26.11.2012 Views

Layout 2 - Yürüyü

Layout 2 - Yürüyü

Layout 2 - Yürüyü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 280<br />

<strong>Yürüyü</strong>ş<br />

7 Ağustos<br />

2011<br />

4 4<br />

Açlık ve Yoksulluğun Gölgesinde Bir Ramazan<br />

YOKSULA İBADET ZENGİNE ZİYAFET<br />

Oruç ayı Ramazan, bir kez daha<br />

kurulan devasa iftar sofralarıyla, evlere<br />

dağıtılan “yardım paketleri”yle,<br />

belediyelerin iftar sofralarındaki izdihamlarla<br />

tartışılacak.<br />

Düzen göstermek istemese de tartışılan<br />

açlık ve yoksulluktur aslında.<br />

Düzenin kurumları da bu gerçeği<br />

görmezden gelemiyor, yok sayamıyor.<br />

Açlık ve yoksulluk görmezden gelinecek,<br />

yok sayılacak gibi de değildir.<br />

Dünyada her yıl açlar ordusuna<br />

100 milyonun üzerinde insan katılıyor<br />

ve bu rakam her geçen yıl biraz<br />

daha katlanarak büyüyor.<br />

Dünyada aç nüfus sayısı 1.5 milyara<br />

dayanmış durumda. Ve yüzyılımız<br />

"açlık yüzyılı" olarak anılıyor.<br />

Her yıl 12 milyon, her gün 30 bin<br />

civarında insan açlıktan ölüyor.<br />

Aç nüfusun ve açlıktan ölümlerin<br />

en fazla olduğu kıta Afrika... Bunu<br />

Asya ve Latin Amerika takip ediyor.<br />

Ve gazeteler günlerdir yazıp duruyor<br />

ki; Afrika Somali’de 12 milyon insan<br />

açlık nedeniyle ölümün eşiğinde!<br />

Dünya böyle; ülkemizin durumu<br />

da bundan çok farklı değildir.<br />

Asgari ücretin 655.5 TL olduğu ülkemizde<br />

açlık sınırı 950 TL, yoksulluk<br />

sınırı ise 2.700 TL.<br />

2010 yılı rakamlarıyla ülkemizde<br />

10 milyonun üzerinde insanımız açlık<br />

sınırında yaşıyor. 40 milyon kişi<br />

ise yoksulluk sınırında.<br />

Ülkemizde 4 çocuktan 1'i açlık<br />

sınırında yaşıyor.<br />

30 milyon insanımız temel ihtiyaçlarının<br />

yarısını veya tamamını<br />

karşılayamıyor. 10 milyonun üzerinde<br />

insan, ekmeği bile bulamıyor.<br />

İnsanlarımız çöplüklerde ekmek<br />

arıyor. Ucuz ekmek satan yerlerde<br />

kuyruklarda bekliyor. Parasızlıktan<br />

hastane köşelerinde ölüyor. Hiçbir<br />

şeyi doyasıya yiyemiyor.<br />

İşte dünyanın ve ülkemizin kısa<br />

açlık ve yoksulluk tablosu.<br />

Bu tablonun farkında olan, daha<br />

doğrusu bu durumun bizzat sorumlusu<br />

olan düzen sadakalarla, bireysel çabaları<br />

özendirerek gerçeğin üzerini<br />

örtmeye çalışıyor.<br />

Diyanet İşleri'nin yaptığı kampanya<br />

da bunlardan biridir.<br />

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet<br />

Görmez, Ramazan ayına girilirken<br />

yaptığı açıklamada “Her Evden Bir<br />

Fitre ve Bir İftar Afrika’ya” adlı bir<br />

kampanya düzenlediklerini bildirdi.<br />

Dünyanın en fakir kıtası Afrika’da 40<br />

milyonun üzerinde insanın kronik<br />

açlıkla karşı karşıya kaldığına dikkati<br />

çeken Görmez, şunları belirtmiş:<br />

“Bütün operatörlerden 'AFRİKA' yazıp<br />

5601’e gönderilecek. SMS’ler 5<br />

TL karşılığında olacak.”<br />

Görmez, 3 SMS göndermenin 1<br />

fitre ve 1 iftar edeceğini söylemiş.<br />

Açlığa SMS’lerle çözüm! Düzen<br />

kurumları, halkların açlığıyla oynuyor,<br />

onu sonuna kadar istismar ediyor.<br />

Dayanışma Düzenin Kültürü<br />

Değil, Halkımızın Kültürüdür<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu<br />

