Sırrı Sakık, 'affet ve unut' diyorUnutulur mu?BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık,24 Aralık’ta Star gazetesinde yaptığıröportajda yüzlerce Kürt’ün katili,“Yeşil” olarak bilinen kontrgerillacıkatille olan ilişkilerini anlatmış.Şöyle anlatıyor Sakık: 'Yeşil'i anlatsamroman olur. Canı istediğindeadam öldüren biriydi. Benim de ensemesilah dayamıştı. ... Çok şey biliyor,çok kire bulaştırmışlardı. Altlarındajipler, helikopterler. Bizimotele gelirdi.' Sakık, kontrgerillacıkatili anlatırken bir ahbabından bahsedergibi konuşuyor.Yüzlerce Kürt’ün katili bir kontrgerillacıylakendi deyimiyle “roman”olacak kadar nasıl bir ilişkiniz olabilir?Sakık, röportajın devamında şöylekonuşuyor: “O dönemin kara kutularıDemirel, Çiller ve Ağar’dır... Bizbunlardan kin çetelesi tutmayız.Ama gerçekten eğer iç barışımızısağlamak istiyorsak biz bunlarlayüzleşmeliyiz. Hükümet bir yasa daçıkarabilir. O dönemle ilgili, o dönemdebu işe bulaşanlar biz sizi kollarızkoruruz ama çıkın gerçektenne yapıldı ne edildi anlatın. Bu şekildeKürt sorunu da çözülür, ülkede demokratikleşir.”“Biz bunlardan kin çetelesi tutmayız.”diyerek Sakık, burjuvaziyene kadar “barışçıl” olduğunu ispatlamayaçalışıyor.Tüm mesele bu mu? ‘90’lı yıllarda“ne yapıldı, ne edildi” bilinmeyenne var? Sakık, Kürt sorununun çözümünübulmuş. Demirel, Çiller,Ağar o yıllarda neler yapıldığını itirafederse Kürt sorunu çözülecek, ülkedemokratikleşecek...Peki “Kürt sorunu” dediğiniz nediro zaman? Kürt sorunu Çillerler’le,Demireller’le mi ortaya çıktı?Bilinmeyen ne var? Devletin katliamları,köy yakmaları, köy boşaltmaları,infazları, kayıpları, “failimeçhulleri”, işkenceleri.... bütünkontrgerilla faliyetlerinde bilinmeyenne var?Devletin “karakutu”ları konuşacak,devlet özür dileyecek. karşılıklıbirbirinizi affedeceksiniz ve “helalleşip”bu mesele unutulup gideceköyle mi?Her şey bu kadar basit mi?Kiminle barışacaksınız? İşkencecilerle,katliamcılarla, nasıl bir barış,nasıl bir demokrasi inşa edeceksiniz?“İspanya’da da bunlar yaşandı”diyor Sakık. “Sonra İspanya’da iktidargeldi. Hesap sormak üzeregeldi. Ama baktı ki herkesin eli okadar çok kanlı ki, o kadar çok cinayetlerişlenmiş ki. Şöyle bir uygulamayapıldı. ‘Affet ve unut.’ Yanikarşılıklı bir helalleşme dönemi yaşandı.Ve öylelikle İspanya’da demokrasioturdu. Biz buna karşılıklıhelalleşme dönemi diyerek sorunuçözebiliriz diye düşünüyorum.”Yanlış düşünüyorsunuz. İspanya’dane düzeldi? İspanya’ya demokrasigeldiği doğru değildir. “Herkesinelinin kanlı” olduğu bir düzendeeli kanlı kişilerin “demokrasi”yi getirebileceğinekimi inandırmaya çalışıyorsunuz?Birincisi, “herkesin eli kanlı” dediğinizkişiler İspanya’daki egemensınıflardır. Faşizmin eli kanlıdır.