1)&1i/er mi dem tuttuk"a bihâ ş etti Davada<br />
Hıralar, Turisinalar bu afâkın ms şehk ıfrı <br />
B ıa taşlardan mı, yer yer, taştı rubullahın esrarı <br />
Cihanın garbı vahşek ılr iken, şarkında Karnaklar,<br />
Heremler, Seddi Çinler, Tak—i Kisralar, havernaklar,<br />
İremler, Sâr—i Babiller semâ peymâ değil miydi<br />
O mâziler, İlahi, bir yık ık rüya m ıdır şimdi<br />
Ne yaps ın, nâiimit olsun mu şarkın intibahından,<br />
Perişan ruhumuz, hâib, dönerken hârigâhından—<br />
Bu haybetten usandık biz, bu hüsran artık elversinl<br />
İlâhil nerde bir nefhan ki, donmuş hisler ürpersin,<br />
Serilmi" sineler kab ılıa artık silkip üstünden,<br />
"Hayat elbette hakk ıındarl" derin, dünya "değil" derken<br />
İstanbul — 19 Eylül — 1334<br />
2) Yeni A'lem—i İslâm, Ali Rıza Seyfi tercemesi, 2,8-29 sayfalara da bakl<br />
3) Şekib Arslan, Limâzâ. Teahharal—Müslimün, s. 32.<br />
5
kelerinden ç ıkın, dönün! diye ba ğırd ı . Şarka, siz de uyan ın, anla şın! diye<br />
haykırdı. Islahat için ne laz ımsa yapt ı. En büyük eseri Muhammed Abdu'yü<br />
yeti ştirmesidir. Abdu tam bir ilmi otorite idi. Islam ıslahâtının lideri Efganl ı<br />
idi, fakat bu i şin fikriyatını ve ilmini Abdu yaptı. O asr ın ruhuna göre Islamcıdır.<br />
Zaman ın ihtiyaçlarını takdir eder. Kitap ehlinin yemekleri ve kestikleri<br />
yenir, onların elbisesi giyilir diye fetva verdi. Transval 4 fetvas ı diye me ş-<br />
hur olan bu fetvas ı gericilerin gürültü koparmas ına sebep oldu. Biriktirme<br />
sandıkları kurulmas ına cevaz verdi. Banka muamelesini caiz gördü. Ezheri<br />
ıslah etti, oraya fen dersleri koydu, dini, ilmi uyan ışı o yapt ı.<br />
Tükiye'de siyasi sahada Re şid Pa şa, Ali Paşa, Midhat Pa şa uyanıklığa<br />
davetettiler. Ahmed Midhat Efendi boyuna yazd ı . Şair Mehmed Akif, Abduden<br />
makaleler terceme yapt ı, Efganlının ve Abdu'nun fikirlerini yayd ı. Ziya<br />
Gökalp Türklüğü uyandırdı, yeni yeni fikirler ve cereyanlar ba şladı, Islam<br />
alemi uyand ı. "Fikirleri ve dima ğı prangalamak, ümmeti için asla de ğişmeyen<br />
donmu ş nizamlar vaz'etmek Hz. Peygamber'in asla hat ırından geçmemiştir.<br />
O körü körüne taklidden nefret ederdi. Kur'an— ı Kerim, inananlar<br />
için bir hidayet kitab ıdır. O toplumun ilerlemesi, ahlaki, manen yükselmesi,<br />
düşüncesi önüne dikilmi ş bir mania değildir..."<br />
"Şimdiki islâmiyet bir s ınıf—ı mahsus ulamasiyle, kaba taassubu ile.,<br />
yaygın cehl ve bigâneliği ile bat ıl âdet ve inançlariyle, hakikaten Hz. Muhammedin<br />
ilan ve talim etti ği islamiyet için büyük bir leke te şkil eder..."<br />
"Acabâ islâmiyet Insanlar ın terakkisine kar şı midir Bu suale kemâl—i<br />
kuvvet ve kanaatla hay ır diye cevap verece ğim. Islâmiyet din ilmi nâmına<br />
izâfe edilmi ş olan ilave ve zehablardan kurtar ıldığı taktirde çok saf ve sade<br />
bir dindir. Islam ın esas akIdesi ve temeli: Allah'a ve Hz. Muhammedin Peygamber<br />
olduğuna İman etmektir " 5<br />
"Asya'nın Garb cihetini hal—i harâbiye getiren ve bugünkü keder verici<br />
hali doğuran âmil, islâmiyet ve islamiyetin hükümleri de ğildir. Bu âmil, islam<br />
Hükümdarlar ın ın istibdad ı olup bunlar Peygamberin ö ğretilerini kendi<br />
arzu ve inadlariyle tahrif etmi şler, Kur'an'dan kendi müstebid hükümetlerinin<br />
dayanaca ğı hükümler aray ıp çıkarmışlardır. Bu hükümdarlar, din i şlerinde<br />
en hafif ve küçük şüphe ve taharriye müsaade etmeyip bütün hürriyet<br />
esaslarını, lazım addettikleri vechile, tebdil ve tahrif eyleyerek bir Islam,<br />
rönesans ının doğuşunu meneylemi şlerdir 6 .<br />
4) Afrika'nın Güneyinde bir bölgedir. Bu fetvay ı ora halkı istemi şti,<br />
Alman müste şriklerinden Max Horten'e göre Abdu'nün zaman ında bir me ş'ale gibi<br />
parlaması, çevresinin çok karanl ık içinde bulunmas ından ileri gelmi ş bir keyfiyet imi ş !<br />
5) Hindli Huda Bahş'm, İndian and İslamic Essays, Londra, 1912, adl ı eserinden<br />
naklen Yeni Alem—i İslam Tercemesi, s. 43 /44<br />
6) Yeni İslam S. ı 6o /161. Yazar, Müslümanlar ın geri kalmas ında dinin bir tesiri<br />
bulunmadığını kabul ediyor. Barthold ve bir çok müste şrikler de geri kalma ğı asla dine<br />
atfetmezler. Ba şka sebeplerle izah ederler. Islam ın gerilikle bir alakas ı yotur. Islam dini<br />
yeryüzünde en büyük ink ılabı yapmış bir hamleler dinidir.<br />
6
Islâmın Afrika'da, Endonezya'da ve di ğer yeni yeni sahalarda süratle<br />
yayılması, bu dinin insanın yarad ılışına uygun bir din olmas ından ileri gelmektedir.<br />
İslâm dini sadedir, kolayd ır. Aklın kavram ıyacağı, havsalan ın alamıyacağı<br />
şeyleri emretmez. İslâmın insanlara ça ğrısı şudur: Allah—u Ekber...<br />
Tanrı Uludur. özü ise Allah'a teslim olmakt ır. Alman şairi Göthe: İslâm<br />
eğer bu ise, hepimiz İslâm inanc ı içinde ya şıyoruz, demi şti. İslâm bütün<br />
insanların dinidir. Akla, fıtrata uygundur. İnsan tabiat ının esas ında değişiklik<br />
olmaz. İnsan her zaman o insand ır. Ruh ebedidir. Ruhun ihtiyaçlar ı vardır.<br />
Din Insanla beraber do ğmu ştur Allah—u Teâlâ, insanlara do ğru yolu<br />
göstermek için zaman zaman Peygamberler göndermi ştir. Hazreti Muhammed<br />
be şerin son mür şididir. Hidâyet ve basiret yoluyla insanlar ı şuurlu<br />
Imana dâvet etmi ştir. Kur'an— ı Kerim, lirik ifadesiyle, yüksek âhengiyle<br />
hisleri ok şar. Hz. Muhammedin ir şadına uyan, Kur'an' ın bu sesini duyan<br />
için, husran yoktur. Ruhun maddeye, İmanın şüpheye galip gelmesi en büyük<br />
zaferdir. İslâm dini i şte bunu sa ğlar. Kalbden şüphe, tereddüt tohumlar ını<br />
söküp at ıp oraya iman, itmi'nan doldurmal ıdır. I şte ozaman insan hay ır,<br />
saadet, huzur içinde ya şar. Yoksa karanl ık içinde yolunu şaşırmış bir halde<br />
şaşkın şaşkın dola şır durur. Yolunu şaşıran insanl ık -Allaha Iman etse, Onun<br />
ezeli inayetini, rahmetini dâima dilese, ruhun ebeclili ğini dü şünse, kurtulu şa<br />
erer, gerçekten mes'ud olur. İnsanın iç ve dış duyguları, dü şünceleri, arzuları,<br />
emelleri, hattâ hayâlleri var. Bunlar ın hepsi onun varlığını yoğurur.<br />
Din duygusu bunlar ın hepsinin ba şında gelir ve en tatl ısıdır.<br />
İmandır o cevher ki, ilâhi ne büyüktür.<br />
İmansız olan pasl ı yürek sinede yüktür.<br />
Mehmet Akif Ersoy<br />
İslâm dini be şerin en son ve en mütekâmil dinidir.<br />
Asırlarca Islâm âleminin müdafil Türkler olmu ştur. Türk bu hizmeti<br />
şerefle yapm ıştır. Tarih buna şahittir. Türk müsâmahakârd ır. Temiz duyguludur.<br />
Dini hurafele ştirmez. En sâf ve temiz Müslümanl ık Türkiye'dedir.<br />
Türk ,dinin s ınırlarını a şmamış, din nâm ına a şırı gitmemiş, taassub da<br />
göstermemi ştir. Fâtih Sultan Mehmed, İstanbulu al ınca Yunan kilisesinin<br />
koruyucusu olduğunu ilân etmi ş, Patrike ferman vermi ştir. Onlara bir çok<br />
imtiyazlar tan ımıştır. Türkler bu tolerans ı, ho şgörürlük ruhunu her yerde<br />
devam ettirmi şlerdir. Türcken Sehrifft kitab ının yazar ı Sifler 1663 de şöyle<br />
diyor: Türk şiddet göstermekten ziyade ustalikla İslâma çeker. Hristiyanli ğı<br />
insanların kalbinden kurnazlikla al ır. Zorla hiç bir yer halk ını Müslümanlığa<br />
sokmamıştır. İşte tarih: Hristiyanlar ı memleketlerinden mi kovdu, onları<br />
zorla Türk mü yaptı Müslüman olanlar kendi arzulariyle Müslüman<br />
olmuşlardır.<br />
Tomas Arnold da Islâma Dâvet eserinde Türklerin bir ki şiyi Müslüman-<br />
7
lığa davet etmeyi, ir şad yoluyla yapmak' en büyük hay ır saydıklarını kaydeder.<br />
(Eserin arapça tercemesi, s. ı 4o)<br />
Türk, Islam ın yegane müdafii oldu ğu için Hristiyan Avrupa onunla<br />
uğra ştı, durdu. Türkler hakkında insafh konu şan Avrupal ılar olduğu gibi<br />
şiddetli konu şanlar da vard ır. Biz burada onlar ın muldyesesini yapacak değiliz.<br />
Ancak ac ı bir noktaya i şaret edece ğiz. Geri kalan milletler ba şkalarının<br />
elinde oyuncak olmaktan ba şka bir şey yapamıyorlar. Nas ıl ki gerilik çukuruna<br />
dalmış olan Müslümanlar da öyle oldu. Sömürgeciler onlar ı robot gibi kullandılar.<br />
Bunun en ac ı misâlini Birinci Cihan harbinde görüyoruz. Türk Ordularının<br />
kar şısında sömürgeciler, Müslümanlardan kurduklar ı ordularla<br />
çıktılar. I şte islam aleminin hazin bir manzaras ı<br />
Roger Labonne, Revue de Paris'in Nisan 1923 say ısında şöyle diyor :<br />
"Hindli, Sudanl ı, Berberi, Arab din karde şlerinden 1,5 milyon asker, Halifenin<br />
Ordular ının kar şısındaki cephede yer alarak Müslüman karde şlerine<br />
kur şun att ılar. Mukaddes Cihad fetvas ını dinlemediler. Merake ş ve Fas şeyhleri<br />
kendi ümmetlerinden olan din karde şleri Türklerin Mukaddes Cihad<br />
fetvas ına kar şı fetva verdiler. Harb sona erdi ği zaman Osmanl ı diyarı, müttefiklerin<br />
bayra ğı altında çarp ışan islam askerleriyle dolu idi. Şeyhul'islam ın<br />
fetvas ı bunlar ın kulaklar ına ne değdi, ne de girdi " 7<br />
Şerif Hüseyin'in isyan ı Islam karde şli'ğ'ine en a ğır darbeyi indirdi. Türkler<br />
harbden ma ğlup çıktılar. As ırlarca Islam ın müdafii olan Türkün diyar ı<br />
dü şmanlar tarafından payla şıldı. Kara günler gelip çatt ı. Bundan daha kötüsü,<br />
ba ştaki Sultan da dü şmanlarla birlik olmu ştu. Mustafa Kemal'in açt ığı yeni<br />
bayrak alt ında toplanan Türk kuvvetleri iç ve d ış dü şman ın belini kırıp<br />
çökerttiler. Türk yurdu her türlü dü şmandan temizlendi, yepyeni bir Türkiye<br />
doğdu: Türkiye Cumhuriyeti. Izmir zaferinde M ıs ırlilar şenlik törenleri yaptılar.<br />
Mısır'da İsmail S ıdk ı Bey o zaman şöyle hayk ırmışt ı : "Bu davullar<br />
anlatıyor ki, Türk karde şleri, vatanlar ını kurtard ıkları gibi, Mıs ırlılar da Mıs ırı<br />
kurtaracaklard ır" 8.<br />
Türkiye İslâm aleminin ümid kaynağı idi. Mustafa Kemâl'in resimleri<br />
Mısırlıların evlerinde ve ellerinde idi. Türklerin zaferine islam alemi sevindi.<br />
Cezayir ve Fastan Hindistan'a kadar Müslümanlar ın gözü <strong>Ankara</strong>'ya çevrilmişti.<br />
Silah kuvvetiyle hakk ını alan kahraman Türk Milletine hayran idiler.<br />
Diğer mazlum milletler de haklar ını ayni yolda alabilirlerdi, <strong>Ankara</strong> iman ve<br />
kuvvet kaynak'', Gazi Mustafa Kemal de emel ve zafer sembolü oldu. M ısır,<br />
Irak, Tunus, Cezayir, Fas, Pakistan, Afganistan, Türkiye'den örnek ald ılar.<br />
harbimiz, bütün islam alemine ümid ve ışık oldu. Bunu islam dünyas ı<br />
7) Hâzır'ül—Alem EI—Islâmi c. II, s. 3o3<br />
8) Hâzn'ül—Alem EI—IslâmI c. II, s. 324<br />
8
üyükleri her münasebetle aç ıklamaktadırlar 8a . Bütün islâm Dünyas ı Türkiye'nin<br />
tuttuğu yolu tutacaklar, ayni yoldan geçeceklerdir 9. Türkiye Cumhuriyet<br />
idareyi kabul ettikten sonrad ır ki, islâm devletlerinden ço ğu. krallıktan,<br />
islâmiyette as ıl hükümet şekli olan Cumhuriyete geçmi şlerdir.<br />
Türkler yalnız Türkiye s ınırları içinde toplanm ış değildir. Balkanlardan<br />
Çin'e kadar muhtelif bölgelerde geni ş sahalara yay ılmışlardır. Yunanistan,<br />
Yugoslavya, Bulgaristan, Romanya, K ırım, Kafkaslar, Azerbaycan,<br />
Volga Kıyıları, Kazan, idil, Ural, Türkistan, Mançurya, Çin, Hind, Afganistan,<br />
Pakistan, Iran, Irak, Japonya, ve ba şka yerlerde milyonlarca Türk yaşamaktadır.<br />
Türkiye Türklerinin iki misli olan. bu d ış Türklerin kalbleri,<br />
Türkiye Cumhuriyetindedir. Duygular ı buraya bağlıdır. 8o milyonu bulan<br />
bu Türk kitlesi muazzam bir kuvvettir. Yer yüzündeki Müslüman nüfu:sunun<br />
/6 ni tutar. Müslüman Devletleri içinde hiç biri Türkiye kadar ileri<br />
ve kuvvetli değildir. Onunla hiç biri boy ölçü şemez. Nüfusunun % 98 i Türk<br />
ve müslüman olmas ı itibariyle de temiz ve mütecanis bir islâm kitlesine sahiptir.<br />
Türkiye en temiz bir islâm diyar ıdır. Islâm milletleri ondan örnek<br />
almalıdırlar.<br />
Islâm âleminde siyasi sahada birçok de ğişiklikler olmaktad ır. Yeni<br />
yeni istiklâle kavu şan devletlerin say ısı günden. güne art ıyor. Fikir sahas ında<br />
da inkılâplar olmaktad ır. Islâm ı, asrın ruhuna uygun anlamak arzusu kuvvedenmektedir.<br />
Islâm Şairi Akif: "Asr ın idrakine söyletmeliyiz islârn ı" demi<br />
şti. Nijeryal ı biri, Yeni Alem—i Islâm ın nakline göre Afrikan ın bir kö şesinden<br />
şöyle sesleniyor: "Din âlimlerinin müctehid olmas ını istiyoruz,<br />
Kur'an'dan ve Hadisten do ğrudan hüküm almal ı, yoksa ba şkasının yettiği<br />
8a) Türkiye Cumhuriyeti...milli kurtulu ş hareketlerine geçen İslam dünyas ı milletlerine<br />
örnek olmu ştur. Tunus, M ısır ve Irak istiklal beyannamelerinde Türk doktrininin te'siri<br />
okunur. T. Tunaya, İslamc ılık Cereyanlar ı s. z78.<br />
9) Muhammed İkbal, Türk ink ılab ını alkışlayanlardand ır. The Reconstruetion of Religions<br />
Thought in İslam adl ı eserirıde ink ılapç ı fikirlerinden dolay ı Ziya Gökalp'i övmekte,<br />
Türklerin yapt ıkları inkılabı, İslam alemine örnek göstermektedir: "Islam ın uyanışı gerçek<br />
bir şeyse—ki ben buna inan ıyorum—Türklerin yapt ıklarını günün birinde bizim de yapmam ız<br />
behemehal laz ımdır." (Ad ı geçen eser, s. 176) "Gerçekten Türkiye, gafletten silkinip uyanarak,<br />
donmu ş fikirlerden kendisini kurtaran tek İslam milletidir." (Aynı eser, s. 186)<br />
Buhâri mütercimi ve de ğerli din bilgini Kamil Miras, Ahmed Hamdi Aksekinin Diyanet<br />
İşleri Ba şkanlığınca 1936 da bas ılan Yeni Hufbelerim kitab ına koyduğu takrizde, Cumhuriyetimiz<br />
ve onun kurucusu Atatürk hakk ında şu sat ırları yazmaktad ır:<br />
"Şunu da şükranla yad ederiz ki, bize bu serbest mesai kudretini bah şeden, hiç<br />
şüphesiz Cumhuriyet rejimidir. Halk idaresidir. Şu on be ş senelik milli hayat ımızda her şııurlu<br />
ve insafl ı insanın görebileceği kadar geni ş ve yüksek terakki hamleleri ve ilerleme hareketleri<br />
nas ıl Cumhuriyetin birer eseri kudreti ise, bu da o cümleden birisi ve onun bir<br />
tıthfe—i inayetidir. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin bekâ ve itilas ını Cenab ı Hakdan dilerken,<br />
onun büyük ATASINI derin sayg ılarımla selâmlar ım."<br />
Dersiamdan Afyonlu Kamil Miras, Yeni Hutbelerim, s. -556<br />
9
ir köre benzeriz ve bir uçuruma dü şeriz" Bu sözlerde asr ın ruhuna göre yeni<br />
bir anlayış çığırı açan Muhammed Abdu'nun sesi dalgalanmaktad ır. Afrikalı<br />
bile ictihadlar istiyor. İctihad kap ısı kapal ı olmaz diyor. Mezheplerin<br />
birleşmesini arzu ediyor. Bu, Islam ın uyanışına bir emaredir. Ça ğlar aras ında<br />
dâimâ bir benzeyi ş sezilir. 13 ve 14 üncü as ırlar Hristiyanlar için bir uyuma<br />
devri oldu ğu gibi Islam ın i4 üncü asrı da Müslümanlar için bir uyan ış<br />
devri olacakt ır. Bu ba şlamıştır bile. Islam Dünyas ındaki siyasi inkılâblar<br />
ve istildâle kavu şmalar bu as ırlar zincirinin ba ş halkalarıdır. Bunları her sahada<br />
ink ılablar ta'kip edecektir ve bunda ilk ve en büyük şeref Türk Milletinin<br />
payına dü şmektedir. Istiklal Harbimiz bütün Islam alemine ümid<br />
vermi ş ve ışık tutmu ştur. O zaman Gazinin zaferleri dilden dile, ilden ile<br />
naklolunurdu. Dünyan ın dört bucağından Hacca gelenler dönü şlerinde ,<br />
memleketlerin Türkiyenin zafer haberlerini götürürler, Türkiyenin zaferine<br />
mevlüdler okunurdu. (Bak: (Yeni Alem—i Islam) M ısırlı Şair Ahmed Şevki<br />
kasideler yazarak "Ey Türk kahraman ı Gâzi, sen Arab kahraman ı Halid'i<br />
yeniden dirilttin" diyordu 10 .<br />
Arap yarımadas ı şirkten temizlendiği gibi Milli Mücadele, Istiklal Harbimizde<br />
de Anadolu dü şmandan temizlenerek gayri müslim unsurlar kalmamış,<br />
tam mânasiyle bir Islam diyar ı olmu ştur. Islam Milletlerinin hiç birisi<br />
Türkiye kadar temiz ve mütecânis bir Islam diyar ı değildir. Islam Milletleri<br />
bu hususta da örnek aramaktad ırlar. Bu şerefli örne ğe daha çok lay ık olmağa<br />
çalışmalıyız.<br />
ı o) "Allahu Ekber, bu zaferde nice hayranl ıklar uyandıran şeyler vard ır.<br />
" Ey Türklerin kahraman Hâlid'i, sen Arablar ın şanlı Hâlid'ini yeniden canland ırdın<br />
" Ey Gazi, sana selâmlar ve zafer mûcizelerinden dolay ı tebrikler ki, bunlar as ırlarca<br />
duracakt ır.<br />
" Bir ordunun döküntülerinden, bir memleketin enkaz ından, bir milletin kal ıntısından<br />
sen şaşılacak şeyler meydana getirdin."<br />
t;.<br />
1):31 .41U-<br />
riıgowl<br />
Ak- ı<br />
r<br />
ar`-le ki"i ı Y.•3 L;A: J' ‘5*<br />
;,4 ıi<br />
Ahmed Şevki<br />
10
I Bölüm<br />
ÇAĞLAR BOYUNCA ISLAMIYET<br />
Hicri I., Milâdi VII. Yüzy ıl<br />
( 81 Hicri 7oo Miladi)<br />
Hz. Muhammed zamanında (571-632) Arabistan'a kom şu iki kuvvetli<br />
devlet vard ı : Bizans ve Iran devletleri. Islâmiyet bu iki devlete kom şu olan<br />
Arabistan yarımadas ında doğdu.<br />
Islâmiyete, ba şlangıçta Mü şrikler kar şı geldi. 622 de Medine'ye hicretten<br />
sonra Islâm, Yahudilerle ve Hristiyanlarla da kar şılaştı. Medine'de Islâmiyet<br />
kuvvedendi, bir çok kabileler Müslüman oldular. Halife Hz. Ebû<br />
Bekir (632-634), Hz. Ömer (634-644), Hz. Osman (644-6 5 6) zamanlar ında<br />
Islâm filtuhat ı genişledi. Suriye, Iran, Mısır, Şimali Afrika fetholundu. Diğer<br />
taraftan Kafkaslara, Ceyhun Nehrine, Sind'e dayand ılar. Hz. Osman<br />
644 de Dağıstan' fethetti.<br />
Fetholunan yerler halk ını Müslümanliğa zorlamaddar, isteyenler kendi<br />
arzulariyle Müslüman oldular.<br />
Hz. Ali'nin hilâfeti zamanında (656-661) Muaviye'nin Şam'da istiklâlini<br />
ilân etmesi üzerine genç Islâm devleti ikiye bölündü, nihayet En-leviler<br />
hâkimiyeti ele ald ılar. Ve yeni fütuhâta koyuldular.<br />
Emeviler 666 Milâdi y ılında ve 674-68o yılları aras ında Istanbulu muhasara<br />
ettiler.<br />
Bu devirde Sicilya, Girit, Rodos, K ıbrıs adalarına Müslümanlar ayak<br />
bastılar. Merake ş, Cezayir, Tunus, Trablus, Berka, M ıs ır, Suriye, Irak, Iran,<br />
Horasan, Afganistan fetholundu.<br />
Hicri II, Milâdi VIII. Yüzy ıl<br />
(81-184 H/ 701-800 M.)<br />
Emeviler bu asr ın ilk yarısında fütuhâta devam ettiler.<br />
11
İspanyay ı aldılar. (Târ ık b. Ziyad, Musa b. Nuseyr tarafından 711-718<br />
senelerinde) Ermenistan, Tabaristan, Mâverâünnehir, Efganistan ın tamam ı,<br />
Sind İslâm ülkelerine kat ıldı.<br />
Afrika'da Berberiler Müslüman oldu.<br />
75o de Emevi hilâfeti sona erdi. (66o-75o). Abbasiler iktidara geçti.<br />
(750-12.58) Ancak Endülüs'de Emevi hâkimiyeti devam etti, Abbasilere katılmadı,<br />
Marake ş ve Cezayir'de idrisiler Şia hâkimiyetini kurdu.<br />
Harun Re şid zaman ında Abbasi Imparatorlu ğu en yüksek noktas ına<br />
ula ştı, ba şka milletlerin ilmi' eserlerini terceme sâyesinde ilim ve felsefede<br />
Bizansla yar ışa geçtiler.<br />
716-717 Mesleme ordusu İstanbulu muhasara etti.<br />
Dağıstan tamamiyle İslâm hâkimiyetine girdi.<br />
Rodos, K ıbrıs Müslümanlar ın elindedir.<br />
Merake ş, Cezayir, Tunus, Trablus, Berka, tamamile Müslümanlar ın<br />
idaresindedir. Sahraya Müslümanlar yay ılmağa ba şlad ı .<br />
Sudan ve Habe ş sâhillerinde Müslümanlar vard ır.<br />
İslâm Ordular ı Toroslara dayand ı .<br />
Kafkaslar Müslümanlar ın elindedir.<br />
Horasanl ı Kumandan Ebû Müslim Abbasileri iktidara getirdi. Kuteybe<br />
ordular ı Belh şehrini tekrar ald ı. (7(35)<br />
Efganistan'da ve Mâverâünnehir'de Türklerle sava ş devam ediyor.<br />
Kuteybe Ordular ı yeni yeni yerler al ıyor. 751 de Ta şkend alın ıyor.<br />
Hicri III, Milâcli IX. Yüzyıl<br />
(184-288 H/ 801-9oo M.)<br />
Bu as ır, islâm ın parlak devridir. Siyasi buhranlar varsa da ilim ve san'at<br />
ilerlemektedir. Aristo, Hippocrate, Calinos, Batlamyos, Eoclid ve sair ilim<br />
adamlar ının eserleri arabcaya çevrilmi ştir. Nastori Hristiyanlar, Yahudiler,<br />
hattâ Mecûsiler bu terceme hareketinin ba şındadırlar Din gâyet müsamahakârdır.<br />
Ço ğu arab olm ıyan birçok müslüman âlimler, de ğerli eserler vermektedirler.<br />
Bağdad ilim merkezidir. Beytülh ıkme adıyle bir ilimler akademisi<br />
kurulmu ştur. Hendese, cebir âlimi Hârezmi; hesap, müsellesât; Felek âlimi<br />
Bettâni; Co ğrafya, maden ilmi, Kimya âlimi Câbir b. Hayyan; Basariyat,<br />
nebat, Tıp âlimi Râzi bu as ırda ya şadılar. Felsefede Kindi yeti şti. Tarihler,<br />
seyahatnâmeler, co ğrafyalar yaz ılmış, şiir ve edebiyat, Tefsir, hadis, f ıkıh<br />
hareketleri canlanm ışt ır. Bu devir, büyük müctehidler devridir. Mûtezile,<br />
ilmi hareketi canland ırmıştır. Art ık tasavvuf hareketleri ba şlıyor. İsmaililer,<br />
Karmatiler ortaya ç ıkıyor.<br />
12
Bundan önceki as ırdaki coğrafi durum devam ediyor. Bir aral ık Malta<br />
ve Girit Müslümanların eline geçiyor.<br />
Mısır'da Sünni Tolon O ğulları Devleti kuruluyor.<br />
Hicri IV., Milâdi X. Yüzyıl<br />
(288-391 H./9o ı — ı 000 M.)<br />
Ispanya'da İslam fütuhât ı duraklamıştır. Durum, Kafkaslarda, Maverâünnehirde<br />
de ayn ıdır. Afrika'n ın Doğusunda ise ilerliyor. Tunus'ta Fatimiler<br />
(91 o), Endülüs'de Emeviler (929) hilafet iddias ındadırlar.<br />
Endülüs'de parlak bir İslam medeniyeti do ğmuştur. Kurtuba kültür<br />
ve umrânın yüksek noktas ındadır. Hulefâ saraylar ında Müslüman ve Yahudi<br />
âlimleri doludur.<br />
Sicilya, İslam idaresinde şerefli bir yer alm ışt ır.<br />
Fatimiler Şiîliği yaymağı hedef tutmu şlardır. Tunus, Merake ş, Sicilya<br />
ellerindedir. Mısır' ı ve Güney Suriye'yi alm ışlard ır. 972 senesinden itibaren<br />
Kahire merkezleridir.<br />
Karmetiler Ba ğdad' ın ba şına bela kesilmi şlerdir. 93o da Mekke'yi almışlardır.<br />
E ş'ari, Mezhebini kurarak Ehli sünnet akidelerini sa ğlamlaştırmıştır<br />
İlmi ilerleyişe cephe alanlar olmu ştur. Bağdad Adudu'd—Devle,<br />
Şerefü, d—Devle zaman ında yine kültür merkezidir. Hey'et ve riyâziye ilerlemektedir.<br />
Haleb ve Musul'da Hamdânilerin saraylar ı, Maveraünnehir hakimleri<br />
Saman oğullarının saraylar ı fikir ve ilim sahiplerine aç ıktı. Her s ınıftan alimler<br />
buralarda rağbet görüyordu.<br />
Meşhur tarihçi ve co ğrafyac ı Mesûdi; tarihçi ve müfessir İbn—i Cerir<br />
Taberi; şair Mütenebbi; feylesof, mûsiki şinas, geni ş kültürlü Farabl, şiir<br />
divanlarını toplayan Egani sahibi Ebû Ferec isfahani; Fihrist sahibi İbn—i<br />
Nedim; heyet şinas ve riyaziyeci Ebul—Vefâ Bozcani; Cerrah Kas ım; Tabib<br />
Ali B. Abbas; kel:am alimleri Matüridi ve E ş'ari ve daha niceleri bu devrin<br />
mühim simalar ındandır.<br />
Tool gece masallar ı bu devrin mal ıdır. Araplar Ensab Ümitli i şleyerek<br />
kendi üstünlüklerini isbata çal ıştılar. (VasfurBüldan) ilmi de bununla ilgilidir.<br />
İhvan—ı Safa risaleleri yeni Eflatonili ğe dayanarak ilim yapt ı .<br />
Korsika, Sicilya, Malta Müslümanlar ın elindedir.<br />
İslam haritas ında bir değişiklik yok gibidir. Araplar Nil Vadisinde ikinci<br />
şelâleye kadar ilerlediler. M ısır'da bidayette Tolon O ğullar ı, sonra Abbasiler<br />
hakimdi. 969-972 de, Fat ımilerin eline geçti. Suriye'de de Ih şid Oğulları,<br />
Tolon Oğulları, Abbasiler, Harndâniler, Fatimiler el de ğiştirmektedir.<br />
13
Siyasi durum her tarafta kar ışıktır : Iran'da Abbasiler, Aleviler, Saffâriye,<br />
Saman Oğulları, Buveyhiler, Gazneliler târih sahnesindedirler. Horasân<br />
Saman Oğullarının ve Gaznelilerin elindedir. Efganistan'da Saffâriler, sonra<br />
Saman Oğulları hâkimdir. Mâverâünnehir Saman O ğulları= elindedir.<br />
Sonra Ilhâniler, Karahanlar hâkimdir.<br />
Hicri V, Milâdi XI. Yüzyıl<br />
(391-494 H.Roo ı — ı ı oo M.)<br />
Afrika'da Sahrâ sâkinleri Tavâr ık kabileleri Müslüman oldular, Mürâbitler<br />
ad ını aldılar. Merake şten Cebel—i Tar ıka geçip Ispanyollarla sava ş-<br />
tılar. Endülüse hâkim oldular. Afrika içlerinde Gana'ya kadar gittiler. Bat ı<br />
Afrika'da Islâmı yaymağa koyuldular.<br />
Dokuz Oğuz Türklerinden Selçuklular Türkistan ın batısından göç<br />
ederek Maverâünnehiri geçtiler ve Müslüman oldular. irarl ı geçerek Irak<br />
ve Suriye'ye geldiler, sonra da Anadoluya geldiler. Malazgird harbini o7 ı )<br />
kazanarak Anadoluyu Müslüman ülkesi yapt ılar. Güney Bat ı Anadolu Selçuklular<br />
ın oldu.<br />
Gazneli Mahmud Kuzey Hindistan! alarak islâm dâiresine katt ı.<br />
Müslümanlar Sicilya ve Sardinya adalar ın ı kaybettiler, Fâtimi Halifeleri<br />
Şimâli Afrikay ı isyan bast ırma bahanesiyle yağma ettiler.<br />
Ilim ve kültür hareketleri devam etti. Bu as ırda islâm Dünyas ına rakib<br />
olacak ba şka devlet yoktur Ilmi ve siyasi sahada üstünlük Müslümanlardadır.<br />
Bağdad'da nizâmiye medresesi kuruldu 11.<br />
ı) Islam medeniyetine dair bat ılı bir yazar ın sözlerini dinleyelim:<br />
" Araplar ın siyaset kabiliyetleri azd ı, siyaset, tecrübeleri ise hiç yoktu. Onun için Arap<br />
Devletleri Emeviler çabuk da ğıld ı .<br />
" Bizi burada ilgilendiren husus, Imparatorlu ğun siyasi inhilali değil, insanlığın zekas<br />
ına ve be şer nev'inin mukadderat ına olan te'siridir. Arap dü şüncesinin dünyaya yay ı-<br />
lışı bin sene evvel Yunan dü şüncesinin yay ılışından çok daha sür'atl ı olmuştu. Dünyan ın<br />
Çin'in batısında kalan k ısmı bir fikir rönesans ı idrak ediyor, eski dü şünüs, tarzlar ının yerini<br />
yenileri al ıyordu.<br />
"öğrenmeğe haris Arap zekas ı Iran'da yaln ız Manizm, Zerdü ştlik ve Hıristiyanl ık fikirleriyle<br />
değil, yunanca metinlerde ve Suriye dilinde yap ılmış tercemelerde muhafaza edilmiş<br />
Yunan bilim literatürü ile temasa geldi. Araplara Yunan kültürü M ısır vas ıtasıyle de<br />
intikal etti.<br />
" Araplar ın her fethetti ği ülkede bilim geli şti. Sekizinci yüzy ılında, arabla şmış olan<br />
bütün ülkelerde öğretim ve eğitim teşkilatı mevcuddu. 9 uncu Yüzy ılda Ispanya'daki<br />
Cordoba (Kurtuba) mektebindeki bilginler, Kahire, Ba ğdad, Buhara ve Semerkand'daki<br />
bilginlerle muhabere ediyorlard ı .<br />
"Aristo'nun ve Iskenderiye Müzesinin saçt ığı, fakat pek uz ıın bir zaman kısır kalmış<br />
olan tohumlar şimdi filizleniyor, meyvelerini vermeye ba şlıyordu. Matematik, t ıb ve fizik<br />
bilimleri alanlarında büyük ilerlemeler oldu. Biçimsiz Roma rakamlarm ın yerini bugün<br />
14
:Alim ve coğrafyac ı BIroni, Tabib ve ilim adam ı Ibn—i Sinâ, basariyyat<br />
mutahass ıs ı, tabityyât âlimi İbn—i Heysem, Sofi, mütekellim ve feylezof Gazâli,<br />
heyet şinas ve müsellesat âlimi İbn—i Yunus, riyaziyeci Kerhi, co ğrafyacı<br />
Bekri, kelâm ve fıkıh âlimi Endülüslü İbn—i Hazm, feylezof şair Ebul—Alâ<br />
Maarri ve daha niceleri bu as ırda yeti şti.<br />
Bu as ırda farsca yazanlar ç ıkıyor. Firdevsi Şehnâmesini, Ömer Hayyâm<br />
