26.11.2012 Views

Layout 2 - Yürüyü

Layout 2 - Yürüyü

Layout 2 - Yürüyü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

da halktan, devrimcilerden<br />

duyduğu korkuyu çok çıplak<br />

gördüm.<br />

<strong>Yürüyü</strong>ş: Gözaltında<br />

nasıl davrandılar?<br />

E. Keleş: Üç gün boyunca<br />

gözaltında kaldım ve<br />

iki gün boyunca neden orada<br />

olduğumu bilmedim. Sokak<br />

ortasında kaçırılmamdan tutun<br />

da, gözaltı sürecinin bitimine kadar her<br />

şey hak gaspı ve işkenceydi. Parmak izi<br />

almak, tükürük örneği almak adı altında<br />

yerlerde sürüklendik, kollarımız çıkarılana<br />

kadar büküldü. Doktorlar bile işkencenin<br />

ortağı oldular. Polisin bizi yerlerde<br />

sürüklediğini görüp korkan insanlara,<br />

biz devrimciyiz, devrimci olduğumuz<br />

için gözaltına alınıyor, işkence<br />

görüyoruz diye anlatmaya çalıştım.<br />

Bunun üzerine aracın kapısını<br />

kapatıp tekme tokat saldırdılar. Öyle<br />

pervasızlardı ki halkın gözünün önünde<br />

işkence etmekten çekinmediler.<br />

<strong>Yürüyü</strong>ş: Sizi neden kaçırdılar.<br />

Neden böyle bir yönteme başvurdular?<br />

E. Keleş: Bu soruyu AKP iktidarının<br />

son bir yılındaki saldırılarına bakarak<br />

cevaplamak mümkündür. Yozlaşmaya,<br />

çeteleşmeye, yıkımlara karşı<br />

mücadele eden, demokratik eylemlere<br />

katılan insanların yaşadığı<br />

yoksul gecekondu mahalleleri polis<br />

ablukasına alındı. Yoksul kondular gecenin<br />

dördünde uzun namlulu silahlarla<br />

basıldı, onlarca insan işkenceyle<br />

gözaltına alındı, tutuklandı. Son birkaç<br />

ay içinde sadece Halk Cephesi’ne<br />

yönelik tutuklama sayısı 100’ü aşkın<br />

sayılarla ifade ediliyor. Ama bunun<br />

karşısında direnmeye devam eden,<br />

hak alma mücadelesine devam eden<br />

insanlar var. Dersim’deki, Çayan<br />

Mahallesi’ndeki direniş çadırları AKP<br />

zulmünün karşısında baş eğmeyen,<br />

yola gelmeyen insanların dik duruşunu<br />

temsil ediyor. Bu yüzden kontrgerilla<br />

yöntemlerine başvuruyorlar.<br />

Kaçırarak korkutmak, sindirmek istiyorlar.<br />

Yarın bu da yeterli olmayın-<br />

ca kaybetmelere, sokak ortasında infazlara<br />

başvurmayacaklarının garantisini<br />

kimse veremez. Ama hiçbir<br />

yöntem halkın haklı mücadelesinin<br />

önünde engel olamayacaktır.<br />

Çiğdem Yakşi, 22 yaşında,<br />

dernek çalışanı<br />

“Bizden Korkuyorlar,<br />

Çünkü Bulunduğumuz<br />

Yerlerde Bir Hareketlilik<br />

Yarattık.”<br />

<strong>Yürüyü</strong>ş: Sizi nasıl kaçırdılar?<br />

Çiğdem Yakşi: Küçükarmutlu’dan<br />

Reşitpaşa’ya minibüsle giderken<br />

kaçırıldım. İneceğim yere yakın<br />

bir yerde polisler aracın önünü keserek<br />

minübüse bindiler ve hemen<br />

üzerime atladılar. Ne oluyor bile diyemeden<br />

hemen siyah büyük bir araca<br />

