PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
BAZI YENI HAREKETLER<br />
Vehhabilik<br />
Kurucusu Muhammed b. Abdulvahhab'd ır. ( ı ı 15-1 zo6 H. / ı 703—<br />
ı 7o3-1792 M.) Bu, Muhammed Abdu'de oldu ğu gibi İslâmı yeni bir tarzda,<br />
asrın ruhuna uygun bir şekilde anlayıştan ziyade bid'atlardan ve hurâfelerden<br />
temizleyerek eski sâde ve sâf hâline götürmek yolunda bir harekettir. Dört<br />
imamdan birini taklid etmezler. Kitap ve Sünnete dayan ırlar Kendilerine<br />
selefiyeci derler. Kendilerini hakiki muvahh ıd ve Sünnet yolunda bilip prensiplerini<br />
kabul etmeyenleri milhid sayarlard ı. Her şey, hattâ minâre bile bid'-<br />
attın Mezhebin sahibi Muhammed Abdulvahhâb; İbn—i Hanbel'in, İbn—i<br />
Teymiyye'nin İbn—i Kayy ım Cezviyye'nin yolunda oldu ğunu söyler. Fakat<br />
onların memnu' addettiklerini bu, küfrü mucip sayar. Necid Çöllerinde 7o<br />
hâneli bir köy olan Derlyye'de i şe ba şlad ı. Bütün bid'atlar ı ve hurâfeleri<br />
şirk sayıyor, onları yıkmak için cihadı farz diyordu. Hastal ığı def için paçavra<br />
bağlamak, muska ve büyü yapmak, baz ı ağaç ve ta şlarla teberrük etmek tekkelere<br />
adak adamak, evliyâ mezarlar ım ziyaret etmek şirkten say ılıyor 16<br />
bunları yapan Müslümanların kanı ve malı helâl addolunuyordu. Diyar— ı<br />
İslâm ba ştan ba şa diyar—ı küfürmü ş gibi onunla cihada dâvet ediyordu.<br />
Kur'an varken Delâili Hayrat okumak mâsiyet, türbeler bid'att ır. Esas<br />
akidelerini Kitab'ül—Tevhid'de toplam ıştır.<br />
16) Buna dair sözleri Ali R ıza Seyfi dilimize şöyle çevirmi ştir.:<br />
"Din ciheti de diğer her şey gibi hâl—i inhitatta idi. Hz. Muhammedin meydana koydu ğu<br />
saf ve haşin vandâniyet—i ilahiye akide—i esasiyesi mürüru zaman ile ne şvünema bulmu ş<br />
efkar ve itikâdât—i bâtile ve akad—i tasavvufiye ile örtülüp kalm ıştı. Camiler harab ve tenha<br />
kalmış, cahil halk tarafından terk edilmi şti. Bu halk muskalara, büyülere, tesbihlere sarıl<br />
ıp bürünmü şler, pis (fakir)lerin nim mecnün, meczüb dervi şlerin telkinat ına uymu şlar<br />
idi. Bu halk evliya addettilderi ve kendileriyle Allah aras ında mutavass ıt ve şefi' olduğunu<br />
inandıkları zevat—ı mukaddesenin makberlerine gidiyorlard ı, Allah, bu zulmeti— dal:alet içinde<br />
kalmış ruhlardan, bilâ tavassut ibadet olunam ıyacak kadar, uzakla şmış idi. Kur'an ın,<br />
ahlâkiyata ait ahkâm ına karşı da ya tecâhül, ya istihkar gösteriliyordu. Şarap içmek, afyon<br />
yutmak, hemen umumi idi. Fuhuş ve zina a şikar irtikâb olunuyordu; en şedi mesavi—i ahlakiye<br />
ve ictimâiyye aç ık ve emr—i mutad idi. Hattâ mukaddes Mekke ve Medine şehirleri<br />
bile bir mezlekai rrıesavi ve istibdâd olmu ş ve Hz. Peygamber tarafından emredilen vazifei<br />
diniyye—i Hac; duçar olduğu suistimaller yüzünden adeta. tan ılamaz bir şekl—i garâbet,<br />
41