Rübailerini farsca yazd ı. Fâtimilerin donanmas ı Trakya ve Dalmaçya sâhil-<br />
'erini talan etmi ştir.<br />
Sardinye ve Sicilya, Malta Fât ımilerin elindedir, Ege adalar ına Fât ımi<br />
Donanmas ı hücum etmi ştir. Afrika'n ın Doğusunda. ve Sahrâda Müslümanl ık<br />
yayılmaktad ır.<br />
Anadolu Selçuklular ın, Dani şmend Oğullarmın elindedir.<br />
Fâtımiler, Gazneliler, Selçuklular, ilhâniler târih sahnesindedirler.<br />
Hicri VI, Milâdi XII. Yüzy ıl<br />
494-597 H<br />
/ ı I0I—I200 M.<br />
12 inci Yüzyıl ondan öncekine bakarak biraz sâkin geçmi ştir. Afrika'da<br />
Murabitler yerine Muvahh ıdler gaçti, Fâtimilerin yerini Eyyübiler ald ı. Selçulduların<br />
yerine İranda Hârzem şahlılar geçti. Gaznelilerin yerini Guriler<br />
aldı. Hachlar bo şubo şuna yol çiğnediler, bir netice alamad ılar.<br />
Doğu ve Bat ı Afrika'da Müslümanlar baz ı yerler ald ılar.<br />
Ilim ve fikir hareketleri devam etti. Avrupal ılar da uyanmağa ba şladılar,<br />
geçen iki as ırda Müslümanların kendilerinden çok ileri olduklar ını görerek<br />
gözleri aç ıldı.<br />
Ilim ve fikir hareketleri devam etmekle beraber eskisi gibi iistün de ğerli<br />
ulemâ yeti şmez oldu. Eskilerin bıraktıklarından faydaland ılar, yeni bir şey<br />
bulamadılar. Cedelci kelâmc ılar, muhafazakâr fukahâ durgunluk halinde<br />
kaldılar.<br />
Endülüs'de büyük bir kültür hareketi vard ı. Taklidin kösteklediği ve<br />
aczin dondurduğu şarktan üstün idiler. İbn—i Ru şd gibi feylezof bir tabib,<br />
hâlâ kullandığımız Arap rakamları aldı. S ıfır işareti ilk defa icad edilip kullanılma& ba şlandı.<br />
Cebir kelimesi Arapçad ır. Kimya kelimesi de öyledir. El—gül, El—Dabarin gibi y ıldız adları<br />
Arapların göklerdeki fütûhât ın ın izlerini taşıyan kelimelerdir. Arap felsefesi, Fransa'n ın<br />
Italya'n ın ve bütün H ıristiyan âleminin Ortaça ğ felsefesine yeni bir hayat kazand ırmıştır.<br />
Metal sanayii ve teknik âleder alanlar ında yine son derece değerli keşifler yapt ılar; metal<br />
karışımları ve boyalar ke şf ettiler; dam ıtma, esans çıkarma, optik camlar yapma usullerini<br />
keşfettiler. Fakat varmak istedilderi ba şlıca iki şey için boşuna çal ışmış oldular. Bunlar ın<br />
biri (felsefe ta şı) denilen ve bir metali ba şka bir metal hâline getirmeyi temin edecek ve böylece<br />
sun'i alt ın yapma imkân ı verecek olan madde, diğeri de hayat ı tazeleyip sonsuz olarak<br />
uzatacak olan hayat iksiri idi.<br />
H. G. Wells, K ısa Dünya Tarihi, Varl ık yayını, s. 161 /163.<br />
15
İbn—i Tufeyl, İbn—i Zöhr ba şta idiler Heyet şinas Hazini, Hamse şairi Nizami<br />
bu devirde ya şamışlardır.<br />
Coğrafyac ı idrisi, hem Sicilya ve hem de Endülüs kültürünü Avrupada<br />
yayandır. Büyük Sahran ın Güneybatısına Mali Zencileri hakimdir.<br />
Afrika'nın Doğusunda Becat kabileleri, sahillerdeki Zenciler Müslüman<br />
oldu. Zengibara kadar sahil boyunca Müslümanl ık yayıldı. Mısırda Fat ımilerin<br />
yerine Eyyûbiler geçti.<br />
Anadoluda Selçuklular, Dani şmendler devam ediyor. Selgukiler Kafkaslar<br />
ı a ştılar.<br />
Diyarbak ır'da Art ık Oğulları, Musul'da Zengi Oğulları vardır, Atabeyler<br />
Kürdistana hâkimdirler. İslâm Dünyas ı bir dağınıklık içindedir.,<br />
Kendisine uzanacak bir el bekliyor.<br />
Hicri VII, Milâdi XIII. Yüzyıl<br />
(597-7oo H/1201-13ov M)<br />
Bu devir, Mo ğollar ın garba hücumu devridir. Arabistan, Afrika, İspanya<br />
Mogol istilâsma uğramadan kald ı . İspanya'dan Müslümanlar çekiliyor, Şimali<br />
Afrika'da Müvehhidler üçe bölündü ve birbirine sald ırdılar. Haçlılar<br />
İstanbulu yağma ettiler. M ısır'da Kölemenler meydana ç ıktı.<br />
Hülâgfı 1258 de Ba ğdad ı alarak Abbasi Halifeliğine son verdi. Hülâgûnun<br />
torunları İlhâniler 1295 de Müslüman olarak bu dine hizmet ettiler.<br />
Garb kültür sahas ında üstünlük sa ğlamak yolundad ır.<br />
Müslümanlarda eski de ğerler azalmakla beraber yine de baz ı zatlar yeti ş-<br />
miştir.Tabii ilimlerde me şhur nebâtatc ı ve ot ilâçç ıs ı İbn—i Baytar, Riyaziye<br />
âlimi ve feylezof Nasiruddin Tüsi, tabiat ve heyet âlimi Kutbuddin<br />
başta gelen isimlerdir. Târihte ve co ğrafyada Yakut Hamevi, İbn—i Esir,<br />
Cüveyni yeti şti. Acâib'ül — Mahlükât sahibi Kazvinl, Co ğrafyac ı İbn—i Nailildn,<br />
Gülistan ve Bostan sahibi Sa'di Sirazi, Mesnevi Mübdil Büyük Türk<br />
şâiri Mevlâna Celâleddin bu devrin adam ıdırlar. Bunlar bulunduklar ı asra<br />
şeref verme ğe kâfi simâlard ır. İslâm kültürü onlarla ö ğünse yeridir. Me şhur<br />
sofi Muhiddin Arabi de bu devirde ya şamıştr.<br />
Ispanya'da Müslümanlar G ırnatada topland ılar.<br />
ilhâniler Kafkaslar'da Derbend'i ald ılar.<br />
Afrika'n ın Doğu sahilleri Müslümanlardad ır. M ıs ır Kölemenleri Suda-<br />
ald ılar<br />
n ın<br />
Anadoluda beylikler var. Osmanl ılar meydana ç ıkıyor. ( ı 3oo)<br />
16
Karaman O ğlu Mehmed Bey, Türkiye'de Farsçaya son vererek Türkçeyi<br />
resmi dil yapt ı, 1277 12 Bu çağda Türk Devletleri en kuvvetli devlettir.<br />
İngiltere'de z milyon ki şi ya şarken Kubilay Han ın idaresinde 30o milyon<br />
kişi vard ı .<br />
Bu as ırda en güçlü Islam devleti M ıs ır— Suriye Türk Memlük İmparatorluğudur.<br />
Selçukiler de Türklerin şimdiye kadar geçen bütün Hanedanlarının<br />
en büyüğü idi. Selçiikiler tarih sahnesinden çekilirken sahneye Osmanl ı<br />
Türkleri ç ıktı. Bunlar en uzun süren imparatorlu ğu kurdular.<br />
Hicri 'VIII., Miladl XIV. Yüzy ıl<br />
(700-80 3 H. / 13o1-1400 M.)<br />
Moğollar ın Islami kabul etmeleriyle Islâmiyet çok şey kazanm ıştır.,<br />
Rusya'da Alt ın Ordu ve Türkistan Islam dâiresine girdi. (134o M.) O günden<br />
bu güne Türkistan müslüman olarak kald ı. Bu asr ın sonuna doğru Maveraünnehir<br />
Müslümanlar ından Aksak Timur Çin'den Rusya'ya kadar geni<br />
ş Imparatorluk ilan etti, Iran ve Irak' ı istila etti, sel gibi ordusunun önüne<br />
bir şey duramıyordu.<br />
Suriye'de Kölemen ordulariyle, Anadoluda Osmanl ı ordularıyla karşılaştı.<br />
Osmanlılar Anadolu'da süratle yay ılmaktadırlar. Hamid O ğulları,<br />
Germeyan, Saruhan, Ayd ın, Mente şe, Teke, Karaman, K ızıl Ahmedli gibi<br />
beylikler birer birer Osmanl ı idaresine kat ılmaktadır. Asr ın ba şında Anado-<br />
2) ; Mayıs 1277 tarihi, Türk Dili için önemli bir tarihtir. Bu tarihte Karaman o ğlu Mehmet<br />
Bey yayınladığı bir fermanla Türkçeyi Devlet Dili haline getirmi ştir. XIII. Yüzy ılda<br />
Anadolu'nun büyük bir k ısmında Selçuk Türkleri haltimdi. Selçuklular Oğuz Türkleri<br />
soyundan olduklar ı halde devlet dili olarak Farsça'y ı kullanıyorlar& Türk dili ihmal edilmişti.<br />
Aşık Pa şa bu durumdan şöyle s ızlanmaktad ır. :<br />
Türk diline kimseler bakmaz idi<br />
Türklere Nergiz gönül akmaz idi<br />
Türk dahi bilmez idi bu dilleri<br />
İnce yolu, ol ulu menzilleri<br />
Türkçenin önemi ve Türkçe'yi özleyip sevme hakk ında Kemalpaşazade Sait Bey de<br />
şöyle demiştir. :<br />
Arapça isteyen urbâna gitsin<br />
Acemce isteyen İran'a gitsin<br />
Frengiler Frengistan'a gitsin<br />
Bunu fehm etmeyen cahil demektir.<br />
Ki biz Türk'ün bize Türk gerektir.<br />
Karaman o ğlu Mehmet Bey Türk diline gereken önemi verdi. Türkçenin Farsça'ya üstünlüğünü<br />
ifade eden, Türkçe'yi Devlet dili olarak yeniden kabul eden o ferman ında şöyle<br />
diyordu:<br />
"Bundan böyle sarayda, Tekkelerde, Medreselerde, Ordugâhlarda, toplant ılarda, meydanlarda,<br />
umu ıni yerlerde Türkçeden ba şka hiç bir dil kullandmayacakt ır."<br />
Bu ferman ın yayınlanmas ından sonrad ır ki, Türk dili Anadoluda resmi devlet dili oldu.<br />
17
lu'da beylilder çoktur: Merkezi Karaman'da Karaman O ğulları, Bursa'da<br />
Osman Oğulları kuvvetle geli şme hâlindedir. Di ğer beylikler şunlardır.:<br />
Birgide Ayd ın Oğulları, Manisa'da Saruhan Oğulları, Kütahya'da Germeyan<br />
Oğulları, Udik'te İnanç O ğulları, Kastamonu'da Candar O ğulları,<br />
Eğridir'de Hamid Oğulları, Antalya'da Teke O ğulları, Milâs'da Mente şe<br />
Oğulları. Bu devirde Elbistan'da Dulkad ır Oğulları, Mardin'de Artuklu<br />
Türk Hükümdarli ğı, Suriye'de Eyyûbiler, Mekke'de Şerifiler, M ısır Türk<br />
Memlûk Sultanlığma tâbidirler. Çinde Mo ğol Devletinin kudretini kaybetmesi<br />
üzerine, Memluk Devleti dünyan ın en büyük ve en güçlü devleti hâline<br />
gelmiştir. Hindistan'da da Türk Tu ğluk Hânedam hâlrimdir. Ma ğ-<br />
ribde yani Afrika'n ın batısında ise, Fas'ta Merini imparatorlu ğu vardır.,<br />
Tunus'da ise Cezayirin de bir kısmına hâlcim olan Hafsiler bulunmaktad ır.<br />
Bunlar arapla şmış Berberilerdir. Orta Afrika'da arapla şmağa ba şlamış Zenci<br />
Borno Krallığı vardır. '000 senesinde kurulmu ştur. Endülüs'de Beni Ahmer<br />
Hânedan ı hüküm sürüyor, Merkezi G ırnata'dır. Endülüs'de İslâm medeniyeti<br />
parlaklığını hâlâ devam ettirmektedir.<br />
Türkleşmiş ve Müslüman olmu ş Mogollardan Çağataylar Orta Asyada,<br />
Altın Ordu da Do ğu Avrupaya hâlcimdir. Volga Türk Bulgar Hanl ığı,<br />
Altın Ordunun himâyesinde hâlcirniyetini devam ettirmektedir.<br />
Osmanlılar büyük fetihler yolundad ır ve dünyan ın en kuvvetli devletidir.<br />
Böylelikle Anadoluda kuvvetli bir Türk devleti kurulmaktad ır. Anadoluya<br />
sığmayan bu genç Devlet Rumeliye geçmi ştir. (Süleyman Pa şa)<br />
Balkanlar art ık Türkün olmu ştur. Bulgarlar, S ırplar Türk idaresine<br />
girmiştir. Kosova, S ırp S ındığı, Niğbolu, Varna meydan muharebelerinde,<br />
Türkler gâlibdir. Haçhlan püskürtüyorlar. Timur hâdisesi biraz bel büküyor.<br />
Fakat bu devlet yine çökmüyor.<br />
İslâmın ümidleri Türklere çevrilmi ş, geleceği ona bağlanmıştır. İslâm<br />
âleminin diğer ülkelerinde mühim olaylar yoktur. Tarih sahnesinde art ık<br />
Türkler vard ır. Diğerleri birbirleriyle bo ğu şmaktad ırlar. Müslümanlar eski<br />
ilim üstünlüğünü kaybennişlerclin<br />
Tarihçi İbrı—i Haldun, (mukaddemesi sosyoloji bak ımından mühimdir)<br />
tarihin felsefesini yapt ı. Bu lçitab, Müslümanların dünya kültürüne katt ıldan<br />
en mühim eserlerdendir. İbn—i Hatib, seyahatnâme sahibi İbn—i Batûta, tarihçi<br />
Ebu'l—Fidâ', Ansiklopedik yazar Nüveyri (El—Ereb fi Funûnil—Edeb),<br />
coğrafyacı Umeri, tarihçi Re şidüddin, şair 1-lifız Şirazi bu devirde ya şamışlardır.<br />
Garb eserleri üstün olma ğa ba şlamıştır. Müslümanlar eski parlak devirlerin<br />
eserlerini verememekle beraber t ıb ve riyâziyâtta yine önderdirler.<br />
Avrupada: Sava ve Tuna Nehirlerine kadar olan saha, Eflâk Osmanhlardad ır.<br />
18
Altun Ordudan K ıpçaklar, 134o da Müslüman oldular. Yukar ı Nil kabileleri<br />
İslami kabul etti. Türkistan'da İslâmiyet sür'atle yay ılmıştır.<br />
Hicri IX, Miladi XV. Yüzy ıl<br />
(803-906 H / 14o1-1500 M.)<br />
Asrın başında Timur, <strong>Ankara</strong> Meydan Muharebesinde Y ıldırım' yendi.<br />
Asrın sonunda İranda Safavi Devleti kuruldu. Timur Osmanl ı ülkesini harab<br />
etmi şti, Osmanlılar, 1453 de İstanbula alarak yeni bir devir açtılar. Osmanlılar<br />
Timurun yıktıklarım süratle tamir ederek yurdlar ını şenlendirdiler<br />
İranlılar ise, Timurun yıktıklarını Osmanlılar gibi çabuk tamir ve yurdlar ını<br />
imar edemediler. İranhlar, Türkmenler, Mo ğollar bu harabeler üzerinde<br />
birbirleriyle bo ğu ştular. Safaviler ilerleme yolunu tuttular. Şimal komşuşuları<br />
özbeklerle iyi geçinemediler. Özbekler Maveraünnehire hakim oldular.<br />
Bu asr ın sonuna doğru en acı olay oldu. 8 as ır Endülüs'de ya şayan ve<br />
parlak bir medeniyet kuran islam hakimiyetine Ispanya'da son verildi,<br />
(1492)<br />
Doğu Afrika'da Somaliler Müslüman oldu. Bütün sahil Müslümanlar ın<br />
elindedir. Kuzey Afrika'daki devletler ise birbiriyle bo ğuşmağa devam ettiler.<br />
Endülüs facias ından ibret almad ılar.<br />
Müslümanlar durgunluk içinde. M ısır'da MakrIzI, İbn—i Tagriberdi,<br />
(Tanrıverdi), Süytiti gibi müellifler yeti şti. Türk bilgini Kad ızade Musa, Uluğ<br />
bey, Ali Ku şçu, Molla Cami, Şair Ali Şir Neval, Mevlid yazar ı Süleyman<br />
Çelebi bu çağda ya şadılar.<br />
Fütûhat: Osmanl ılar Otranto'yu ald ılar. Arnavudluk, Atina, Selanik<br />
alınarak Balkanların fethi tamamland ı. Ege adalar ını aldılar.<br />
Kırım Hanlığı sahillere yayıldı .<br />
Ak Koyunlular Da ğıstan aldılar.<br />
Türkistan karga şalıklar geçirmi ştir ve bütün halk Müslüman olmu ştur.<br />
Yalnız İslam aleminin değil, dünyanın en güçlü devleti Timur o ğulları<br />
yani Doğu Türk İmparatorlu ğu Türkistan'dad ır. Çinden Irak'a kadar uzanan<br />
bu devlet dünyan ın birinci devletidir. Ondan sonra Türkiye İmparatorluğu<br />
yani Osman Oğulları gelmektedir. M ısır'da Türkle şmiş Çerkes Memlûk<br />
İmparatorlu ğu üçüncüye kalm ıştır. Altun Ordu yani Doğu Türk İmparatorluğu<br />
ise dördüncü gelmektedir.<br />
Altın Ordudan 1427 de ayr ılan Kırım Hanlığı, Diyarbak ır'da Akkoyunlu<br />
Devleti vard ır. Hindistanda'da bir çok Türk Devletleri devam etmektedir.<br />
1444 den sonra Türkiye İmparatorluğu birinci Devlet olarak ön safa<br />
geçmiştir. Bu çağda yedi büyük müslüman Devletinden yaln ız Fas Devleti<br />
19
Araptır, kalan alt ısı Türktür. ı — Türkiye İmparatorlu ğu, z— Türkistan Devleti,<br />
(Timur Oğulları) 3— Karakoyunlu Devleti ( İran'da), 4— Hindistan İmparatorluğu<br />
(Türk), 5— Dekken imparatorlu ğu (Türk), 6— M ıs ır—Suriye İmparatorluğu<br />
(Memlükler) Türkle şmi ş Çerkes.<br />
Hicri X, Miladi XVI. Yüzy ıl<br />
(906— ı oo9 H./ 1501-1600 M.)<br />
Avrupal ıların muhte şem Kanuni ünvaniyle andıkları Türk Padi şah ı<br />
Kanuni Sultan Süleyman' ın ya şadığı bu devir, tarihte Türkündür. Kanuni<br />
ba şardığı büyük i şlerle Avrupal ıların dikkatini çeken bir adamd ır. Babas ı<br />
Yavuz Sultan Selim de M ısır'da Kölemenler idaresine son vererek M ıs ır' ı,<br />
Arabistan' ı, Osmanlı Imparatorluğuna katm ış, Şarka ün salm ış, Hilafeti almıştı.<br />
Türk Devletini 7 milyon kilometre kareye ç ıkarm ışt ı . İran' ın Bat ıs ı,<br />
Irak, Suriye al ındığı gibi Balkanlar ın ötesine geçilerek Macaristan ba ştan<br />
ba şa alınm ış, Türk Ordular ı Viyana kap ılarına dayanm ışt ır. Imparatorluk<br />
en yüksek noktas ına ula şmıştır.<br />
Cezayir, Tunus, Trablus, Berka, Osmanl ılara tâbi oldu. Tunus Valisi<br />
Ramazan Pa şa, Tanca'da Portekiz Ordusunu yenerek Portekizi adeta haritadan<br />
silmi ştir. Afrika ortalar ına kadar uzanan ve büyük bir Islam Devleti<br />
olan Fas Arap İmparatorluğu, Türkiye'ye tâbi bir Devlet halini alm ıştır.<br />
Safaviler, Özbekleri geri att ı. Özbekler Kazaklar ı yenerek Müslümanlığı<br />
geni şlettiler. Safaviler İran'da Şia Mezhebini yayd ılar, Hanefiliği boğdular.<br />
Böylelikle İran' ın Maveraünnehir, Afganistan ve di ğer Ehl—i Sünnet<br />
Müslümanlariyle münasebetleri kesildi. 15 oo y ılından önce F ırat Nehrinin iki<br />
k ıyıs ını takiben Islam alemi iki bölgeye ayr ılmışt ır. Güney ve Bat ı k ıyısında<br />
Araplar ve Berberiler, Kuzey ve Do ğusunda da Türkler ve İranl ılar. i 500<br />
yılından sonra ise Islam alemi dört bölge halindedir. Bat ı Afrika'da Berberiler,<br />
üç k ıt'aya yay ılan Osmanlılar, Iran, bir de Şark ülkeleri. Bunlar<br />
aras ında ittisal az oldu. Kültür ba ğları koptu. Gerileme sebeplerinden biri<br />
de budur.<br />
Geriliğin as ıl amili ise iktisadidir. 1498 senesinde Vasko da Gama, Ümid<br />
burnunu geçerek Hindistana giden yeni yolu buldu. Bu, ticaret yollar ını<br />
değiştirdi, Ortadoğu iktisaden dü ştü. On sene geçmeden Portekizliler Do ğu<br />
Afrika kıyılarında merkezler kurdular. Umman ı ald ılar. Hindi Çine uzandılar<br />
İşte ticaret yolunun de ği şmesi, Osmanlılara ve Venediklilere zararl ı<br />
oldu. Şark iktisaden geriledi. Süleyman Pa şa 1538 de me şhur Hindistan seferini<br />
yapt ı. Gucerat Imparatoru Bahad ır Şah ın yardımına ko ştu; Portekizlileri<br />
sindirdi.<br />
Osmanlı Donanmas ı 154o da Cebeli Tar ık'a hücum etti. Donanma,<br />
Tolon'da kışlad ı. 15 5 z de Piri Reis Hind Okyanusuna aç ıldı. Umman, Katar<br />
20
ve Bahreyni Türk hâkimiyetine ald ı. Turgut Reis Cezairi aldı. Macaristan' ın<br />
kalan k ıs ımları, Moldavya alındı. Kırım ve Kerç Osmanl ıların elindedir. Dağıstan<br />
Akkoyunlulardadır. Barbaros Akdenize hâkimdir. Sicilya ve Malta'ya<br />
hücum etti. Rodos, K ıbrıs Osmanl ıların elindedir.<br />
Türk matematik bilgini Mirim Çelebi, Ta şköprülü Zadeler, Kınalızâde<br />
Ali Efendi, Ebû Suud ve ibn—i Kemâl, Mimâr Sinan bu devirde ya şamışlard<br />
ır. Türk kültürüne hizmet eden Sultan Hüseyin Baykara bu devrin<br />
adamıdır.<br />
Hicri XI, Milâdi. XVII. Yüzy ıl<br />
( ı oo9-111z H./ 1601-17oo M.)<br />
17 nci Yüzy ıl, Müslümanlar ın durgun geçirdikleri bir as ırdır. Avrupa'ya<br />
deh şet salan Türk, eski h ızından biraz kaybetmi ştir. Türkler Giridi<br />
aldılar, 1683 de Viyanay ı muhasara ettiler. Fakat tarihin kaderi ters döndü.<br />
Macaristan elden ç ıktı. Mora alındı. Türkler hücumdan müdafaa tarz ına<br />
döndüler.<br />
1571 de Moskova'ya vurgun yapan K ırım Hanlar ı, Don havzas ını elden<br />
kaçırdılar, Ruslara kapt ırdılar.<br />
Kuzey Afrika'daki Müslümanlar, Osmanl ılardan ayr ılmağa ba şladılar.<br />
Suriye'de Dürziler ayakland ı. Iktisadi s ıkıntılar bir çok güçlükler do ğurdu.<br />
Osmanlılar, Kafkaslar ın ötesinde ve Iran'da zaferler kazand ılar Safavileri<br />
geri att ılar.<br />
Harb, va ız, ticaret yoluyla Afrika'da Müslümanl ık yayılma& devam<br />
ediyor. Müslümanlar Afrika ortalar ına kadar sokuldular ve yerli halk ı<br />
Müslüman yaptılar. Ummanı Portekizlilerden geri ald ılar. Türk Donanmas ı<br />
Hind denizine ara s ıra aç ılır& H ız ır Reis Sumatra'ya kadar gitmi şti.<br />
Mogollar ve Özbekler eski durumlar ın ı muhâfaza ettiler. Göçebe Kazaklar<br />
ve K ırg ızlar Müslüman oldular.<br />
Ispanya'da Morisko denen Müslümanlardan son kal ıntı da sürüldü.<br />
(16o9)<br />
Güney Kırım Osmanlıların elindedir.<br />
Cezayir, Tunus, Trablus yerli liderlerin idaresinde olup Osmanlilara<br />
ismen bağlıd ır. Yemen, Asir Osmanl ıların elindedir.<br />
Safavilerle Osmanl ıların çat ışmas ı devam ediyor.<br />
Horasan Safavilerle özbelder aras ında çeki ştiriliyor. Hem âlim, hem<br />
şair Şeyhul' İslam Yahya Efendi, Ke şfüzzunfın sahibi Kâtib Çelebi, Seyahatnâme<br />
sahibi Evliya Çelebi, ünlü hattat Hâf ız Osman bu devirde yeti şmişlerdir.<br />
21
Hicri XII, Milâcli XVIII. Yüzy ıl<br />
(1112-1215 F1/1701-1800 M.)<br />
Bu as ırda İslâm hudutlar ında mühim bir de ğişiklik yoktur. Hristiyanlarla<br />
hudutlar pek oynamam ıştır. İslâm ülkeleri içinde de nisbeten bir sükûn<br />
vard ır. III. Selimin ıslâhât te şebbüsleri gerçekle şseydi Türklerin durumu<br />
daha iyi olurdu.<br />
Osmanlılar Mora'y ı Venedikten geri ald ı. Ruslarla ve Macarlarla sava ş-<br />
lar devam etti.<br />
Napolyonun M ısır Seferi ve hezimete u ğrayarak geri dönmesi Şarka<br />
bir ders olmu ştur.<br />
Iran'da Osmanl ı, Afgan ve Rus rekabeti vard ır. Nihayet Kaçar Hânedam=<br />
zaferiyle durum durulmu ştur. İngilizler Şarkı iktisadi hâkimiyetleri<br />
altına almaktad ırlar. Nâdir şah Iran'da Sünni Mezhebine eski hâkirniyetini<br />
vermek isterni şse de muvaffak olamad ı.<br />
Ruslar, Müslümanlar ın aleyhine geli şme& ba şladılar K ırgızlar ın ellerindeki<br />
geni ş ovalar ı ellerine geçirerek o mer'alar ı zirai sahaya çevirdiler.<br />
Rusların Kırg ızlar ı yenmeleri: Türkistan, Mâverâünnehir, Horasan, Özbek<br />
Beyliklerinin İslam âleminden tamarnile tecrid olunmu ş bir hâle gelmesini<br />
doğurdu. Zaten ı oo senesinde Iran'da Şia Mezhebinin kökle şmesiyle bu<br />
tecrid ba şlamıştı. Böylece bu hanliklar daha sonra kolayca Rus pençesine<br />
düşmeğe maruz b ırakıldı. Mezhep ayr ılığı Müslümanların ba şına belâ getirdi.<br />
Bu as ır bitmeden Ruslar Kerç ülkesini ald ılar, bu onlar ın Kafkaslardaki<br />
ilerleyi şine yol açt ı. 1774 Kaynarca Muahedesiyle Türkiye. 3oo y ıldanberi<br />
hâkim olduğu K ırım' ı elden ç ıkardı .<br />
Şark İslâm dünyas ında yeni isimler belirdi. Efganistan Gâzân Hanlar ın<br />
eline geçti. Necid'de Vahhâbllik türedi. Hanbeli Mezhebinden do ğan bu<br />
yeni cereyan Osmanl ıların ba şına belâ kesildi. Devleti uğra ştırdı, fikirleri<br />
boğu şturdu.<br />
Girit, Ege Adalar ı, Kıbrıs Osmanlıların elindedir.<br />
Cezayir, Tunus, Trablus ismen Osmanlilara tabi'. Büyük Çöl: Müslüman<br />
Arapların, Berberilerin, Tavâr ık kabilelerinin ve Zencilerinin elindedir.<br />
Doğu Afrika sahilleri Müslümanlar ın elinde olup Maskat Sultan ına tâbidir.<br />
Osmanlı idaresindeki M ısır'ı Napolyon (1766-1773) istilâ etti. Asir,<br />
Yemen, Hadramut, Umman, sultanlik hâlinde. İranda karga şalıklar devam<br />
ediyor. Osmanlılar Tebrizi, Hemedân ı, Kermen şâhı aldılar, Karakum Hive<br />
Hanlığı eline geçti. Türkistan'n ın Kuzeyi Rus istilâsına maruz kaldı .<br />
22
1444 den beri dünyan ın en büyük devleti olarak ya şayan Türkiye, 1768<br />
de bu vasfını kaybetmi ş , İngiltere bu yere geçmi ştir. İngiltere Hindistan ı<br />
istilâ ettiğinden Timur Oğulları Türk Imparatorlu ğu da büyük devletler<br />
aras ından silinmi ştir. Fas ise 1732 de büyük devlet olmaktan ç ıkmıştır.<br />
Bu devirde Erzurumlu Ibrahim Hakk ı Marifetnâmesiyle ilmi kudretini<br />
göstermi ştir.<br />
Hicri XIII, Milâd'i XIX. Yüzy ıl<br />
( ııı 5-1318 H./ ı 8o1-19oo M.)<br />
uncu Yüzyıl Avrupanın üstün bulundu ğu bir devirdir. Müslüman<br />
devletler harbce zay ıftır. Büyük devletler aras ında rekabet bulunmas ı, Müslümanlar<br />
ın lehine olmu ştur. Bununla beraber Avrupal ılar islâm ülkelerini<br />
aralarında payla şmaktadırlar. Fransa Kuzey Afrika'n ın büyük bir kısmını<br />
almıştır (Cezayir, Tunus). Fas hürriyetini zor korumaktad ır. İtalya Trablusa<br />
göz dikmi ştir. Mısır Süvey ş Kanal ı sayesinde çok büyük ehemmiyet kazanmıştır.<br />
Ingiltere oray ı kapmıştır. Ingiltere, İtalya, Fransa, Almanya ve Portekiz<br />
devletleri Müslümanlar ın ya şadıkları Doğu Afrika kıyılarını aralar ında<br />
payla şmışlardır.<br />
Arabistan Yar ımadas ının Yemen ile Vahhâbilerin elinde olan orta bölgesi<br />
hariç, kalan k ısmı Ingilterenin eline geçmi ştir.<br />
Iran üzerine İngiltere ve Rusya bask ı yapmaktad ırlar, aralar ında şiddetli<br />
bir rekabet vard ır. Britanya Hindistan ının bir Kuzey kalesi mesâbesinde<br />
olan Afganistanda da ayni rekabet vard ır.<br />
Rusya Orta Asyan ın geniş topraklar ını ele geçirmekte, Müslüman Hanlıklarım<br />
kendine katmaktad ır. Iran'a ve Afgan'a hem—hudut olmu ştur. Fakat<br />
sevilmeyen ve istenmeyen bir kom şu, Kafkaslara da sarkmaktad ır. Besarabyayı<br />
almıştır. S ırbistan, Yunanistan, Bulgaristan Osmanl ılardan ayr ılmıştır.<br />
Girid, K ıbrıs elden ç ıkmıştır. Lübnan ayr ılmıştır. Osmanlılar için siyasette<br />
kuvvetlerin denkle şmesi denen Idideden ba şka ümid kalmamıştır. (Fakat<br />
Atatürk bu kuvvetlerin denkle şmesi heyiffis ını çiğneyecek, bütün evham ı<br />
yıkacaktır, Türkler bu kuvvetlerin denkle şmesi sayesinde ya şıyorlar, efsânesini<br />
silecektir.) Art ık Şark uyanmağa ba şlamışt ır. Garb ın saldırıs ı onu derin<br />
uykusundan uyandırmıştır. "Vur eski kölesi utand ır onu—B ırakma uyusun<br />
uyandır onu.„ (Ziya Gökalp)<br />
Mısır, Lübnan, sonra Türkiye Garb ın yeniliklerine kap ı açmıştır. Matbaalar<br />
kuruluyor, Üniversiteler aç ıliyor, gazetecilik geli şiyor, edebiyat ilerliyor,<br />
millet uyaruyor, Cemâleddin Efgani, Muhammed Abdu, dini yönden<br />
halkı uyandırıyor. Mithat Pa şa Hürriyet bayra ğını çekiyor. Ak ılla= köstekleri<br />
çözülüyor, milli ruh uyan ıyor. Her millet hürriyet dâvas ında. Avrupa<br />
23
oyunduruğundan kurtulmak için ddâle haz ırlanıyor. Balkanlarda<br />
gayr—i müslim unsurlar Osmanl ılardan ayr ılıyorlar. Bosnahersek, Eflak,<br />
Buğdan, Besarabya, Bulgaristan, Yunanistan ayr ılıyor. Cenubl S ırbistan,<br />
Makedonya, Trakya Türklerin elindedir.<br />
Kıbrısı İngilizler al ıyor. Baz ı adalar Yunana geçiyor.<br />
Büyük Çöl Müslümanlar ın elinde iken tedricen Avrupal ılar istilâ etmi ş-<br />
tir. Frans ızlar ve İngilizler aralar ında nüfuz bölgelerine ay ırmışlar. Birçok<br />
kabileler de Müslümanlığı kabul etmi şlerdir.<br />
Doğu Afrika'da: Müslüman kabileler Avrupa nüfuzu alt ına girmi ştir.<br />
İngilizler, Frans ızlar, İtalyanlar, Portekizliler ve Almanlar aralar ında paylaşmışlardır.<br />
Köle ticaretinin kald ırılmas ından sonra Afrika içlerinde Zenciler<br />
aras ında Müslümanl ık sür'atle yay ılmağa ba şlamışt ır.<br />
M ıs ırlılar Sudan ı 18zo de aldılar Sudan'da Mehdi Muhammed Ahmed<br />
(1885) isyanı çıktı. 1899 dan sonra M ısır İngiliz idaresi alt ına girdi. Kavalal ı<br />
Mehmed Ali Pa şa, Mısır Valisidir. (1805-1832 ye kadar) Mehmed Ali'nin<br />
isyan ı, Hidivlik, imtiyazl ı vilayet. Frans ız istilas ından sonra İngilizlerin yerle<br />
şmesi. Süvey ş Kanalı ( ı 859-1869)aç ılmas ı, bunlar birbirini kovalad ı .<br />
Mehmed Ali'nin hizmetleri: Yeni Ordu, Avrupa kültürü almas ı, talebe<br />
göndermesi. Sulama tesisleri kurmas ı. Fakat Osmanl ılara ba şağrısı olmu ştur.<br />
Hicaz, Asir, Yemen Osmanl ılara tabidir. Vahhabiler 1803-1813 aras ında<br />
Hicazı aldılar, İbrahim Pa şan ın yardımı ile püskürtüldüler.<br />
İngilizlerin Aden'i zabt ı, (1839). Maskat, Umman kezâ onlar ın elinde.<br />
(1891)<br />
Lübnan 1861 den itibaren müstakildir. Beyrut'ta Amerikan ve Frans ız<br />
kolejleri aç ıld ı .<br />
İbrahim Pa şa ordular ı Anadolu'ya giriyor. Kars ve Batum'u Ruslar<br />
alıyor.<br />
Azerbaycan ve Ermenistan Ruslar ın eline geçiyor.<br />
Horasan Kaçarlariyle Hive Özbekleri bölünmü ştür. Ruslar 1884 de<br />
Mervi aldılar. İngilizler Efganistan'a sald ırdılar. 1855 de Kandihari, 1863de<br />
Herâti ald ılar.<br />
Ruslar Özbek Hanlıklann ı ortadan kald ırdılar, 1868 de Buhara ve Semerkand'<br />
ı, 1873 de Hiveyi ald ılar<br />
Hicri XIV, Miladi XX inci Yüzy ıl<br />
(1318-1381 H./1901-1962M.)<br />
Bu as ırda Islam âleminde mühim de ğişiklikler olmu ştur. Haritalar değişmi<br />
ş, bir çok devletler istiklallerine kavu şmu ştur. İslam ve Hristiyanl ık<br />
24
mücadelesi eski h ız ından kaybetmi ştir. Birle şmiş milletler ruhunu bütün<br />
insanlar benimsemi ştir. Insanlara e şitlik ruhu hâkimdir. İslâm Devletleri<br />
aras ında tam bir birlik yoktur. Fakat eski peri şanlik da yoktur. (1945—de<br />
Arab Birliği kuruldu).<br />
İslâm Devletleri her biri kendi kendine ilerlemektedir. Garb medeniyetinden<br />