alındım. Araçta iki koltuğun arasına<br />

yüzükoyun yere yatırıldım ve Vatan<br />

Emniyet Müdürlüğü’ne kadar bu<br />

şekilde götürüldüm. Her şey saniyelikti,<br />

araca nasıl bindiler, nasıl götürdüler<br />

anlayamadım.<br />

<strong>Yürüyü</strong>ş: Polisin tavırları nasıldı?<br />

Ç. Yakşi: 3 polis, her zaman olduğu<br />

gibi bu gözaltında da psikolojik<br />

ve fiziksel saldırısını sürdürdü.<br />

Beni alan sivil polislerdi. Ama yolu<br />

kesenleri, araçta bekleyenleri görme<br />

imkânım olmadı. Sonradan öğrendiğime<br />

göre şoförün kafasına silah dayamışlar.<br />

Vatan’a götürüldüğümde<br />

ince aramaya tabi tutuldum. Sanki<br />

bende bir şey varmış,<br />

onu arıyormuş gibi davranıyorlardı.Uydurdukları<br />

komploya uygun<br />

davranıyorlardı yani. Ortaya<br />

çıkan tablo ise onursuz<br />

aramaydı yine. Parmak<br />

izi, tükürük örneği<br />

bahaneleriyle saldırdılar,<br />

işkence yaptılar. “Rapora<br />

götürüyoruz” diyerek<br />

kandırdılar ve tükürük<br />

örneğine götürdüler, orada doktor<br />

eşliğinde saldırarak tükürük örneğini<br />

aldılar. Bir taraftan böyle işkence<br />

yaparlarken, bir taraftan da psikolojik<br />

olarak saldırıyorlardı. Özellikle<br />

yaptıkları konuşmalarla bizi<br />

devrimcileri karalamaya, kafalarda<br />

soru işareti yaratmaya çalışıyorlardı.<br />

Devrimcilerin polisle işbirliği yaptığını,<br />

bundan kaynaklı sürekli yakalanmalar<br />

olduğunu, önceden onlara<br />

bilgi geldiğini söyleyecek kadar acizdiler<br />

işkenceciler.<br />

<strong>Yürüyü</strong>ş: Sizi neden kaçırdılar.<br />

Neden böyle bir yönteme başvurdular?<br />

Ç. Yakşi: Bizi kaçırmalarının en<br />

temel nedeni korkulardır. İşledikleri<br />

suçlar arttıkça korkuları da artıyor<br />

düşmanın. Çünkü biliyorlar ki halkın<br />

adaleti elbet kapılarına dayanacak.<br />

Bundandır, dört yana saldırmaları, sokaktan,<br />

araçlardan adam kaçırmaları,<br />

yazıp çizdikleri senaryolarla insanları<br />

tutuklatmaları.<br />

Bizden korkuyorlar, çünkü bulunduğumuz<br />

yerlerde bir hareketlilik<br />

yarattık. Direniş çadırları kurduk,<br />

eylemler yaptık, kısacası bu sisteme<br />

karşı faaliyetler örgütledik. Polisin işkenceciliğini,<br />

devletin adaletsizliğini<br />

teşhir ettik, halka anlattık. Onlar<br />

“demokrasi geldi” naraları atarken;<br />

biz yaptıkları katliamları önlerine çıkardık.<br />

Kaç kere saldırdılar mesela<br />

Çayan’daki çadırımıza ama her seferinde<br />

yeniden örgütledik çadırı,<br />

daha da büyüttük direnişi. İşte bu hazımsızlık,<br />

işte bu bir şey yapamamanın<br />

verdiği korku bize saldırmalarına<br />

neden oldu.<br />

YALNIZ DEVRİMCİLER DİRENEBİLİR!<br />

Sayı: 280<br />

<strong>Yürüyü</strong>ş<br />

7 Ağustos<br />

2011<br />

43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!