11.07.2015 Views

Download (1346Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1346Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1346Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

anlayışa paralel bir rol üstlenmiştir. Toplumun hayat alanı, tercih, beklenti veöncüllerini oluşturan devletin kendisidir. Batı Avrupa’da olduğu gibi özerkşehirlerde mülkiyet hakları üzerinde gelişen ve belli bir ayrıcalığı olan sosyalsınıfların yokluğu, aynı zamanda ekonomik hayatı da devletin kontrolü altınaalmasına sebep olmuştur.Osmanlı devletinin en belirgin özelliği merkez ile çevre arasındakiuzaklıkta yatmaktadır. Devletin, çevreden bağımsızlığı ve bu anlamda sahipolduğu otonomi, kendine özgü örgütlenme ve yapılanma biçimini ortayaçıkarmıştır. Devlet otoritesinin oluşturduğu merkez ile halk kesimininoluşturduğu çevre arasında, Hegel’in tanımladığı anlamda aracı kurumlarıgörmek oldukça zordur. Bu anlamda merkezi otoriteden bağımsız bir hareketalanını ve aynı zamanda Batı Avrupa’da görülen şekliyle mülkiyet haklarınasahip olan bir sivil toplumun varlığını tartışmalı hale getirmiştir.Sivil toplum kavramı son yıllarda siyasal ve sosyal bilimaraştırmacılarının yoğun ilgisini çekmektedir. Son dönemlerdeki yoğun ilginintemelinde bir çok faktör öne sürülmekle birlikte en belirgin etken yeni siyasalarayışlardır. Sivil toplumu, modern toplumda yasal sınırlar içerisinde, değer,program ve söylemler geliştirebilecek yeterlilikteki ekonomik, ideolojik veörgütsel kapasiteye sahip olan sosyal grupların varlığı ile özdeş görmek dahatutarlıdır. Bu çerçevede ifade edilen sosyal grupları sivil toplum örgütleri olaraknitelemek mümkündür. Sivil toplum örgütleri ihtisaslaşmış, atomize olmuş,işbölümünün yoğunlaşıp siyasal katılımın arttığı, sosyal farklılaşmanınbelirginleştiği endüstrileşmiş toplumlarda yoğun olarak görülür. Bahsedilensosyal özelliklere sahip toplumlarda sivil toplum örgütleri bir alt sistem vazifesigörerek ilgi ve faaliyet alanları çerçevesinde sosyal bütünleşmeyi sağlayıcıişlevler üstlenebilir. Fakat bunun tersini de düşünmek mümkündür.Yapılan çalışmada sivil toplum anlayışının ve sivil toplum örgütlerininsosyal bütünleşme üzerindeki etkinliği konu edilmiştir. Sivil toplum örgütüolarak dikkate alınan örgütler “dernekler ve vakıflar”dır. Bazı kaynaklardasendikalar, meslek odaları ve birlikler de sivil toplum örgütü olarak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!