alaca ğını almaktad ır. Baz ı güçlükler yok değildir. Avrupahların<br />
as ırlarca gelebildikleri seviyeye birden eri şmek olamaz. iktisaden güçlükler<br />
çoktur. Sanayi geridir. maarif geridir. Ziraat eski usullerdir. İstihsal azd ır.<br />
Irak, Küveyt gibi petrol ülkeleri iktisaden iyi olmas ı gerekir. Dünya<br />
petrol kaynaklar ının yar ısı İslâm topraklar ındadır. Fakat hisseler ba şkalar ı-<br />
n ın ellerinde.<br />
İslâm ülkelerinde maarif seferberli ği lâz ımdır.<br />
Balkanlar: 1912 de Balkan harbi facias ı, 1918 de Harbden ma ğlup<br />
çıkan Türkiye Balkanlardaki topraklar ını kaybetti. Avrupa'da Trakya Türk<br />
toprak"' olarak kald ı. Arnavudluk istiklâline kavu ştu. Bosnahersek'te Bo ş-<br />
naklar ekseriyet halindedir. Güney S ırbiya'da, Bulgaristan'da, Romanya'da "<br />
Yunanistan'da az ınlık hâlinde 3 milyon ya şamaktad ır. Bunlar zaman zaman<br />
Türkiye'ye göç ederler.<br />
Türkiye'de ı 9o8 de me şrutiyet ilân ı, Cihan Harbinde Arap isyan ı, bir<br />
çok topraklar ın elden ç ıkmas ı, Cihanharbi sonunda memleketi İngilizler,<br />
Frans ızlar, İtalyanlar payla şmışlar, yeryer i şgaller, Yunan 1919 da İzmir'i i ş-<br />
gale ba şlıyor: Halife Vandeddin Dü şmanla birdir. Gazi Mustafa Kemalin<br />
başkanlığında <strong>Ankara</strong>'da toplanan Hükümet ölüm kal ım sava şına girmi ştir.<br />
İstiklâl sava şı şanl ı zaferlerle neticelendi. 192.3 Cumhuriyet ilâm, saltanat ın<br />
lağvı, 1924 Hilâfetin ilgas ı, ink ılâplar devri, harf kanunu, k ıyafet ink ılâplar ı.<br />
En kuvvetli İslâm Devleti Türkiyedir. ı 939 da Hatay' ın Anavatana ilhak<br />
ı .<br />
Fas: Ba ğıms ızlığa kavu şmu ştur. Cezayir yeni kavu ştu. Tunus müstakildir.<br />
Libya, Trablus 1912 ye kadar Osmanhlarda idi. İtalyanlar ald ı. 195 ı de<br />
Libyâ müstakil oldu.<br />
Büyük Sahra: Frans ız, İspanyol, Mısır, İngiltere aras ında payla şıldı.<br />
Ahali Müslümand ır.<br />
Doğu Afrika: Avrupal ılar aras ında bölünmü ştür. Ba ğıms ızlıklarına yeni<br />
kavu şuyorlar. Bunda Birle şik milletlerin rolü büyüktür.<br />
M ıs ır: 1936 da ba ğımsızlığını aldı. 195 3 denberi Cumhuriyettir.<br />
Küveyt, Bahreyn, Katar, Umman; İngiliz Himayesinde küçük şeyhlikler<br />
halindedirler.<br />
Aden: İngiliz himayesindedir.<br />
25
Hicaz: 1916 da Şerif Hüseyin'in isyaniyle Türkiye'den ayr ıldı, (x) 1924<br />
de İbn—i Suud aldı .<br />
Asir: 1916 ya kadar Osmanl ı idaresinde idi. 1930 da ibn—i Suud ald ı .<br />
Yemen: 1918'e kadar Osmanl ıların elinde; Yemen İmamlığı adiyle,<br />
Zeydiye Hükümeti kuruldu. 1934 de ibn—i Suud sald ırdı, İngiltere korudu.<br />
1962 de Cumhuriyet oldu.<br />
Güney Suriye: 1917 ye kadar Türklere tâbi, sonra Ingilterenin mandas<br />
ında (1917-194°) 195° de Ürdün ve İsrail Hükümetleri hâlinde taksimi.<br />
Ürdün müstakil: (Kral Hüseyin)<br />
Suriye: 1918'e kadar Türklerin elinde. 1918 de Araplar İngilizlerle birle<br />
şerek Türklere sald ırdılar Suriye (1918-192o) Hüseyin o ğlu Faysal' ın idaresinde,<br />
192o de Frans ız mandas ına geçti, 193o da Cumhuriyet, 1945 de bağıms<br />
ızlığına kavu ştu. Lübnan 192.o-1945 Frans ız mandas ında bulundu.<br />
Kafkaslar• 1936 da Gürcü, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyetlerine<br />
ayr ılmıştır.<br />
Irak: I. Cihan Harbi sonuna kadar Türklerin elinde. İngilizler Bağdadı<br />
1917 de ald ılar. 192o de İngiltere mandas ına girdi. 1921 de Faysal K ıral oldu.<br />
ı 922- 1924, ı 93o-193 2 Kürd isyanlar ı. ı 93z de istiklâlini ald ı. 1941 de Berlin—Roma<br />
mihveri bir inkılâp haz ırladlysa da İngilizler bast ırdılar 1945 Kürd<br />
isyanı, 1958 inkılâb ında Cumhuriyet oldu.<br />
Iran: 1925'e kadar Kaçar Hanedân ı, 1925 den beri Pehlevi Hânedan ı<br />
( ı 93o Kürd isyanı).<br />
Horasan: Iran ile Rusya aras ında bölündü.<br />
Efganistan: Müstakil K ırallıktır.<br />
Türkistan ve Mâverâünnehir: Rus idaresinde. Kazak, K ırg ız, Tâcik,<br />
Türkmen, Özbek Cumhuriyetleri Te şkil olunmuştur. Halk ın çoğu Türk ve<br />
Müslümandır.<br />
Pakistan: 1947 de Hindistandan ayr ılarak müstakil bir İslâm Devleti<br />
olmuştur.<br />
Endonezya: Uzak Do ğuda Sumatra, Cava ve sair adalar ın birleşmesinden<br />
meydana gelmi ş büyük bir islâm Devletidir.<br />
x) Son devir arap milliyetçilerinin, hilâfetin Osmanl ı Türlderinden al ınması için harekete<br />
geçtikleri bir gerçektir. I. Cihan harbinde araplarm Türldere kar şı ayaklanmas ı da bu<br />
maksadlad ır. Olaylara sathi bakanlar, Arap isyan ına sebep ,Cemal pa şanın Suriyede sert bir<br />
idare takip etmesini göstermeye çal ışıyorlar. Bu yanl ış bir görü ştür. Cemal pa şa Suriyede<br />
bal gibi bir idare yürütseydi isyan yine olacakt ı. Çünkü Araplar bu i şe çoktanberi haz ırlanmaktayd<br />
ı. Cemal pa şa, bunu bildiği için isyanı önlemek maksad ıyle tedbir kabilinden öyle<br />
hareket etti. Ahmet Şefik Paşan ın Milzekkirâti fi Msf Karn adlı eserinde kaydetti ği ve Ş .<br />
Arslanın Hâd ıru'l Alemi'l Islâmi (C. IV, s. 391) ilâvelerinde belirtti ği gibi, araplar ın Türklere<br />
kar şı harekete geçmeleri, için eskidenberi çal ışmalar vard ır. 1912. yılında Şerif Hüseyin'in<br />
isteği ile Mısır prenslerinden biri, fevlakâde salâhiyetle Londraya gönderilip H ı-<br />
lâfetin Türklerden al ınmas ı hususunda Ingiliz makamlanyle müzakerelere ba şlanıyor, fakat<br />
bu fikri Ingilizler pek benimsemiyorlar.<br />
26
II. B 8 1 ü rn<br />
MEZHEBLER ve YAYILI ŞLARI<br />
Mezhep gidecek yol, gidi ş demektir. Müctehidin ictihadda, hüküm ç ı-<br />
karmada tuttu ğu yola denir. Müctehid nasslardan hüküm al ırken kendine<br />
mahsus bir yol tutmu ş, sonra gelenler onun verdi ği hükümleri benimseyip<br />
kabul etmi şlerdir.<br />
Avam dini delilleri bilmediklerinden, bu hususta ictihad sahibi büyük<br />
İmamların sözlerini alıp kabul ederler; böylece bir imam etrafında onun<br />
kavillerini, hükümlerini, benimserni ş, kendilerine tâbi olmu ş, onun gittiği<br />
yolu tutmu ş bir zümre meydana gelir. İşte mezhepler böylelikle kurulur.<br />
Fethülkadir sahibi İbn—i Hümâm, muayyen bir mezhebi iltizam etmek vâcib<br />
değildir. diyor.<br />
Mezhepler, asl ında, bugünkü gibi, dört mezheb halinde de ğildi. İctihad<br />
devirlerinde bir çok mezhepler kurulmu ştur. Bunlar kendi usullerine<br />
ve talebelerinin gayretlerine göre ya çok veya az yay ılrmşlardır.<br />
Şafil; Leys b. Sa'd, İmam Mâlikten daha büyük fakil ıtır, ancak talebeleri<br />
mezhebini yaymad ıklarından unutuldu gitti, demektedir. Hilafiyat kitaplar<br />
ının çoğu Ahmed, b. Hanbeli zikretmezler. Tahavl, Fukahâda,<br />
Debbusl, Tesis'ün—Nazar'da; Nesefi, Manzumesinde onu hiç zikretmezler,<br />
İbn—i Kuteybe dördüncü İmam olarak Süfyan Sevrryi gösterir. Taberi<br />
Ahmed b. Hanbel muhaddistir, fakih değildir, demi ştir. Onu fukahâdan saymamıştır<br />
Mezheblerin dört imama mal edilmesi daha sonralar ı olmuştur.<br />
İslamda ilk mezheb ayr ılığı Şia ile ba şlar. Sonra Hariciler ç ıkmıştır. Sünnilerle<br />
Şia ,aras ında en bâriz fark hilafet meselesindedir F ıkıh meselelerinde<br />
o kadar çok ayr ılık yoktur. Şia, mut'a nikahını yani muvakkat evlenmeği<br />
caiz görür. Ehl—i Sünnet bunu kabul etmez. Ehl—i Sünnet, Ehl—i Kitap kadınlariyle<br />
evlenrne ği caiz görür. Şia bunu kabul etmez. Zaten Şia gayr—i<br />
müslim hukuku bak ımından çok dar bir görü şe sahiptir. Ehl—i Sünnet daha<br />
müsamalıalıdır. İmam Muhammed'in Camiu'l—Sa ğiri ve bunun Antebli<br />
Münif Efendi tarafından yap ılan tercemesi bu hususta canl ı bir misaldir.<br />
27
Ezan ın s ıgas ında ve baz ı miras meselelerinde de farklar vard ır. Fakat ibadet<br />
ve muamelât i şlerinde Şiilerle Sünniler aras ındaki farklar, bizzat Sünni Mezhepler<br />
aras ındaki farklar gibidir. Mesela Hanefilerle Şaliiler aras ındaki farklar<br />
belki daha çoktur. Bu ayr ılıklar onlar ın ikisini de Ehli Sünnet olmaktan<br />
çıkarmaz. Çünkü esas birdir. Şia ile Ehli Sünnet aras ında baz ı meselelerde<br />
ayr ılık varsa da dinin esaslar ında, İmanda ve İslamda birle şmektedirler.<br />
Ehl–i Sünnet itikadda iki mezhebe ayr ılır: E ş'ari ve Matüridi Mezhebleri:<br />
E ş 'ariler : Ebû Hasan E ş 'ariyi (26o-325 H. /873-936 M.) İmam tan ırlar.<br />
Matüridiler de: Ebû Mansur Matüridiyi (262-33 2 H. /875-944 M). Şaf iller<br />
ve Mâlikiler E ş'aridirler. Hanefiler de Matüridi Mezhebindedirler. Hanbelilerden<br />
E ş'ari olanlar varsa da ço ğu Selefiyye Mezhebindedirler.<br />
Yeryüzündeki Müslümanlar ın ekserisi Sünnidir. Şia ve diğer mezheplerin<br />
saliklari azd ır. Sünniler: Hanefi, Şafii, Mâliki ve Hanbeli olmak üzere<br />
dört mezhebe ayr ılır. Bu mezhebleri ve yay ılış sahalar ını k ısaca görelim:<br />
Hanefiyye Mezhebi:<br />
İmam–ı A'zain Ebû Hanife Numan b. Sabit'in içtihadlar ına dayan ır.<br />
(8o– ı 5 o H. / 699-767 M.) Abbasilerin ve Osmanl ı Imparatorlu ğunun resmi<br />
mezhebi idi. Kıyasa fazla önem verdi ğinden ehl–i re'y nam' da verilir. Yüzyıllarca<br />
nice zekâlar bu mezhebi i şlemiş, fıkıh ve usul–ü fıkıh ulemas ı k ıymetli<br />
eserleriyle bu mezhebe hizmet etmi şlerdir. Ma'kul ve menkûl ilimlerin<br />
her ikisinin ışığı altında mezheb geli şmi ş ve İslam ülkelerinin bir çok<br />
sahalar ına yay ılmıştır.<br />
İmam–ı A'zam ictihada çok önem verir. Taklidin aleyhindedir. Bizden<br />
önce ictihadda bulunanlar adamsa biz de adam ız, onlar nas ıl ictihad ettilerse<br />
ben de öyle ictihad ederim derdi. İnsan hürriyetine çok k ıymet verir, ferdin<br />
hukukuna riayetkard ı. Talebesi Ebû Yusuf'un Abbasilerin en parlak<br />
devirlerinde Ba şkad ıl ıkta bulunmasiyle ba şlıyan memuriyet sahas ı, bu mezhebi<br />
tatbiki yönlerde çok geli ştirmi ş, diğer mezheplere nisbetle daha be şeri,<br />
daha pratik bir şekil verilmi ştir. Kad ınlar, gayri müslimler hakk ındaki telâkkileri<br />
daha müsamahal ıdır. Öd ve adete önem vermesi, Müslüman olan<br />
milletlerin milli benliğini de takviye etmi ş, halka kolayl ık sağlamıştır. Mezheb<br />
real ve rasyonald ır 13 .<br />
İmam–ı A'zam mü şahedeye önem verirdi. At üzerinde giderken birisi<br />
ona:<br />
— Atın kaç aya ğı var diye sormu ş .<br />
Koca İmam at ından inmi ş, ayaklar ını sayarak:<br />
— Dört ,demi ş .<br />
13) Bak: O. Keskio ğlu, İmam Azam ve Ebuhanife adl ı eserleri<br />
28
— Sana Imam-1 A'zam diyorlar, sen ise daha at ın ın ayaklarını saymadan<br />
cevap veremiyorsun demi ş .<br />
— öyle değil! Bilmediğim, görmediğim şeye cevap verme ğe alışmayayım<br />
diye saymadan söylemedim, cevab ını vermi ş .<br />
Müşâhede ve deney dü şüncesinin ne güzel bir ifadesi de ğil mi <br />
Imam-1 A'zam'a bül ısığ çağ' ı sorulmu ş. Dersinde bulunan 3o talebeye<br />
kaç ya şında bülûğa erdikleri ııi birer birer sormu ş. Aldığı cevaplar ın ortalamas<br />
ına göre erginlik ya şını tesbit etmi ştir.<br />
Bağdad' ın in şas ında Ebû Hanife in şaat âmirliği vazifesini almıştı. Taberi<br />
tuğlalar ı birer, birer saymak yerine y ığın yap ıp endâze ölçen ile ilk şahıstır,<br />
diyor.<br />
Imam-1 A'zam' ın me şhur talebesinden dördü :<br />
Ebû Yusuf Yakub b. İbrahim, (731-798)<br />
Muhammed b. Hasan Şeybâni, (749-8°4)<br />
Züfer b. Hüzeyl, (728-774)<br />
Hasan ibn-i Ziyad, ( -819)<br />
Bunlar mezhebi i şlemişler ve geli ştirmi şlerdir. Mezhebin kavillerini<br />
Muhammed b. Hasan toplam ıştır.<br />
Bugün : Türkiye ve Balkan Türkleri (Yunanistan. Bulgaristan, Romanya,<br />
Yugoslavya) Arnavudluk, Bosnahersek halk ı, Lehistan, Ukrayna, K ırım,<br />
Azerbaycan, Da ğıstan Türkleri, Kafkasyadaki Çerkeslerin mühim bir k ısm ı ,<br />
Şimal Kafkasyadaki Türklerin hemen hepsi Hanefidir. Kazan, Ofa, Ural,<br />
Sibirya Türkleri, Hazer ötesindeki Türkmenler, Ozbekler, Kazaklar, K ırgızlar,<br />
Buhâra ve Semerkand halk ı hâs ıl ı ba ştan ba şa Türkistan ve Turan<br />
ahalisi Hanefidirler. Çin, Mançurya, Japonya'daki Müslümânlar Hanefidirler.<br />
Efganistan, Horasan, Bül ıkistan, Siyam, Hind, Ke şmir, Pakistan Müslümanlar<br />
ında Hanefilik ekseriyettedir.<br />
Iran'da da Hanefiler vard ır.<br />
Yemen, Aden, Hicaz, M ısır, Filistin'de Hanefiler az ise de Suriye ve<br />
Irak'da çokturlar. Cezayir ve Tunusda da Hanefiler bulunur.<br />
Hanefiyye Mezhebine de ğerli hizmetlerde bulunan fukahâdan baz ılar ı-<br />
nı tanıtıyoruz :<br />
Isimleri<br />
Ahmed Hassâf<br />
Ahmed Tahâvi<br />
Hâkim Şehid<br />
Ebû Hasan Kerhi<br />
Ebû Bekir Râzi Cessas<br />
Ölüm Tarihi<br />
261 /847<br />
321 /933<br />
334 /954 Erkâfi<br />
340 /951<br />
37o /98o<br />
29
Ebû Leys Semerkand'ı'<br />
Ebû Hüseyin Kudüri<br />
Şemsül—Eimme Halvâni<br />
Şemsü'l—Eimme Serahsi<br />
Fahrül—İslam Pezdevl<br />
Melik'ül—Ulemâ Ebû Bekir<br />
Kâsâni<br />
375 /98 5<br />
428/1036<br />
456 /1o63<br />
483 /1o90<br />
482 /1°89<br />
587/1191<br />
(Muhtasar ı bir müracaat kitab ı<br />
d ır)<br />
(Mebsut İmam Muhammedin<br />
eserlerini hâvidir).<br />
(Bedâiul—Sanayi fi Tertib'—i ş—<br />
Şerâiyi sistemli yaz ılmış bir fıkıhtır.)<br />
Fahreddin Kâd ıhan 593 /1197<br />
Burhaneddin Merginâni 5 9 3 /1197 (Hidâye: Bu eser C. Hamilton<br />
tarafından Ingilizceye çevrilmiş,<br />
187o de bas ılmıştır.)<br />
Hidâyenin Nihâye, İnâye, Kifâye adl ı<br />
şerhleri vard ır.<br />
Sadru ş—Şeria Tacü şşeria Mahmud VII. Yüzy ılda Vikâye adli eseri<br />
yazmış ve Hidâyeyi şerh etmi ştir Bunu Sadru ş—Şeria Sâni (747 /1346) da<br />
şerh ederek Nukaye ad ını vermiştir. Vikâye Devlet O ğlu Yusuf tarafından<br />
827 H. tarihinde Türkçeye çevrilmi ştir.<br />
30<br />
Kuhistâni (9 5 o /1 5 43)<br />
Nukâyeyi şerh ederek Câmiu'l—rumuz demi ştir.<br />
Ebû Berekât Nesefi 710 /13 ı o Kenzü'l Dekâik, bunu kendisi<br />
Fahreddin Osman Zeylei 743 /1342 Vâfi ad ıyle şerh etmi ştir.<br />
Tebyin'ül—Hakaik, Kenzin<br />
Bedreddin Ayni 855 /1451<br />
şerhidir.<br />
Remzülhakâik<br />
Molla Miskin Herevis 811 /14o8 Tebyin'il—Hakâik<br />
Kemâl b. Hümam 861 /1457<br />
1192/1778<br />
Fethul—Kadir.<br />
Tevfik'ul—Rahman<br />
Zeynel'abidin İbn—i Nüceym 97o /1 5 62 El Bahrur—Râik, Kenz şerhi<br />
Ömer İbn—i Nüceym ı oo5 /1596 ErNehru'l—Faik<br />
Molla Husrev Muhammed 885 /148o (Gurer) Dürerül—Hukkâm,<br />
Ali Haydar Efendi Türkçe<br />
İbrahim Halebi<br />
Şeyhzade<br />
95 6 /145 9<br />
ı o78 /1667<br />
şerh etmi ştir.<br />
Mültakâ'l-Ebhur. Mevkûfât ad ıyle<br />
Türkceye çevrilmi ştir. H. Sauvaire<br />
tarafından Frans ızca tercemesi<br />
1882 de Marsilya'da bas ılmıştır<br />
Mecmeu'l—Enhür, Mültekâ<br />
şerhidir.
Timurta şi<br />
Haskefi<br />
ibrı—i Abidin<br />
Fetva rnahiyetinde<br />
Fahreddin Kad ıhan Hasan<br />
Siraceddin Secavendi<br />
İbrahim b. Ali<br />
ibn—ı Alâeddin<br />
Muhammed B ezzâzi<br />
İbn—i Nüceym<br />
Ebû Suud Efendi<br />
Hâmid Efendi Konevl<br />
Hayreddin Fâruki<br />
Şeyh İslâm <strong>Ankara</strong>vi<br />
Şeyh İslâm Ali Efendi<br />
Evrengzib Alemgir<br />
ı oo4-1595 Tenvir'ül—Ebsâr<br />
ı oo8 / ı 677 Dürru'l—Muhtar<br />
tz5z /1836 Reddül—Muhtâr, son devrin<br />
müracaat kitab ıdır<br />
olan başlıca mecmualar:<br />
59 2 / I ı 96 Hâniyye<br />
6 ıncı Yüzyıl, Sirâciyye<br />
5 5 8 / 3 56 Fetâvâyı Tarsûsiyye<br />
800 / ı 397 Tatarhâniyye<br />
8 2 7 /1424 Bezzâziyye<br />
97o /1563 Zeyniyye<br />
9 8 2 / ı 574 Fetvas ı<br />
985 / ı 577 Hârnidiyye<br />
o8 ı / ı 67o Hayriyye<br />
1098 /1678 <strong>Ankara</strong>vi<br />
ı o3 /1691 Zenbilli fetvas ı<br />
ı ı 18 /1707 Fetâva—y ı Alemgiriryye<br />
Hanefi usiil—ü fıkıh kitaplar ının meşhurları<br />
Fahrül—İslâm Pezdevi 482 /1089 Kenzül<br />
Ebû Berekât Nesefi 7 ı o /1310 Menâr'ül—Envâr<br />
Abdulaziz Buhari 73o /13z9 Ke şf—ü Pezdevi<br />
Sadru ş—Şeria İbn—i Mes'ud 747 /1346 Tenkih ve şerhi Tavzih<br />
Sa'deddin Teftâzâni 792 /1457 Telvih<br />
Kemâl İbn—i Hümam 861- 1457 Tahrir<br />
ibn—i Emirhâc Çelebi 879 /1474 Takrir<br />
Şemseddin Molla Fenâri 834 / ı 43o Fusffül—Beclayi'<br />
Molla Husrev Muhammed 886 / ı 48 ı Mirkât ve Şerhi Mir'at<br />
Abdullatif İbn—i Melek 885 /148o Menâr Şerhi<br />
Ahmed İbn—i Kemâl Pa şa 94o /1533 Tagyir'üt —Tenkil ı<br />
Muhıbbullah b. Abdü şşekür 7o7 Müsellem'üs—Sübût<br />
Şâfii Mezhebi:<br />
Bu mezheb, Ebû. Abdullah Muhammed b. İdris Şffirnin (767 /819)<br />
ictihadlarına dayan ır. İstihsanın aleyhindedir, k ıyasa az yer verir. Ehl—i Hadis<br />
denen zümrenin görü şüne uygun bir usul tutmu ştur, İmam Mâlik'ten<br />
ve Muhammed Hasan'dan ders alm ıştır. Ehl—i re'y ile ehl—i hadis aras ını biraz<br />
yakla ştırmıştır. Irak'—da mezheb—i kadimini kurmu ş, Mısır'a hicret edince<br />
31
orada yeni örf ve âdetlerin tesiriyle mezheb-i cedidini tesis etmi ştir Fıkıh<br />
sâhasmda çok de ğerli eserler b ırakan Şâfii ulemâs ı yeti şmiştir. Bu mezhep<br />
daha ziyade diyalektiktir, birazda akademik bir tonu vard ır. Arndt meselelerle<br />
i ştigâli azd ır.<br />
Bu mezheb Hanefilikten sonra en çok yay ılan bir mezheb olmu ştur.<br />
Mısır, Suriye, Hicaz, Filistin'de Sâfiiler çoktur. Yemen'de, Aden'de, Irakda<br />
bir miktar vard ır. Filipin, Cava, Sumatra, Siyam'daki Müslümanlar ekseriyetle<br />
Şâfiîdirler. Da ğıstan'da, Orta Asya'n ın Simâlinde, Şark. Afrika'da<br />
yayg ındır. Hind'de bir milyon Sâfi vard ır. Şarkı Anadolu'da Sâfiiler<br />
bulunur.<br />
32<br />
Şâfii Mezhebine hizmet eden Ulemâ<br />
Ebû Ali Hasan Sabbah Za'ferâni<br />
Ebû Ali Hüseyin b. Ali Kerâbisi<br />
Ebû Yakup Yusuf B. Yahya Buveyti<br />
Harmele b. Yahyâ<br />
Ebû İbrahim İsmail b. Yahya Müzen ı<br />
Yunus b. Abdul'Alâ<br />
Muhammed b. Abdullah b. Abdulhakem<br />
269 /873<br />
256 /869<br />
231 /845<br />
243 / 8 57<br />
264 / 8 77<br />
264 / 8 77<br />
268 /881<br />
Rabi' b. Süleyman Cizi 257/87o<br />
Rabr b. Süleyman Murâdi 270 /884<br />
Nesei 303 /915<br />
Ebû Hasan E ş'ari 3 24 /939<br />
May-erdi 450/1°58<br />
Sirâzi 476/1083<br />
Râfii 623 /1226<br />
Muhiddin Nevevi 676 /1277<br />
Zerke şi 794/ 1 39 2<br />
Sirâcuddin Bulkini 805 /14o2<br />
İbn-i Hacer Heysem ı 973 /1565<br />
Hatib Serbini 977/1569<br />
Zekeriyyâ Ensârj 926/152o<br />
Şâfii Usül <strong>Kitaplar</strong> ı :<br />
İmam'ül-Harameyn Burhan 478 /1°85<br />
Muhammed Gazali El-Mustasfâ 505 /m ı<br />
Fahreddin Râz ı Mahsül 6o6 /12°9<br />
Kad ı Beyzâvi Minhacii'l-usû1 682/1286<br />
Taceddin Sübki Cemul-Cevami 77 2 / 1 370<br />
Seyfeddin Anıldı. El-İhkâm 631 /1234
Mâliki Mezhebi<br />
Ebû Abdullah Mâlik İbn—i Enes (711-795) tarafından kurulmu ştur.<br />
Kendisine Medine halk ının imamı denir. Mesâlih—i Mürseleyi çok kabul<br />
eden, umumun menfaat ını gözeterek hüküm veren bir imamd ır. Hadise<br />
çok önem verir. Muvatti me şhurdur. Mâliki Mezhebi aristokratt ır, an'-<br />
anecidir. Mezheb Afrika'da yay ılmış, Endülüs'de kökle şmiş, oran ın resmi<br />
mezhebi olmu ştu. Libyâ, Trablus, Tunus, Cezayir, Fas, Merake ş, Sudan,<br />
Afrika sâhilleri Müslümanlar ı ekseriyetle Mâliki Mezhebindedirler. Irak,<br />
Suriye, Hicaz ve M ısır (yukar ı M ısır'da) Mâlikiler bulunur.<br />
Mâliki Uleması :<br />
Abdulmelik b. Habib Sülemi (Vad ıha)<br />
İsmail b. İshak<br />
İbn—i Ferhun<br />
Sahnûn,<br />
Müdevveneeül—Kübra<br />
Utbi<br />
İbrahim Şâtibi Muvafıkât, i'tisam<br />
İbn—i Rü şd Bidayeeül—Müctehid<br />
Ahmed Baba Tekmil'ül—Dibac<br />
H ırşi<br />
Desülti<br />
238/852<br />
282 /895<br />
8 3 /799<br />
240/854<br />
255 /869<br />
790/1388<br />
595 /1189<br />
1032/1622<br />
ı tot /1689<br />
1230/1815<br />
Hanbell Mezhebi<br />
Ahmet b. Hanbel (790-85 5) taraf ından kurulmu ştur. Dört mezhep içinde<br />
Hadise en çok önem veren bir mezhebdir. müsnedinde 4o bin Hadis toplanmıştır.<br />
Taassub derecesine varan bir şiddet gösterirler. Ancak muamelât<br />
hususunda baz ı müsamahalı görü şleri vard ır. Kur'an mahluk mu, değil mi<br />
meselesinde mutaass ıb görü şünden dolayı zındana at ıldı m. Sâyan ı hayrettir<br />
ki, bu mezheb fanatik görü şile tan ınmışken İbn—i Teymiye, (1263-1328)<br />
İbn—i Kayyım Cezviyye, Necmeddin Tofi gibi ba şka mezheb ulemas ının tahammül<br />
edemeyecekleri gibi hür görü ş sahibi değerli ulemâ, yine bu mezhebe<br />
sâliktirler. Ve bunlar ictihad kap ısını açık tutmu şlardır. Hanbelilere göre<br />
zaman müctehidden hâli kalamaz. İbn—i Dakik'ul—iyd buna kaildir. Mezheb<br />
dar görü ş ve taassub yüzünden dâima takibe u ğramış, fazla yay ılmamıştır.<br />
Hicaz'da, Irak'da, Suriye'de, Filistin ve M ısır'da Hanbeliler vard ır (Vahhâbiler<br />
Hanbeli Mezhebine dayan ırlar).<br />
Hanbeliler fanatiktirler, muhafazakârd ırlar, ibadet hususunda çok s ı-<br />
kıdırlar. Öd ve âdeti tan ımazlar, muamelâtta baz ı geniş görü şleri vard ır.<br />
Serbesti-i mukavele taraftar ıdırlar.<br />
14) Bu mesele hakk ında N. M. Patton, Ahmed B. Hanbel and the Mihne adl ı bir eser<br />
yazm ıştır.<br />
33
Hanbeli Ulemâsl:<br />
Ebu'l—Kas ım Ömer Haraki<br />
Abdulaziz b. Cafer<br />
Eb ıl Bekir Hallal<br />
Ebül'Vefa Ali b. Akil<br />
Abdülkadir Cili<br />
Ebul'Ferac. b. Cezvi<br />
Abdulgani Cemmaill<br />
Muvaffakuddin İbn—i Kudâme<br />
İbn—i Teymiyye<br />
Şemseddin İbn—i Kudâme<br />
İbn—i Kayylm Cevziyye<br />
Necmeddin Tofi<br />
Abdurrahman Buhüri<br />
Abdulkadir b. Ömer D ıma şki<br />
Abdurrahman İbn—i Recep<br />
334 /945<br />
282-363 /895-974 (Muknr) sahibi<br />
311/923<br />
515/iizi<br />
561/1166<br />
597 / ı zoo<br />
600 /1203<br />
620 /I 223 (Mugni ı 2 cildlik bir<br />
şerhtir.)<br />
661-728 /1263-1328<br />
68z /1283<br />
75 ı / ı 3 5 o (İ'lâm'ül—Muvakk ıin ve s.)<br />
716 /1316<br />
105 1 /1641<br />
103 5 /1625<br />
795 /1392 Tabakat'ül—Hanbeliye<br />
Dört Meheb: Hanefi, MalikI, Şafii ve Hanbeli Mezhepleridir. Bir çok<br />
mezhepler kurulmu ş, sonralar ı dördü seçilmiştir. İctihadlar ı ve görü şleri<br />
bir mezheb halini alan büyük imamlar ın ve müctehidlerin ölüm tarihlerine<br />
göre bir liste veriyoruz. Bu ayn ı zamanda mezheblerin kurulu şlarını s ıra ile<br />
gösteriyor, demektir. De ğerleri birbirinden az olm ıyan bu mezheblerin çoğunun<br />
taraftarlar ı kalmadığından sönmü şlerdir. Ortada ana mezheb halinde<br />
dört mezhebin kalmas ı ise dördüncü yüzy ılda olmuştur. Ebû Tâlib Mekki,<br />
Küt'ül—Kultıb'da I ve II. yüzy ıllarda mezheb bulunmad ığını söyler.<br />
Hasan Basri -1 IO -728<br />
Abdullah İbni— Şübrüme 1-761<br />
Muhammed İbn—i EM' Leyla 7742:1144481/66993-765<br />
Ebû Hanife Numan b. Sabit 80-150 /699-767<br />
Abdurrahman Evzal 88-15 7 /707-774<br />
Ebû Abdullah Süfyan Seyri 97-161 /716-778<br />
Leys b. Sa'd 94-175 /701-788<br />
Malik İbn—i Enes 93-179 /711-795<br />
Süfyan İbn-i Uyeyne ı o7-198 /725-814<br />
Ebu Abdullah Muhammed ibn—i İdris Şafil ı 50—zo4 /767-82.o<br />
İshak İbn—i Raheveyh 161-238 /777-853<br />
Ebû Sevr İbrahim -240/ —854<br />
Ahmed b. Muhammed B. Hanbel 164-241 /780-855<br />
Ebû Süleyman Davud Zahiri zo z—z 7o /817-883<br />
Ebti Cafer Muhammed b. Cerir Taberi 224-310 /838-923<br />
34
Şia Mezhebi: Caferiler<br />
Şia: Hz. Ali tarafını tutan bir mezhebdir. Hilâfet Hz. Ali'nin hakk ı olduğu<br />
tezine dayan ır. Hz Alinin halife olmas ına çalışanlara, Şia—i ûlâ denir.<br />
Bunlar Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömeri ve Hz. Osman' ı severler ve sayarlar. Sonraları<br />
Şia birçok kollara ayr ılmış ve ashâba dil uzatanlar ç ıkmıştır Siyâsi sebeplerle<br />
bir çok kollara ayr ılan Şiilik ve Sünnilik mücadelesi, İslam tarihinde<br />
onulmaz bir yara halinde as ırlarca s ızlamış durmuştur. Çok şükür yirminci<br />
yüzyılın Müslümanları bu eski mücadelelerin zararlar ından ibret alm ışlar,<br />
bütün Müslümanlar ın din karde şi olduklar ını anlamışlardır. Bugün her iki<br />
tarafta da eski taassub kalmam ıştır. Bir Islam büyü ğünün dediği gibi Allah<br />
kılıçlarımızı o kavgalarm kan ıyla bula şmaktan korudu, biz dillerimizi ve<br />
kalernlerimizi kanla bulamayal ım. Ashâba dil uzatmayalim, Şia'nın bir kolu<br />
olan Caferiye mezhebi 6 nc ı İmam Ca'fer—i Sad ık'a (698-766) nisbet olunur 15 .<br />
Mezheb olarak Caferiyye Mezhebi, pek az meselelerde Sünnilerden ayr ılır.<br />
"Mut'a nikah ı, çıplak ayağa mesh caizdir. Ehl—i Kitap kad ınlariyle evlenemezler,<br />
Ezanda fark vard ır. Fakat meselelerin ço ğunda birle şiktirler. Necefül'<br />
Eşref, Şianın ilim merkezidir. Şiaca ictihad kap ıs ı açıktır.<br />
Iran'da bidayette Hanefi Mezhebi yayg ındı. Sonra Caferiyye Mezhebi<br />
resmi mezheb oldu. Irak'da, Suriye'de Şiiler vard ır. Hatay ve Kars'da bir<br />
miktar Şia vardır. Azerbaycan'daki Türklerin ço ğu, Iran Türkleri Şüdır.<br />
Cebel—i Amildeki Şia Mütâvle nâmını ta şır. Ehl—i Beyte muhabbetle ba ğlı<br />
demektir. Diğerlerinden yüz çevirirler. ( Şia, Alevi, İmamiyye, Zeydiyye,<br />
İsna aşeriyye, İsmailiyye... gibi namlarla an ıhrlar.<br />
Zeydiyye Mezhebi<br />
Hz. Hüseyin'in torunlar ından Zeyd b. Ali Zeynel'âbidin (— ı 3z H.)<br />
tarafından kurulmu ştur. Şia'run İsnâ A şariyye kollar ından biridir. Sünnilere<br />
çok yakındırlar, usulde Mutezileye yakmd ırlar, amelde mezhebleri Hanefiyye<br />
gibidir. llilâfette Hz. Ali' yi hakl ı bulmakla beraber Hz. Ebû Bekir ve Hz.<br />
15) 12 İmam, Şunlardır :<br />
— Hz. Ali Murtaza<br />
z — Hasan MüctelA<br />
3 — Hüseyin Şehid—i Kerbela<br />
4 — Ali Zeynel'abidin<br />
5 — Muhammed Bak ır<br />
6 — Cafer Sad ık<br />
7 — Musa Kazım<br />
8 — Ali Rıza<br />
9 — Muhammed Cevad Taki<br />
in — Ali Hadi Naki<br />
— Hasan Zeki Askeri<br />
iz — Muhammed Mehdi<br />
35
omer'in hilâfetini de kabul ederler. Çünkü efdal varken ba şkasının hilâfeti<br />
câizdir İmamın müctehid olmas ını şart ko şarlar. Zeydiyye ulemâs ı ictihad<br />
sahibi kimselerdir, ictihad devam eder.<br />
Zeydiliği Yemen'de ve San'a'da Hâdi İlâlhak Yahya (864 M.) yaymıştır.<br />
Yemen'in resmi mezhebi Zeydiliktir. Zeydiyyeye göre ictihad kap ısı<br />
dâima açıktır. Bir çok değerli âlimler yeti şmiştir. İmamlar ına dâi denir.<br />
Zeydiliğin esaslar ını Kas ım (86o M.) kurmu ştur. Zât—ı İlâh hususunda<br />
Mûtezileye yak ın görü şleri vard ır. Ahlâk hususunda Mürcieye muhaliftirler.<br />
Tasavvufu kabul etmezler. Şia'dan ayr ıldıklar ı noktalar şunlardır :<br />
Ezan'da Hayyealâ hayril'amel sözünü katmakta,<br />
z — Cenâze namaz ında be§ tekbir almakta,<br />
3 — Mest üzerine meshi câiz görmekte,<br />
4 — Berr, fâcir herkesin ard ında namaz k ılmakta.<br />
5 — Zeydilerden ba şkasiyle evlenirler.<br />
6 — Gayr—i müslimlerin kestiklerini yerler.<br />
