31.12.2014 Views

Stieg Larsson

Stieg Larsson

Stieg Larsson

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tepeye çıkıp oturmuş ve kulübeyi gözetlemeye başlamıştı. Kulübe<br />

boş gibiydi. Yaklaşık kırk dakika sonra gençlerin Volvo'su avluya<br />

girip park etmişti. Arabadan çıkan gençlerin aceleleri var gibiydi,<br />

ellerindeki spor çantalarına bakılırsa plajdan dönüyor olmalıydılar.<br />

Ama kulübeye giren gençlerden biri arabaya geri dönmüş ve bir şey<br />

alarak üzerini hemen spor bir ceketle örtmüştü. Mesafe çok uzak<br />

olmasına rağmen Mikael bunun, bir yıllık askerlik boyunca<br />

neredeyse evli olduğu bir AK 4 olduğunu anlamakta zorlanmamış,<br />

hemen polisi arayıp gördüklerini anlatmıştı. Gençlerin yazlığının<br />

etrafında, basının yoğun bir ilgiyle izlediği, üç günlük bir polis<br />

kuşatması başlamıştı. Tabi Mikael Blomkvist, olayın mimarı olarak ilk<br />

sırayı almanın yanı sıra, çalıştığı akşam gazetesinden, bu<br />

hizmetinden dolayı yüklü bir para da alacaktı. Polisler operasyon<br />

merkezini, Mikael'in oturduğu yazlığın hemen önündeki tarlada<br />

duran bir karavana kurmuşlardı.<br />

Mikael'e, genç bir gazetecinin gereksindiği ünü işte bu Ayılar<br />

Çetesi olayı kazandırmıştı. Bu ünün arkasında akşam<br />

gazetelerinden birinin Kaile Blomkvist olayı çözdü diye başlık<br />

atmasının büyük payı vardı. Yaşlı bir köşe yazarı, Astrid Lindgren'in<br />

genç dedektif kahramanı, Kalle'ye bir dolu göndermede bulunduğu<br />

alaycı bir yazı kaleme almıştı. Üstüne üstlük makalenin yayınlandığı<br />

sayfanın hemen yanma Mikael'in, ağzı yarı açık, parmağıyla bir yeri<br />

işaret ederken çekilmiş, sanki üniformalı bir polis memuruna bilgi<br />

veriyormuş izlenimi veren kötü bir resmini basmışlardı. Gerçekteyse<br />

o resim çekilirken, Mikael polis memuruna tuvaletin yolunu<br />

gösteriyordu.<br />

Mikael Blomkvist, ön adı Carl'ı hayatı boyunca ne kullanmış, ne<br />

de Cari Mikael Blomkvist adıyla bir metni imzalamıştı ama o günden<br />

sonra gazeteci arkadaşları arasında Kaile Blomkvist diye<br />

ünlenecekti; bunda bir parça alaycılık vardı, düşmanca olmasa da<br />

pek dostça değildi. Mikael'in Astrid Lindgren'e sözü yoktu, onun<br />

kitaplarını severdi ama bu lakaptan nefret ediyordu. Ona karşı<br />

takınılan alaycı tavrın sönmeye yüz tutması ve ciddi gazeteci<br />

kimliğini kazanması için çok uzun bir zaman geçmesi gerekmişti.<br />

Ama kendisine bu isimle hitap edildiğinde hâlâ tüyleri diken diken<br />

olurdu.<br />

İşte bu tepkiyi gizleyebilmek için kendini gülümsemeye zorlayarak,<br />

gözlerini soruyu soran muhabire dikti ve:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!