İkincisi, ellerindeki kan halkınkanıdır.Faşizme; elinizi yıkayın, başkakan akıtmayın, biz her şeyi unuturuzdiyor Sakık.Hayır Sakık, siz unutsanız da halkunutmaz. Siz unuttuğunuzu söylesenizde faşizm buna inanmaz. Kürt sorunununo kadar basit olmadığını sizde biliyorsunuz.Ama düzen içi çözüm arayışlarıgözlerinizi kör ediyor. Yaşananlarıyok sayıyor. Gerçekleri çarpıtıyor.Dost ve düşman kavramını yok ediyor.Diyelim ki, “kara kutular” konuştu.‘90’lı yıllarla yüzleştiniz. Karşılıklıbirbirinizi affettiniz.Ya bugün?Bu günkükatliamlarne olacak?Bugünün‘90’lardanfarkı ne? Hergünonlarca,yüzlerce kişigözaltına alınıp tutuklanıyor. Kürthalkına her türlü zulüm reva görülüyor.Devletin, cumhuriyetin başındanberi süren inkar, imha ve asimilasyonpolitikaları en sistemli bir şekildesürüyor. Siz neyi unutacaksınız? 35kaçakçı, “terörist sandık” denilereksavaş uçaklarıyla bombalanarak katledildi.Savaş uçaklarıyla, kimyasal silahlarla“terörist” katletmenin meşrusayıldığı bugünkü katiller ne olacak?Sakık, işkencecilerden, katillerdenhesap sorulmasını da istemiyor. “Herkesineli o kadar çok kanlı ki” diyor.Aslında Sakık, “barış”ın neden olamayacağınıda söylüyor. Faşist düzendenhesap sormaya kalkışınca zaten“barış” denen şey olmayacak.Faşizm kendi kendine hesap soramayacağınagöre “barış” imkansızolacak.Peki hesabı kim soracak? Halksoracak. Halkın hesap sorması demek;faşist düzenle “barışmak” değil, “savaşmak”demektir.O zaman Kürt milliyetçiliğinintüm “barış” politikaları boşa çıkmışoluyor. Onun için Kürt milliyetçiliğinin,reformizmin barışında, katillerle,faşist düzenle barışmak vardır.Hayır, böyle bir barış olmaz. Oligarşiiçin barış; devrimci örgütlerinbitirilmesi, halkın teslim alınması,susturulmasıdır. Halk için barış isefaşist düzenin yıkılmasıdır. Halkınkendi iktidarının kurulmasıdır. Başkatürlü barış olmaz. Ne kendinizi nede halkı kandırmayın. Faşist düzenikandıramazsınız zaten...408 Ocak 2012 / Sayı:18<strong>KAYBEDEN</strong>, <strong>KATLEDEN</strong> <strong>KATİLLERİ</strong> <strong>TANIYORUZ</strong>
Bu Halk, Bu Vatan Bizim! Kahrolsun Faşizm Kahrolsun Emperyalizm!Acısıyla, Sevi̇nci̇yle, GelenekleriyleDünden BugüneHALKGERÇEĞİMİZUşaklar diyarı Karadeniz'de mısırdır,fındıkdır, çaydır, çapadır, kürektirimece.Tahtacılar, Yörükler, Türkmenleryurdu Akdeniz'de ise karpuzdur, buğdaydır,zeytindir, pamuktur adı.Karayılan'ın yurdu Güneydoğu'daise tandır ekmeğidir, buğdaydır, sürülenhayvandır adı imecenin.Hep denilir ya... Memleketimiz4 mevsimin aynı anda yaşandığı yer...4 mevsimin aynı anda yaşandığıbereketli toprakların adıdır Anadolu.Anadolu toprakları aç koymazüstünde yaşayan insanını. Merhametlidir,eli açıktır; onu besleyeni,sulayanı, çapalayanı asla yalnız bırakmaz.Elinden geldiğince meyvesiniverir.Çünkü üstünde yaşayan insanıemekçidir, eli nasırlıdır. Yaz-kış demedenona emek harcamıştır. O topraklaraiki damla su için dualaraçıkan, don düştüğünde ağıtlar yakandır.Sel götürdüğünde yas tutandır.O topraklar için savaşandır.