7 — Mut'a nikâh ırn tarumazlar.<br />
(Son zamanlarda Osmanl ılarla, Vahhâbilerle sava ştılar)<br />
İmâmiyye, İsmailiyye Mezhebi<br />
İmamiyye : Zeyd b. Zeynel'âbidin'den ayr ılarak, kendilerine yeni bir<br />
İmam seçtiklerinden bu ad ı almışlard ır. Zeydi terk ettiklerinden Râfızi de<br />
denir. Şianın bir koludur, İmamiyye da denir. Yedi rakam ı muteberdir. Tenâsuh<br />
ve hulüle kaildirler. Ruh: Adem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Muhammedvas<br />
ıtasiyle Kaim nâm ını (Peygamber yerine kâim) alan imama geçmi ştir.<br />
İmam huccettir, Dâi de denir. Bat ınilik bu mezhebde çok yerle şmiştir. Bu<br />
mezheb 6 ıncı imam olan Cafer Sad ık'ın oğlu İsmail'de imâmetin takarrür<br />
ettiğine inan ır Ahlaki prensipleri çi ğner. Eski Iran dinlerinin kal ıntılarından<br />
bir çok şeyler alm ıştır. ilâhi cesed imamda tecelli edermi ş. Onlarca<br />
Mehdi—i Nâtık vard ır. Vahiy kesilmemi ştir. Mehdi—i Nât ıkın risâleti bütün<br />
Peygamberlerin risâletinin üstündedir. Kur'an—a mecazi mânâ verirler. Allah'<br />
ın künhünü idraktan ak ıl âcizdir. Allahın s ıfatlarını da bilemeyiz. Allah<br />
kâinatı doğrudan yaratm ış değildir. İrâde—i fazhn taalluku ile akl— ı külli,<br />
yaratmıştır. Kur'an—daki Cennet, nefsin mükemmel tahsile sahip olmas ı,<br />
Cehennem de cahil kalmas ıdır. derler, Bunlar imama çok ba ğlıdırlar. Ona vergi<br />
öderler. (Zaman ın imamını bilmiyen kâfir olarak ölür. derler.) A ğa Han<br />
liderdi, bugün, liderleri, torunu Kerim Han'd ır.<br />
Hindistan'da Ganj Vâdisinde İsmaililer çoktur. Bedeh şân, Hozistan,<br />
Iran, Irak, Suriye, M ıs ır, Yemen, Pencab. Gücerât, Ke şmir'de, Fas'da, Zengibar'da<br />
mezhebin sâlikleri vard ır. Afrika'da, Avrupa'da propa ğanda sâye-<br />
36
sinde yayılmaktadırlar. 3 milyon tahmin olunurlarsa da kesin de ğildir. Ingilizlerin<br />
Hindistanda bulunmas ını bir nimet sayarlarm ış .<br />
Selçuk timeras ından Rıdvan zamanında Haleb'de ço ğalmışlardır. Tarihte<br />
Ha şşâşiler diye an ılanlar bunlardand ır. Hasan Sabbah tarih sahnesinde<br />
enteresan rol oynamıştır.<br />
Nusayriler<br />
Suriye'deki Şia'run bir bât ıni kolu olup Muhammed b. Nuseyr Nemr'e<br />
nisbet olunurlar. Bunlara Ali ilahi kolu da denir. Mezhebin bir çok esrarl ı<br />
yönleri ve deyimleri vard ır. Tenasuh yoluyla tekâmüle kani'dirler. Hulûle<br />
kanarlar, ibahaud ırlar. Iyi ruhlar y ıldız olur, kötü ruhlar hayvanlara girer,<br />
derler. Ehli Merâtib bir çok derecelere ayr ılır. Zatlar ın muhtelif simalarda<br />
zuhuruna inan ırlar. Buna zuhilrat—ı zatiye denir. Selman Farisi (Selman— ı<br />
Pak) diye and ır ve gayet mühimdir. M ıkdad, Ebû Zer, Ammar, Kanber,<br />
Abdullah İbn—i Revâha da mühim simalardır. H ızırı mukaddes sayarlar.<br />
Şaban Selman günüdür ve bayramd ır. A şûre, Nevruz, mihrican ınûteber<br />
tutulur.<br />
Beşvakit namaz: Ali, Hasan, Hüseyin, Muhsin, Fat ırna'yı anmaktır.<br />
Oruc s ır tutmaktır.<br />
Mezheb: Suriye ve Lübnan'da yayg ındır. Iskenderun ve Mersinde de<br />
vardır.<br />
Alevi Dağlarında 210.000<br />
Suriye'de<br />
29. 000 (Hamah ve Humus'da)<br />
Nablus'da 2.000<br />
İran'daki Nusayrilere Ali İlahi, Ehli Hak, denir.<br />
Ehli Merâtib I 19000 dereceye ayr ılır. Garib ıstılahları vard ır, şeyhlerine<br />
bağlıdırlar. Ölüleri takdis ederler. (Kitab'ül—Mecmu') mukaddes kitablar ı-<br />
d ır. 16 sûredir. Dualardan ibarettir. Ba şı şöyle ba şlar:<br />
"Şakaklar ı çıplak varlığı seyr ve temâ şa mazhariyetine erenler mesuddurlar...<br />
(Bundan maksad Hz. Ali'yi ö ğmektir. Ona An ılar emin de<br />
diyorlar.)<br />
Sûre şöyle ba şlar: Uyuyan kimsenin rüyas ında gördükleri ne güzel<br />
şeylerdir. Ali'den ba şka Allah, Muhammedden ba şka mahcûb, Selmandan<br />
ba şka bâb olmadığına, meleklerin büyü ğü Eytam—ı Hamsa olduğuna,<br />
Şeyhimiz Hüseyin b. Hemdan Hasibinin re'yinden ba şka re'y olmadığına,<br />
dinimin Nusayri, re'yimin Cendeli, tarihinin Canbülât, mezhebirrun Hasibi,<br />
fıkıhımın Meymûni olduğuna ve Ali'nin elinde Zülfikar güne şten zuhur<br />
ettiğine ıkrar verdim. Ali birdir, fevt olmaz.<br />
37
V. süre, Nasr süresini and ırmaktad ır.<br />
(Ba şkonsolos Hayreddin İzmirli'nin Nuseyriler hakk ında bir etüdü<br />
vardır.)<br />
Dürziler<br />
Dürziler M ıs ır'da hükümet kuran Fatimi hükümdarlar ından Hakim<br />
biernrillahi imam tan ırlar. Bunu Dürzi yayrnıştır. Hz Ali evlad ında ilahi<br />
ruhun tecelli ettiğine inanırlar. Ruhlar insandan insana geçerek tekâmül eder,<br />
derler. Şia'nın bir kolu olup tasavvufi bir görü şe sahiptirler. Mehdi akidesi<br />
bunlarda da vard ır. Mezhebi yayanlara Dal, Me'zun denir. Bu tabirler az çok<br />
farklarla bütün şia ve Bât ıni Mezheblerde vard ır. Dal— Ekber halk ı davet<br />
edendir. Buna Bâb da denir. Bir de Dai—i me'zun vard ır. Mezhebe girmek<br />
isteyenlerden ahid alınır, kap ı açılır. Kendilerine mahsus adetleri vard ır.<br />
Kendilerine göre ahlaklar ı dürüst insanlardır. Hamza Dürzi, mezhebi i şlemiştir.<br />
Mabedleri yoktur. Müslümanlarla Müslüman görünürler. Do ğru<br />
söz, karde şleri koruma, iftira yapmama, iblisten uzak kal ıp kaç ınma gibi<br />
hallere inanmak farzd ır.<br />
Lübnan'da, Suriye'de Cebel-i Düruz'da, Havran'da bulunurlar. Bir<br />
milyon kadar tahmin olunurlar.<br />
3ırezidiler<br />
Bunlar Yezid b. EU.' Enise veya Yezd kasabas ına nisbetle bu nâm ı alırlar<br />
denirse de farsca melek ve Tanr ı manas ına gelen İzed kelimesine nisbetleri<br />
daha uygundur.<br />
Yezidilerin kendi iddialara ına göre mezhebi, Yezid b. Muaviye kurmu ş .<br />
Bunun gerçekle ilgisi yoktur. Baz ı müste şriklara göre bu mezhebin inançları,<br />
en eski devirlerdeki Babil ve Asur kavimlerinin dinlerinin baz ı kalıntılarını<br />
devam ettirmektedir. Tenâsuh inanc ı Hindistan'dan, Budizmden gelmiştir.<br />
Acemden bir peygamber gelece ğine inamrlar.<br />
Dini teşkilâtın başında şeyh bulunur. Sonra, pir, mürid, Molla, İmam,<br />
Karaba ş, faldr gibi rütbeleri vard ır. Hergün şeyhin elini öperler. O da onlara<br />
şarap ikram eder.<br />
Yezidilerin temel inanc ı ve onları ba şka dinlerden ay ıran hususiyet,<br />
Şeytana tapmalar ıdır. Onlara göre Hay ır tanr ıs ı fenalık yapmaz. Ona ibadet<br />
etmeğe lüzum yoktur. Kötülük yapan şeytandır. öyleyse onun şerrinden<br />
korunmak için şeytana tap ıp onun gönlünü hoş etmek gerekir. Onun için<br />
şeytana taparlar, Şeytan Tavus ku şunda tecelli etmi ştir. Tavus ku şunu temsil<br />
eden melek Tavus heykelidir. Abede—i Iblis— şeytana tapanlar, şeytanperest<br />
nâmiyle an ıhrlar.<br />
38
Mezhebin kurucusu Musul köylerinde ya şayan Şeyh Adly adında biridir.<br />
Mezarı da oradad ır. Şeyh Adiy'in mezar ı Yezidilerin kâbesidir. En büyük<br />
ziyaret mahallidir. Şeyh Adiy peygamberdir. Şeyh de peygamberin varisidir.<br />
Ondan sonra pir gelir.<br />
Dünya ve din i şlerini pir idare eder.<br />
Çar şamba günleri mukaddes günleridir. Y ılba şları Nevruz yani Nisan<br />
ayıdır. Eylül ay ında Şeyh Adiy türbesinde bir öküz kurban kesilir, Ayin yaparlar,<br />
Mukaddes sancaklar ı vard ır. Sanca ğın üstünde Melek Tavus heykeli<br />
bulunur.<br />
Okuyup yazma halka haramd ır. Ilim Şeyhin hakkıdır ve malıdır. İki<br />
mukaddes kitapları vard ır. Cilve ve Ke ş mushafı. Dinleri ve ilâhileri bu iki<br />
kitabta yaz ılıdır. Medeniyetten ve kültürden mahrum ibtidai bir hayat ya şarlar.<br />
Yezidiler zaman zaman Osmanl ılara kafa tutmu şlar, vergi vermek istememişlerdir.<br />
941 /15 34 y ılında Kanuni Sultan Süleyman, Yezidilerin ba şı<br />
Hasan beye Erbil Sanca ğının Beyliğini vermi ştir.<br />
Yezidiler Suriye'de, Musul'da, Diyarbak ır' ın baz ı ilçelerinde, Erivan<br />
da, Iran'da, Irak'da, Kafkasya'n ın Iran hududuna yak ın yerlerinde bulunurlar.<br />
Lisanlar ı Kürdcedir. Say ıları 120.000 kadar tahmin olunmaktad ır.<br />
Yezidiler hakk ında Mustafa Nuri Pa şan ın: (Abede—i İblis yahud Tâife—i<br />
Bagıye—i Yezidiyyeye Nazar) adl ı eseri 1323 de Musul'da bas ılmıştır. Bundan<br />
sonra yazdığı (Abede—i İblis, Yazidi Tâifesinin itikadat ı, A datı, Evsifı)<br />
adlı eseri 1328 de Istanbul'da bas ılmıştır. Baz ı Dergilerde makaleler de ç ıkmıştır.<br />
Islam Ansiklopedisinde de biraz malinnat vard ır.<br />
Harici Mezhebi<br />
Hz. Ali, Muaviye ile aras ında hakem tayinini kabul edince, Hz. Ali'ye<br />
küsüp ayrılan ve hüküm ancak Allah ındır sözünü şiar edinen bu fırkaya harici<br />
denmi ştir. İslamda ilk fırka bunlard ır. Kur'an okurlar, fakat fıkıh bilmezler,<br />
Islami anlamazlar. Bunlar gayet sert hareket eden, müsâmaha tan ımıyan,<br />
kendi akidelerine uymayan Müslümanlar ın kanını ve malını helal sayan bir<br />
zümredir. Hz. Ali' yi bile tekfir ederler. Büyük günah i şleyen, onlarca dinden<br />
çıkar. Ahlâka ayk ırı hareket abdesti bozar. Yapt ıkları çete sava şlariyle Müslümanlar<br />
aras ına deh şet ve korku salm ışlardır. Halife olmak için kurey ş-<br />
liği şart ko şmazlar. Kendilerine mahsus fıkıh kitapları vard ır. Mezhep fazla<br />
yayılmamıştır. Çeteciliğe elveri şli bölgelere sığınmışlardır. Maskat, Bahreyn,<br />
Umman taraflar ında çokturlar. Oradan Afrika'n ın doğu kıyılarına gidip<br />
Zengibar'da yerle şmişler, orada Portekizlilerle sava şmışlardır. Bugün Zengi-<br />
39
ar' ın resmi mezhebi Hariciliktir. Kuzey Afrika'da da Hariciler vard ır.<br />
İtAziler Haricilerin bir koludur.<br />
Hariciler tarihte kanl ı bask ınlar yapmışlar, kılıçlarından kan damlamıştır.<br />
Emevilere, Abbasilere rahat vermediler. Kuzey Afrika'da da ayaklanmalar<br />
yapt ılar, Berberilerin istiklâ1 kazanmas ına sebep oldular. Baz ı Harici,<br />
kolları Sünneti almazlar, Süre--i Yusufu Kuran'dan addetmezler!<br />
40
BAZI YENI HAREKETLER<br />
Vehhabilik<br />
Kurucusu Muhammed b. Abdulvahhab'd ır. ( ı ı 15-1 zo6 H. / ı 703—<br />
ı 7o3-1792 M.) Bu, Muhammed Abdu'de oldu ğu gibi İslâmı yeni bir tarzda,<br />
asrın ruhuna uygun bir şekilde anlayıştan ziyade bid'atlardan ve hurâfelerden<br />
temizleyerek eski sâde ve sâf hâline götürmek yolunda bir harekettir. Dört<br />
imamdan birini taklid etmezler. Kitap ve Sünnete dayan ırlar Kendilerine<br />
selefiyeci derler. Kendilerini hakiki muvahh ıd ve Sünnet yolunda bilip prensiplerini<br />
kabul etmeyenleri milhid sayarlard ı. Her şey, hattâ minâre bile bid'-<br />
attın Mezhebin sahibi Muhammed Abdulvahhâb; İbn—i Hanbel'in, İbn—i<br />
Teymiyye'nin İbn—i Kayy ım Cezviyye'nin yolunda oldu ğunu söyler. Fakat<br />
onların memnu' addettiklerini bu, küfrü mucip sayar. Necid Çöllerinde 7o<br />
hâneli bir köy olan Derlyye'de i şe ba şlad ı. Bütün bid'atlar ı ve hurâfeleri<br />
şirk sayıyor, onları yıkmak için cihadı farz diyordu. Hastal ığı def için paçavra<br />
bağlamak, muska ve büyü yapmak, baz ı ağaç ve ta şlarla teberrük etmek tekkelere<br />
adak adamak, evliyâ mezarlar ım ziyaret etmek şirkten say ılıyor 16<br />
bunları yapan Müslümanların kanı ve malı helâl addolunuyordu. Diyar— ı<br />
İslâm ba ştan ba şa diyar—ı küfürmü ş gibi onunla cihada dâvet ediyordu.<br />
Kur'an varken Delâili Hayrat okumak mâsiyet, türbeler bid'att ır. Esas<br />
akidelerini Kitab'ül—Tevhid'de toplam ıştır.<br />
16) Buna dair sözleri Ali R ıza Seyfi dilimize şöyle çevirmi ştir.:<br />
"Din ciheti de diğer her şey gibi hâl—i inhitatta idi. Hz. Muhammedin meydana koydu ğu<br />
saf ve haşin vandâniyet—i ilahiye akide—i esasiyesi mürüru zaman ile ne şvünema bulmu ş<br />
efkar ve itikâdât—i bâtile ve akad—i tasavvufiye ile örtülüp kalm ıştı. Camiler harab ve tenha<br />
kalmış, cahil halk tarafından terk edilmi şti. Bu halk muskalara, büyülere, tesbihlere sarıl<br />
ıp bürünmü şler, pis (fakir)lerin nim mecnün, meczüb dervi şlerin telkinat ına uymu şlar<br />
idi. Bu halk evliya addettilderi ve kendileriyle Allah aras ında mutavass ıt ve şefi' olduğunu<br />
inandıkları zevat—ı mukaddesenin makberlerine gidiyorlard ı, Allah, bu zulmeti— dal:alet içinde<br />
kalmış ruhlardan, bilâ tavassut ibadet olunam ıyacak kadar, uzakla şmış idi. Kur'an ın,<br />
ahlâkiyata ait ahkâm ına karşı da ya tecâhül, ya istihkar gösteriliyordu. Şarap içmek, afyon<br />
yutmak, hemen umumi idi. Fuhuş ve zina a şikar irtikâb olunuyordu; en şedi mesavi—i ahlakiye<br />
ve ictimâiyye aç ık ve emr—i mutad idi. Hattâ mukaddes Mekke ve Medine şehirleri<br />
bile bir mezlekai rrıesavi ve istibdâd olmu ş ve Hz. Peygamber tarafından emredilen vazifei<br />
diniyye—i Hac; duçar olduğu suistimaller yüzünden adeta. tan ılamaz bir şekl—i garâbet,<br />
41
Mezhebin esas ı : Bid'at aleyhtarh ğı, her bid'ata şirk nazarile bakmas<br />
ı halinde toplanır. Çölde ihtiyaç içinde k ıvranan Bedevileri ganimet<br />
va'diyle arkas ında sürüklemek gayet kolay oldu. Cevdet pa şa, Tarihinde bu<br />
mezhebin maddi sebeplerle meydana ç ıktığını söyler 17 Nas ıl ki Emir İbn—i<br />
Suud'la yaptığı ilk andla şmada: "And içiyorum... Umulur ki Allah bu sayede<br />
sana öyle fütuhât nasib edecek ki, daha hay ırlı ganimetler eline geçecektir.."<br />
demi ştir.<br />
Karde şi Süleyman, Vahhabinin hareketlerine dâima kar şı gelmi ş, onun<br />
ictihada salahiyetini tan ınmamış, her bid'at küfür say ılmaz, Dar— ı İslam,<br />
dar-1 harb addolunamaz, demi ştir. Babas ı bile ona kar şı gelmiştir. Müslümanların<br />
mallarını, Mü şrik malı gibi yağmayı helal saymas ı yanlıştır.<br />
Vahhabilik hareketi y ıllarca Osmanl ı Devletinin ba şına gaileler çıkarmıştır.<br />
Mıs ırlı İbrahim Pa şa ordular ının yardımiyle bu hareket bast ırılmış,<br />
fakat söndürülememi ştir. Mekke Şerifi, onlarla daima mücadele etmi ştir.<br />
Nihayet Birinci Cihan Harbi sonunda Hicaz Meliki eski Şerif Hüseyin'e kar şı<br />
harekete geçtiler. Hicaz' ı, Mekke ve Medine'yi ellerine geçirerek Suudu<br />
Arabistan k ıralhğını kurdular, ( ı 925) .<br />
Bu mezhep de eski şiddetini kaybetmi ştir. Kendilerinden ba şkalar ını<br />
Müslüman saymazlarken bugün tan ımaktad ırlar. 1936 da Yemenle yapt ıkları<br />
andla şmada Zeydiyye Mezhebini tammakla bu i şe ba şlamışlardır.<br />
Mezheb Hanbelilikten bir çok şeyler almıştır. Hicaz'da, Necid'de hakim<br />
dir. Hindistan'da da yay ılmıştır Türkistan'da, Hoken'de Vahhabiler vardır.<br />
Her İslam ülkesinde bir kaç Vahhabi bulunur. Hindistan'da, Afrika'da<br />
Sudan'da Sumatra'da, yay ılmıştır<br />
Vahhabilik ilk do ğusunda bid'at aleyhtarl ığını temel prensib tutmu ş-<br />
tur. Fakat bid'at aleyhinde bulunmak için Vahhabi olma ğa lüzum yok. İslamda<br />
bid'atlara asla bir de ğer verilmez. Her zaman Hz. Peygamber bir<br />
çok Hadislerinde Bid'at ı kötüleMi ştir. İslam ulemas ı bid'at aleyhinde bulunmu<br />
şlardır. Fakat bunlara ra ğmen asr ı saadetten uzakla ştıkça bidatlar çoğalmışlardır.<br />
İnsanlar, nedense, bir çok bat ıl inançlara saplanmakta, geleneklerin,<br />
göreneklerin esIri olmakta. İslam Dini Hz. Peygamber hayatta iken<br />
tamamlanm ış, kemal bulmu ş olduğundan ibadetler hususunda Peygamberin<br />
bir heyet—i seyyie iktisab eylemi şti. Elhasıl Islâmiyetin ruh ve hayati mün'adim olup arkada<br />
ruhsuz ve cans ız merasim—i zahire'i diniyyeden ve zelilâne itikadat— ı bât ıladan müte şekkil<br />
kuru bir heyfıla terk etmi şti. Şayet bu esnada Hz. Muhammed hayata avdet etseydi,<br />
Islamlar ı mürtedler ve putperestler diye red ve tekfir edece ğine şüphe yoktu."<br />
(İşte bu karanl ık içinde Müslümanlar ı temiz dine davet eden Abdulvahab' ın sesi yükselmi<br />
ş, Vahabilik bu imiş)<br />
Yeni Alem—i Islam Tercemesi, s. 28 /29<br />
17) Cevdet Pa şa Tarihinin VII. ve IX. cildlerinde Vehhabilik hakk ında geniş bilgi vardır.<br />
42
yaptıklarından ba şka bir şey yapmak bid'attır. Bu böyle olduğu halde Peygamberden<br />
sonra bid'atlar ç ıkmağa başlamıştır.<br />
Ebü Derdâ "Peygamber kabrinden ç ıksa sizi tammaz, ancak namaz ıruz<br />
onun zamanındaki gibi" demi ş. EvzâI buna şunu ilâve etmi ş : "Peygamber,<br />
ya bugün ne der acaba" İsa b. Yunus da : "Evzâ1 bizim zaman ımıza yeti ş-<br />
seydi de bir görseydi demi ş. Enes b. Mâlik: "Lâ İlâhe illâllâh sözünden ba şka<br />
her şey Peygamber zamarundakinden de ğişti" demi ş. (Ali Mahfûz, El—İbdâ'<br />
fi Madarri'l İbtidâ' s. 8)<br />
Bilhassa ölüm, do ğum, evlenme, dü ğün işlerine bir çok hurâfeler kar ışmıştır.<br />
Mezarlara adaklar, türbelerden meded ummak, dedelere mum yakmak<br />
muskalar, üfürülder, fal bakmak, bir çok şeyleri uğursuz saymak gibi nice<br />
hurâfeler almış yürümü ştür. (M ısır' ın bir zâr âdeti vard ır, ne çirkindir,) Bu<br />
husususta Câmiu'l—Ezher ulemâs ından Şeyh Ali Mahfuz'un yukar ıda adı geçen<br />
eserinde çok geni ş bilgi vard ır. Ba ştan sona bid'atlar hakk ında yazılmış<br />
olan bu eserin Türkçeye çevrilmesini tavsiye ederim 18<br />
Dinde en kaçmılmas ı gereken ve gayet güç bir şey olan bir Müslümana<br />
kâfir damgas ı vurmakt ır. Ulemâ, 99 küfre, bir Imana ihtimal olsa 99 u b ı-<br />
rakıp o bir ihtimali alarak bir mümini Iman dairesinin d ışında bırakmamağa<br />
çalışırlar. İslâm Dininin usul ve kaidelerinin icab ı budur. Bu böyle iken,<br />
Vahhâbller her hata edeni kâfir saymakta ne kadar a şırı gitmi şlerdir." Bin<br />
dinsize dindar demek, bir dindar olan kimsenin dinsizli ğine kâil olmaktan<br />
evlâdır. Bir Müslüman ın tekfiri cihetine gitmek o Müslüman ın, o Lâ ilâhe<br />
illâllah diyen sahib—i iman ın âkibetir ıi husrân—ı ebediye mahkûm ve hayat<br />
ve mematta ahkâm— ı İslâmiyeden mahrum oldu ğuna hükmetmektir ki, bu<br />
hüküm gâyet hatarnâk bir meseledir.. E ş'arI son nefesinde şöyle demi şti:"<br />
"Şahid olun, ben ehli kıbleden hiç bir kimseyi bir hatâ sebebiyle tekfir etmem."<br />
Ulemâ küfrün lüzumu değil, iltizam ı küfürdür. demi şlerdir. Netice<br />
küfürün lüzumu olsa dahi, sahibi iltizâm etmedikçe kâfir olmaz 19 "<br />
18) Muhammed b. Ahmed H ıdır, Es'—Sünen vel—Mübtedeât el—Müteallika bil—Ezkâr<br />
ves—Salevât, (1934, Kahire) eserinde salât, zikir, oruç, hac vesaireye dair 38o bidat ı çürütmekte,<br />
ı 3o mevzu hadisi ve hurafeyi ortadan kald ırmaktad ır.<br />
19) Haydari Zâde Ibrahim, Mezâhib ve Turuk— ı Islâmiyye Târihi, s. ıo9, sene 1335).<br />
43
Senûsilik<br />
Senüsi Şeyhi Muhammed b. Ali (1206-1276 H. / 1791-1859 M.) Cezayir'de<br />
doğmu ştur. Afrika'da hükümet kurmu ş olan İdrisiler soyundand ır.<br />
Nesebi Hz. Aliye var ır. İslâm âlemini dola şmış, Fas'da ve Ezher'de okumu ş-<br />
tur. Mekke'de bulunmu ştur. Mâliki Mezhebindedir. İctihada taraftard ır,<br />
Vahhâbiliğin tesirinde kalm ıştır. O da çölde bir hareket yapmak istemi ştir.<br />
O da bid'atlara dü şmandır. bu bak ımdan bir benzerlik vard ır. Ancak tasavvufa<br />
bağlıdır, birbirilerini ihvân sayarlar. Mehdilik nazariyesinden faydalanmıştır.<br />
Zâviyelere dayanan bir dini devlet kurmu ştur 2°. Oğlu Mehdi Sünüsi,<br />
Abdulhamide kar şı açıkça vaziyet alm ıştır. Hatta "Türklerle Hristiyanları<br />
bir ve ayn ı darbe ile parçalayaca ğım, demi ştir 21. O, ba ş olmak hevesindeydi.<br />
Sûdan Mehdisini duyunca : "O zavall ı da kim oluyor E ğer ben istersem<br />
Mehdi olabilirim!" demi ş .<br />
Senüsilik bir mezhebden ziyade bir tarikat hâlini alarak yay ılmıştır.<br />
Birinci Sentisi içtihada taraftar& Bundan dolay ı Muhammed Abdu onu<br />
(El—İslâm ve' n—Nasrâniyye) de ö ğer. Hocas ı Abdurrahman Uley ş ise onun<br />
ictihada taraftar olan fikirlerine tahammül edemiyerek onu dersinden koymu<br />
ştur.<br />
Senüsilik Osmanlı tarihinin son devirleriyle, Trablus Garb Harbile çok<br />
alâkadard ır. Libya'da, Afrika'n ın baz ı yerlerinde yay ılmıştır. Mezhebleri<br />
Mâlikidir.<br />
Son as ırlarda Senûsilik, Ticânilik, Mirgani tarikatlar ı Afrika'da çok tutunmuştur.<br />
Ve bu tarikatlar Sünni olan Müslümanlar aras ında yayılmaktadır.<br />
Sebebi şu olsa gerek : İnsanlar esrarl ı şeylere merak sard ırıyorlar. Mechûliyet<br />
ve ibham insanlar ın hayâlinde tatl ı emeller hâlinde bir çok şeyler<br />
canland ırıyor. Umduklar ını bulur gibi oluyorlar. Kuru Mezhep çerçevesi-<br />
2o) Muhammed Fuad Şükrü, Es—Senûslye Dinün ve Devletün adl ı bir eser yazm ıştır.<br />
21) Mehdi Senüsi, büyük Senüsi Muhammedin o ğludur. Bu söz onundur, Yeni Alem—i<br />
İslâm Tercemesi, s. 65. Trablus Garb Harbinde Senüsiler Türklerle i şbirliği yapt ılar. Senüsilerin<br />
Dâileri vard ır. Hac mevsiminde Mekke'de propaganda yaparlar. Takvâ, zühd sahibidirler.<br />
Bir lokma, bir h ırka derler. Fakat siyasete de kar ışırlard ı. Nihayet bir devlet kurdular.<br />
44
nin dışında tarikatlar ın esrar ı onlarca bu bo şluğu dolduruyor. Her tarikat ın<br />
kendine göre bir felsefesi var. Allaha giden yollar çok, diyorlar. Şia zaten<br />
kendine yeter derecede esrarla doludur. Ba şka esrarl ı şeylere ihtiyaç duymuyor.<br />
kendi s ırlariyle tatmin oluyor. Onun için bu tarikatlar Şia aras ında yayılmıyor.<br />
Mehdi hakkında:<br />
Mehdi akidesi bilhassa Şia'da pek i şlerımiştir. Mehdilik İslam tarihinde<br />
bir çok kanl ı hadiselere sebep olmu ştur. Fatimi Devleti Tunus'da kurulurken<br />
kurucusu Ubeydullah ın mehdi olduğu iddia olunmuştur. Afrika'da<br />
Müvahhidler devleti hep mehdilik nâm ına kurulmu ştur. Meriniler zaman ında<br />
da Fas'da bir mehdi ç ıkmışt ır. 70o H. senesinde Rif'de bir mehdi ç ıkmış ,<br />
kan dökülmesine sebep olmu ştur. ı 8z8 senesinde Senegal'de bir mehdi türemi<br />
ş ve isyan ç ıkarmıştır. Yak ın tarihin en kanlı vak'lar ını yaratan Mehdilerden<br />
biri de Sudan Mehdisi Muhammed Ahmed'dir. Hind'de Seyid Ahmed<br />
Mehdi çıkmış, İranda da Mirza Ali Muhammed b. Mirzâ R ıza (Bal ı) adıyle<br />
Mehdilik nâm ına işe ba şlamıştır. Mehdilik nazariyesi Yahudilikten gelmedir.<br />
Nüzül—ü İsa akIdesine de benzer. İbn—i Haldun Mukaddemesinde Mehdilik<br />
hakkında geni ş bilgi vard ır.<br />
Sudan Mehdisi Muhammed b, Abdullah: ( — 188 5)<br />
Mehdi hakkında hiç bir ayet bulunmadığı gibi bu hususta sahih hiçbir<br />
Hadis de yoktur. (Bak: Esne'l—Matalib) Halbuki şimdiye kadar yüzlerce<br />
Mehdi türemi ş, islamın ba şına bela kesilmi şlerdir 22. Bunlardan biri de<br />
Sudan'da çıkan Mehdi Muhammed b. Abdullah'd ır. Baz ılarınca beklenen<br />
12 nci İmam olarak ortaya at ıldı. Adı Muhammed, babas ı Abdullah idi. Bu<br />
tesadüften faydalanma ğı kaçırmadı, kendini Hz. Muhammede benzetti. Onun<br />
gibi risâlet sahibi olduğunu ileri sürdü. Etrafında toplananlar ı cihada sürükledi,<br />
devletleri kendisiyle u ğra ştırdı, kan döktürdü.<br />
Ba şlangıçta dinde ıslahat, bozulan ahlaki düzeltme ad ına mugalataya<br />
başlam ıştı. Buna zemin müsaitti. Çünkü ahlaki düzeltmeye gerçekten ihtiyaç<br />
vard ı. "Sudan'da o zaman ahlak o kadar bozulmu ştu ki bazı kimseler<br />
kız yerine oğlanla resmen evlenirdi. Gelin odas ına zifaf gecesi o ğlan gelirdi. 23"<br />
22) Mehdi çıkıp insanlar ı düzeltece ğine dair halk aras ında yayg ın bir kanaat vardır.<br />
Şimdiye kadar ç ıkan Mehdilerin hiç biri bu i şi beceremedi Halk da bunun do ğrusunu<br />
bir türlü anlamad ı. Mehdi inancının felsefesini rahmetli Ömer Seyfettin kadar güzel yapan<br />
bir kimse görmedim. (Mehdi) adl ı hikâyesinde bu inanc ı kendine mahsus tatl ı buluşlariyle<br />
öyle güzel i şlemiş ki, din kitaplar ı bile bunu bu kadar güzel anlatamam ıştır. O hikâyeyi dikkatle<br />
ve ibretle okumalann ı okuyucular ımdan dilerim, merhumun rahmetle an ılmasına vesile<br />
olur.<br />
23) Abbas Mahmud Akkâd, zo inci Asırda islam, s. 139<br />
45
Kadiyânilik<br />
Mirza Gulâm Ahmed Kadiyâni ( ı 835-1908) tarafından kurulmu ştur.<br />
Mezhebin ç ıkmasında siyasi âmiller vard ır. Şöyle ki: islâm âleminde zaman<br />
zaman Mehdiler, Şeyhler türemi ş, bunlar binlerce ki şiyi arkas ından sürüklemi<br />
şti. Afrika'da Ticâni ve Senüsi, Sudanda Mirgani ve Mehdi, Necid'de<br />
Vahhâbl, Iran'da Bâb ve Bahâi son as ırlarda böyle rol oynayanlardand ı.<br />
Mehdilik moda olmu ştu. Iran'da Bâb'dan sonra Sudan'da Mehdi ç ıkmıştı.<br />
Sudan Mehdisi yıllarca Ingilizlerin ba şına gâile olmu ştu. Sudan Mehdisi<br />
rolünde olmak üzere İngilizler kendi adamlar ından birini sahneye ç ıkardılar,<br />
çünkü bir Şeyh, esrarl ı şeylere bürünen bir din adam ı, Müslüman kitlelerini<br />
pe şinden sürükliyebiliyordu. Sudan'daki mehdi, taraftarlar ın ı ölüme sevk<br />
edecek bir derece kendine ba ğlarnıştı. Bu çapta bir şeyhin nüfuzundan faydalanmak<br />
iyi bir siyasetti. Sonra, Hind'de türeyen bu mehdI, Hind'li Müslümanların<br />
Sudan Mehdisine uymalarıtu da önleyebilirdi. I şte Mirza Gulâm<br />
Ahmed böyle bir rol oynamıştır.<br />
Evvelâ Mehdi, Mesih—i Muntazar 24 Dini Müceddid olarak ortaya<br />
çıktı. Sonra (Hâtem'el—Nebiyyin) k ıraetinden Hz. Muhammedle risaletin<br />
bitmediğini iddia etti. Bu kendi peygamberli ğine zemin haz ırlamaktı. Incil,<br />
Tevrât ve Kur'an'dan parçalar alarak kendine nisbet ederdi. Kendisinin Mesih—i<br />
Mev'ud olduğunu da söyledi. Hulüle kânidi. Mesihin ve Kiri şnânın<br />
ruhlarından yardım aldığını ileri sürmü ştü. Cihada muhalifti. Ingilizlere<br />
bu kadar ı kâfiydi, Hind hâkimiyeti tehlikeden kurtulmu ştu. Gulâm Ahmed'e<br />
uyan Müslümanlar ingilizlere silâh kullanm ıyacaktı Cihad sözle olacakt ı.<br />
Bu itibarla Sadr—ı Encümen—i Ahmediye, dini ir şada ba şladı. Kur'an terceemesinde<br />
(Etiullahe ve Etiurrasüle ve ulil'emri minkun) âyetindeki (minkum)<br />
atılarak mutlak surette Ingilizlere de itaat isteniyordu. Türklere kar şı tutumu<br />
iyi değildi. Birinci Cihan Hârbinde Türkler yenilince Kadyâniler<br />
âdeta bayram yapt ılar!<br />
Gulâm Ahmed'in ölümünden sonra taraftarlar ı ikiye ayr ıldılar. Oğlu<br />
Nureddin Mahmud halefi olmu ştu. Babas ının peygamberliğini ilân etti.,<br />
24) Onlarca Hz. Isa Hindistan'da vefat etmi ş ve Ke şmire defin olunmu ş imiş. Nüzul—u<br />
İsa akidesinden faydalanmak istedi.<br />
46
Kadyânilik bu zümrenin ad ı oldu. Muhammed Ali ve Hoca Kemâleddin<br />
gibi mutediller Gulâm Ahmedi sadece bir dini müceddid tan ıdılar. Bunlara<br />
Lâhür kolu denir. Encümen—i İşaat—ı İslam İngilizce ne şriyat yaparak dini<br />
yayar. Avrupa ve Amerika'da İslânıı tanıtmada hizmetleri büyüktür. İngiltere'de<br />
Wooking Câmiini in şa ettiler Almanya'da da bir merkez vard ır.<br />
Muhammed Ali'nin İngilizce Kur'an tercemesi me şhurdur. The Holy Kur'an.<br />
Kadyâni gurubunun da LOndra'da Camii vard ır. Mirza Be şiruddin liderleridir.<br />