Ramazan’da bir çağrısı daha vardı.<br />

Diyanet, “Gerçek mümin olmak istiyorsanız<br />

... bu sene Ramazan ayında<br />

komşuluk ilişkilerini ayağa kaldırmak<br />

için bir seferberlik başlattık. ... Herkes<br />

bir iftar sofrasını komşusu ile paylaşsın"<br />

çağrısında bulundu.<br />

Halkımız aç, yoksul. Dünya halkları<br />

açlıktan kıvranıyor. Açların sayısı<br />

1.5 milyara dayanmış... Açlığın, yoksulluğun<br />

olduğu yerde hiç kuşkusuz<br />

açlığımızı, yoksulluğumuzu bir parça<br />

hafifletecek şey dayanışmamızdır,<br />

yardımlaşmamızdır.<br />

Dayanışma ve yardımlaşma halk<br />

kültürümüzün bir parçasıdır. Halkımız<br />

dara düşene yardım eder, el uzatır.<br />

Bunu da içten, halden anlayarak yapar.<br />

Zorluk yaşayan zorluk içinde olanın<br />

halini bilir çünkü. Halkımızın yardımında,<br />

dayanışmasında gösteriş<br />

yoktur. Gösteriş için yapılan şey yardım<br />

ve dayanışma olmaktan da çıkar.<br />

Halkımızın dayanışması atasöz-<br />

EMPERYALİZME KARŞI<br />

lerine deyimlerine de yansımıştır.<br />

"Bir elin nesi var iki elin sesi var"<br />

"Komşu komşunun külüne muhtaçtır"<br />

"Yalnız taş duvar olmaz"<br />

Bu sözlerde birlik vardır, dostluk<br />

vardır, dayanışma vardır, sahiplenmek<br />

vardır... Halkımız bunlardan güç alır.<br />

Bunlar bizim kültürümüzdür.<br />

Peki düzende ne vardır?<br />

Düzenin kültürü de deyimlere<br />

yansımıştır:<br />

"Her koyun kendi bacağından<br />

asılır"... "Güvenme dostuna dostun<br />

söyler dostuna"... “Gemisini kurtaran<br />

kaptandır”<br />

Bu sözlerde bize düzenin öğütlediği<br />

güvensizliktir, yalnızlıktır, bencillik<br />

ve bireyciliktir. Çünkü düzen<br />

bunlardan güç alır. Düzen halkı yalnızlaştırarak,<br />

güvensizleştirerek, birbirinden<br />

uzaklaştırarak, bireycileştirerek<br />

zayıf, güçsüz düşürür. Böylece<br />

sömürüsünü devam ettirir.<br />

Düzenin, onun savunucularının<br />

da dayanışmadan, yardımlaşmadan<br />

sözettiği zamanlar olur. İşte Ramazan<br />

ayı vesilesiyle bu sözleri onlar da ağzına<br />

alıyor. Bizden çalan düzen bize;<br />

“herkes bir iftar sofrasını komşusu ile<br />

paylaşsın" diyerek komşumuzla paylaşmamızı<br />

öğütlüyor.<br />

Ancak bu söylemleri sahtedir.<br />

Düzenin paylaşımcılığı, yardımlaşması<br />

istismardır. Kapitalizmin kültürüdür<br />

bu. İstismar sömürüdür. Kapitalizm<br />

sömürüdür. Duygularımızı,<br />

iyi niyetimizi, açlığımızı, yoksulluğumuzu,<br />

sevgimizi, dayanışmamızı,<br />

yardımlaşmamızı; dini, vatanı, bayrağı,<br />

şehitleri; hemen her şeyi kullanır<br />

ve sömürür. Her şeyden faydalanmaya<br />

çalışır kapitalist düzen. Ki<br />

AKP de bunda ustalaşmıştır.<br />

Bizi sadakaya alıştıran düzen, dayanışma<br />

ve yardımlaşmayı öğütlerken<br />

de bunu bireysel çabalarla sınırlar.<br />

Bakın hemen her şeyimizden çalıyorlar.<br />

Vergisini verdiğimiz şeylerden<br />

ikinci, üçüncü kez kesintiler ya-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!