“Anadolu’m” deyince ağzındanbir Anadolu daha çıkan bir halktırüstünde yaşayan.O toprakları korumak için Karayılanolmuş, Sepetçi Şükrü olmuş,Atçalı Kel Mehmet olmuş, Çakırcalıolmuş, Mahir olmuş, Sibel olmuş.Ama onun için hep savaşmış. Butopraklar insanıyla bir bütün olmuş.Korumuş ona ekmek veren bu yurdu.Nasıl korumuş, ekmeğini nasıltaşdan çıkarmış dersiniz?İMECE ile.Kardeşliğin ve yardımlaşmanınadıdır imece. Bencilliğe karşı dayanışmanınadı.Ayakta Kalmanın,Dayanışmanın AdıdırİmeceKöylülerin dayanışmasıdırimece. Sadece işlerindayanışması değil. Birumutla, heyecanla, sevgiyle,emekle, türkülerle, manilerleyapılan ortak, kolektif bir iştirİmece. Yüzyılların getirdiği gelenektir.İşte bu işlerde gerek duyulan birtoplumsal örgütlenmedir.Heyemo Heyesa...Karadeniz'de doğa şartları ağırdır.Ona karşı mücadelede yardımlaşmaşarttır. Aileler birçok işte kendilerinikarşılıksız ve koşulsuz dayanışma,yardımlaşma içinde bulurlar. Çayda,fındıkta, hasat, ev yapımı, yük taşıma,teknelerin denize indirilmesi ya daçekilmesi gibi zor işlerde ortaya çıkardayanışma. Cenazede, doğumda, evlilikgibi insanların en zor ve engüzel günlerinde de imece vardırhalkın yaşamında.Kurulan turşularda, çapada, mısırdermesinde imece vardır.Vira vira çekilen halatta can bulurimece.Ege'de toplanılan zeytinde, komşusuolmaksızın altından kalkmasıimkansızdır. Aslında İMECE bir nevizorunluluktur da. Şartlar buna zorlamıştırinsanları.Zeytin o yardımlaşma ile umutlatoplanır. Türkülerle, manilerle onacan verir. Toplanır köy halkı canverir zeytinine, üzümüne.Anadolu'da özellikle kadınlar arasındaçok yaygındır imece. En güzeldostluklar, ahiretlikler, kardaşlıklarbu imece içinde ortaya çıkar. Çoğuyerde genç erkekler, genç kızlarımızaburalarda sevdalanırlarmış. En güzeltürküler de bu imecelerde söylenir.Doğuda yaşam serttir. Kışları 20-30 metre kar ile geçer. Hayvancılıkvardır bu sıcağı bol, kışı çetin geçenyurdumuzun bir parçasında.Kadınlar birlikte tandır ekmeğiyaparlar. Toplanırlar ateşin etrafında.Doyuracakları çocuklarını düşünerek,emekle, oflanmadan yaparlar tandırlarını.Birlikte çıkarlar yaylalara...İç Anadolu'da buğday tohumunukomşusu ile birlikte serper toprağa.Karpuzunu, nohutunu, hasadını birliktekaldırır.Akdeniz'de imece olmazsa, Çukurova’nıno topraklarında pamukekmek hiç kolay değildir bataklığıniçinde.Olmazsa yardımlaşanı girmez kursağınabir lokma.O güzel kokulu turuncu toplamakolur mu komşusuz? O güzel kokuyubirlikte almak, birlikte türkülerle toplamakgerekmez mi?Düğünler öncesi sarılan sarmalarbirlikte yapıldığında nasıl zamanıngeçtiği anlaşılmaz.Ortak sallanan çapalar, ortak toplananfındıklar, ortak açılan ekmekler,toplanan kavunlar, karpuzlar.Yardımlaşmanın bir diğer adıİMECE'dir.Köylünün can damarıdır.Köylülüğün, tarımın öldürüldüğübir zamanda yaşıyoruz. Tabii halkınbu duygularını da öldürmeye çalışıyorlar.Ama ne yaparlarsa yapsınlaröldüremezler. Halkımız her zamanimeceye ihtiyaç duyacaktır. İmeceolmadan yaşamanın zor olduğunubilir halkımız.BULACAĞIZ VE YARGILAYACAĞIZ Sayı: 18 / 8 Ocak 2012 41