Kadiyânilik İslâm âlemince ho ş kar şılanmaz. Pakistan'da, Hind'de çokturlar.<br />
Mısırda, Suriye'de Afrika'da yay ılıyorlar. Amerika'da ve Avrupa'da İslâmı<br />
yayıyorlar. Bir milyon kadard ırlar Pençab'da Lahur Kadiyânilerin<br />
merkezidir.<br />
47
Bahailik<br />
Bâbilik, Şirazlı Mirza Ali Muhammed (1821-185o) taraf ından kurulmu ş-<br />
tur. Bâb: Sofilerce, hakikat-i ilâhiyyeyi ö ğrenme kap ısı demektir. S ıfat-ı<br />
liâhiyye kendisine hulül edermi ş. Bu konuda imam- ı Mestûr, Mehdi, Mesih-I<br />
Mev'ud gibi gölgeli ifadeler kullan ır Ali Muhammed kendisini riyâziyete<br />
vermi ş, saatlarca ba şı aç ık güne ş altında dururmu ş. Kerbelâya gitmi ş, Şia<br />
ulemâsından tarikat esaslar ıru öğrenmi ştir. Bâbın talebesinden olup Subh-1<br />
Ezel nâm ı alan Yahya Nuri, (ki K ıbrıs'a sürgün edilmi ştir) ve Bahâullah adiyle<br />
anılan Mirza Hüseyin Ali Nuri (1892) ayni esaslar ı işlemişlerdir. KurratüPl-<br />
Ayn denen Zerrin Tac isimli Kazvinili bir Türk k ız ı, Bâbilik uğrunda can ını<br />
fedâ edenlerdendir. (Alûsinin, onun hakk ındaki sözleri lehtedir.)<br />
Bâbilik ba ştan bir tarikat hâlinde ortaya ç ıkmıştı, sonra dini reform<br />
nâmı altında yeni inançlar ve yeni prensibler getirdi 25.<br />
— Allah birdir, Ali Muhammed ilâhi nurun aksettiği âyinedir.<br />
— Allah, varl ıklar' yedi s ıfatla yaratm ıştır: Kader, kaza, irâde, meşiet,<br />
izin, ecel ve kitap.<br />
3 - 19 rakam ı mukaddestir. (Vâhid) ve (vücud) kelimelerinin tutar ı<br />
19 dur. Sene 19 ayd ır. Her ay 19 gündür.<br />
4 — Milleti 19 ki şilik bir hey'et idare etmelidir.<br />
5 — 19 gün oruc tutmak farzd ır. Bunu ı 1-42. ya şları aras ındakiler<br />
tutar,<br />
6 — Abdest Müstahabd ır, gusül farzd ır. Sabah, öğle, akşam namazlar ı<br />
vardır, 9 rekatt ır: Buna orta namaz denir. Zevâl vakti küçük, gönül istediği<br />
zaman Büyük namaz k ılın ır, Ayakta dua okuyup secde ederler. K ıbleleri<br />
Akâd ır.<br />
7 — ı ya şından sonra evlenmek mecburidir. Nikâh e şlerin r ızasiyle<br />
olur. İki kad ınalmak câizdir. Bo şanma mekruhtur. Dullar ın evlenmesi lâz<br />
ımdır. Be ş ya şından sonra çocuklar dövülebilir.<br />
25) Bâbilik bid'at değil, ayrı bir şeriatt ır. Şeriat—ı Muhammediyeden ba şka bir şeririatt<br />
ır."<br />
İzmirli İsmail Hakk ı, Yeni İlm—i Kelâm, s. r75<br />
48
8 — Tesettür yoktur. Bir erkek yabanc ı bir kadınla 28 kelimeyi geçmemek<br />
şartiyle konu şabilir.<br />
9 — Seyahat ancak ticaret için yap ıl ır.<br />
10 — Hac, Bab ın doğduğu evi ziyarettir.<br />
• — Içki haramd ır.<br />
12 - Cemâatla Cuma namaz ı yoktur. Cenaze namaz ı vard ır. Necis diye<br />
bir şey yoktur.<br />
• — Beyandan hergün 19 sayfa okumak şartt ır.<br />
14 — Sirkat ve zina cezalar ından ba şka cezalar kald ırılmıştır.<br />
ı<br />
— Ticaret ve faiz serbesttir.<br />
16 — Para cezalar ı ve baz ı vergiler Beytul'adle toplan ır<br />
t ır.<br />
Bunları Beyan adli kitab ında açıklar, Bu eser Arapça, Farsça bas ılmış-<br />
Bâb bütün dinlerden baz ı esaslar alarak bunlar ı umumi bir din halinde<br />
yaymak istemi ştir. Onlara göre Bahallik bütün dinleri neshetmi ştir Her<br />
şeyin bir kıyameti, yani sonu varm ış. Bâb; Sümme inne Aleynâ Beyâneh,<br />
ayetin dayanarak El– Beyan ı yazmış (x) Bahâullah da bunlar ı işleyerek<br />
genişletmiştir. İnsanlar aras ında sevgi ve sayg ı esas ına dayanarak umumi<br />
bir barış sağlamak amac ı gibi tatli ümidlerle insanlar ın duygularını okşayarak<br />
prensiplerini yaymağa çalışır. Kuru zühd, ruhbanl ık yoktur. Çalışmak, san'at<br />
sahibi olmak laz ımdır. Dünya nimetlerinden faydalanmak, nimetlerin zevk ını<br />
tatmak helald ır. Şefkat, merhamet, sevgi tavsiye eder. 1919 da Bren'de bir<br />
sulh konferans ı yaptılar. Harb yaralar ının s ızladığı bir s ırada sulhdan söz etmek,<br />
insanlara pek ho ş gelir. Böyle fırsatlardan faydalanmas ını bildiler. Beytül'adl<br />
ad ını verdikleri kurul ile idare olunurlar.<br />
Bahaullahm Akdes adl ı kitab ı Bombay'da ve Petersburg'da bas ıldı . İkan,<br />
Kelimat–ı Firdevise, I şrakat, Tecelliyat, Kelimat– ı Meknûne, Nur–I–Ebha<br />
adlı eserleri de vard ır.<br />
Bahaullahm asıl adı Mirza Hüseyin Ali Nuri olup (1817-1892) Bab ın<br />
müridi idi. İrandaki Babi kavgalar ında Bağdada kaçt ı. Babiliği umumi bir<br />
din haline sokup yaymağa çalıştı. Edirne'ye sürüldü Sonra Akkaya sürüldü<br />
ve orada öldü. Yerine o ğlu Abbas halife kaldı. Dini yayan Abbas't ır. 1908<br />
de me şrutiyetten sonra M ısır'a, Amerika'ya, Avrupa'ya gidip konferanslar<br />
verdi. Taraftar kazand ı . İranda 15 o,000 Bahai vard ır. Hind'de, Mısırda, Suriye'de,<br />
Filistin'de ve di ğer baz ı yerlerde de Bahailer bulunur. Almanya'da<br />
Ştutgard'da dört bin Bahai ya şar. Amerika'da 50 000 kadard ırlar. Washing-<br />
x) Mıs ırlı bilgin Abdurrahman 'ne bu kitab ı Sorbun <strong>Üniversitesi</strong>nde Doktora tezi<br />
olarak i şleyip neşretti.<br />
49
ton'da mabetleri vard ır. Şefkat ve merhamet dini, bar ı§ dini halinde görünüp<br />
insanlar ı cezbetmeğe çalışır.<br />
Muhammed ikbale göre Baha:ilik, Vahhabili ğ'in tesiriyle ç ıkmış bir<br />
ıslahatç ılik hareketidir. Arap dinini ıslah için Iranl ı bir sestir, diyor. Ve<br />
bunu Islami bir hareket say ıyor. Şüphesiz ki bu yanl ıştır. Bahalliğin doğuşuna<br />
bakarak böyle söylenmi ştir 26.<br />
Yeni Alem—i Islam yazar ı da Bâbiliği İslama bağlamaktad ır. Vahhâbilik<br />
hareketinin tesirlerinden bahsederken şöyle diyor: "Hatta Babilik tarikat'<br />
bile akaidce Vahhabilikten çok uzak olmakla berbar, şüphesiz Vahhâbilik<br />
hareketinin tesirini duymu ştur 27."<br />
i3ahaullah ın Akdes kitabının Bombay'da ve Petersburg'da bas ılması dikkat<br />
edilmesi gereken bir meseledir. Zira Bahailik Islam saflar ında bir gedik<br />
açmak demekti. Onun için Ruslar Türkistan'da Bahâiliği mal bulmuş mağribi<br />
gibi kaptılar. Hind'de Seyid Ahmed, Bahaili ği yayd ı. ( Bu Seyid Ahmed<br />
ile Hindistan' ın yeni filçirli uyanık ulemas ından olan Seyid Ahmed Ham<br />
birbirine karıştırmamalıdır.)<br />
Bahailer, Rusya'da A şk A bad'da bir merkez kurdular. Eski'den beri<br />
Türkistan'la Iran aras ında Sünni, Şii nizaı vardı . Şimdide Bahallik yüzünden<br />
yine bir tefrika ba ş göstermi şti. Islam saflar ında parçalanma oluyordu. Bu,<br />
düşmanların i şine yarayan bir şeydi. Hindistan'da Bahailig'in yay ılması Islam<br />
âlerniyle araya bir ho şnudsuzluk sokmak demekti. Bu da Ingilizlerin i şine<br />
yarıyordu. Onun için Bahaili ğin yayılmas ı i şlerine pek yarad ı .<br />
Bahailiğin genel ba şkanı demek olan Veliyyül—Emir Şevk—ı Rabbani<br />
tarafından yaz ılan Bahailerin Dini adlı risâlede(( ı 95o, İstanbul Tab' ı) Müslümanlar<br />
ve H ıristiyanlar Şiilikten doğan bu dinin inki şafının ilk merhalelerinde<br />
mahiyeti meçhul garib bir fırka, zaman zaman türeyip batan Asiyai<br />
mezheplerden biri veya Islâmiyetin bir dalt nazariyle bakm ışlardır. (sayfa 2)<br />
demekle bunun Şülikten doğma olduğu itiraf edilmi ştir.<br />
Bahailik bir dünya devleti pe şinde ko şmaktadır.: "Bahalliğin derpi ş<br />
ettiği dünya idari nizam ı merkezinin temelleri Hafya'da at ılmaktadır x."<br />
Şimdi bu sistemin temelleri Bahâilerin seçtikleri milli ve mahalli meclisler<br />
tarafından at ılmaktadır. Ruhani Mahfil adını ta şıyan bu meclisler ileride<br />
büyük Adalet Evi nam" alt ında kurulacak olan Dünya Meclisine zemin haz<br />
ırlamaktadır. Ayni eserde 88 memlakette te şkilatları olduğunu iddia<br />
ederler. Tek bir dünya devleti kurmak te şebbüsündedirler.<br />
26) Bak: Muhammed İkbal, The Reconstruetion of Religions Thought in Islâm.<br />
Arapça Tercemesi, s. 175)<br />
27) Ali Rıza Seyfi Tercemesi, s. C 33<br />
x) Adı geçen buro şür, sayfa 2<br />
50
III. Bölüm<br />
ISLAMIYETIN YAYILIŞI<br />
Türkistan'da İslânun Yay ılması<br />
Türkler ve İslâmiyet:<br />
Kuteybe ordular ı kısa zamanda Türkistan'a dayand ı. Hz. Osman zamanında<br />
Horasan al ındı. Muaviye zaman ında Horasan İslam ordularına karargah<br />
oldu. Oradan her tarafa ordular sevk olunuyordu. Maveraünnehir ba ş-<br />
tan ba şa İslam oldu. Türkistan ilim kayna ğı idi. Buhara., Semerkand ulemas ı<br />
İslam tarihine şeref verdiler. Buhari, Tirmizi, Nesei gibi muhaddisler, Zemah<br />
şeri gibi müfessirler, Yusuf Sekkafi, Allâme Taftazani, Mebsut sahibi<br />
Serahs1; Nesefi, Ebû Mansur Matürldi, Ebu Zeyd Belhi, Ebû Reyhan Biruni,<br />
İbn—i Sina ve daha nice simalar bu topraklarda yeti şti.<br />
Türklerin Müslümanlığı kabulü bidâyette a ğır gitti ise de sonradan kitle<br />
halinde müslüman oldular.<br />
Türkler müslüman olmakla yeni devre girdikleri gibi Müslümanl ık<br />
da yeni bir devre girmi ştir. Türkler Müslüman ordulariyle temasa geldiklerinde<br />
eski dü şmanları olan Çinlilere kar şı Müslümanları tutmu şlardır. Türk<br />
topluluklar ı yava ş yava ş Müslümanlığı kabul etmi şlerdir. Türklerin Müslüman<br />
olu şu cihan tarihinin çok önemli olay ı olmu ştur.<br />
738 de Türkler, Araplar ın Horasan Valisi olan Nasr b. Seyyar ordularına<br />
kar şı yenildiler, bunun üzerine Maveraünnehir yani Sirderyâ ile Amuderya<br />
aras ındaki geniş ve zengin ülkeler İslam imparatorluğuna kat ılmış<br />
oldu. Fergana, Ke şgar, Ke şmir Müslümanların eline geçti. Böylece Araplar<br />
Çinlilerle kar şı karşıya geldiler. 751 de Müslüman ordusu ile Çin ordusu Orta<br />
Asyanın .göbeğinde Talas'ta kar şılaştı. Türkler bu sava şta eski dü şmanları<br />
Çinlilere kar şı Araplardan yana oldular. Türk ordusunun yard ımıyla Müslümanlar<br />
Çin ordusunu kesin bir yenilgiye u ğrattılar. Çinliler Orta Asyadan<br />
atıldı. Türklerle Müslümanlar artık kader birliği yapıyordu. Türkler Müslü-<br />
51
man olmağa ba şladılar. Nihayet tarihin mühim dönüm noktas ı geldi. Büyük<br />
Türk Kağ n ı Saltuk Buğra Han ın Islami kabul etmesiyle büyük Türk imparatorluğu<br />
Müslüman oldu. (sene 95 5)<br />
Türkler, Maveraünnehiri a şarak Horasan ve Iran taraflar ına yayılmış -<br />
lar ve islam aleminin liderli ğini almışlard ır. Tolun Oğlu Ahmed M ıs ır'da,<br />
Ihşid Oğlu Muhammed'de Suriye'ye birer devlet kurdular. Bunlar ın ikisi<br />
de Türktür. Hanedan ve ordunun ba şları Türktür. Volga Bulgarlar ı 900<br />
yılında Müslümanlığı kabul etmi ş Türklerdir. As ıl Türklerin İslama candan<br />
sarılmalar ı, Türk Imparatorlu ğunun ba şında bulunan Karahanl ı Hanedanı=<br />
Islami resmen kabul etmesiyle olmu ştur. Ondan sonra Türkler, İranlılar<br />
gibi Islam toplulu ğuna tamamiyle kat ılmışlar ve az zaman sonra bu dinin<br />
ba şına geçmi şler, Halifeyi himayeleri alt ına alm ışlardır. Selçuklu Hanedan<br />
ı= temsil ettiği Türk imparatorlu ğu, Orta Asya ile Arabistan adas ına<br />
uzanm ışt ır. İslami boğmağa çalışan Bizansa ve Sünnili ği bozma emelinde<br />
olan Fatimilere darbeyi indirmi ştir.<br />
Abbas1 Halifesi Kas ım, Bağdad'da Selçuklu Türk Hükümdar ı Tuğrul<br />
Bey ad ına hutbe okutarak (105 5) Türk Hükümdar ı himayesinde olduğunu<br />
itiraf ve ilan etmi ştir. Türkler İslam Dünyas ın ın efendisidirler. Karahanl ılar<br />
birinciliği Selçükilere devir ettiler. Gazneliler ise Afganistana ve Hindistana<br />
hâkim oldular.<br />
Tuğrul Bey Halifeyi Şii Buveyhilerin elinden kurtard ı .<br />
Selçuk İmparatorlu ğundan sonra islam ın hâmisi olmak vasfı, Osmanl ı<br />
Türklerine geçti. Onlar da bu şerefli vazifeyi gere ği gibi yaptılar.<br />
Çin'de islâmiyet:<br />
Çin'de islâmiyet 7 nci Yüzy ılda duyuldu. Çin Kral ı, İslam Devleti,<br />
kurulduğunu duyunca, ticaret yollar ına hâkim olan yeni Arap Devletine 650<br />
de bir hey'et gönderdi. Bu hey'et Medine'ye geldi. Hz. Osman da 651 de<br />
Çin'e bir hey'et gönderdi. Böylelikle Çin'le, islam ın bidâyetinde daha münasebetler<br />
ba şladı. Emevilerin bask ısından kaçan Zeydiler 75o y ılında Çin'e<br />
yerle ştiler. 751 de Araplar Çin ordusunu yenerek Türkistan'dan Çin'e do ğru<br />
ilerlediler ve Çinlileri Türkistan'dan koydular. 757 de Abbasiler, ço ğu Uygur<br />
Türklerinden ve Müslümanlardan mürekkeb dört bin ki şilik bir orduyu,<br />
Çin'e gönderdiler. Bu ordudakiler Çin kad ınlariyle evlendiler, Çin içlerinde<br />
yerle şip kaldılar Arap tâchlerinden de Çin içlerinde yerle şip kalanlar oldu.<br />
Zaman zaman tâcirler ve askeler hep bu yolda Çin'e yerle şip kald ılar. Müslümanlar<br />
ın Çinlilerle kara ve deniz ticaretleri artt ı. Bununla beraber yerli<br />
Çin halk ından Müslümanlığı kabul edenler azd ı. Moğollar devrine kadar<br />
hal böyle devam etti.<br />
52
Kubil4y Han: (126o-1294) zaman ında bir çok Müslüman i şçiler, geni ş<br />
Çin topraklar ına hicret ettiler. Bilhassa Yonan bölgesine gittiler. Bu, Çin'de<br />
bir reaksiyon yapt ı. Çinliler buna kar şı geldiler. Sonra Müslümanlar yine<br />
Çin'e girmeğe ba şlad ılar Bunun neticesi Çinlilerden baz ılar ı müslüman olmaga<br />
ba şladılar. Müslümanlarla evlenmeler ço ğaldı. Müslüman nüfusu süratle<br />
artt ı. Müslüman olmu ş Çinlilerin sayıs ı kabar ık bir yekün tutar.<br />
Çinde Müslümanlar dâima az ınlık halinde ya şadılar. D ışar ıdan gelen<br />
Müslümanlar da kendilerini memleketin âdetlerine uydurdular. Kad ınlar iş<br />
hayat ına katılmıştır. Tesettür yoktur. Bugün Şanghay'da Müslüman Kad ınlar<br />
Derneği kurulmu ştur. Kad ın haklar ını korurlar, e şitlik isterler.<br />
Çin'de Camilerde minâre yoktur, domuz eti yasa ğına son derece riayet<br />
ederler. (Rahmetli Abdurre şit İbrahim'in Alem—i İslam eserinde Çin,<br />
Müslümanlar ı hakkında geni ş bilgi vardır.)<br />
Çin'de Müslümanlar siyasi sahada büyük bir varl ık gösteremediler.<br />
Mogollar zaman ında Müslümanların büyük itibar ı vard ı. 1648 yılından 1896<br />
yılına kadar müteaddid ayaklanmalar yapt ılar. Bu ayaklanmalar s ıras ında<br />
bir çok müslümanın canına kıyıldı. 1870 de, Türkistan EmIri Yakup Beye<br />
güvenerek ayakland ılar ve muvaffak oldular. Yakup Beyin şöhreti İslam<br />
Dünyas ına yayıldı. Türk hükümeti kendisini takdir etti.<br />
Çin Müslümanlar ı, büyük İslam merkezlerinden uzak bulunmalar ı<br />
dolayısiyle, eskidenberi İslam kültürü oralarda zay ıf kalmıştır. Vaktile Pekin<br />
Müftüsü İlyas Abdurrahman, İstanbula gelmi ş, Halifeden Çin'e bir ilim<br />
hey'eti gönderilmesini istemi şti. Bunun üzerine Ali R ıza ile Hafız Hasan<br />
Çin'e gitmi şler, 1907 y ılında orada bir mektep açm ışlard ı. Son yıllarda Camiu'l—Ezher'de<br />
Çin'den epey talebe okumakta idi.<br />
Çin müslümanlar ı Hanefi Mezhebindedirler.<br />
Hindistan'da ve Doğu Asya'da islâm ın Yayılışı :<br />
Muhammed b. Kas ım, Emeviler zaman ında 712 de Sind'i fethetti ve<br />
buras ı bir İslam Vilayeti haline geldi.<br />
986 de Gazneli Sebük Tekin Hind'e hücum etti. O ğlu Mahmud da onyedi<br />
defa Hind seferi yapt ı ve orada İslami yayd ı .<br />
Bütün Uzak Do ğuda olduğu gibi Hindistan'da İslami yayma hususunda<br />
Müslüman—Arap tacirlerinin hizmeti büyük olmu ştur. Hindistan'da İslamiyet<br />
kökle şmi ş ve parlak İslam medeniyeti kurulmu ştur. Me şhur alim Birûni<br />
Hind hakkında eser yazd ı ve Müslümanlar ın dikkat nazar ını çekti. Babür<br />
Şah 1525 y ılında Hindistan'a girdi. Ekber Şah devri ise pek parlak geçti. Hind<br />
Türk imparatorlu ğu devri parlak bir medeniyet meydana getirmi ştir.<br />
53
ind yüzyılda İngilizler Hindistan' ı istilâ ettiler. Nihayet Hindistan<br />
ve Pakistan nâmile iki Devlet hâlinde ba ğımsızlılçlarma kavu ştular 28<br />
Burma, (Birmanya), Siyam (Tayland), Malaya= Malezya'da<br />
İslâm:<br />
Hind'de Müslümanlar siyasi hayatta mühim rol oynad ılar. Halbuki<br />
Burma (Birmanya), Siyam (Tayland), Assâm, Malezya, Hindi Çini gibi Uzak<br />
Doğu ülkelerinde az ınlık hâlinde ya şayan Müslümanlar siyasi faaliyet gösteremediler.<br />
Malaya'da bu zengin ülkelerde İslâm ın büyük çapta yay ılmas ı<br />
1400 yılından sonra olmu ştur. Gücerât ve Sumatra'dan giden Müslümanlar<br />
sâyesinde Uzak Doğunun bu kesimlerinde de Müslümanl ık yayılmıştır.,<br />
Malakahlar 15 inci Yüzy ılda Müslüman olmağa ba şladılar. 1430 da sâhil<br />
halkt Müslüman oldu. İslâmın yayılmas ı tedricen oldu. Macellan buraya geldiği<br />
zaman müslümanlarla kar şılaştı.<br />
Portekizliler ı 5 ı ı de Malakay ı işgal ettiler. Sonra İngilizler Yarım adayı<br />
aldılar. Malaya vilâyetleri, Müslüman Emirler ve Hâkimler sâyesinde ba ğımsızhldar<br />
ını kısmen korudular ve bugünkü Malazya birli ğinin temeli oldular.<br />
Buralarda halk ın yar ıs ı müslümand ır.<br />
ı 5oo yılından önce Müslümanl ığı kabule ba şla-<br />
Giiney Filipinler halkı<br />
mıştır.<br />
Endonezya'da İslâm<br />
Sumatra: Milâdi 7 nci Yüzy ılda Arap tâcirleri Endonezya'ya ayak bastılar,<br />
Hindistan'a gidip gelirken Sumatra adas ına da uğradılar. Sonra Gücerath<br />
Bahârât tâcirleri de onlar ı takip etti. Böylece ı ı inci Yüzyılda buraya<br />
İslâmiyet girdi. Bu tâcirler, hem ticaret yapt ılar, hem de dini yayd ılar Bu<br />
sâyede Endonezya'da İslâmiyet yay ıldı . İslâma kılıç dini deyenler onun bir<br />
çok yerlerde nas ıl yayıldığını görsünler. 1.290 y ılında Surnatra'da İslâm merkezi<br />
kuruldu. Müslümanlar oradan bütün sâhile yay ıldılar ve diğer adalara<br />
geçtiler, Limanlara, iskelelere yerle ştiler. Yerlilerin k ızlariyle evlendiler.<br />
Onların dillerini ö ğrendikr, âdetlerini ald ılar. E şrafiyle tan ıştılar. Köle sat ın<br />
aldılar, onları Müslüman yapt ılar. Yerlilere sade ve basit bir surette İslâmı<br />
kabul ettirdiler. Bu tâdrlerin himmetiyle Müslüman olan sâhil halk ı da Müslümanlığı<br />
memleket içlerine yayd ılar Endonezyahlar bidâyette kendi dilleriyle<br />
Müslüman oldular. 164o y ılından itibaren İslâmı gerçek şekilde ö ğrenmeğe<br />
ba şladılar. Ve İslâmiyet ondan sonra sür'atle yay ıldı. Buralarm İslâmlaşması<br />
böyle oldu. İbn—i Botuta 1345 y ılında Sumatra'ya geldi ğinde orada<br />
28) Seyid Ahmed Han ve Emir Ali, Müslümanlar ın Garb medeniyetini almalar ını isteyenlerdir.<br />
Seyid Ahmed Han 19 uncu as ırda Aligara Gniversitesini kurdu, Haydarabâd'da<br />
Câmia—i Osmaniyye kuruldu. Leknev dini bir üniversite hâline kondu Bunlar Hindistan'da<br />
bir uyanıklık meydana getirdi.<br />
54
parlak bir İslam Devleti buldu. 15 5o y ılında bütün Sumatra halk ını Müslümanlığı<br />
kabul etmi ş görüyoruz.<br />
Cava'da ise Müslümanlık daha yava ş yayıldı . ı ı 90 yılında Cava'da bir<br />
Emir Müslüman oldu ise de bunun tesiri az oldu. Burada Müslümanl ık ı4-<br />
üncü Yüzyılda yayılmağa ba şladı ve Müslümanlar burada dinlerini yaymak<br />
için çok emek ve gayret sarfettiler. 16 nc ı Yüzyıla kadar islâm ın yayılışı hep<br />
devam etti.<br />
Endonezya ı 9 5 o de bağımsızlığına kavu ştu. (Bak, islâm Devletleri<br />
bölümüne)<br />
55
Balkanlarda ve Avrupadaki Müslümanlar<br />
( ı o milyon kadar tahmin olunur)<br />
Yunanistan'da: zoo . 000 kadar Müslüman Bat ı Trakya'da ya şamaktad ır.<br />
Müftüleri, vak ıf idareleri, camâat te şkilatlar ı vard ır.<br />
Bulgaristan'da: Ekserisi Doburca, Deli Orman, Tunaboyu, Gerlova,<br />
Rodoplar semtlerinde olmak üzere ı . 000 . 000 civar ında Türk ya şar. ı oo . 000<br />
kadar pomak Müslüman vard ır. Müftüleri, vak ıf idareleri vard ır. Sofya'da<br />
Ba şmüftü bulunur. Bin kadar Türk mektebi ve ı .5oo de cami vard ı. Türk<br />
mektepleri eski hüviyetinden ç ıkarılmıştır. 1950 de üç ay zarf ında 25o,000<br />
Türkün Bulgaristan'dan Türkiye'ye tehciri karar ı çık ınca ı 6o . 000 Türk<br />
Anavatana geldi. Arazi ve emlaklar ı orada kald ı .<br />
Romanya'da: Köstence, Mecidiye ve diğer semtlerde 200 . 000 kadar Türk<br />
vardı. Buralara Müslümanl ığı ilk yayan Sar ı Saltuk olmu ştur. Anavatandan<br />
ayrılan bu parçadaki Türkler de, di ğer Balkan Türkleri gibi, zaman zaman<br />
Türkiyeye göçmektedirler. 1934 y ıllar ında göçenler çok oldu. Hamdullah<br />
Suphi Tanrıöver Bükre ş sefiri iken Müslüman Türklerle Gagavuzlar ı da Türkkiyeye<br />
göç ettirmi ştir.<br />
Yugoslavya'da: Türk, Bo şnak, Arnavud olmak üzere 3 . 000 . 000 kadar<br />
Müslüman vardır. Sarayevo Bo şnaklar ın merkezidir. Ulerna hey'eti vard ır.<br />
Reis—i Ulemâ Süleyman Kemurâ'd ır. Üsküp, Türk abideleriyle hala dolu bir<br />
şehirdir. (Ne yaz ık ki 1963 deki depremde ço ğu yıkıldı) Türkler buralar ı<br />
fethederken gerek S ırbiya'da ve gerekse Bulgaristan'da Bogomiller vard ı.<br />
Bunlar temiz Hristiyan akidesi üzere idiler. Kiliseye kar şı dururlard ı. Müslümanlık<br />
hürriyet ve müsavat dini oldu ğundan onu seve seve kabul ettiler.<br />
Balkanlardaki müslümanlar ın hepsi hanefidirler. Buradaki Türkler az ınlık<br />
halinde kalmış olup dini, milli varl ıklarını ağır şartlar alt ında devam ettirmektedirler.<br />
Görülüyor ki, Tuna boylar ında bugün binlerce Türk ya şamaktad ır. Oralarda<br />
say ısız Türk eserleri vard ır. Ismail Habib Sevük Tunadan Bat ıya adlı<br />
56
eserinde Tunadan ve Tuna boylar ındaki eserlerimizden çok önemle bahsetmektedir.<br />
Vidin'de bir minare onu şöyle dile getirir:<br />
". . Bir minare. Belli ki ezanlar ı çana s ığınmıştır. Fakat yine belli ki<br />
bu minareler, şahadet parrnaklar ı gibi, bir şey isbatediyorlar. Vard ık, bütün<br />
mâzi hayk ırıyor : Var ız, onlara sor. Minare bana hiç bu kadar nurdan bir<br />
dua gibi görünmedi; gurbette minare yaln ız din değil, milletmiş de."<br />
"... Türk as ıl büyük suyunu Tuna'da buldu. Tuna yaln ız Türk değil,<br />
Türkün kudsiyetidir. Bugün bile Balkanlar ın ötesinden ara s ıra gelen muhacir<br />
kafilelerine bak ın: Her ailenin en çok esirgeyip üzerine titredi ği en kıymetli<br />
hazine ya bir desti veya bir matarad ır. İçinde Tuna suyu olduğu için. Onu<br />
bütün ömrünce saklayacak. Tuna öz zemzemi. O koca nehir yaln ız topra ğın<br />
koynunda değil, içimizin derinli ğinde ak ıyor; din gibi."<br />
"Tuna k ıyılar ında hala Türk var ve o hala Türkçeyi dinliyor. Lakin<br />
biz art ık Tuna'dan ayr ıldık. Ve onu yâdellere b ırakt ık, öyle mi Hayat yalnız<br />
nefes almak de ğil, hayat ya şan ılanla vard ır; geçti sand ığımızla diriyiz.<br />
Nehirden yaln ız su akmaz, as ıl tarih akar. Tuna'dan Türkü al ınız, Tuna kupkurudur."<br />
".. Biran önümdeki Tunay ı unuttum. Ecdadın Tuna için yakuttan<br />
selsebil gibi akan kan ını seyrediyorum. Kandan daha yüksek hangi tapu<br />
senedi var Tuna bizimdir"2 9 .<br />
Arnavudluk'ta: i . 000 . 000 Müslüman vard ır. Buradalarda Bekta şi Tarikat<br />
ı yayg ındır. Türkler buray ı ı 38 7 de ald ı . ı 6 20-165o aras ında 300 . 000<br />
Arnavud müslüman oldu.<br />
Kırım'da: Bir milyon kadar Müslüman vard ı. II. Cihan Sava şından sonra<br />
K ırım halkı kitle halinde sürgün edildiler, Ukrayna'da da Müslümanlar<br />
vard ır. Rusya'n ın Avrupa kesiminde 4 milyon kadar tahmin olunurlar ".<br />
Polonya'da: ao . 000 kadar Müslüman vard ır. Var şova'da müftü bulunur.<br />
Eskidenberi Türklerle münasebetleri iyidir. Kur'an— ı Kerim lehçeye bundan<br />
29) İsmail Habib Sevük, Bizim Tuna, s. 42 /43)<br />
3o) Viyana muhasaras ı sıras ında geçen bir olay ne ac ıdır, ne ibret vericidir. Leh kral ı<br />
imdada geliyor. Tuna üzerine bir köprü kurup geçecek. Tatar Hani bu i şe mani olmak<br />
üzere gönderilmi ştir. Hem de ı oo bin orduyla. Sâhilde yerle şen bir ki şi, köprü üzerinden<br />
geçen bine bedeldir. Tatar Hani ise eli kolu ba ğlı gibi geçenleri seyrediyor, gözlerinde hi<br />
yânet p ırıltıs ı var gibi bak ıyor. Ordunun imam ı dayanam ıyor:<br />
— Han'um, şu bölük bölük geçen kâfiri k ırd ırsan ız, art ık gerisi munkat ı' olmaz m ı<br />
idi <br />
Kerim Hân ç ıkışırcas ına:<br />
— Behey efendi, bu Osmanlunun bize etti ğin bilmezsün, b ırak burunlar ı kırılsın!<br />
Heygidi bütün Türk, ayr ı coğrafyada kendini ayr ılm ış sand ı !<br />
(İsmail Habib Sevük, Tuna'dan Bat ıya)<br />
57
400 yıl önce tercüme olunmu ştur. Bu tefsirimsi bir tercemedir. 1758 de Cân<br />
Bozaki ibn—i Hac ı Yakup terceme etmi ştir.<br />
Litvanya'da: ı o,000 Müslüman vard ır.<br />
Finlandiya'da: 2.000 kadar Müslüman bulunur. Bunlar Kültürlü insanlard<br />
ır. Cemâat te şkilâtlar ı vard ır. Mekteplerinde Türkçe okuturlar.<br />
Macaristan'da:3 .000 kadar Müslüman—Bo şnak ya şar. Müste şrık Abdulkerim<br />
Cermânus yeni Müslüman olanlardand ır. Türkler Budape şte'yi 86<br />
da aldllar.1687 de terk ederken 61 cami, 22 namazgâh, ı o Medrese b ıraktılar.<br />
Her vard ıkları yer gibi buray ı da Türk eserleriyle donatt ılar. Orada Türklüğü<br />
hâlâ gül gibi ya şatan, Hristiyanlar ın sayg ıs ını kazanan Gülbaba Tekkesi<br />
ziyaretgâht ır.<br />
Gülbaba as ırlardır Macaristan'da bizim hat ıramız ı tek ba şına ya şatan bir<br />
Merzifonlu bir Bektâ şi imiş. Fatih zaman ındanberi her gazada bulunmuş.<br />
Ba şına gül takt ığından Gülbaba denmi ş. Onlü seyyahımız Evliyamız ın<br />
beyamna göre Gülbaba burada ruhunu hakka teslim edince Süleyman Han<br />
namaz ında bulunmu ş Namaz ını zaman ın şeyhul'Islâmı Ebû Suûd Efendi<br />
k ıldırmış .<br />
"Merzifon'dan gelerek tuttu vatan" 31<br />
Üzerindeki türbe sekiz kö şelidir. Osmanl ı mimârisine göredir. Içinde<br />
bir levhada şu şiir yazılıdır.:<br />
Bunda metfân Gülbaba hazretleridir, dâima<br />
Bülbül—âsâ zâiridir râh—i etkiyâ<br />
Ana mânend—i hezâr â,rık olur dil, odur<br />
Gül gibi revnak fez4y— ı fark— ı tâc— ı evliyâ<br />
Reşk eder gül ana kim bir vakta olmaz munhasır,<br />
Biilbülü bulur anın her demde b ıl—j ıı ihtidâ<br />
Sâde ziivvâri değil hem her hezâr—z â ılk ı.<br />
Kande olsa verd—i lutfun şenı eder subh u mesâ.<br />
Gül seh--i ezhârdır, o padi,rah—z kudsij ıân<br />
Andelib-i tâbii bulur âlemde safâ.<br />
Bülbül-i hâmein dua gler hemişe himmeti<br />
Verd—i maksudin vechi Asaf ın etsun<br />
Andelib—i bende gân ından Kemâli dâimâ<br />
Fejıziyâb— ı verd—i râhâniyeti k ılsun Hüda.<br />
XVII. Yüzyılda Pe şte'de yeti şen bir şair olan Hısâli de<br />
gönüller taht ında oturan Gülbabam ız hakkındaki bir şiirinde, duygularını<br />
mısralarla şöyle dile getiriyor:<br />
31) Evliya Çelebi Seyahatnâmesi c. VI, s. 225<br />
58
âh—ı hüdâclır hemdemân— ı Gülbaba<br />
Mahar—ı sır—a Huıliidır ınahreman—ı Gülbaba<br />
Kalb—i makut ıum açıldı gonfeve ş diltenk iken<br />
câ—y ı dilküşâdır âsitan-1 Gülbaba<br />
Dâhil olan kurtulur endı7h—u gamdan, grıyâ<br />
Abd—i mümin mülküdür ılâru'l—emân'— ı Gülbaba<br />
Asistân ın secdegâh etmiştir abdâlân—ı Xûm<br />
Kâbeveş yük sürse tan m ı tânban—a Gülbaba<br />
