11.07.2015 Views

Download (1346Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1346Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1346Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir araya gelip, kendileriyle ilgili kararları almaya çalışması çok da gerçekçi değildir. Günümüzde halk kendi temsilcileriniseçer, bu temsilciler (meclis-parlamentolar) de halkı temsil eder ki buna da temsili demokrasi adı verilir.Demokrasinin temel dayanakları arasında, halk egemenliği, hükümetin yönetilenlerin rızasına dayanması, azınlık hakları, temelinsan haklarının güvence altında olması, kanun önünde eşitlik, toplumsal, ekonomik, siyasal çoğulculuk ve hoşgörü sayılabilir.Modern demokratik devletin ayırıcı özelliğinin “uyum” değil, “siyasal çatışma” olarak belirlenmesi, tabiatı icabı halkın organikbir bütün olduğu anlayışını reddettiği kadar, bütün adına bireyin grupların ve toplulukların ezilmesine de izin vermez. Bu noktademokrasi ile sivil toplumu birleştiren önemli bir işlev görür. 91Sivil toplum teriminin anlamlı olarak kullanılabileceği belki tek bağlamın demokrasiye geçişlerle ve demokrasininkonsalidasyonuyla ilgi olduğu; tanımının ve emprik içeriğinin açıkça belli edildiği bir teorik çerçevede, sivil toplumkurumlarının veya hiç değilse hukuki olarak yerleşik sivil örgütlerin varlığının demokrasi için nisbi bir avantaj teşkil edeceğisöylenebilir. Ama unutmamak gerekir ki sivil toplum geleneği, demokrasiyi kendiliğinden kurabilen veya yaşatabilen bir güçveya aktör değildir. 92Sivil toplumda hiçbir tekil öğenin, toplum çıkarlarının tümünü temsil etme hakkına sahip görülmemesi, halk, sınıf veya zümreolsun, bütün adına bireylerin, grupların ve toplulukların ezilmemesinin de bir güvencesidir. Birey ise, özgürlüğü esas alan veonu her türlü uyumu reddederek gerçekleştirmeye yönelen bir varlıktır. Bu sebeple sivil toplumun, demokrasinin kalbi olarakçalışması, siyasal özgürlüklerin bireysel zeminde gerçekleşmesi imkanı bulmasıyla, neticede uyumu, çoğulluğu ve farklılığıreddetmeyi esas alan her türlü cemaat iktidarına karşı siyasal çatışmaya yönelmesiyle mümkündür. Çağdaş demokrasiler,uyumu gözetmeyecek şekilde farklılığı ve çoğulluğu esas alarak, bunların ihlalinde siyasal çatışmayı da meşru sayarak,toplumun her kesimi için özgürlüğü gerçekleştirmenin, dolayısıyla cemaatlerin birbiri üzerinde iktidar tesis etmeleriniönlemenin mekanizmasını oluşturmaktadır. Bununla beraber bu demokrasilerin siyasal çatışmayı meşrulaştırmaları toplumkesimlerinin özgürlüklerinin ve özerkliklerinin yasal güvencesini ihmal etmeyi, dolayısıyla siyasal kurumlaşmayı, dışlamayıiçermez. Hatta bazı siyaset bilimcileri demokrasinin pekiştirilmesinde siyasal kurumsallaşmayı haklı olarak sivil toplumdandaha asil bir faktör olarak görmektedirler. 