31.12.2014 Views

Stieg Larsson

Stieg Larsson

Stieg Larsson

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Milton Security çalışanlarından hiç kimsenin, Kadın Sığınma<br />

Merkezi'ndeki bir doktorun gizli raporundan alıntı<br />

yapamayacağından emin olan Armansky, Salander'e bunu nasıl olup<br />

da başardığını sorduğunda, kaçamak bir yanıt almıştı. "Kaynaklarımı<br />

deşifre edemem." Armansky zamanla Lisbeth Salander'in çalışma<br />

metodunu, ne onunla ne de başka biriyle tartışmak istemediğini<br />

anlayacaktı. Bu Armansky'i endişelendirse de, endişesi Salander'i<br />

sınama arzusuna karşı koyamayacak düzeyde değildi.<br />

Konuyu birkaç gün düşünüp tartmıştı.<br />

Holger Palmergren'in, kızı ona gönderirken söylediği bir sözü<br />

hatırlıyordu: Herkese bir şans verilmelidir. Aldığı İslami terbiyeyi<br />

düşündü, dışlanmışlara yardım etmek tanrısal bir görevdi. Aslına<br />

bakılırsa o, tanrıya inanmazdı, on yaşından beri bir kez olsun camiye<br />

gitmemişti ama Lisbeth Salander onun gözünde yardım ve desteğe<br />

ihtiyacı olan biriydi. Geride bıraktığı on yıllarda bu türden bir yardım<br />

yapmamıştı.<br />

Lisbeth Salander'i işten atmak yerine özel bir görüşmeye<br />

Çağırmış ve kızın gerçekte ne kadar sorun olabileceğini anlamaya<br />

çalışmıştı. Bu görüşmede Salander'in duygusal olarak sakatlanmış<br />

olduğuna dair kanıları pekişmekle birlikte, bu aksi kızın içinde zeki<br />

bir insanın saklı olduğunu da keşfetmişti. Huysuz ve can sıkıcı<br />

olduğunu düşünse de, ondan hoşlandığını -büyük bir şaşkınlıklafark<br />

etmişti.<br />

Bu görüşmeyi izleyen aylarda Armansky, Lisbeth Salander'i<br />

koruyucu kanatlarının atma almıştı. Eğer kendine karşı dürüst<br />

olması gerekirse kız, onun bir tür sosyal hobisi olmuştu. Salander'e<br />

daha kolay araştırma görevleri veriyor, nasıl davranması gerektiğine<br />

ilişkin öğütlerde bulunuyordu. Salander onu sabırla dinliyor ama yine<br />

de kendi bildiğini yapıyordu. Armansky, Milton'un teknik<br />

sorumlusundan kıza temel bilgisayar kursu vermesini rica etmişti;<br />

teknik sorumlunun, biraz tedirgin bir ifadeyle, kızın temel bilgisayar<br />

bilgisinin şirkette çalışan diğer elemanlardan çok daha iyi olduğunu<br />

rapor etmesi için, Salander'in bilgisayarın başında yarım gün<br />

geçirmesi yetmişti.<br />

Çok geçmeden Armansky, iletişim kurma zorluğuna rağmen<br />

Salander'in, iç eğitim ve cezbedici yöntemlerle Milton'un çalışma<br />

rutinlerine uyum sağlamasının mümkün olabileceğini anlayabilmişti.<br />

Ama rahatsız edici bir ikilemle de karşı karşıya kalmıştı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!