Ey Hisâli hân—ı aşkullah ile toylar anı<br />
Cân ile her kim olursa mihmân— ı Gülbaba.<br />
Hısali<br />
Gülbaba türbesi Macaristan'da Türklü ğü ya şatan bir eser. Biz türbelere<br />
tapmayız. Fakat türbelerin hât ıras ına sayg ı besleriz. Gülbaba, bir Bektaşi<br />
imiş. Bekta şilik ordumuzun mâneviyat ım besleyen bir te şekkül idi. Dillerden<br />
dü şmeyen dualar ı şu idi:<br />
Baş uryân, nine pikydn, k ılıf alkan<br />
Kahrım ı , k ılıcım ız düşmanaiyâtı<br />
Kulluğumu padişaha ayân<br />
Allah, Allah, İllâllah<br />
Ufler, Yediler, K ırklar<br />
Gülbank—i Muhammedi<br />
Nur—u Nebi, Kerem—i Ali<br />
Pirinık sultan ımı Haci Bektâ,s Veli<br />
Dengine, devrân ına hti diyelim h ıl.<br />
Yahya Kemal'in Ak ıncılarında tasvir ettiği athlar Tuna boylar ına İslâmı<br />
götürenlerdir.<br />
Avusturya'da: Bir miktar Bo şnak Müslümanlar ya şar. Cemiyetleri<br />
vardır. Avrupa ve Amerika'da Müslümanl ığı yaymak için çal ışan Ahmediler<br />
1955 yılında Avusturya'da da bir Ahmedi İslam Merkezi kurdular.<br />
Almanya'da: Göçmen, mülteci, talebe, i şçi gibi dışardan gelen Müslümanlar<br />
olduğu gibi mühtedi Almanlar ın sayısı da günden güne ço ğalmaktad<br />
ır. Bunlar onbinin çok üstündedir. Berlin'de ı 9z7 de bir cami yap ılmıştır.<br />
Hamburg'da da cami vard ır. Ahmedilerin Almanya'da merkezi vard ır. ,<br />
Frankfurt'da Cami yapt ılar. Ştutgard'da 4 bin Bahat vard ır. Almanlar aras<br />
ında Müslüman olanlar ço ğalıyor. Hamburg gibi şehirlerde Ahmediler<br />
faaliyet gösteriyorlar. Münihte mülteci Müslümanlar çoktur.<br />
Fransa'da: Talebe, mülteci, i şçi, müstemleke halk ı olmak üzere 300. 000<br />
Müslüman bulunur. Paris'te cami, Marsilya'da bir İslam merkezi vard ır.<br />
59
Danimarka'da: Son y ıllarda Danimarka'da da islâmiyet yay ılmaktad ır.<br />
Bir râhib iken Kur'an' ı tedkik ederek Müslüman olan Abdüsselâm' ın irşadiyle<br />
. 000 Danimarkal ı Müslüman olmu ş, muhtelif şehirlerde olmak üzere<br />
dört cami in şa edilmi ştir.<br />
Hollanda'da: İslâmiyet burada da yay ılmaktad ır. Ahmediler 1947 de<br />
Lâhey'de bir İslâm merkezi kurdular. 195 5. de bir cami yapt ılar.<br />
İsviçre'de: islâm aileleri, talebeler, mülteciler çoktur. Ahmediler 1948<br />
de bir islâm merkezi kurdular.<br />
İskandinaıya'da Ahmediler 195 6 da İskandinavya'da da bir İslâm merkezi<br />
açt ılar. İslâm ı yaymak için ne şriyet yap ıyorlar.<br />
İngiltere'de: Müslüman ülkelerle en çok i şi olan İngiltere'de Muhtelif<br />
memleketlerden gelmi ş 5o . 000 kadar Müslüman vard ır. Müslüman olan<br />
İngiliz mühtedilerinin say ısı 5000 kadard ır. Londa'da 4 cami vard ır. Wooking<br />
camii en eski say ılır. Hoca Kemâleddin'in himmetiyle Lord Hedly<br />
1913 de Müslüman oldu. Hâlid Childirik hususi İslâm mezarl ığı ayırttı. Ahmediler<br />
burada da faaliyet hâlindedirler, cami yapt ılar. Kur'an— ı Kerimin<br />
İngilizce'ye pek çok tercemeleri vard ır. M. Marmadok'un Kur'an tercemesi<br />
19z8 de Haydarâbâd Nizam ı tarafından kendi hesab ına bast ır ıld ı. islârınn<br />
yayılmas ında 'bunlar ın tesiri oluyor.<br />
Kıbrıs'da: 120.000 Türk vard ır. Mezhebleri Hanefidir. Bir mikdar Bahâi<br />
de vard ır.<br />
Rodos'da zo,.000 Türk vard ır. Bunlar da Hanefidir.<br />
Amerika'da Müslümanlar :<br />
Gerek Kuzey ve gerekse Güney Amerika'da say ıları kesin olarak bilinmernekle<br />
beraber bir çok müslüman vard ır. Bunlar ın say ısı günden güne<br />
artmaktad ır. Bunlar muhtelif tarihlerde Amerika'ya hicret etmi ş müslümanlard<br />
ır. Suriye, Lübnan, M ısır, Yemen, Afrika, Hind, Iran, Türkiye, Arnavudluk,<br />
Rusya Müslümanlarından Amerika'ya gidip yerle şenler, orada islâmiyeti<br />
de yaym ışlard ır. Bol şevik İhtilâlinden sonra oldu ğu gibi II. Cihan Harbinden<br />
sonra Rusya Türklerinden Amerika'ya göç artm ışt ır. Amerika'daki<br />
Müslümanlar ın çoğu Sünnidir. Şii ve Dürzi olanlar da vard ır. Ahmediler<br />
burada da faaliyet göstermektedirler. Yer yer camiler yap ılmaktad ır.<br />
Birleiik Amerika'da: New York, Kaliforniya, Ditroyet, Tolido, Şikago,<br />
Filadelfiya, Washington, Sanfransisko gibi şehirlerde İslâm merkezleri vardır.<br />
Washington, Ditroyet, Newyork, Tolido, ve Şikago ba şta olmak üzere<br />
Amerika'da da z cami vard ır. Müslümanlar yer yer cemiyet kurarak birer<br />
islâm merkezi meydana getirmektedirler. New—York'ta İslâm merkezi ve<br />
60
cami vard ır. Diğer şehirlerde de bulunan bu İslâm merkezleri İslâm Dinini<br />
tanıtma ve yayma hususunda güzel hizmetler görmektedirler. Amerikal ılardan<br />
Müslüman olanlar vard ır. İlk müslüman olan Amerikal ı Muhammed<br />
İskenderdir. 188o senesinde Müslüman olmu ştur. Bu zat ManiTda sefir<br />
idi. İslâm dinini inceledi ve neticede Müslüman oldu. Müslümanlık hakk ında<br />
konferanslar verirdi. Bu konferansla= nâ şiri, sözünde şöyle diyor :<br />
" Şarka büyük bir ülkenin mümessili olarak gelmi şti, şimdi de yurduna<br />
büyük bir akideyi ta şıyarak dönüyor."<br />
Amerikada Aila Muhammedin ba şkanlığında Zenci Müslümanlar artmaktad<br />
ır.<br />
Güney Amerika'n ın Kuzeyindeki İngiliz, Frans ız, ve Hollanda aras ında<br />
bölünmü ş olan Guyana'da ı oo . 000 kadar müslüman vard ır. Buraya Müslümanlık<br />
çoktan nurunu saçm ışt ır. Georgtown'da 1896 da bir cami yap ılmışt<br />
ır.<br />
Antil Adalar ında, Haiti, Jamayka'da, Trinidad ve Tobaco adalar ında<br />
Müslümanlar vard ır. Tr ın ıdad'da 5o den fazla cami vard ır. Bunlar ın çoğu<br />
Hanefidir. Bir miktar da Ahmedi vard ır.<br />
Amerika'nın muhtelif bölgelerinde bulunan Müslümanlar ın miktar ını,<br />
takribi bir surette gösterelim:<br />
Kuzey Amerika'da : 8o . 000<br />
Kanada'da 4.000<br />
Brezilya'da : ı oo.000<br />
Arj antin'de : 6o . 000<br />
Kolombiya'da ı .000<br />
Meksika'da ı .000<br />
Guyana'da : too.000<br />
Haiti Adas ında : 3o.000<br />
Jamayka Adas ında ı .000<br />
Trinidad Adas ında : 35 . 000<br />
Bunlardan maadâ Küba, Şili, Peru, Bolivya, Kosterika, Panama, Paragvay,<br />
Uruguay'da da az miktarda da olsa Müslüman vard ır.<br />
Avusturalya'da: Muhtelif islâm ülkelerinden gitmi ş Müslümanlar vardır.<br />
İngilizler ilk defa Efganistan'dan ve Hindistan'dan buraya i şçi s ıfatiyle<br />
Müslüman götürdüler. Bunlar ın Çoğu orada yerle şip kaldı ve Müslümanlığı<br />
da yayd ı. 1889 da Edlaid'da mescid için bir yer al ınarak Avustralya'da ilk<br />
cami in şaas ına ba şlandı. Avustralya'da ezân— ı Muhammedinin yükseldiği ilk<br />
cami budur. 1905 de Bat ı Avusturalya'da Perth'de bir cami yap ıldı. Sidneyde<br />
Pakistan'l ı Endonezyal ı, Lübnan'l ı, Türkiye'li, Kıbrıs'lı ve Arnavud<br />
61
Müslümanlar vardır. Avusturalya'daki Müslümanlar ın sayıs ı 12.000 civarında<br />
tahmin olunmaktad ır.<br />
Avusturalya'run do ğusundaki Fiji adas ında zo . 000 kadar Müslüman<br />
vardır. Bunlar Hanefidirler. Büyük Okyanustaki adalar ın diğer baz ı kısmında<br />
Müslümanlar ya şamaktad ır Soloman= Süleyman Adalar ı v.s. gibi. Buralarda<br />
Müslümanl ık tâcirler, seyyahlar, i ş aramağa gidenler sayesinde yay ılmaktad<br />
ır.<br />
62
Afrika'da islâm ın Yayılışı<br />
Afrika'da Islamın yayılışı üç devreye ayr ılır:<br />
I. — 638-1 o5o yılları aras ında Kuzey Afrika'da yay ıldı, Berberi isyan ı<br />
ve Mağrib Emirlerinin iç kavgalar ı yüzünden duraklad ı.<br />
II. — Sonra yine h ızlandı. Gâleye, Zengibar sahillerine ve Sahrâ kabileleri<br />
aras ına yayıldı, bu devrede Sûdan merkez idi.<br />
III. — 175o den bu yana — misyonerler Afrika'da faaliyete ba şlayınca<br />
Müslümanlar da uyand ı, bilhassa tarikat şeyhlerinin (Kadiri, Şazeli, Ticâni,<br />
Senûsi) İslâmı yaymada mühim rolleri oldu. (Kadiriyye r 2. inci asırda<br />
Abdülkadir Geylanfnin kurduğu tarikatt ır. Afrika'ya 15 inci as ırda girmi ş-<br />
tir). Merkezleri Londra'da bulunan misyonerler cemiyeti, merkezi Roma'da<br />
bulunan Roma katolikleri, Afrika'da çok faaliyet gösteriyorlarsa da umdukları<br />
neticeyi alamıyorlar. Çünkü H ıristiyanlığın doğmatik esaslar ı Afrika'-<br />
lının ruhuna ve kalbine uygun gelmiyor. Misyonerler, siyasi istilâc ılara yol<br />
açtıklarından bu da fena tesir b ırakıyor. Te şkilatları kuvvetli olan ve geni ş<br />
imkanlardan faydalanan misyonerler Zenciler aras ında Hristiyanhğı yaymağa<br />
muvaffak olamıyorlar. Halbuki Islamiyet o imkanlara malik olmad ığı<br />
halde, kendi dinamizmi sayesinde kolayca yay ılmaktadır. Bunun sebebi şudur:<br />
Sade ve kolay olan islamiyet Afrikal ı'nın tabiat ına uygun geliyor. Görüyor<br />
ki: islamiyet ahlâk ı düzeltiyor, sihircilerden kurtar ıyor, Afrika'da<br />
tahribat yapan içkiyi yasak ediyor, hayat seviyesini yükseltiyor, cemiyette<br />
kadına bir mevki veriyor, renk fark ını kaldırıyor, e şidlik getiriyor. Bu din<br />
ho şuna gidiyor, ve Müslüman oluyor.<br />
Müslümanlığı Afrika'da Şeyhler, tüccar ve göçmenler tan ıtıp yaymaktadır.<br />
Ancak bunlar Islami kendileri de gere ği gibi bilmediklerinden Islamiyete<br />
burada bir çok hurafeler kar ışmaktad ır Halk cahildir. Mezheb ve tarikat<br />
kavgaları yaparlar, en basit mesele yüzünden birbirlerine girerler. Memleketlerinin<br />
yüksek menfaatlar ını hedef tutan şuurli ı davranışları yok gibidir.<br />
Şeyhlerin nüfuzu büyüktür, tarafdarlar ı başkalar ına sald ırır. Ticânilik ve<br />
Kadiri tarikat' (müridiyye kolu) rekabet halindedir. Afrikal ı esrarlı şeyleri<br />
sevdiğinden tasavvuf ho şuna gider.<br />
63
Ticânilik :<br />
Ticânilik burada pek yayg ındır. Bu tarikat ın kurucusu Ebü Abbas Ahmedi<br />
Muhammed Muhtar b. Salim (1737-1815) ba ştan Şazell idi. 4o ya şından<br />
sonra Ticâniliği kurdu. Bunda şeyhe tam teslimiyet esast ır. Hükümet idaresine<br />
kar şı gelmezler. Şeyh buna kar ışmaz. Kimisi Hidiv Said Pa şaYa, kimisi<br />
Osmanlı Sultan ına tâbi idi. Fakat şeyhe itaatta ortakhk olamaz. Şeyhe<br />
tâbi olmak ortakl ık kabul etmez bir şeydir. Bu Frans ızlar ın işine yarad ı. Ara<br />
sıra Frans ızlara da kafa tuttuklar ı olmu ştur.<br />
Ticâni Cezayir'de do ğdu, Mıs ır'da okudu. Ahmediler Ingiliz Sömürgeciliğine<br />
âlet olduğu gibi Ticâniler de Frans ız sömürgecilerine âlet olmu ş-<br />
tur. Buralarda şeyh her şeye hâkimdir. Her yerde tekkeler vard ır. Ne yaz ıkki<br />
bazı şeyhler siyasete âlet olmu ştur. Hariçte, Şimali Afrika'da okuyan<br />
gençler şeyhlere kar şı cephe almağa ba şlamışlardır. Şeyhlerin sonsuz nüfuzunu<br />
sars ıyorlar. Baz ı cemiyetler kurmaktad ırlar. Meselâ Ensaruddin Cemiyeti:<br />
Mâli, Moritanya, Gana, Nijerya, Kameron'da yay ılmıştır. Fas, Libya,<br />
Irak, Kahire ve Hicaz'da burslu talebeler vard ır. Bunlar ayd ın ve şuurlu<br />
bir dindarlık hareketi istiyorlar. Şeyhlerin Afrika'da Islârru yayma hususunda<br />
hizmetleri inkâr olunamaz. Ancak bunlar islâma bir hayatiyet veremiyorlar.<br />
Asr ın ruhuna uygun bir anlay ış gösteremiyorlar, zaman ın icaplar ını takdir<br />
edemiyorlar. Her yerde oldu ğu gibi Afrika'da da ayd ın din adam ı istenmektedir.<br />
Afrika'da bir çok islâm devletleri vard ır. Hattâ Ba ğımsız islâm devletleri<br />
sayıca Afrika'da Asya'dan daha çoktur. Bunlar ın bir k ısm ı bağıms ızlıklarına<br />
yeni kavu şmu ştur. M ısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas gibi eskidenberi<br />
islâm yatağı olan ülkeler, Afrikan ın Kuzey sahili boyunca s ıralanm ışlardır.<br />
Bunlardan sonra eskiden Frans ız Bat ı Afrikas ı adıyle tan ınan ve içinde 15<br />
milyon Müslüman ya şıyan bölgeler gelir ki, bunlar ın çoğu bağıms ızlığını<br />
kazanmış birer devlettir. Art ık Frans ız Batı Afrikas ı diye bir şey kalmamıştır.<br />
Vaktiyle Frans ızlar Afrika'n ın Bat ı Kuzey k ısmını i şgal ettiklerinde<br />
burayı ba şlıca sekiz bölgeye ay ırmışlard ı :<br />
— Moritanya, 2- Senega1,3 - Frans ız Sudan' ı, 4 Guinea, 5- 'Yukarı<br />
Volta, 6 — Fildi şi sahili, 7 - Dahomy, 8 - Nijer. Durumlar ı hakkında<br />
az bilgimiz olan bu yerleri birazc ık olsun tan ımağa çal ışalım.<br />
ı- Moritanya: Yeni kurulmu ş bir Islâm Cumhuriyetidir. Müslümanlar<br />
çoğunluk halinde olup 725 . 000 civarındadır. Kom şusu Fas Hükümetiyle<br />
iyi münasebetler kurmu ştur. Kültür bak ımından Fas'dan faydalanma ğa çalışmaktad<br />
ır. (Bak : Ba ğıms ız Müslümanlar Devletleri bölümü: 19 - Moritanya)<br />
2- Senegal: Nüfusu 3.432. 000 dir Halk ın çoğu Müslümand ır. Az mikdarda<br />
Hristiyan vard ır. Yerli putperest dininde olanlar da hayli bulunur.<br />
64
Müslümanlar Sünnidir ve Mâliki Mezhebindedirler. Lâik bir Cumhuriyettir.<br />
Cumhurba şkan ı Hristiyand ır. Hükümet ve Meclis Ba şkan ı Müslümandır.<br />
Demokratik bir nizam kurmak çabas ındad ırlar. Hükümette Müslümanlar ve<br />
Hristiyanlar vazife almaktad ır.<br />
Senegal'da İslâmiyet ı z inci Yüzy ılda yayılmağa ba şlamıştır.<br />
Senegal'da tarikatlar pek yayg ındır. Şeyhlerin müslümanlar üzerinde<br />
nüfuzu çok fazlad ır. Tarikatm kurucusunu anma için senede üç gün tören<br />
yaparlar. Bu törene yar ım milyon insan katıl ır. Kendilerine mahsus âyinler<br />
yaparlar. Bat ı Afrikan ın bir çok yerlerinde oldu ğu gibi burada da Ticânilik<br />
(Muhammed Muhtar b. Salim, 1737-1815) ve Kadirilik (Abdukadir Geylâni,<br />
ı 079-1186 M.) ba şta gelir. Kadiriyyenin Müridiyye kolu yayg ındır. Tarikatlar<br />
buraya çok eskiden girmi ştir. Hattâ denebilir ki, İslâm buraya tasavvuf<br />
nâmiyle girmi ştir. Tasavvufsuz Müslümanlık, evrâds ız Müslüman tammazlar.<br />
Tasavvuf her şeye hâkimdir. Halk Şeyhlerin elindedir. Hurâfeler<br />
almış yürümü ştür. İslâm Dininin sade kaidelerini, temiz ve duru esaslar ını<br />
bilmezler. Mezheb ve tarikat kavgalar ı eksik olmaz. Şeyhlerin nüfuzu yüzünden<br />
halk birbiriyle dö ğü şür, kavgalar olur, Her yerde tekkelere rastlan ır.<br />
Şeyhler nüfuzunu kötüye kullan ırlar. Hattâ Frans ızlar, baz ı şeyhleri kendi<br />
siyasetlerine âlet etme ğe muvaffak olmu şlardır. Ancak İslâmın bu hâlile de<br />
olsa orada yay ılmas ında tarikatlar rol oynam ıştır. Bu bölgenin ortas ında<br />
Tömbuktu şehri bir İslâm merkezi vazifesini görmü ştür, ora halk ınca âdetâ<br />
ikinci Mekke'dir. Mali, Volta, Dâhomy, Nijerya gibi bölgelere İslâmiyet<br />
buradan yay ılmıştır.<br />
Yeni yeti şen gençler tarikatlara ve tarikatç ılara kar şı cephe almışlardır<br />
32. Kuzey Afrika'ya tahsile giden bu gençler, yeni fikirler alarak<br />
32) Müslümanlar aras ında bir çok tarikatlar ç ıkmıştır. Tarikatlar ın kendine mahsus<br />
bir dini tefekkür tarz ı vardır. Aralar ında birçok ba şkalıklar bulunur. Sofiler : Allaha giden<br />
yollar mahlukat ın nefsleri say ısıncad ır, derler. Ancak ak ıl için de yol birdir derler.<br />
Frans ızlar, Fas' ı istilâ ederken Fasl ılar idrisi tekkesinin direklerine sar ılıp Delâil okumu<br />
şlar, Tunuslular H ızbü'l—Bahr okumu şlardı. Ruslar memleketi i şgal ederken Buhara<br />
halkı, Nakşibend bizi korur demi şlerdi. Bu sakat görü şler neden ileri geliyor Kur'an—Kerim<br />
«Düşmanlara kar şı gücünüzün yettiği kadar kuvvet haz ırlayın» emrini vermi şken buna kulak<br />
asmamak neden Bu sakat dü şünceleri ortadan silmek gerektir. Atatürk Kastamonu nutkunda<br />
şöyle demektedir : "Bugün ilmin, fennin bütün şümulü ile medeniyetin aç ık ışığı<br />
alt ında filan veya falan şeyhin irşadı ile maddi ve manevi saadet arayacak kadar ibtidâi insanlar<br />
ın Türkiye medeni camias ında mevcudiyetini asla kabül ettrıiyorurn."<br />
"Efendiler, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervi şler, müridler, mensuplar<br />
memleketi olamaz. En do ğru ve en hakiki tarikat, medeniyet tarikat ıd ır."<br />
Türkiyemizde tarikatç ılık kald ırılmıştır. D ışarlarda ise hala ya şamaktad ır. Abdurrahman<br />
Zeki, El—Muslimün fil—Âlemil—Yevm eserinde (c. I, s. 55) M ıs ırda 56 tarikat ismi vermektedir.<br />
Sudanda da buna yak ındır. Muhammed Abdülmün' ım Haffac ı, Türâs—i Ruhi<br />
eserinde (s. 176-18o) 99 tarikat ismi sayar. Shorter Enc ıyclopaedia of İslam, 3oo kadar tarikat<br />
ismi vermektedir.<br />
65
dönüyorlar. İslami temiz ve duru kayna ğından almak istiyorlar, Selefiye<br />
Mezhebin temâyül gösteriyorlar. Ancak şeyhler nüfuzlar ını kaybetmi ş<br />
değildirler. Din hususunda olduğu gibi bir çok meselelerde de yine şeyhler<br />
yegane merci'dirler Halk ı uyarmak için baz ı dini cemiyetler kurulmu ştur.<br />
Ensaruddin cemiyeti bunlardan biridir. Bu cemiyet: Mali Moritanya, Guinea,<br />
Nijerya ve Kameron'da kurulmu ştur. Islam ülkelerine talebe gönderirler.<br />
Hatta Israile bile burslu talebe göndermi şlerdir. (Bak: Ba ğıms ız Islam<br />
Devletleri Bölümü: 23—Senegal)<br />
3—Mali: Nüfusu 4.300 .000 olup bunun 2 . 19 2 .000 kadarı Müslümandır.<br />
Yeni kurulmu ş bir Cumhuriyettir. Hükûmet Ba şkanı ve Parlamento<br />
Ba şkanı Müslümandır. Milletvekillerinin % 90 ı, Bakanlar ın Hepsi Müslümandır.<br />
Burada çe şitli cereyanlar, hatta sol temayüllü olanlar bile vard ır.<br />
Tarikatlar burada da pek yayg ındır. Senegal için söylenenler buras ı için de<br />
söylenebilir. Maarif çok geridir Kahire'ye talebe gönderiyorlar. Mali Federal<br />
bir Cumhuriyettir. Frans ız Sudan' ı bu birliğe dahildir. (Bak: Ba ğımsız<br />
Islam Devletleri Bülömü: 16— Mali)<br />
4—Guinea: Nüfusu z . 800 . 000 olup Müslümanlar ın miktar ı % 6o nisbetindedir.<br />
Yeni kurulmu ş bir Cumhuriyettir. Meclis Ba şkanı, Mebuslar,<br />
Vekiller müslümand ırlar. Ahmediler burada faaliyet göstermektedirler.<br />
(Bak: Ba ğımsız Islam Devletleri Bölümü: 8— Guinea)<br />
5—Fildişi Sahili: Nüfusu 3. 000 .000 bunun yar ısı Müslümand ır. Kalan<br />
halk putperesttir. yerli dinlere tabi'dir. Hükümet laiktir.<br />
6— Yukar ı Volta: Nüfusu 4.000.000 olup % 4o ı Müslümandır. Laik<br />
Cumhuriyettir.<br />
7—Dahomey: Nüfusu 1.735 .000 dir. Müslümanlar % 58 nisbetindedir.<br />
Hükümet Cumhuriyettir. (Bak: Ba ğıms ız Islam Devletleri, 5— Dahomy<br />
8—Nijer: Nüfusu 2 . 5 55 .000 olup bunun % 6o ı Müslümandır. Burada<br />
Tavarık kabileleri kuvvetlidir. Hükümet şekli Cumhuriyettir. Muhalefet<br />
lideri Müslümand ır. (Bak: Ba ğıms ız Islam Devletleri, 2o—Nijer)<br />
Eskiden Fransa, İngiltere, Belçika ve ba şka Avrupa devletlerinin<br />
birer sömürgesi olan Afrika bölgeleri, Birle şmiş Milletler sayesinde ba ğıms<br />
ızl ıklarına kavu şmakta ve ortaya yeni devletler ç ıkmaktad ır. Bunları k ısaca<br />
da olsa tan ımağa devam edelim:<br />
Sierra Leone: Batı Afrika sahillerindeki bu bölgenin nüfusu z . 200,<br />
000 dir. Müslümanlar 1.25o.000 kadardır. Kuzey ve Do ğu kesimlerindeki<br />
Müslümanlar ın miktarı kesin olarak bilinmiyorsa da bat ı bölgede Müslüman<br />
lar % 6o nisbetindedir. Ço ğu Sünnidir ve Maliki Mezhebindedirler. Ticani<br />
ve Kadiri tarikatlar ı burada da yayg ındır. Şeyhlerin nüfuzu büyüktür. Bura-<br />
66
ya göçüp yerle şmiş olan Lübnanl ı ve arap Müslümanlardan Şia Mezhebinde<br />
olanlar Vard ır. Bir kaç sene evvel Pakistan'dan gelen Kadyâniler ve Ahmedller<br />
Freetown şehrinde bir merkez kurdular, di ğer bir çok bölgelerde de<br />
şubeler açt ılar. Bunlar ın baş merkezi Bo şehridir. Ancak bunlar Mirza Gulâm<br />
Ahmed'in Mehdi olduğunu iddia ettiklerinden Sünniler aras ında bu i ş rağbet<br />
görmemi ş, halk onlardan so ğumuştur. Kadiyâni ve Ahmediler bir kaç<br />
yerde mektep açt ılar. Bo şehrindeki lise bunlardan biridir. Buralarda İslâmı<br />
iyi bilen aydın ve uyanık din âlimlerine çok ihtiyaç vard ır.(Bak: Bağıms ız<br />
İslâm Devletleri 24— Seirra Leone)<br />
ı o— Liberya: Nüfusu 2. . 5 oo . 000 dır. Müslümanların sayısı 7oo . 000 kadard<br />
ır. Buradaki müslümanlar ın hâli de diğerlerinden farkl ı değildir. Ticâni<br />
ve Kadiri tarikatlar ı burada da yayg ındır. Halk şeyhlerin nüfuzu alt ındadır.<br />
ı ı — Nijerya: Nüfusu 4o . 000 . 000 olup bunun 2.z .600.000 kadarı<br />
Müslümandır. Nüfusunun yar ısından ço ğu Müslüman olan ülkede Müslümanlar<br />
hiç bir yerden yard ım görmeden çalışmakta ve Müslümanlığı yaymağa<br />
uğra şmaktad ırlar. Halbuki merkezi Londra'da bulunan Misyonerler<br />
Cemiyeti, merkezi Roma'da bulunan Roma Katolik Hey'etleri, buralarda<br />
planlı bir surette çal ışrnaktad ırlar.<br />
Memleket üç bölgeye ayr ılır. Kuzey bölge 21 milyondur. Buras ı Bir islâm<br />
ülkesidir, Ba şvekil ve Vekiller Müslümand ırlar.<br />
Doğu bölge: ıo rnilyondur. Müslümanlar burada azd ır. Bat ı bölge:<br />
9 milyondur. /3 Müslümand ır<br />
Buraya İslâmiyet Hicretin IV. Yüzy ılında girmi ştir. Arapca biraz yayfirru<br />
ştır Yerliler XIII. Yüzy ılda Müslüman olma ğa ba şlamıştır. 1841 de<br />
misyonerler buralara gelip okul açt ılar. Öğrencileri Hristiyan yapt ılar. Müslümanlar<br />
1952 de bir İslâm okulu açt ılar. Uyanmağa ba şladılar. Din âlim-<br />
'erinin müctehid olmas ını istiyorlar. Müslümanl ığı Kitaptan ve Sünnetten<br />
almaliyız, diyorlar. Yoksa ba şkas ının yettiği bir köre benzeriz, bir uçuruma<br />
dü şeriz. (Bak: Ba ğıms ız İslâm Devletleri, 2. ı— Nijerya)<br />
ı 2— Çad: Afrikan ın göbeğinde bulunan bu ülke: Sudan ve Libya'ya<br />
kom şudur. Nüfusu 2.600.000 dir. İslârniyet buralara Hicretin II. Yüzy ılında<br />
Sudan'dan gelen Müslüman tâcirler vas ıtasiyle girmeğe ba şlamıştır. Fakat<br />
as ıl yayılma Milâdi 13 üncü as ırda olmu ştur. Burada da tarikatlar yayg ındır.<br />
(Bak: Ba ğıms ız İslâm Devletleri: 4 — Çâd)<br />
13— Kameron: Nüfusu 3 . 187.000 dir. İslâmiyet buraya da Hicretin I.<br />
yüzyılında girmeğe ba şlamıştır. (Bak: Ba ğıms ız İslâm Devletleri ı ı—Kameron)<br />
İslâmiyet Afrika'n ın Güneyine doğru da nurunu salmaktadır. Kap'da,<br />
Basutoland'da Transüvalde'de Müslümanlar vard ır. (Mısır Müftüsü Mer-<br />
67
hum Muhammed Abdu'nun Transüval Müslümanlar ının sorular ına verdiği<br />
cevaplar Transüval fetvas ı diye an ıhr Vaktiyle şapka giymeyi, Hristiyanların<br />
kestiklerini yeme ği sormu şlardı. Abdu'nun verdiği müsbet cevaplar,<br />
mutaass ıb ulemâ tarafından tenkid edilmi şti)<br />
14—RodevIii (Rodesia) ve Nyosland: Nüfusu 6.480 .000 olup bunun ı .5<br />
milyonu Müslümandır. Buralarda Müslümanl ık, Asyalı göçmenler sayesinde<br />
yerle şmiştir. Hindistan'dan, Malaya'dan gelen göçmenlerin ço ğu ticaretle<br />
meşguldür. Yerliler bunlar ın aras ına i ş arama maksadiyle gelirler, sonra<br />
Müslüman olurlar. Okul ve cami yapmaktad ırlar. Resmi dil İngilizcedir.<br />
Nyosland'da z milyon ahalinin % 4 ü müslümand ır. Burada Müslüman<br />
okulu yoktur. Misyonerler okul açm ışlard ır.<br />
15—Moarnbik: Nüfusu 5 .732 . 000 dir. Müslümanlar sahil boyunda<br />
yaşamakta olup say ıları 730.00o kadard ır. Müslümanların Afrikan ın Doğu<br />
sahillerine geli şi şöyle olmu ştur. Emevi Halifelerinden Abdulmelik zaman ında<br />
(685-705 /M.) Şia Mezhebinde olan Umman halk ı ayakland ı. Hükümet<br />
kuvvetlerine ma ğlup olunca Afrika'n ın Doğu sahillerine kaçt ılar. I şte buralara<br />
Müslümanl ık böylece yerle şmi ş oldu. Şia Mezhebinde olan bu halk,<br />
ı o. Yüzyılda Şafii Mezhebini kabullendi. Eskiden bu sahil boyuna Zengibar<br />
denirdi. Bugün ise yaln ız adan ın adı Zengibar olarak kalm ıştır.<br />
16—Zengibar sahile yak ın adadır. Resmi mezhep Haricidir. Şafii Mezhebinde<br />
olanlar da vard ır. Bir miktar İsmaili Mezhebinde olanlar da bulunur.<br />
(Bak: Ba ğıms ız Islam Devletleri: 33 — Zengibar)<br />
17—Tanganika: Nüfusu 7.943 . 000 dir. Müslümanlar ın sayısı z.600.000<br />
dir. Burada Müslüman halk ı pek fakirdir ve geri kalm ıştır. Tahsil yapmış<br />
kimse yok gibidir. En ac ıs ı, din adamlar ı misyonerlere alet oluyorlar. Ihtiyaç<br />
saikiyle böyle kötü duruma dü şüyorlari Ahlak buralarda pek bozuktur.<br />
Sömürgeciler onlar ı her bak ımdan yıpratmışlar: Fahi şeleri, Müslüman kad ınları<br />
aras ından tedarik ediyorlar. Cehalet denen yüzkaras ı onlar ın da yüzünü<br />
kara etmektedir. Buralarda Müslüman okulu nâm ına bir şey yoktur. Misyonerler<br />
ise boyuna okul aç ıyorlar. Müslüman çocukları Hristiyan okullar ına<br />
gidiyorlar. Müslümanlara Hükümette vazife de vermiyorlar. Bu yüzden<br />
tanassur hadiseleri de vukubulmaktad ır.<br />
Burada müslümanlar 5a:ili Mezhebindedirler. Bir miktar Harici ve İsmaili<br />
vard ır. 30 .000 kadar Yahudi de bulunur.<br />
Darüs'selam şehrinde 3 Şafil, z İsmaili, i Harici camii vard ır. Burada<br />
bir de Ağa Han Lisesi yap ılmıştır.<br />
18—Uganda: Hattnistüvada, Nilin ba şında bulunan bir ülkedir. Sudan,<br />
Kongo, Tanganika ile kom şudur. Nüfüsü 5.678 .900 dir. Bunun ı .358 . 000<br />
Müslümand ır: Burada ı oo.000 kadar ecnebi, Hindli ve Pakistanl ı vardır.<br />
68
Bir ziraat memleketidir. Ya'ğmurlar ı çok boldur. Madence zengindir. Onun<br />
için sömürgedlerin tama' ını çekmi ştir.<br />
Müslümanlık buraya 1819 da Zengibarl ı bir tâdr vas ıtasiyle girmi ştir.<br />
Misyonerler ise 1877 de gelme ğe ba şlamışlar ve arkalar ından da sömürgeler<br />
buray ı istilâ etmi şlerdir. Stanli'nin 1878 de Uganda Kral ı= merkezinden<br />
İngiltere Hristiyanlar ına yazd ık"' mektup misyonerleri buralara ko şu şmağa<br />
ve faaliyet gösterme ğe te şvik etmiştir Misyoner te şkilâtları, buralarda okul<br />
açmakta, hastahaneler yapmakta, bedavâ ilaç da ğıtmaktadırlar. Ingiltere,<br />
Fransa, Kanada, Birle şik Amerika misyonerleri maddi yard ımda bulunmaktadırlar.<br />
İdare ve öğretim i şlerinden Müslümanlar mahrumdur. Müslümanlar<br />
sayıca da az ınlıktadırlar, fakirdirler. Ismaililer eskiden zengindi, ticaret ellerinde<br />
idi. Fakat tahsil görmediklerinden, ticareti de ba şkalar ına kaptırdılar.<br />
Burada da Müslümanlar ın din adamlar ı kültürsüzdür. Halbuki misyonerler<br />
kültürlü adamlar gönderip Hristiyanl ığı yaymağa çalışmaktad ırlar.<br />
Onların kar şısında durabilecek ayd ın ve uyanık din adamlarına şiddetle ihtiyaç<br />
vardır. Merkezi Hükûmette Müslüman memur yoktur. Çünkü idare i ş-<br />
lerini yapabilecek tahsilli müslüman bulmak güç. Müslümanlardan yaln ız.<br />
iki Üniversite mezunu var. ı o3 Mabustan ancak üçü Müslümand ır. Tek bir<br />
Müslüman doktor, mühendis, avukat, hâkim, hastabak ıcı, zabit yoktur.<br />
Araplar buralarda köle ticareti yaparlar, yerlileri köle diye satarlarmış.<br />
Bu sebeple Avrupahlara Islâm aleyhinde bulunma ğa koz vermi şler.<br />
Halbuki islâm'da böyle köle ticareti diye bir şey yoktur.<br />
ÇOğli<br />
Uganda 1962 de bağıms ızlığına kavu ştu.<br />
ı 9— Kenya: Nüfusu 6.15o . 000 olup bunun ı . ı 6o . 000 Müslümandır<br />