93Demokratik siyasal kültür zeminin toplumsal hoşgörü, başkalarına itimat etme, siyasal ve toplumsal kurumlara güven, siyasaletkinlik duygusu ve siyasete ilgi gibi öğelere muhtaçtır. Kalaycıoğlu’nun 1995 yılında yaptığı bir araştırmada varılan sonuçlarşu şekildedir:“Türkiye’de ciddi boyutlarda bir hoşgörüsüzlük ortamının mevcudiyetini, bireylerin birbirine itimadının, son derece düşükolduğu, toplumsal ve siyasal kurumlara güvenin olmadığı, sadece siyasal etkinlik duygusu ve siyasete ilginin demokrasininişleyişine katkıda bulunacak bir düzey içerdiği belirtilebilir. Siyasal ve toplumsal kurumlara güvenin olmayışı “aksak” biryönetimin varlığına bağlanabilir. Ama toplumsal hoşgörüsüzlük ve başkalarına itimatsızlık herhalde sadece kurumsal veyönetsel aksaklıklarla açıklanamaz. Sivil toplum normatif olarak farklı olan ötelere tolere eden davranış ve değer kodlarını imaettiğinden söz konusu öğelerin varlığı veya yokluğu sivil toplum için hayati niteliktedir.” 94Sivil toplum kavramının demokratikleşme tartışmalarındaki merkezi önemi, devletin gücünü tanımlama, denetleme vemeşrulaştırma konusunda toplumsal güçlerin oynadıkları rollerle ilgili önemli noktalara işaret etmesinden kaynaklanmaktadır.Sivil toplumun demokratik siyasal sistemin ve yönetimin gelişmesine farklı şekillerde katkıda bulunacağı ileri sürülmektedir.Bunlar;“- Devletle toplum arasındaki güç dengesini değiştirerek toplum lehine dengeli bir muhalefet sağlamak,- Kamusal ahlak ilkeleri oluşturmak ve bunların uygulanmasını sağlamak,- Alternatif bir temsil süreci yaratarak örgütlü grupların istemlerini sisteme aktarmak ve bu grupların çıkarlarını birleştirmek vedemokratik değerleri yerleştirmek ve korumak.” 95Sivil toplumun belki de en önemli işlevi devlet örgütü ile toplum arasında bir tür iletişim aracı olarak çevrenin isteklerinimerkeze aktarması ve çıkarları temsil etmesidir. Böylece, demokrasinin ana unsuru olan düzenli seçimler dışında, demokratikhesap verme sürecini güçlendiren, alternatif bir temsil aracı sağlamış olur. İki yönlü işleyen bu araç sayesinde bir yandantoplum disiplin altına alınırken, öte yandan demokratik rejimin istikrar ve etkinliği sağlanabilir. Bu anlamda sivil toplum,siyaset oyunun kurallarını demokratik ilkeler çerçevesinde yeniden tanımlayarak demokratikleşme sürecinde kurucu bir roloynayabilir. 96İstikrarlı bir demokratik sistemin tesisi için güçlü bir sivil toplumun varlığı, seçim kurallarından daha da önemli olduğuortadadır. Sivil toplum, devletile bireyler arasındaki ilişkilerde birbirlerinden bağımsız olarak faaliyet gösteren çok sayıdaki dernek, vakıf, sendika, grup,cemaat ve medya gibi kurumlardan oluşur. Her biri sivil toplum kuruluşu olarak adlandırılan vatandaş grupları, halkın, devlet vehükümet politikalarını etkilemesini mümkün hale getirir; ve devlet kuruluşlarının topluma egemen olmasını önlemeye çalışır.91 Sarıbay, Ali, Yaşar; Kamusal Alan, Diyalojik Demokrasi, Sivil İtiraz, İstanbul-2000, s.60-61.92 Erdoğan, Mustafa.; a.g.m., s.23.93 Sarıbay, Ali, Yaşar; “Türkiye’de Demokrasi ve Sivil Toplum” Liberal Düşünce Dergisi, S.6, Ankara-1997, Ankara, s.73.94 Sarıbay, Ali, Yaşar; a.g.m., s.73.95 Sarıbay, Ali, Yaşar; a.g.m., s.75.96 Çankaya, Ömer, Faruk; “Demokratikleşme ve Sivil Toplum İlişkisi Üzerine Bir Not” Yeni Türkiye,S.18, Ankara, 1997, s.103.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!