Mezhebindedir. Bir miktar İsmaili de vard ır.<br />
20- Somali: Eskiden İngiliz Fransız ve İtalyanlar tarafından Sömürülmekte<br />
olan Somali, bugün bir İslâm Cumhuriyeti olmu ştur. Burada ı .317. 000<br />
Müslüman ya şar. 196o yılında bağımsızlığına kavu ştu. (Bak : Ba ğıms ız İslâm<br />
Devletleri: 25— Somali)<br />
Somali'deki Müslümanlar da Şâfil Mezhebindedirler.<br />
Eritre: Nüfusu ı . 204 . 000 olup bunun 639 . 000 Müslümandır. Habe<br />
şe tâbidir. Islâmiyet buraya Hicretin ı Yüzyılında girdi. Osmanl ı Türkleri<br />
buray ı 1559 da almışlardı. Mekke Vilâyetine bağlı idi. Asırlarca Türlderin<br />
Idaresinde ya şadılar. Müslümanlar Mâliki, Şâfii ve Henefi Mezhebindedirler.<br />
4 as ır bir Türk Vilâyeti olarak ya şayan bu ülkeyi İtalyanlar 1885 de<br />
i şgal ettiler. II. Cihan Harbinden sonra Habe şistan'a tâbi bir vilâyet oldu.<br />
22- Madagaskar: Bu büyük adan ın Nüfusu 5.174. 5 oo olup Müslümanların<br />
sayısı 1.135, . 000 dir. Burada da Müslümanlar geri kalm ıştır Bir çok<br />
yerlerde cami, okul diye bir şey yoktur. Din hurâfelerle, yerli âdetlerle kar ı-<br />
şık bir hal almıştır. Hattâ eski putperestlik kal ıntıları Müslümanlar aras ında<br />
69
hala ya şamaktad ır. Mesela Allah'a ve Peygamber'e niyaz ederken hay ır ve<br />
şer tanr ılar' tan ıdıkları Zanahari ve Anfatrâye de niyaz ederlermi ş. Bunlar<br />
hep eski bat ıl inançların kalıntılarıdır. Bura Müslümanlar ı hakkında çok<br />
enteresan bilgi veren Şekib Arslan, şu garib adetlerini anlat ıyor: Ramazanda<br />
oruç tutmazlarm ış. Fakat Ramazan için kendilerince, büyük şenlilder<br />
yaparlarm ış. Ramazanda güne ş doğmadan önce köy meydanlar ında toplanırlar,<br />
daire şeklinde halka olurlarm ış. Erkekler içerek oynarlarm ış. Kad<br />
ınlar ise ellerini ç ırparak türkü söylerlermi ş Sihirbazlar halka ortas ında dönerek<br />
alay ı idare ederlermi ş. Halkadakiler hep bir a ğızdan Allahu Ekber<br />
diyerek yüksek sesle tekbir al ırlarm ış. ( Ş. Arslan, Haz ır'ül—âlem'il—Islâmi,<br />
c. III, s. 136, Kahire)<br />
Halk içkiye pek dü şkündür. Sünnet olma ğa çok önem verirler ve şenlikler<br />
yaparlar. Ölünün gö ğsüne ölü ka ğıd ı koyup mezar ına onunla defnederler.<br />
bu âdet oraya Mekke'den gelen biri taraf ından sokulmu ş. (Bir çok<br />
yerlerde bu adet vard ır!) Islâmiyet burada bir çok yerli adetlerle, gelenek ve<br />
göreneklerle kar ışıktır.<br />
Afrika'daki Bağımsız Islam Devletleri şunlardır:<br />
ı — Cezayir<br />
ı o — Moritanya<br />
z - Çad<br />
i i — Nijer<br />
— Dahomy iz - Nijerya<br />
4 — Fas i3 — Senegal<br />
5 — Guinea i 4 — Sierra Leone<br />
6 — Kameron 15 — Somali<br />
7 — Libya 16 — Sudan<br />
8 — Mali 17 — Tunus<br />
9 — Mısır 18 — Zengibar<br />
Bunlardan ba şka bağıms ızlığına henüz kavu şmayan ve az ınlık halinde<br />
Müslümanlar ya şayan bölgeler de vard ır.: Gambiya, Liberya, Fildi şi Kıyısı,<br />
Yukarı Volta, Kongo, Basutoland, Rodesia, Nyosland, Mozambik, Madagaskar,<br />
Tanganika, Uganda, Eritre, Habe şistan gibi.<br />
70
IV. Bölüm<br />
BAĞ IMSI Z ISLAM DEVLETLERI<br />
— Afganistan:<br />
İran' ın doğusuna, Pakistan' ın batıkuzeyine dü şer.<br />
Yüzölçümü : 65o .000 Km. Kare.<br />
Nüfusu : ı 4 . 000 . 000 dur. Bunun 13.800 . 000 Müslürnand ır.<br />
nisbet % 99 dur.<br />
Hükûmet : Krall ıktır, Bakanlarkurulunu Kral tayin eder.<br />
Başkenti : Kabil'dir. Herât, Celal Abad, Feyzâbâd şehirleri vard<br />
ır.<br />
Arazi dağlıktır, havas ı kurudur, yazlar s ıcak, kışlar so ğuk geçer.<br />
Iktisadi durum • Halk ın % 82 si ziraatle me şguldür. Harice kuru<br />
meyve, yün, deri satar. D ışarıdan her nevi mamûlât, makine al ır.<br />
Resmi dil : Farsça'd ır. Halk yerli lehçeyle konu şur. Kuzey<br />
semtlerinde Türk halk ı türkçe konu şur. Islâmiyet buraya 641 M. y ılında Suriye<br />
ve İrak'tan gelen kervanlar vas ıtasiyle girmeğe ba şlamıştır.<br />
962-1186 y ılları aras ında buraya Gazneliler hakim olmu ştur. Sonralar ı<br />
çe şidli idareler geçmi ştir. 1338 H. 1922 M senesinden itibaren merhum<br />
Emânullah Hanın sayesinde istiklalini kazanm ıştır. Halen Zâhir Şah Kraldır.<br />
z — Arnavudluk:<br />
Adriyatik sahillerinde Yunanistan ile Yugoslavya aras ına dü şer.<br />
Yüzölçümü : 27 . 538 Km. Karedir.<br />
Nüfusu : i . 452 . ı oo dür. Müslümanlar ı . o ı 6 . ozo olup nisbet<br />
% 69 dur.<br />
Hükûmet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : Tiran'dır.<br />
Arazi dağlıktır. Halk ziraatle, havyan bak ıcılıkla me şguldür.<br />
71
Dil : Arnavudcad ır. Türkçe konu şanlar vard ır. İslâmiyet<br />
buralara 13 üncü Yüzy ılda girrni ştir. 1467 y ılından itibaren Osmanlı Devleti<br />
topraklar ına dahil olmu ştur. Birinci Cihan Harbinden sonra Ahmed<br />
Zogonun idaresinde müstakil Krall ık olmu ştur. ı Şubat 1925 de Cumhuriyet<br />
olmu ş, Ahmed Zogo Cumhurba şkanı seçilmi ştir Hâlen halk cumhuriyetidir.<br />
Ba şkanları Enver Hocad ır. Komünist blokuna dahil ülkelerdendir.<br />
3 — Cewir:<br />
Cezayir : Kuzey Afrika'da Tunus ile Fas aras ındad ır.<br />
Yüzölçümü : 2.204.864 Km. Karedir.<br />
Nüfusu : ı milyondur. Bunun ı o milyonu Müslüman olup<br />
% 90 nibetindedir.<br />
Hükiimet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : Cezayir şehridir.<br />
Arazi : Kuzey taraflar ı zengin ve verimlidir. Güney ise<br />
çöldür. Yazlar s ıcak geçer. Meyvecilik hayvanc ıl ık iyidir. Petrol da bulunmu<br />
ştur.<br />
Resmi dil : Arapçad ır. Okullarda Frans ızca da okunur. İslâmiyet<br />
buraya 24 H. y ılında girrni ştir. Bir çok devletler kurulmu ştur. Oruc Bey,<br />
Barbaros Hayreddin pa şa Cezayir tarihinde unutulmaz nâm b ırakmışlardır.<br />
Endülüs'den koyulan müslümanlar ı gemileriyle ta şıyıp kurtaranlar onlardır.<br />
Cezayir Osmanl ıların bir eyâleti idi. 1831 y ılına kadar Osmanl ı idaresi<br />
devam etti. O tarihte Frans ızlar i şgal etti. Çetin mücadelelerden sonra 1962<br />
yılında istiklâline kavu ştu. Bu istiklâl u'ğrunda bir milyon kadar şehid verdi.<br />
Ahmed b. Bellâ Cumhurba şkanıdır<br />
4 — Çad:<br />
Çad:<br />
: Afrika ortas ındadır, Libya'n ın güneyine dü şer.<br />
Yüzölçümü : ı . 247. 000 Km karedir.<br />
Nüfusu : 2.600 . o ı o dür. Bunun ı .435 . 000'i Müslümandır.<br />
nisbet % 6o dır.<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : Fort Lamy şehridir.<br />
Arazi : Kuzey taraflar ı çöldür, s ıcaktır. Güney kesimleri<br />
ormanl ıktır. Çad gölü büyüktür. Pamuk, bu ğday, pirinç yeti şir. Hayvanc ı-<br />
lık ileridir.<br />
Resmi dil : Frans ızcad ır. Halk Sudan dilince konu şur, Arapça<br />
da konu şanlar vard ır. Hicretin birinci yüzy ılında Sudan'dan gelen tâcirler<br />
vas ıtasiyle İslâmiyet buraya girmi ştir. Avrupahlar ın sömürgecilik devrinde<br />
buras ı da sömürge idi. Nihayet Birle şmiş milletler sâyesinde buras ı da istik-<br />
72
lalini aldı. 9 Aralık 195 8 de Çad Birli ğini te şkileden ülkeler birle ştiklerini<br />
ilan ettiler. ı Nisanda istiklâle kavu ştular.<br />
5 — Dabomey:<br />
Afrika'n ın Güneybat ısında Nijerya'n ın batı tarafında bulunur.<br />
Yüzölçümü : i i 5 70o Km. karedir.<br />
Nüfusu : i . 73 5 .000 dir. 98 2 . 000'i Müslümandır. Nisbet<br />
% 5 8 dir.<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkendi : Porto Novo'dur.<br />
Arazi : Verimlidir. Havas ı rutubetlidir. Kuzey kesimleri<br />
batakl ıktır. Hurma, Zeytin, Kahve, Pamuk, Portakal vesaire yeti şir.<br />
Resmi dil : Frans ızcad ır. Halk yerli lehçelerle konu şur. Islamiyet<br />
buralara Kuzeyden gelen Berberi tâcirler ve misafirler sayesinde Hicretin<br />
Yüzüncü y ılında girmeğe ba şlamıştır. Mahalli reislerin idaresinde ya şamışlard<br />
ır. 18 5 8 de Sömürgeciler i şgal etmi ştir. ı Ağustos 195 8 de ba ğıms ızlığını<br />
kazand ı. 1960 da Birle şmiş Milletlere girdi.<br />
6 — Endonezya:<br />
Pasifik, Hind Denizlerindeki bir çok adalardan meydana gelmi ştir. :<br />
Yüzölçümü : ı 904. 000 Km. karedir.<br />
Nüfusu : 95 milyondur. Bunun 86 milyonu Müslüman olup<br />
nisbet % 90 dir.<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : Cakarta şehridir.<br />
Arazi : Sumatra, Cava, Borneo gibi büyük adalarla binlerce<br />
küçük adadan müte şekkildir. Yağmurlar boldur. Ormanlar çoktur. Her<br />
taraf ye şilliklerle örtülüdür. Madence zengindir. Ziraat verimlidir. Çok kauçuk<br />
yeti şir.<br />
Dil<br />
: Endonezya clilidir. Malaya diline benzer. Latin<br />
alfabesile yazarlar. Islâmiyet buralara Arap ve Hindli Müslüman tâcirler<br />
vas ıtasile XI. Yüzy ılda girmi ştir. Yerli kabilelerin idaresinde ya şamışlardır.<br />
Hollandalılar burayı 16 ı o yıhnda i şgal etmi şler, üç as ırdan fazla buraya hükmetmi<br />
şlerdir. Nihayet 1949 y ılında istiklaline kavu ştu. Halihaz ırda Cumhurba<br />
şkanı Ahmed Sukarno'dur.<br />
7 — Fas (Merakeş—Mağrib):<br />
Kuzey Afrikan ın Batıs ında Atlantik Sahilindedir.<br />
Yüzölçümü<br />
: 446 . 5 79 Km. karedir.<br />
73
Nüfusu : 600 . 000 dir. Bunun ı ı milyonu Müslüman<br />
olup nisbet % 95 dir.<br />
Hükümet<br />
: Krall ıktır, Parlamentosu vard ır.<br />
Ba şkenti : Rabât't ır. Kazablanka, Merake ş, Fas, Tatvan büyük<br />
şehirlerindendir. Havas ı mûtedildir. Halk ziraat ve hayvanc ıhkla geçinirler.<br />
Madence zengindir. Fosfat, demir, kur şun, çinko, kömür, petrol,<br />
vardır.<br />
Dil<br />
: Arapça'd ır. Okullarda Frans ızca da okunur. Islâmiyet<br />
Hicretin 24 üncü y ılında girmi ştir. Burada muhtelif islâm Hükümetleri<br />
kurulmu ştur4drisiler, Muvahhidler, Murâbitler, Meriniler gibi.) Osmanlı<br />
Devleti buralara kadar uzanm ıştı. Fas Osmanh Hükümetinin bir cüz'i<br />
idi. Frans ızlar i şgal etti ise de 19 5 6 da istiklâline kavu ştu. Birle şmi ş Milletlerde<br />
üyedir. Hâli haz ırda Kral, Hasand ır.<br />
Yüzölçümü<br />
Guinea : (Afrikanın Batısındadır)<br />
: 3 ı o . 000 Km.karedir.<br />
Nüfusu : 2. 800 . 000 dir. Bunun ı . 5 8 ı . 000'i Müslümand ır.<br />
Nisbet % 6o d ır.<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
B a şkendi : Konakry'dir.<br />
Arazi<br />
: Sâhil kesimlerinde yağmurlar çok boldur. Muz,<br />
pirinç, kahve, ceviz çok yeti şir. Demir, alomin ç ıkar.<br />
Dili : Yerli kabile dilleri vard ır. Frans ızca ve İngilizce<br />
konu şulur. Islâmiyet buraya Fas yoluyla girmi ştir. Fas ve Cezayir hükümdarları<br />
idaresinde ya şamıştır. XVI. Yüzyılda Avrupa sömürgecileri i şgal etmi ş-<br />
tir. 195 8 de istiklâlini kazand ı .<br />
Asyanın güney kesimindedir.<br />
9 — Irak:<br />
Yüzölçümü : 45 . 000 Km. karedir.<br />
Nüfusu : 6 . 63 8 . o9 dur. Bunun 6 . ı 5 6 . 000'i Müslüman olup<br />
nisbet % 94 dür.<br />
Ba şkenti<br />
: Bağdad'd ır.<br />
: Basra, K 'ûfe, Necef, Musul büyük şehirlerdendir.<br />
Arazinin bir k ısmı verimlidir. Yaz ı sıcak, kışı soğuk geçer Ahali ziraatla<br />
me şguldür. Petrolca zengindir.<br />
Dili<br />
: Resmi dil Arapçad ır. Türkçe ve kürdçe konu şulan<br />
yerler vard ır. Hz. Peygamber zaman ında 63 M de baz ı kaldılar Müslüman<br />
olmu ştur. Hicretin nci yılında Irak fethi ba şlamıştır. Abbasiler zamanın-<br />
74
da Irak hem hilâfet, hem de kültür merkezi idi. 656 H. de Hülâgü ordular ı<br />
Abbasi hilâfetine son verdi: I. Cihan Harbinde Osmanl ı İmparatorluğundan<br />
ayrılarak Krallık oldu. 195 8 de Abdulkerim Kas ım liderliğinde ihtilâl yap ı-<br />
larak Cumhuriyet ilân olundu. 1962 de ikinci bir ihtilâl ile Kas ım öldürülerek<br />
General Arif yeni bir Hükûmet kurdu.<br />
ı o İran :<br />
Kuzeyinde Rusya, Kazvin Denizi, güneyinde Basra körfezi bulunur.<br />
Afganistan, Pakistan, Türkiye ve İrakla kom şudur.<br />
Yüzölçümü<br />
: i . 62 ı .866 Km. karedir.<br />
Nüfusu : 20.644 . 821 dir. Müslümanların say ıs ı 19 3 oo,600<br />
olup nisbet % 98 dir.<br />
Hükümet<br />
Başkenti<br />
: Kırallıktır, Parlâmento vard ır.<br />
: Tahrand ır.<br />
Tebriz, İsfahan, Me şhed, Şirâz mühim şehirlerindendir. Petrolca çok<br />
zengindir. Demir, kömür, bak ır madenleri ç ıkar. Dağlık ve çöllüktür. Halk<br />
ziraatla me şguldür.<br />
Resmi dil : Farsça'd ır. Türkler Türkçe konu şur. İslâmiyet<br />
Hicretin i4 üncü y ılında girmi ştir. Iran İslâm tarihinde mühim roller oynamıştır.<br />
İslâm medeniyetine hizmet eden simalar yeti ştirmiştir. Hâlen Muhammed<br />
Rıza Şah Pehlevi K ırald ır.<br />
Afrika'n ın güneybat ısındadır.<br />
Yüzölçümü<br />
Nüfusu<br />
Hükümet<br />
Ba şkendi<br />
ı ı — Kamerun:<br />
: 465 . 000 Km. karedir.<br />
: 3.187 . 000 dir. Bunun ı .68 5 . 000'i Müslüman olup<br />
nisbet % 55 dir.<br />
: Cumhuriyettir.<br />
: Yaunda olup büyük liman ı vard ır.<br />
Arazi : Bir k ısm ı dağlık olup s ık ormanlarla kaplid ır. Ahâli<br />
ziraatla me şguldür. Alt ın, gümü ş, demir ç ıkar. Hatice kakao, kauçuk, hindistan<br />
cevizi, kahve, muz ç ıkarır.<br />
Dili : Bir çok yerli lehçeler vard ır. İngilizce, Frans ızca<br />
konu şulur. Arapça bilenler de vard ır. İslâmiyet Hicretin ı yüzyılinda girmeğe<br />
ba şlamıştır. XV. Yüzy ılda Portekizliler i şgal etmiştir. XVII. yüzy ıldan<br />
itibaren Frans ızların ve Ingilizlerin idaresinde Avrupa ticaretinin merkezi<br />
hâline gelmi ştir. 1960 yılında Fransa'dan ayr ılarak bağıms ızlığını kazanm ıştır.<br />
Birle şmiş milletler üyesidir.<br />
75
iz Küveyt ;<br />
Arap Yar ımadas ının güneydoğusuna dü şer.<br />
Yüzölçümü : 5 . 800 Km. karedir.<br />
Nüfusu : 3 oo . ı oo olup bunun 3 oo . 000'i Müslümand ır. Nisbet<br />
% 99 dur.<br />
Hükûmet : Seyhliktir.<br />
Başkenti : Küveyt şehridir.<br />
Arazi : Çöllerden ibaret olup yaz ın s ıcak, kışın soğuktur.<br />
Petrolca çok zengindir.<br />
Dili<br />
: Arapçad ır. Islâmiyet buraya Hicretin 16 nc ı yılında<br />
girrni ştir. Hâlen şeyhliktir. 1961 de Ingiltereden ayr ılıp müstakil olmu ştur.<br />
— Libya :<br />
Kuzey Afrika'da M ısır'la Tunus aras ındadır.<br />
Yüzölçümü ı . 5 9 . 5 40 karedir.<br />
Nüfusu : ı . 3 oo . 000 dir. Bunun ı . 28 7 . 000 Müslümand ır ki<br />
nisbet % 99 dur.<br />
Hükümet<br />
Ba şkenti<br />
Arazi<br />
: Krall ıktır.<br />
: Bingazi'dir. Trablusgarb ikinci gelir.<br />
: Sâhil kesimleri ziraata elveri şli olup güney kesimleri<br />
çöldür.<br />
Dili : Arapça'd ır. Islâmiyet Hicretin I. Yüzy ılında girmi ş-<br />
tir.Uzun y ıllar, M ısır, Sudan veya Ma ğrib hükümetlerine tâbi olmu ştur.<br />
Sonra Osmanl ı Imparatorlu ğuna dahil olmu ş, 1911 de İtalya i şgal etmi ş,<br />
II. Cihan Harbinden sonra müstakil krall ık olmuştur. Hâlen İdris Senüsi<br />
Kraldır.<br />
76<br />
Akdeniz sâhilinde bulunur.<br />
Yüzölçümü<br />
14 — Lübnan:<br />
: o . 7o Km. karedir.<br />
Nüfusu : . 45 o . 000 olup bunun 8 2 8 . 000'i Müslümand ır ki,<br />
nisbet % 7 dir.<br />
Hükûmet<br />
Ba şkenti<br />
Arazi<br />
: Cumhuriyettir.<br />
: Beyruttur. Saydâ, Balebek, Trablus me şhur şehirlerindendir.<br />
: Sâhil boyunca uzan ır, yüksek dağlar bulunur: Ziraat<br />
ve bahçecilik yap ılır.
Dil : Arapça'dır. Araplar ın bir kısmı Hıristiyandır. 1918<br />
de Osmanlı İmparatorlu ğundan ayrılarak bağımsız hükümet haline geldi.<br />
Halen Cumhurba şkanı Hristiyan, Ba şvekil Müslümand ır.<br />
— Malaya :<br />
Güneydoğu Asya'da bir yar ımadadır.<br />
Yüzölçümü<br />
: 131 . 923 Km. karedir.<br />
Nüfusu : 6 . 8 ı S . 000 olup bunun 3 . 5 oo . 000'i Müslümand ır.<br />
Nisbet % 5 i dir.<br />
Hükümet<br />
Başkenti<br />
: ri Vilâyetten müte şekkil bir birliktir. (Johor, Malaka<br />
bölgeleri)<br />
: Kualalampur'dur.<br />
Arazi : Dağlarla kaplıdır. Ormanlar çoktur. Ya ğmurlar<br />
boldur. Havas ı mûtedildir. Ahali ziraatla, balık avcılığıyla geçinir. D ışarı<br />
kauçuk kereste, tütün satar.<br />
Resmi Dil : İngilizcedir. Ahali mahalli lehçeyle konu şur. islâmiyet<br />
buralara XII. Yüzy ılda Arap ve Hindli Müslüman tâcirler vas ıytasiyle<br />
girmi ştir. Yerli Müslüman hakimlerin idaresinde idiler. 1881 de İngiltere<br />
ile yap ılan bir anla şma ile istiklallerini kaybedip İngiliz idaresine girdiler.<br />
195 7 de tekrar istiklâle kavu ştular. Halihaz ırda hükümdar Sultan Abdurrahman<br />
Tungu'dur. Vekiller Hey'eti ve Parlamento vard ır. 1963 de Malezya<br />
Birliği adı altında yeni bir hükümet kuruldu. Buna Malaya, Singapur, Sayarak,<br />
Bronei ve Kuzey Borneo kat ıld ılar. Devletin resmi dini islamd ır. Ba ş-<br />
kan Müslümandır.<br />
16 — Maldiv :<br />
Hind okyanusunda Seylan ın güneyinde bulunan bir k ısım adalar top-.<br />
luluğudur.<br />
Yüzölçümü<br />
Nüfusu<br />
Ba şkenti<br />
Arazi<br />
: 298 Km. karedir.<br />
: r oo . 000 olup hepsi Müslümand ır.<br />
: Male şehridir.<br />
: z . 000 kadar Mercan adalar ından ibarettir. Ya ğmurları<br />
boldur Ahali ziraatle ve bal ıkçılıkla geçinir<br />
Resmi Dil : İngilizce ise de ahali mahalli lehçeyle konu şurlar<br />
İalâmiyet buralara Hicretin 8 2 nci y ılından itibaren Irak'dan gelen Müslüman<br />
tâcirler sayesinde girmi ştir.<br />
Hükûmet<br />
: Sultanl ıktır. Halen Muhammed Emin Ferid Sultand ır.<br />
77
Afrika'n ın<br />
Yüzölçümü<br />
Nüfusu<br />
Hükümet<br />
Ba şkendi<br />
Arazi<br />
bat ısındadır.<br />
ı 7 — Mali :<br />
1.195 . 000 Km. Kare.<br />
4 . 3oo .000 olup Müslümanlar ın adedi 2 . 93 . 000<br />
dir. Nisbet 6o dır.<br />
Federal birliktir, Cumhuriyettir.<br />
Bamako şehridir.<br />
Çöllerden ibarettir, ahali ziraatle me şguldür.<br />
Dil : Arapça ve Frans ızca konu şulur. Yerli lehceler<br />
vardır. Küçük Vilâyetler birle şerek 1959 da Mâli Birli ğini kurmu şlardır.<br />
Hükümet Cumhuriyettir.<br />
Afrika'n ın Kuzeyindedir.<br />
Yüzölçümü<br />
Nüfusu<br />
Hükümet<br />
Başkenti<br />
18 — Mısır: Birleşik Arap Cumhuriyeti :<br />
: 995.3oo Km. kare<br />
: z5.400 . 000 dir. Bunun 23 . zoo . 000 müslüman<br />
olup nisbet % 9z dir.<br />
: Cumhuriyettir.<br />
: Kahire'dir. İskendireye, Tanta, Demenhur, :Asyot,<br />
Süvey ş, Portsaid, İsmailiyye mühim şehirlerindendir.<br />
Arazi : Nil Vâdisi gayet verimlidir. Yazlar s ıcak, kışlar mütedildir.<br />
Yağmurlar azd ır. Ahali ziraatla me şguldür. Pamuğu gayet makbuldür.<br />
Süvey ş Kanal ı mühim gelir sağlar.<br />
Dil<br />
: Arapçad ır. İslâmiyet Hicretin 23 üncü yılında girmiştir.<br />
İslâm tarihinde çok mühim yer tutar. Bir çok kuvvetli hükümetler<br />
kurulmu ştur. Islâm medeniyetine hizmetleri büyüktür. Ezher Camii me ş-<br />
hurdur. Yavuz Sultan Selim zaman ındanberi Osmanl ı Imparatorluğuna<br />
tâbi idi. Mehmet Ali, Ostrıanblara kar şı koyarak Hidivlik unvaniyle mümtaz<br />
bir eyâlet oldu. 1952, de Cumhuriyet ilân edildi.<br />
78<br />
— Moritanya:<br />
Batı Afrika'dad ır, Kuzeyinde Cezayir, Güneyinde Senegal, do ğusunda<br />
Sudan ,Bat ısında Atlantik bulunur.<br />
Yüzölçümü : 943.000 KIL kare<br />
Nüfusu : 725 . 000 olup bunun 682 000'i Müslümand ır.,<br />
Nisbet % 94
Hükümet<br />
Ba şkenti<br />
Arazi<br />
Cumhuriyettir.<br />
: Novak şot'd ır.<br />
: Ziraata elveri şlidir. Harice zamk satar.<br />
Dil : Arapça ve Frans ızca'd ır. Islâmiyet I. Yüzy ılda<br />
Fas'dan gelen Müslümanlar sâyesinde buraya girmi ştir. Fas'a tâbi bir vilâyet<br />
iken Avrupal ıların i şgaline uğramışt ır. 1958 de Fransa'dan ayr ılarak istiklâline<br />
kavu ştu: Birle şmiş Milletlere üyedir.<br />
20 - Nijer:<br />
Afrikan ın bat ı kesimine dü şer.<br />
Yüzölçümü : ı . z79 . 000 Km. Kare.<br />
Nüfusu : 2.5 5 5 . 000 olup Müslümanlar ın sayısı ı . 5 3 3 . 000<br />
dir. Nisbet % 6o d ır.<br />
Başkendi<br />
Arazi<br />
: Niamey'dir.<br />
: Nigar nehri k ıyıları gayet mahsuldard ır. Ahali ziraatle<br />
me şguldür, zamk ihracat ı yapar.<br />
Dil<br />
: Frans ızca ve Arapça konu şulur. Halk yerli lehçelerle<br />
konu şur Islâmiyet Hicri II. Yüzy ılda buralara gelen Müslüman misafirler<br />
sayesinde girmi ştir. 1958 de Frans ız sömürgesi olmaktan kurtulup istiklâlini<br />
kazand ı.<br />
21 - Nijerya :<br />
Batı Afrika'da Nijer Nehrinin a şağı kesimindedir.<br />
Yüzölçümü<br />
: 922 13 Km. kare.<br />
Nüfusu : 4o . 000 .000 olup Müslümanlar zz .600.000 dir.<br />
Nisbet % 65 dir.<br />
Hükûmet<br />
Ba şkenti<br />
Arazi<br />
: Müstakil Birliktir.<br />
: Lagos't ır.<br />
: Dağliktır. Halk ziraatla geçinir. Hindistan cevizi,<br />
pamuk yeti şir.<br />
Resmi Dil : Ingilizcedir. Halk yerli lehçeyle konu şur. Arapça<br />
da bilenler vard ır. Islâmiyet buraya Hicri IV ve V Yüzy ıllarda Arap göçmenler<br />
vasıtasiyle girmiştir. Ancak yerli kabileler Müslümanl ığı XIII. Yüzyılın<br />
başında kabul etmi şlerdir. Müslüman ço'ğunluğu Kuzey kesiminde ya şarlar<br />
ki, reisleri Hac ı Sır Ahmed Bilo'dur.<br />
Nijerya 196o yılında Ingiliz sömürgesi olmaktan ç ıkıp istiklâline kavu ş-<br />
tu. Ba şvekili Ebü Bekir Bilo'dur.<br />
79
22 — Pakistan :<br />
Asya'n ın Güney kesimine dü şer.<br />
Yüzölçümü : ı o ı it .024 Km. kare.<br />
Nüfusu : 93 . 8o ı . 5 5 6 olup Müslümanlar 86 . 5 26 . 5 5 i dir.<br />
Nisbet % 8 8 dir.<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : Kara şi'dir. Lahor, Sayer, Haydarabad, büyük şehirlerindendir.<br />
Arazi : Kuzey kesimleri da ğlık, orta kesimleri oval ıktır.<br />
Yeryer ye şil ormanlara rastlanır. Yazlar s ıcak, kışlar soğuk geçer. Ahali ziraatle<br />
me şguldür. Pamuk, çay, yün, deri satar.<br />
Resmi Dil : İngilizcedir 33. Ordu ve Pengal dilleri halk ın dilidir.<br />
islâmiyet buralara Hicri 6o-7o y ıllar ında girmi ştir. 1848 de İngiliz hakimiyetine<br />
girdiler. 1947 de Hindistan'dan ayr ılarak müstakil Pakistan Devleti<br />
kuruldu. Muhammed Cinnah' ın ve Şair İkbal'in Pakistan Devletinin<br />
kuruluşuna hizmetleri büyük olmu ştur. General Muhammed Eyup Han<br />
Cumhurba şkanıdır. Parlamento vard ır.<br />
23 — Senegal:<br />
Afrika'n ın Batı kesimine dü şer.<br />
Yüzölçümü : ı 97 . ı 6 ı . Km. karedir.<br />
Nüfusu : 3. 43 2 .000 olup Müslümanlar ın adedi 3. 05 9 . 000<br />
dir. Nisbet % 90 d ır.<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkendi Dakar'd ır.<br />
Arazi : Kuzey kesimleri alçakt ır, hava s ıcak ve rutubetlidir.<br />
Ahali ziraatla me şguldür. Mıs ır, pirinç, patates, bu ğday, pamuk yeti şir.<br />
Resmi Dil : Frans ızca'd ır. Halk yerli dilleri konu şur. İngilizce<br />
ve İspanyolca da kullan ılır Senegal yerli hakimlerin idaresinde iken XV.<br />
Yüzyılda Portekizliler burada ticaret merkezleri kurdu, sonra 1626 da Frans<br />
ızlar girip yerle şti. 19 5 8 de Frans ız sömürgesi olmaktan ç ıkıp müstakil devlet<br />
oldu. Cumhurba şkanı Hristiyand ır.<br />
24 — Sierra Leone: (Seralyon)<br />
Afrika'n ın Bat ı sahillerindedir.<br />
Yüzölçümü : 8o . 000 Km. kare<br />
Nüfusu : ıoo . 000 olup bunun ı . z 5 o . 000 Müslümandır<br />
Nisbet 6<br />
33) Nüfusca en büyük olan bir islâm devletinde resmi dilin İngilizce olmas ı hazin değil<br />
mi <br />
80
Hükümet<br />
Başkenti<br />
: Cumhuriyettir.<br />
: Freetown'd ır.<br />
Arazi : Yar ımadalardan müte şekkil olup yağmurları boldur.<br />
Halk ziraatla me şguldür. Demir, elmas, kahve, kakao ihraç eder.<br />
Resmi Dil : İngilizcedir. Halk mahalli lehçelerle konu şur. islâmiyet<br />
buraya Hicri XIII. Yüzy ılda girdi. Gelen i şçiler İslâmı yaydı. İngilizler<br />
burayı 1787 de i şgal etmi şlerdir. 1961 de istiklâlini ald ı, Birle şmiş Milletlere<br />
üye oldu.<br />
25 — Somali:<br />
Afrikan ın doğusunda Aden Körfezi yan ındad ır.<br />
Yüzölçümü : 535 . 000 Km. kare.<br />
Nüfusu<br />
Hükurriet<br />
Başkenti<br />
: r.33o.000.bunun 1.317.000 Müslümandır. Nisbet<br />
% 99<br />
: Cumhuriyettir.<br />
: Mogadi şo'dır.<br />
Havası fazla s ıcakt ır. Yaz ın sâhil boyunda ya ğmurlar boldur. Halk ziraatla<br />
me şguldür. Harice muz, şeker, pamuk satar.<br />
Dil<br />
: Somalice ve Arapça konu şulur. İslâmiyet Hicretin<br />
I. Yüzyılında Arap tâcirler vas ıtasiyle girmi ştir. Sömürgecilik devrinde<br />
Somali İngiliz Frans ız ve İtalyanlar aras ında üç bölgeye bölünmü ştü. 196o<br />
y ılında üç bölge birle şerek istiklalini kazand ı.<br />
2.6 — Sudan:<br />
Afrika'run kuzey kesimine dü şer. Mısır, Kızıldeniz, Habe ş, Kenye<br />
ve Uganda ile çevrilmi ştir<br />
Yüzölçümü 2. 6 r . 000 Km. kare.<br />
Nüfusu<br />
Hükümet<br />
Ba şkenti<br />
Arazi<br />
. 390 . 000 olup bunun r o . oo . 000'i Müslümandır.<br />
Nisbet % 82 dir.<br />
Cumhuriyettir.<br />
Hartum şehridir. Ummuderman da me şhurdur.<br />
: Nil kıyıları çok münbittir. Çöl ve ormanl ık kesimleri<br />
vard ır.<br />
Resmi Dil : Arapça'd ır, mahalli lehçeler vard ır. İslâmiyet buraya<br />
M ısırın fethini müteakip M ısır'dan girmi ştir. As ırlar boyunça İslâm<br />
Devletlerine tâbi olmu ştur. İngilizler işgal etmi şti. 1956 da müstakil Cumhuriyet<br />
oldu.<br />
81
2 7 - Suriye :<br />
Asya'n ın bat ıs ında: Türkiye, Irak, İsrail, Lübnan ve Ürdün aras ında<br />
bulunur.<br />
Yüzölçümü<br />
Nüfusu<br />
Hükûmet<br />
: 170 . 637 Km. kare.<br />
: 4.4.zo . 5 5 O olup bunun 4 . o 1 8 . 000'i Müslümandır.<br />
Nisbet % 8o dir.<br />
: Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : Şam'dır. Haleb, Humus, Hamah, Lazkiye büyük<br />
şehirlerindendir.<br />
Arazi : Büyük k ısmı çöl olup, münbit kesimleri vard ır.<br />
Halk ziraatla ve hayvanc ılıkla geçinir. Petrol, tuz, fosfat ç ıkar.<br />
Dil : Arapça'd ır. Islâmiyet Asr— ı Saadette girmi ştir.<br />
Emevilerin hükûmet merkezi Şam'd ı . Şam İslam medeniyetinde kültür merkezi<br />
olmuştur. Burada bir çok hükümetler kurulmu ştur. Osmanl ı İmparatorluğundan<br />
1918 de ayr ıldı. Frans ız işgalinde kald ı. II. Cihan Harbinden<br />
sonra müstakil oldu. M ısırla birle şti, 1961 de ayr ıldı. Cumhuriyettir. 1949<br />
ile 1962 aras ında 9 defa ihtilal olmu ştur.<br />
28 — Suudi Arabistan:<br />
Arabistan Yar ımadas ının ortas ındadır.<br />
Yüzölçümü : ı .445 . 000 Km. kare.<br />
Nüfusu<br />
Hükûmet<br />
Ba şkenti<br />
: 8.500 . 000 olup bunun 8.450 . 000'i Müslümand ır.<br />
Nisbet 99 dur.<br />
: K ırallıktır.<br />
: Riyad'dır. Mekke, Medine, islam ın iki mübarek<br />
şehridir.<br />
Arazi : Çöllerden ibarettir, baz ı vahalar bulunur. Büyük<br />
nehir yoktur. Hava s ıcakt ır. Halk eskiden beri ticaretle ve hayvanc ılıkla<br />
geçinir. Hac mevsimi alış veriş canlanır Bugün memleketin ba şlıca gelir<br />
kaynağı petroldur. Melik İbn—i Suud K ıraldır.<br />
82<br />
29 — Undün:<br />
Suriye, Suudi Arabistan, İsrail aras ında bulunur.<br />
Yüzölçümü : ı o8 . 000 Km. kare<br />
Nüfusu 2 . 010 . 000 olup bunun ı . 736 . 000 'i Müslümand ır.<br />
Nisbet % 90 d ır.
Ba şkenti : Amman'dır. Kudüs, Beyeüllahm, Halilürrahman<br />
tarihi şehirlerdendir.<br />
Hükûmet : Kırallıktır<br />
Arazi : Çorakt ır. Küçük nehirler vard ır. Halk ziraatla,<br />
bağcılık ve bahçecilikle geçinir. Fosfat ç ıkar.<br />
Dil : Arapça'd ır. Islâmiyet Hicretin 15 inci y ılında girmiştir.<br />
1916 da Şerif Hüseyin'in ayaklanmas ına kadar Osmanlı Imparatorluğuna<br />
tabi'di. Şerif Hüseyin'in O ğlu Abdullahın başkanlığında İngiliz<br />
himâyesinde bir Emirlik hâline getirildi, sonra K ırallık oldu. Hâlen Melik<br />
Hüseyin Kıraldır.<br />
3o — Tunus :<br />
Afrikanın Kuzeyinde Libya ile Cezayir aras ındadır.<br />
Yüzölçümü : 125 . 000 Km. kare.<br />
Nüfusu : 3 .965 . 000 olup bunun 3 . 383 .9oo'ü Müslümand ır.<br />
Nisbet % 90<br />
Hükûmet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkendi : Tunus şehridir.<br />
Arazi : Kuzey kesimleri mahsuldard ır. Yağmur azdır, hava<br />
sıcaktır. Halk ziraatla, bal ıkçıhkla geçinir. Fosfat, demir, bak ır, çinko ç ıkar.<br />
Dil : Arapça'd ır. Islâmiyet buraya III. Halife Osman<br />
zamanında girmi ştir. İlk islâm üniversitesi burada kurulmu ştur. Cami—i<br />
Zeytune islâtr ı ilimleri kayna ğı olmu ştur. Uzun müddet Osmanl ı imparatorluğuna<br />
dahil idi. Sonra Frans ız i şgaline uğradı. 1956 da Fransa'dan ayr ı-<br />
larak müstakil Cumhuriyet oldu. Cumhurba şkan ı Habib Burgiba'd ır. (Bu<br />
Rakibe).<br />
31 — Türkble :<br />
Asya ve Avrupa k ıt'alarında arazisi olan bir Devlettir.<br />
Yüzölçümü 776 .979 Km. kare.<br />
Nüfusu : 3 o . 000 . 000 olup bunun 29 . 5 oo . 000'i Müsiümailch.r.<br />
Nisbet % 98 dir.<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : <strong>Ankara</strong>'d ır. İstanbul, Edirne, İzmir, Bursa, Eskişehir,<br />
Konya, Adana, Iskenderun, Erzurum mühim şehirlerindendir<br />
Arazi : Yüksek da ğlar, münbit ovalar vardır. Halk ziraatla,<br />
hayvan bakic ılıkla meşguldür. Harice kuru mevye, tütün, deri, yün, tiftik,<br />
gümü ş, kömür, hal ı ve ipek satar.<br />
Dil<br />
: Türkçe'dir. Osmanl ı imparatorlu ğu tarihin en büyük<br />
bir devleti halinde uzun zaman ya şadı. Türkler islâma büyük hizmetler ettiler.<br />
I. Cihan harbinden sonra memlekete dü şmanlar sald ırdı. Atatürk'ün<br />
83
aşkanlığında kurtulu ş sava şı kazan ıldı. 1923 de Cumhuriyet kuruldu. Cemal<br />
Gürsel Cumhurba şkanı, İsmet Inönü Ba şvekildir.<br />
32 - Yemen :<br />
Arabistan Yar ımadas ının Güney kesimine dü şer.<br />
Yüzölçümü : 120.000 Km. kare.<br />
Nüfusu : 5.5 ı o . 000 olup bunun 5.500 . 000 Müslümand ır.<br />
Nisbet 0/ 99<br />
Hükümet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : San'a'd ır.<br />
Arazi : Dağl ıktır. ı 2 . 336 kadem yüksek tepeler vard ır.<br />
Halk ziraatla, çobanl ıkla geçinir. Harice deri ve kahve satar.<br />
Dil<br />
: Arapça'd ır. Islâmiyet buraya Hz. Peygamber zaman<br />
ında girmi ştir. Yemen, Osmanl ı Imparatorluğuna tabi'di. 1918 de ayr ıldı.<br />
Zeydiye Mezhebindedirler. K rallar ına imam denirdi. 1962 y ılı Eylülünde<br />
imamlığa son verildi. Cumhuriyet ilan olundu.<br />
33, — Zengibar :<br />
Afrika'n ın doğusundadır. Tanganika sahilleri aç ıklarında Hind Okyanusunda<br />
bir adad ır.<br />
Yüzölçümü : 2. 7zo Km. tutan iki adad ır.<br />
Nüfusu : 307. ioo olup bunun 300.00o Müslümand ır. Nisbet<br />
% 99 dur.<br />
Hükûmet : Cumhuriyettir.<br />
Ba şkenti : Zengibar şehridir.<br />
Arazi : Zengibar adasiyle Pemba adas ından ibaret olup bu<br />
iki ada ovalik ve çok verimlidir. Halk ziraatla, bahçecilikle geçinir. Hindistan<br />
cevizi çok yeti şir, karanfil, kakao, şeker boldur.<br />
Dil<br />
: Mahalli lehçeler vard ır. Arapça da konu şulur.<br />
uncu Yüzy ıla kadar Zengibar Sultanl ığın ın Afrika Doğusunda toprakları<br />
vard ı, onun için eski eserlerde Zengibar'da haricilerin nüfusu çok<br />
gösterilmi ştir. 1890 da Zengibar Arap Sultanl ığı İngiliz himâyesine girdi.<br />
Sultan Adada nüfuzunu muhafaza etti. Afrika'daki topraklar ı ise Kenye<br />
himayesinde kald ı .<br />
Abdullah b Halifenin o ğlu Çem şid Zengibar Sultan ı iken 1964 de yapılan<br />
ihtilal ile Cumhuriyet ilk olundu. Zengibar'daki Müslümanlar Harici<br />
Mezhebindedirler. Müstakil fıkıhları vard ır. Şafiiliğe biraz yak ındırlar.<br />
1888 de Brüksel'de toplanan köleli ği ilga kongresine Türkiye, Iran,<br />
gibi Islam Devletleri ile Zengibar Sultan ı da islam s ıfatiyle delege gönderdi.<br />
Köleleği kaldırma hususunda titizlik gösterilmesini istemi ştir.<br />
84
(EKLER)<br />
Cetveller
MÜSTAKIL ISLAM DEVLETLERI (33 adet)<br />
(390 Milyon)<br />
Sıra No: Adı Km U. Nüfusu Müslüman- Nisbet Ba şkenti<br />
2<br />
3<br />
4<br />
5<br />
6<br />
7<br />
8<br />
Adganiseuı<br />
Arnavuduk<br />
Cezayir<br />
Çad<br />
Dahomey<br />
Endonezya<br />
Fas<br />
Guinea<br />
650.000<br />
27.538<br />
2.380.864<br />
1.247.000<br />
ıı 5.7oo<br />
1.9o4.000<br />
446.000<br />
31o.000<br />
14.000.000<br />
1.452.000<br />
11.000.000<br />
2.600.000<br />
1.735.000<br />
90.000 000<br />
11.625.000<br />
2.800.000<br />
13.800.000 % 99 Kâbil<br />
1.016.000 % 69 Tiran<br />
10.000.000 % 90 Cezair<br />
1.435.000 % 6o Fcırt Larny<br />
982.000 % 58 Porto Novo<br />
86.400.000 % 90 Cakarta<br />
11.070.000 % 95 Rabat<br />
1.881=o % 6o Konakry<br />
9 Irak 452.000 6.638.1oo<br />
'o Iran 1.621.866 20.644.820<br />
6.156.000 % 94 Bağdad<br />
19.300.600 % 98 Tahran<br />
Kamerun 465.000 3.187.000 1.685.000 % 55 Yaunda<br />
12 Küveyt 51.800 300.000 300.000 % 99 Küveyt<br />
13 Libya 1.759.540 1.300.00 1.278.000 % 99 Bingazi<br />
Lübnan ıo. ı 7o 1.450.000 828.000 % 57 Beyrut<br />
15 Maldiv (ada) 298 I00.000 100.000 % ıoo Male<br />
16 Malezya 131.923 6.815.000 3.700.000 % 5 ı Kuala Lumpur<br />
17 Mali 1.400.000 4.300.000 2.193.000 % 6o Bamako<br />
18 M ısır 995.3oo 25.400.000 23.200.000 % 92 Kahire<br />
19 Moritanya 943.000 725.000<br />
20 Nijer 1.279.000 2.555.000<br />
683.000 % 94 Novakchot<br />
1.533.000 % 6o Niamey<br />
21 Nijerya 922.113 40.000.000 22.600.000 % 56 Lagos<br />
22 Pakistan 1.014.024 93.801.550 84.526.000 % 88 Karaşi.<br />
23 Senegal 197.161 3.432.000 3.059.000 % 6o Dakar<br />
24 Sierra Leone 80.000 2.200.200 1.250.000 % 56 Freetown<br />
25 Somali 65o.000 1.330.000 1.317.000 % 99,Mogadi şu<br />
26 Sudan 2.611.000 11.390.000 10.100.000 % 82 Hartum<br />
27 Suriye 170.637 4.42°.55° 4.018.00o % 8o Şam<br />
28 Suudi Arabistan 1.544.000 8.500.000 8 .45 0.000 % 99 Riyad<br />
29 Ürdün ı o8.000 2.010.000 1.736.000 % 99 Amman<br />
30 Tunus 125.000 3.965.000 3.383.900 yo 90 Tunus<br />
31 Türkiye 776.979 30.000.000 29.500.000 0/0 98 <strong>Ankara</strong><br />
32 Yemen 195.000 5.510.000 5.500.000 % 99 Sada<br />
33 Zengibar 2.720 307.110 307.100 % 99 Zengibar<br />
86
II<br />
Müslümanlar Çoğunlukta Olduklar ı Halde Ecnebi<br />
Idaresinde Bulunan Yerler (zo kadard ır)<br />
(3o milyon)<br />
Sıra No: Ad ı Umum nufus Müslümanlar Nisbet Bağlı olduğu dev.<br />
ı Aden (Sömürge) 171.000 131.000 % 8o İngiliz Sömürgesi<br />
2. Aden 656.000 65 ı . 000 % 99 " Idaresi<br />
3 Azerbaycan 4.283 . 000 3.345.000 % 8i S. Birli ğine dahil<br />
4 Bahreyn<br />
ı z6 . 000<br />
ı 24.5oo % 99 Şeyhliktir. Igniltere'ye t.<br />
5 Borneo (Kuzey)<br />
,,<br />
38o . 000 286.000 % 75<br />
,,<br />
6 Brunei<br />
570.000 438.000 % 76<br />
7 Gambia<br />
273.000 230.000 V. 84 "<br />
8 Eritre 1.204.000 639 . 000 % 53 Habaşe tabi<br />
9 Katar 30.000 30.000 % ıoo Ingiltere'ye t.<br />
I° Kazakistan 6.458 . 000 4.35o . 000 % 68 S. Birliğine dahil<br />
11 Ke şmir 4.700 . 000 4.214.000 % 91 Hind<br />
12 Kırgızistan ı . 8o5 . 000 ı . 613 . 000 % 9z S. Birliğine dahil<br />
13 Maskat 7.000 7 . 000 % ı oo ingiltereye tâbi<br />
14 Saravak 651.000<br />
"<br />
455. 200 % 78<br />
15 Sinkiang D. Türkistan 6. 000 . 000 5.800 . 000 % 8z Milliyetçi Çin<br />
ı 6 Tacikistan 1.85o.00o 1.790.000 % 92 S. Birliğine dahil<br />
17 Türkmenistan 1.418.000 1.290.000 % 90<br />
ıı<br />
ıı<br />
18 Özbekistan 6.273.1oo 6.000.000 % 88<br />
)7<br />
"<br />
19 Umman ı . o5o . 000 ı . o5o . 000 % ıoo Ingiltere'ye tâbi<br />
zo Yeni Gine 1.8o4.790 1.025.000 % 65<br />
87
III<br />
Müslümanlar ın Azınlık Halinde Ya şad ıkları Yerler<br />
13o milyon<br />
Sıra No: A d 1 Umum Nüfus Müslümanlar Nisbet<br />
ı Arjantin 17.887.00o 250.000 % 1.4 (Güney Amerika dahil)<br />
z Basutoland 563.800 147.300 % 19<br />
3 Birmanya (Burma) 18.668.000 1.975.000 % ii<br />
4 Bulgaristan 7.022.000 1.000.000 IO<br />
5 Çin 640.000.000 50.400.000 % ii<br />
6 Ermenistan 1.347.000 164.000 % 12<br />
7 Finlandiya 4.53 2 .5 00 2.000 °A 0.9<br />
8 Filipin 19.234.000 2.105.000 jio II<br />
9 Fiji Adası 261.000 138.500 % 39 Avusturalyan ın doğusu<br />
'o Filistin: İsrail 2.050.000 120.000 % 6<br />
ii Gürcistan 3.722.000 842.000 % 19<br />
12 G. Afrika B. 14.418.000 130.000 % 0.9<br />
13 Habeşistan 18.000.000 8.100.000 cA 41<br />
14 Hindistan 376.750.000 45.000.000 % 12<br />
15 Hong-Kong 2.65o.000 6.600 %O.25<br />
16 Japonya 91.000.000 135.000
IV<br />
Nüfusu ış o.000 den Çok Olan Islam Ülkeleri<br />
S ıra No: Adı Umum Nüfus Müslümanlar Nisbet<br />
ı<br />
2<br />
3<br />
4<br />
5<br />
6<br />
7<br />
8<br />
9<br />
'o<br />
ıı<br />
i2<br />
13<br />
Endonezya<br />
Pakistan<br />
Çin<br />
Ihrıchstan<br />
Türkiye<br />
Rusya<br />
Nhsır<br />
Nijerya<br />
Iran<br />
Afganistan<br />
Fas<br />
Cezayir<br />
Sudan<br />
95.000.000<br />
92.000.000<br />
64o.000.000<br />
376.000.000<br />
3o.000.000<br />
212.000.000<br />
25.000.000<br />
40.000.000<br />
2o.644.000<br />
14..000.000<br />
ıı .600.000<br />
ıı .000.000<br />
ıı .39o.000<br />
86.000.000<br />
84.000.000<br />
6o.000.000<br />
45.000.000<br />
29.5oo.000<br />
(35) 29.000.000<br />
23.2oo.000<br />
22.5oo.000<br />
19.3oo.000<br />
13.800.000<br />
ıı .o7o.000<br />
ıo.000.000<br />
ıo.000.000<br />
°A 90<br />
°A 90<br />
% II<br />
% 13<br />
% 98<br />
% 13<br />
% 92<br />
°A 56<br />
% 98<br />
°A 99<br />
°A 95<br />
°A 90<br />
% 82<br />
14 Suudi Arabistan 8.5oo.000 8.5oo.000 °A 99<br />
15 ffibe şistan 18.000.000 8.10o.000 °A 41<br />
16 Irak 6.638.000 6.156.000 % 94<br />
17 Yemen 5.51o.000 5.5oo.000 % 99<br />
ı 8 Suriye 4.42o.000 4.180.000 % 8o<br />
19 Malaya (malazya) 6.815.000 3.7oo.000 5% 5'<br />
20 Tunus 3.965.000 3.384.000 % 9°<br />
2 ı Azarbaycan 4.283.000 3.345.000 % 81<br />
22 Senegal 3.432.000 3.o59.000 % 60<br />
23 Tanganika 7.945.000 2.600.000 % 2o<br />
24 Siyam (Tayland) 22.817.000 2.25o.000 % ıı<br />
25 Vietnam 12.180.000 2.33o.000 % 18<br />
26 Yugoslayya 18.180.000 2.53o.000 % 12<br />
27 Filipinler 19.234.000 2.105.000 °A II<br />
28 Birnnanya 18.968.000 1.975.000 0/,'„ II<br />
29 Ürdün ı .820.000 1.736.000 Wz, 95<br />
3o Mali 4.3oo.000 2.192.000 % 6o<br />
3 ı Kameron 3.187.000 1.685.000 iö 55<br />
32 Cr ı nea 2.800.000 1.581.000 % 6o<br />
33 Roclesia 6.480.00. 1.566.000 °A 22<br />
34 Uganda 5.679.000 1.533.000 % 22<br />
35 Nijer 2.555.000 1.533.000 % 60<br />
36 Fildişi Sahili 3.000.000 1.5oo.000 /0 5°<br />
37 Çad 2.600.000 1.435.000 % 6o<br />
38 Sonmli 1.33o.000 1.317.000 % 99<br />
39 İspanya Merakeşi 1.400.000 1.3oo.000 % 93<br />
89
40 Ukrayna 41.000.000 1.275.000 % 2<br />
41 Sierra Leone 2.200.000 1.250.000 % 56<br />
42 Libya 1.300.000 1.278.000 cA 96<br />
43 Madagaskar 5.174.99° 1.135.000 % 22<br />
44 Kenya 6.150.000 1.160.000 % 18<br />
45 Umman ve civar ı 1.050.000 1.050.000 %I00<br />
46 Yeni Gine<br />
1.804.000 1.025.000 °A 56<br />
47 Arnavudluk 1.452.000 1.016.000 % 69<br />
48 Bulgaristan 7.220.000 1.000.000 % II<br />
49 Dahorny 1.735.000 982.000 Vo 58<br />
5o Lübnan 1.45o.000 828.000 57<br />
51 Mozambik 5.732.000 73o.000 ı 2<br />
52 Shıgapur 1.55o.000 7oo.000 % 45<br />
53 Liberya 2.5oo.000 7oo.000 % 30<br />
54 Seylan 8.589.9oo 688.000 5,', 6<br />
55 Moritanya 725.000 683.000 94<br />
56 Aden 656.000 651.000 99<br />
57 Eritre 1.2o4.000 65.000 °A 6o<br />
58 Yukar ı Volta 5oo.000<br />
59 Seravak 651.000 455.000 % 78<br />
6o Bronei 57o.000 438.000 % 75<br />
61 Zengibar 3oo.000 3oo.000 % 99<br />
62 Kuzey Borneo 380.000 286.000 % 75<br />
63 Nepal 8.473.000 25o.000 °A3.8<br />
64 .4antin 17.880.000 25o.000 % 1.4<br />
65 Gambiya 273.000 23o.000 % 84<br />
66 Kilveyt 3oo.000 3oo.000 %ioo<br />
67 Gana 215.000<br />
68 Romanya 17.480.000 200.000<br />
69 Yunanistan 200.000<br />
7o Filistin<br />
180.000<br />
90
V<br />
Asyada'ki Müslümanlar ve Mezhepleri<br />
(400.000.000 Civar ında)<br />
Türkiye Cumhuriyet 2.9.5oo.000 Ekseriyeti Hanefi, Şarkta bir miktar Şâfii<br />
ve Şii var. Antakya ve Mersin'de biraz<br />
Nusayri var.<br />
Iran Krall ık 19.3oo.00o Caferi Mezhebi Resmi Mezhebdir. Birkaç<br />
milyon Sünni ve biraz Bahri var.<br />
Afganistan<br />
13.000.000 Resmi mezhep Hanefidir. Bir milyon Şii<br />
var. Ulemâ ve şeyhler siyasette rol oynar.<br />
Pakistan Cumhuriyet 84.400.00o Ekserisi Hanefidir, bir mikdar Şâfii var,<br />
Şii, Vahhâbi, Kadyani de vard ır. Ganj'da<br />
ismaililer bulunur.<br />
Hindistan<br />
45 . 000 .000 Haydardarâbâd, Pencab, Bombay, Madras<br />
Bengal, Asam vilâyetlerinde çok miktarda<br />
Müslüman vard ır. Ke şmir ve Güceât'da<br />
Şii bulunur. Lâhur Ahmedilerin merkezidir.<br />
Irak<br />
6.000.000 Hanefi, Şâfii çoktur. Şianın merkezi Necef'ül<br />
E şreftir. Yezidilerce şeyh Adi türbesi<br />
mukaddestir. Cenubda Sâbiller,<br />
Dyâli'de Bahâiler vard ır.<br />
Suriye<br />
4.000.00o 2.5 milyon Sünni, Hanefi, Şâfii ve Ma-<br />
Eki var. 13 bin Şii, 3o bin İsmaili var.<br />
(Hamah ve Lazkiye'de); Humus, Hamah<br />
ve Lazkiye'de 33o bin Nusayri, 96 bin<br />
Dürzi, Haleb ve Cezire'de 3 bin Yezidi<br />
var. (Merkezleri Musuldur) Bir mikdar<br />
Bahri vard ır. (Merkezleri Akkâ'cl ır)<br />
Lübnan<br />
800.000 25o bin Sünni, 22o bin Şii, 8o bin Dürzi,<br />
bir miktar Nusayri vard ır.<br />
Filistin<br />
ı 80.000 Şâfii, Hanbeli, Şii, ve Bahri var. (Akkada)<br />
Bir milyon muhacir dışardad ır.<br />
Ürdün Krallık 1.7oo.000 Sünni, Şii' ve Bahri vard ır. Sünniler Şâfii<br />
ve Hanbelidir. Kudüs'de ve Halliürrahmanda<br />
Hanefi vard ır. 5o bin H ıristiyan<br />
Arap vard ır. Burada Türkler zaman ında<br />
iskân edilmiş Çerkesler vard ır.<br />
Suudi Arabistan Krall ık 8.000.000 Vahhâbi Mezhebi hâkimdir. Dört mezhebin<br />
sâlikleri bulunur.<br />
Yemen Cumhuriyet 5 .5oo.000 2.5 milyon Zeydi, z milyon Şâfii vard ır.<br />
Bir miktar İsmaili ve Harici bulunur.<br />
91
Güney Ve Do ğu Arabistandaki Emirlikler •<br />
Küveyt<br />
Bahreyn<br />
Katar<br />
Sahil'ul-Sulh<br />
Maskat Sultanl ığı ve<br />
Umman imamlığı<br />
Aden<br />
Lahç<br />
Maldiv Adas ı<br />
Seylan Adas ı<br />
Şeyhlik<br />
Sultanl ık<br />
3oo . 000 Mezhebleri Mâlikidir. 28 bin Şii vard ır.<br />
13o . 000 7o bin Mâliki, biraz Hanbeli var. ş o bin<br />
Şii vard ır.<br />
25. 000 Mezhepleri Hanbeli ve Mâlikidir. 5oo<br />
kadar Şii vard ır.<br />
8o . 000<br />
ş o . 000 Harici Mezhebi Hâkimdir Az miktarda<br />
Şâfii, Hanbeli ve Şii bulunur. Halk Arap,<br />
Iranl ı, Hindlidir. Bir miktar Çingene<br />
vard ır.<br />
68o . 000 Halk Arap, Hindli, Pakistanl ı ve Somalilidir.<br />
Birinci Cihan Harbinde Türkler biuray ı<br />
i şgal etmi şlerdir.<br />
too.000<br />
688. 000 Mezheb Şâfiidir.<br />
Nepal<br />
Burma (Birmanya)<br />
Siyam (Tayland)<br />
Vietnam<br />
Malaya Birliği<br />
Cava<br />
Uzak Doğu:<br />
Singapur<br />
Endonezya (3o bin adadan<br />
Sumatra<br />
2 ş o.000<br />
ı . 000 . 000 Müslümanlığı buralara Müslüman Tâcirler<br />
getirdi. 1287 de Müslüman Tatarlar<br />
Çin'den buraya sald ırd ılar. Ondan sonra<br />
Müslümanlık yay ıldı . Şâfii, Hanefi ve<br />
biraz da Vahhâbi vard ır. 1948 de Devlet<br />
olarak tan ınd ı.<br />
2 . 300. 000 Şâfiller çoktur. Müslümanl ık buraya tâcirler<br />
sâyesinde girmi ştir.<br />
2.3oo.000<br />
3.7oo . 000 Mezhep Şâfiidir. Islâmiyet buralara 13. yüzyılda<br />
girmi ştir.<br />
7oo.000<br />
müte şekkil bir Cumhuriyettir).<br />
14. . 000 . 000 Sünnidir. Ekseriyet Şâfiidir, Hanefiler ve<br />
Vahhâbiler de vard ır. Tarikatlar pek yayg<br />
ındır. Islâmiyet buralara 14 cü Yüzy ılda<br />
girmi ştir.<br />
Cava ve Sumatra Müslümanlar ı hutbede<br />
Osmanl ı Sultan ı Halife'nin ad ını anarlard<br />
ı. Holandal ı müste şrik S. Hurgronie<br />
bunun yasak edilmesini Hükümetten istemişti.<br />
(Haz ır'ül*Alem-i islâmi c. ı . s. 343)<br />
54.000.00o<br />
Borneo 5.000.000<br />
Timur, Yeni Gine ve ba şka adalar ı . 000 . 000<br />
W000.000<br />
Saravak 450.000<br />
Filipinler 2.000.000 Mezhebleri Şâfiidir.<br />
Formoza 14.000<br />
92
Japonya<br />
ı 3o. 000 Çoğu Türk, Tatar, Hindli göçmenlerdir.<br />
Abdurreşid İbrahim Tokyo Camii imam ı<br />
idi. Kurban Ali, İslam Cemiyeti Reisi idi.<br />
1935 de Kobe'de, 1937 de Tokyo'da cami<br />
yap ıldı. Hutbe Arapça ve Türkçe okunur<br />
(Abdurre şid İbrahim ilk olarak 19o7 de<br />
Harpinde Türkçe hutbe okutmu ştur.<br />
Alem-i islam ın C. I. S. 147 de şöyle diyor:<br />
"Büyük misafirimiz Abdurre şid Efendiden<br />
rica edece ğiz, bize bugün teberruken<br />
Türk lisânında bir hutbe okuyarak Cumamızı<br />
kıldırsınlar, Bizim için ömrümüz<br />
oldukça hât ıramızdan çıkmaz bir yadigar<br />
olur." I911 de Silistre'de i 9zi de<br />
Kazan'da Türkçe hutbeler okunutdu.<br />
Türkiyede de baz ı hatibler Türkçe okuma ğa<br />
başlamışlard ı. 1927 den itibaren Diyanet<br />
işlerinin emriyle Türkçe okunmaktad ır).<br />
1926 da Kur'an Japonca'ya çevrildi. 1938<br />
ve 195o de yeni tercemeler yap ıldı. Türkler<br />
bir ara Japonya'da İslami yaymağa<br />
çalıştılar.<br />
Hindiçini 300.000<br />
Ç i n<br />
50-6o Milyon aras ındad ır. Kuzey bölgede Müslümanlar<br />
çoktur. Hepsi Hanefidirler.<br />
Rusya'da 35 . 000 . 000 Ço ğu Hanefidir. Bir miktar Şafii ve Sünni<br />
vard ır. Kafkaslardan, K ırım'clan tut da<br />
Mançurya'ya kadar Rusya'n ın muhtelif<br />
bölgelerinde 35 milyon kadar Türk-Müslüman<br />
ya şamaktad ır. Bunlar ın Asya kısmında<br />
olanlarının nüfus mikdar ı şöyledir :<br />
Tataristan: 2.500.000<br />
Ba şkurdistan : 1.500.000<br />
Kazakistan:<br />
6. 000 . 000 Elmaata merkezidir. islâmiyet buraya 133o<br />
da girmiştir.<br />
Türkmenistan :<br />
2 . 000 . 000 Aşkabad merkezdir. Bahailer vard ır.<br />
Özbekistan<br />
6 . 000 . 000 Ta şkend dini merkezdir.<br />
Tacikistan<br />
ı 700 . 000 Bir mikdar İsmaili vard ır.<br />
Kırgızıstan 1.613.0000<br />
Sibirya 2.000.000<br />
Azerbaycan<br />
3.345 • 000 Burada Şii Türkler çoktur. Sünniler de<br />
vardır. Bakü dini merkezdir. (Kafkaslarda<br />
ve İranda 6 milyon kadar Şii Türk<br />
bulunur. Türklerin çoğu Sünnidir.)<br />
Da ğıstan 1.5oo . 000 Sünni ve Şii olanlar vard ır. Islâmiyet buraya<br />
9. yüzy ılda girdi. Alt ınordu İslami<br />
yayd ı. Nakşibendi Şeyh Şamil Ruslarla<br />
yıllarca mücadele yapt ı. 1864-1878 de<br />
yarım milyon Kafkasl ı Türkiye'ye göçtü.<br />
Gürcistan<br />
500.00o Sünniler Hanefidir. Şii de vard ır.<br />
93
Ermenistan<br />
K ır ım, Kazan, Ukrayna:<br />
zoo.006 Bunlar Azeri Türk'üdür ve Şi/dirler.<br />
Buralarda da Müslüman Türkler ya şamaktad<br />
ırlar. II. Cihan Harbinden sonra<br />
Kırım Türkleri yerlerinden sürgün edilmiş,<br />
bir k ısmı mülteci olarak harice kaçmıştır.<br />
94
VI<br />
Afrikada'ki Müslümanlar<br />
( ı ı o milyon kadar)<br />
Mıs ır Cumhuriyet 23 . zoo . 000 Çoğu Şâfiifir, Hanefi, Mâliki ve Hanbeli<br />
ler de vard ır. Kadyiâni, Bahâl<br />
de vard ır.<br />
Sudan Cumhuriyet ı o . ı oo . 000 Şâfil ve Mâlikidirler. Sudan'a ve Afrika'ya<br />
Müslümanlığı tâcirler yaychlar.<br />
Libya Kırallık ı . 287 . 000 Mâlikidirler. Senüsi tarikat' yayg ındır.<br />
Tunus Cumhuriyet 3.383.9oo Çoğu Mâliikidir. Hanefiler, Hariciler de<br />
vardır.<br />
Cezayir<br />
ı o . 000 . 000 Mâlikidirler. Araplar, Berberiler ve Türkler<br />
vard ır.<br />
Fas K ırall ık ı ı o7o . 000 Çoğu Mâlikidirler. (Berberi, Arap)<br />
Moritanya Cumhuriyet 683.000<br />
Mali<br />
2.193 . 000 Buralar ı Frans ız Bat ı Afrikas ı adiyle,<br />
Senegal<br />
3 . o59 . 000 çeşitli bölgelere ayr ılmıştır. Bunlar birer<br />
Gambiya 23o . 000 birer bağımsızlıklarını almaktadırlar.<br />
Guinea<br />
1.581 . 000 Ticâni ve Kâadiri tarikatlar ı çok yayg ın-<br />
Sierra Leone<br />
1.2.5o . 000 d ır. Şeyhlerin nüfuzu büyüktür. Mezhep-<br />
Liberya<br />
7oo . 000 leri ekseriyetle Mâlikidirler.. Şii ve Ka-<br />
Fildişi Sahili<br />
.5oo . 000 diyaniler de bulunur.<br />
Yukar ı Volta<br />
5oo.000<br />
Dahomy 982.000<br />
Nijerya 22. 600 . 000<br />
Nijer 1.533.000<br />
Çad 1.435.000<br />
Kameron 1.685.000<br />
Kongo 147.300<br />
Rodesia 1.566.000<br />
Mozambık 73o.000<br />
Madagaskar 1.135.000<br />
Zengibar 3oo. 000 Resmi' Mezheb Haricidir. Şâfii,<br />
olanlar vardır.<br />
Tanganika<br />
2. 600 . 000 Şâfii, Harici<br />
Uganda<br />
ı . 358. 000 Ismaililer vard ır.<br />
Kenya<br />
1.16o . 000 Ahmediler bulunur.<br />
Somali<br />
ı . 317. 000 Şâfü, ismaililer var.<br />
Habeş<br />
8 . 'o° . 000 Ço'ğu Şâfildir, Hanefi ve Mâliki olanlar<br />
da var.<br />
Eritre<br />
639 . 000 ŞIfii ve Hanefi Mezhebindedirler.<br />
ÖZ E T<br />
ı — Bağımsız islâm Devletleri<br />
2 - Çoğunluk hal ınde yabanc ı<br />
idaresinde ya şayanlar<br />
3 — Azınlık halinde ya şayanlar<br />
: 390 Milyon.<br />
: 30<br />
: 130<br />
550<br />
\<br />
95
VII<br />
Mezheplere ve Milletlere göre nüfus miktar ı<br />
55o milyon müslüman nüfusu Birle şmi ş milletlerin beşeri istatistik indeksine göre şu<br />
şekilde sıralanabilir.<br />
Arap ve Arapla şmış olanlar<br />
7o Milyon<br />
Iranl ı ve iranhla şmış olanlar<br />
3o<br />
Türkler<br />
8o<br />
Pakistan ve Hindistan İslâmlar ı<br />
13o<br />
Çinli müslümanlar 5 0<br />
Endonezya ve Hindi—Çini Müslümanlar ı<br />
ı oo<br />
Somali, Afrika sahilleri, Habe ş islâmlar ı<br />
7o<br />
Balkanlardaki Müslümanlar 5<br />
Dünyan ın muhtelif yerlerinde da ğın ık islâmlar 15<br />
Yekün 55o M. Müslüman<br />
İslâm dünyası mezhepler bak ımından Sünni ve Sü olarak şöylece bölünmü ş gözüküyorlar:<br />
ı — Hanefiler (Umumiyetle Türkler ve Pakistan'l ılar)<br />
26o Milyon<br />
2 - 53.filler (M ısır, Endonezya, Yemen, Hind V.S.) 157<br />
3 — Mâlikiler (Magrip, Sudan vs.) 87<br />
4 — Hanbeliler (Suudi Arabistan. Bahreyn, Aden vs.) 9<br />
Sünniler toplam ı 5 ı o Milyon<br />
Siller (Iran, Kafkas, Tacikistan, Lübnan)<br />
35 Milyon<br />
Diğer Mezhepler 5<br />
U. Toplam 55o<br />
,,<br />
Hayat Ansiklopedisi<br />
Sünnilerden ba şka islâm mezheplerinin sayıs ını şöyle gösteriyor:<br />
B. şiiler: 35.469 . 000<br />
a — Zeydiler (mutedil) 2.64.1.000<br />
b — Caferiler (orta) 28.475.000<br />
c — ismaililer (müfrit) 3.737. 000<br />
d — Aleviler (müfrit) 616.000<br />
C. Hariciler : 756.000<br />
D. Ahmediler : io8.000<br />
E. Dürziler : 282.000<br />
F. Bahailer 870.000<br />
G. Yezidiler : 4.000<br />
H. Sabatailer : 27.000<br />
Hayat Ansiklopedisi, C. II., S. 965, 1961, İstanbul.)<br />
96
VIII<br />
Dr. R. A. K., Türk Kültürü'nün 1963 Mart say ıs ında Türklerin ya şadıkları yerler ve<br />
Say ıları adlı yaz ısında şu listeyi veriyor:<br />
I. Türklerin Umumi say ısı<br />
95.500.000<br />
II. Türklerin ya şad ıkları memleketlere göre say ıs ı<br />
ı - Türkiye 26.000.000 9 - Iran 8.250.000<br />
2 - Yunanistan 500.000 to - Irak 950.000<br />
3 - Yugoslavya 1.400.000 - Kıbrıs 120.000<br />
4 - Bulgaristan 1.000.000 12 — SUriye 450.000<br />
5 - Romanya 480.000 13 - Hindistan 5.000.000<br />
6 - Sovyetler Birli ği 32.000.000 14 - Pakistan 2.000.000<br />
7 - Çin 12.750.000 - Diğer memleketler 250.000<br />
8 - Afganistan 4.350.000 Toplam 95.500.000<br />
III. Türklerin sahalara göre say ıs ı<br />
ı . Anadolu Türkleri 3o.73o.000<br />
a. Türkiye 26.000.000<br />
b. Yunanistan<br />
500.000<br />
c. Yugoslavya<br />
ç. Bulgaristan<br />
1.400.000<br />
1.000.000<br />
d. Romanya<br />
.160.000<br />
e. Irak<br />
950.000<br />
f. Suriye<br />
450.000<br />
g. K ıbrıs<br />
120.000<br />
h. Diğer memleketler 150.000<br />
b. (Çin D. Türkistan) 1.24.o.000<br />
8. Kırgızlar 2. 240.000<br />
a. Sovyetler Birliği 1.49o.000<br />
b. Çin (D. Türkistan) 75o.000<br />
9. (52.6(Ader to.25o.000<br />
a. Sovyetler Birliği 6.55o.000<br />
b. Afganistan 3.000.000<br />
c. Çin (D. Türkistan) 7oo.000<br />
ı o . Türkmenler 5 . 95o . 000<br />
a. Sovyetler Birliği ı .361.000<br />
2 . K ırım Türlderi 86o . 000<br />
a. Sovyetler Birliği<br />
b. Romanya<br />
3. Azeri Türkleri 8.7oo.000<br />
a. Sovyetler Birli ği<br />
b. Iran<br />
4. şimâli Kafkasya 4.1o.000<br />
a. Sovyetler Birliği<br />
5. Şinıal Türlderi 8.59o.000<br />
a. Sovyetler Birli ği<br />
6. Çuva şlar ı .800.000<br />
a. Sovyetler Birli ği<br />
7. Kazaklar 7.94o.000<br />
a. Sovyetler Birli ği<br />
540.000<br />
320.000<br />
3.700.000<br />
5.000.000<br />
410.000<br />
8.590.000<br />
1.800.000<br />
6.7o8.000<br />
b. Iran 3.250.000<br />
c. Afganistan 1.350.000<br />
ıı . Doğu Türlderi 10.200.000<br />
a. Çin (D. Türkistan) to.000.000<br />
b. Sovyetler Birliği 200.000<br />
12. Altay Türkleri 39o.000<br />
a. Sovyetler Birliği 27o.000<br />
b. Moğolistan 120.000<br />
13 . Yakutlar 35o . 000<br />
a. Sovyetler Birli ği 35o.000<br />
ı 4 . Muhtelif birlikler 7.200 . 000<br />
a. Hindistan 5.000.000<br />
b. Pakistan 2.000.000<br />
c. Diğer Memleketler 200.000<br />
95.500.000<br />
97
Ba ş l ı ca Kaynaklar<br />
L. Stoddart, Yeni Alem—i İslâm, Ali Rıza Seyfi tercemesi, İstanbul 1338, Bu<br />
eserin Arapça tercemesi Md ıru'l Alemi—l—Islâmi ad ıyla bir çok ilâvelerle<br />
4 cild olarak bas ılmıştır.<br />
Abdürreşid İbrahim: Alem—i İslâm İstanbul ı 3 z 8<br />
H. W. Hazard: İslâm Dünyas ı Atlas ı (195o deki Arapça tercemesi)<br />
Kahire 195o<br />
J. Sauvaget, İslâm Dünyas ı Kısa Kronolojisi S. K. Yetkin ve<br />
F. R. Unat tercemesi <strong>Ankara</strong> 1963<br />
Halil Edhem: Düvel—i İslâmiyye İstanbul ı 927<br />
Sır W. Arnold: İntişar—ı İslâm Tarihi, Halil Halid tercemesi, İstanbul 1 343<br />
Corci Zeydan, Medeniyyet—i İslâmiyye Tarihi, Zeki Magamiz terce.<br />
Istanbul 132_,I330 /<br />
Brockelmann, İslâm Milletleri ve Devletleri Tarihi, N. Çağatay terc.<br />
<strong>Ankara</strong> 1 954<br />
M. Fuad Köprülü: Türk Tarih—i Dinisi İstanbul 1341<br />
Hayderizade İbrahim: Mkahib ve Turuk— ı İslâmiye Tarihi İstanbul 1335<br />
İ. Hakk ı İzmirli: Yeni İlm—i Kelam, İstanbul 1339/1341<br />
Abdurrahman Zeki, El—Muslimun fil—Alem'il —Yevm Kahire ı 9 58<br />
Abas Mahmud Akkad, El— İslâm fil—Karn'il Işrin 1960<br />
Abdülkadir Ha şimi: El—Muslimun fi—Muhtelifil—Aktâr Karaşi, 1962<br />
Muhammed Behiy: El—Fikrul— İslâmiyyi'l Hadis Kahire 1959<br />
M. Ferid Vecdi: El—Medeniyyetü vel— İslâm Kahire 1904<br />
Muhammed Yusuf Musa, Tarih'ul Fıkh ı 'l —İslâmi<br />
Muhammed Hudari: Tarih'ul- Teiri'il—islâmi<br />
Afif A. Tabbara: Ruhud— Din'il Beyrut 1955<br />
Ali Hafifi El—Firak fil — İslâm<br />
5)<br />
1930<br />
M. İsaf Ne şaşibi: El— İslâm'üs Sahih Kudüs 1 354<br />
Salih Makbeli El—Alem'ü ş—şâmih Kahire ı 328<br />
El—Hilal, (arapça dergi, Fevkalâde sayı) El—Arab vel— İslâm<br />
1 939<br />
F.R.J. Verhoeven: İslâm London 1962<br />
Gibb... The Modern Trends in İslâm<br />
98<br />
İslâm Ansiklopedisi<br />
Shorter Encyclopaedia of İslam<br />
Muhtelif y ıllıklar ve dergiler.<br />
P)
,<br />
, 7<br />
6 8 t It rz f IS-<br />
-\,Ç.zAt4<br />
ç<br />
Aden<br />
Afganistan<br />
Arnavutluk<br />
Azerbaycan<br />
Bahreyn<br />
HARITADA GÖSTERILEN İSLAM ÜLKELERI<br />
: E 7<br />
: C 9<br />
: B 4 /5<br />
: C 7<br />
: D 8<br />
Mali<br />
Maldiv<br />
Maskat<br />
Mısır<br />
Moritanya<br />
: E 2<br />
: F ı o<br />
: D 8<br />
: D 5 /6<br />
: D /E ı /.2.<br />
Basutoland : I 5 Mozambik : H /I 6<br />
Birmanya : D 12 Nepal : D ı ı<br />
Borneo : F/G 14 Nijer : E 3 /4<br />
Bronei : F 14 Nijerya : E /F 3<br />
Bulgaristan : B 5 Pakistan : C/D 9 / ı o<br />
Cezayir : C 3 Rodesia : H 5<br />
Çad : E 4 /5 Romanya : B 5<br />
Çin : B /D ıı /14 Saravak : F 14.<br />
Dahomey : F 3 Senegal : E ı<br />
Endonezya : F/G ı z /15 Seylân : F ı ı<br />
Eritre : E 6 /7 Sierra Leona : F ı<br />
Fas : C /D z Singapur : F 13<br />
Filipin : E 15 Sin Kiyang : B ı ı<br />
Formaza : D 15 Siyam (Tayland) : E 13<br />
Gambiya : E ı Somali : F 7<br />
Gana : F 2 Sudan : E/F 5 /6<br />
Guinea : E ı Suriye : C 6<br />
Hindistan : D /E ı o / ı ı Suudi Arabistan : D 6 /7<br />
Hong—Kong : C 15 Tanganika : G 6<br />
Irak : C 7 Timur ad. : G 15<br />
Iran : C/D 7/8 Tunus : C 3 /4<br />
Japonya : C 16 Kazakistan : B 8 /9<br />
Kameron : F 4 Türkmenistan : C 8 /9<br />
Katar : D 8 Özbekistan : B 9/ ı o<br />
Kazan : A 8 Tacikistan : C 9<br />
Kenya : F /G 6 Kırgızistan : B 9 / ı o<br />
Ke şmir : C ı o Türkiye : B /C 5 /7<br />
Kıbrıs : C 6 Ürdün : C 6<br />
Kırım : B 6 Uganda : F /G 6<br />
Kongo : G 4 /5 Umman : D 8<br />
Küveyt : D 7 Vietnam : E 13<br />
Libya : n ___ 4, / 5 Yemen : E 7<br />
Liberya : F ı /z Yugoslavya : B 4 /5<br />
Lübnan : C 6 Yunanistan : C 5<br />
Madagaskar : H /I 7 Zengibar : G 6<br />
Malaya : F 13<br />
Açıklama : Harita üzerinde arad ığımız ülkeyi kolayca bulabilmek için,<br />
yan tarafa harfler, üst ve alt tarafa da rakamlar s ıralanm ıştır. Aradığımız ülke<br />
ad ının önündeki harf ve rakam bulunduklar ı enlem ve boylam dâirelerini<br />
gösterir. arad ığı= yer, bunlar ın birbiriyle kesi ştikleri dört kö şe içinde bulunmaktad<br />
ır.<br />
ı<br />
0<br />
C<br />
f<br />
50<br />
10<br />
10<br />
10<br />
I<br />
30<br />
O<br />
.k,<br />
-..,... -1<br />
ı <<br />
("<br />
L ›-<br />
,,<br />
' ..<br />
't-<br />
0<br />
"'.<br />
l■<br />
e ne8al;<br />
C•'1•-r-N ',<br />
'illyte.V<br />
-‘i,e4 ,<br />
4.1...; ...,,,,,<br />
1 O<br />
;<br />
,<br />
-<br />
---......, C E ZAig.<br />
:, •, Z<br />
FAS<br />
, .<br />
.4-7<br />
,<br />
e -<br />
: ' •<br />
ı<br />
M A L İ<br />
- --c.'<br />
,,,<br />
ı , ...<br />
I<br />
,' ■<br />
‘r ,,‘<br />
:<br />
',<br />
,<br />
.<br />
..-- --,<br />
- • • -, . . ı ,x".1,,Nki<br />
Go;44<br />
,,,<br />
f - --t<br />
.<br />
i<br />
i L I B Y<br />
....--<br />
/,'<br />
G:AD<br />
. ı ,<br />
,- - I -„, t;-,<br />
'; ,c 1, s,,g, Ist İ 3ERY<br />
,; z '-,<br />
,' Z<br />
',, ..,<br />
t.1 ‘ S X R , e,<br />
--r Iki.V.`‘ j''<br />
. .<br />
1;<br />
. ;<br />
..\*<br />
co<br />
,<br />
o<br />
{ 14<br />
va<br />
z<br />
:4%'<br />
- Aden<br />
',..,<br />
t • C.N<br />
-,c)<br />
'<br />
I<br />
pr<br />
' ■<br />
-..ı.<br />
çr<br />
ZEWGİ6AR<br />
O<br />
Q-<br />
KAZ AKi TAN<br />
Kir is.41,14‘<br />
zi<br />
VJ<br />
.Z-<br />
özb ek i n .<br />
Va..c. t<br />
..r----... J<br />
J<br />
.z.-<br />
)' \I- .1-5<br />
. t.,<br />
.<br />
C';P<br />
',. ■ 2<br />
, '- Q<br />
5 0 60<br />
1>'<br />
.<br />
5<br />
4- .../<br />
.I, 's<br />
..<br />
Z<br />
Fiyata: 8 Lira