Sayı: 368<strong>Yürüyüş</strong>9 Haziran2013SINIZ; Örgütlenme hakkımızın önündeonlarca engel varken, son sendikalarlailgili düzenlemelerle sendikalarımızAKP’ye hizmet eden kurumlarhaline getirilmek isteniyor. AKP’ningrev kırıcılığıyla grev hakkımız fiilenelimizden alınmaktadır. Taşeronlukyasası, kıdem tazminatlarının kaldırılmakistenmesi, kuralsız çalışma,istihdam büroları adı altında kurulacakköle pazarlarının önüne başka türlü geçemeyiz.Şimdi gasp edilen haklarımızıgeri almanın ve saldırıları püskürtmenintam zamanıdır.KAMU EMEKÇİLERİ; AKPGrevli, Toplu Sözleşmeli sendikahakkımızı gasp etti. 657 sayılı DevletMemurları Kanunu’nda yapılacakdüzenleme Mecliste bekliyor. Bu düzenlemeylebirlikte 2.5 milyon kamuemekçisinin tüm hakları gasp edilerektaşeron işçisine çevrilecek. İkigünlük iş bırakma eylemini daha ileriyetaşıyarak taleplerimizle haklarımızkabul edilinceye kadar AKP’ninkarşısına dikilelim.GENÇLİK ANTİ-FAŞİST, ANTİ-EMPERYALİST MÜCADELE-DE ONURUMUZDUR! GENÇLER;Bu ayaklanmanın en militanı sizlersiniz.Hatay’da şehit düşen AbudullahCömert "Boşver ülkeyi sen mi kurtaracaksın"diyenlere çok net bir cevapveriyor: “Evet kurtaramasak dabu yolda öleceğiz” diyor. Biz konuştuk,faşizme karşı çıktık ve herkes şaşırdı.Niye? Çünkü; bizim hep elikolu bağlı, suskun, kendinden başkasınıdüşünmeyen, bireyler olmamızı istediler.Eğitim hakkımız elimizdenalınacak, susacaktık, işsiz kalacak susacaktık,okuldan atılsak susacaktık,gerici eğitim sistemi dayatılacak, susacaktık,emperyalistler ülkemizde ciritatacak biz susacaktık. 12 Eylül’denberi itaat eden böyle bir gençlik yaratmayaçalıştılar. Ama başaramadılar.12 Eylül’ün en karanlık dönemlerindebile istedikleri gençliği yaratamadılar.SUSMADIK! BENCİLLİK,ZULÜM KARŞISINDA ELİ KOLUBAĞLI DURMAK GENÇLİĞİNRUHUNA AYKIRIDIR. Gençlik ülkemizinher zaman onuru olmuştur.Anti-emperyalist mücadelenin bayraktarlığınıyapmıştır. Amerika’nın 6.Filo’sunu denize dökme onuru Dev-Genç’lilere aittir. Bugün de gençlerimizdüzenin yoz kültürü ve tüm kuşatmalarınarağmen kendisine biçilenkimliği kabul etmemiştir. Tüm tecrübesizliğinerağmen ayaklanmanın enönünde barikatların başında yerini almıştır.Durmak yok! Ayaklanmayıtüm ülke çapına yaymalı ve taleplerimizlefaşist AKP’nin karşısına dikilmeliyiz.Faşizmin kurumu YÖK kapatılsın.Bilimsel parasız eğitim istiyoruz.Gerici eğitime son. Okullardanpolis ve özel güvenliklerinizi çekin. Bilimseleğitimin önündeki tüm engellerkaldırılsın.İNANÇLARI YOK SAYILAN,KATLİAMLARLA, KIYIMLAR-LA YOK EDİLMEK İSTENEN AL-EVİ HALKIMIZ! AKP faşizmini artıkçok iyi tanıyorsunuz. Tarihin en büyüksaldırılarıyla karşı karşıyasınız.İnançlarınız yok sayıldığı gibi çok sistemliasimilasyon politikalarıyla inançlarınız,kimliğiniz yok edilmek isteniyor.İşbirlikçi AKP iktidarı tüminançların düşmanıdır. Alevi halkımızadüşmanlığı ise tarihseldir. 40 binAleviyi katleden Yavuz’un adının sendenkesilen vergilerle yapılacak olan3. köprüye verilmesi bu tarihsel düşmanlığındandır.Taleplerimiz somuttur.Köprünün adı değiştirilsin. İnançlarımıztanınsın, inançlarımıza hakaretedilmekten vazgeçilsin ve tarih boyuncaAlevi halkına karşı işlediğisuçlardan dolayı Alevi halkından devletözür dilesin. Taleplerimiz için tümTürkiye’de ayaklanmayı büyütelim.ULUSAL KİM-BAĞIMSIZLIĞI, LİĞİ, EN TEMEL HAK VEÖZGÜRLÜKLERİ PAZARLIK MA-SALARINDA KURBAN EDİLENKÜRT HALKI! Faşist düzen ile uzlaşaraktarih boyunca hiçbir halkınkurtuluşu gerçekleşmemiştir. Faşizmile demokrasi, faşizm ile özgürlüklerasla yanyana olamayacak kavramlardır.Kürt milliyetçi hareketin bugünAKP ile girdiği uzlaşmadan da aslaKürt halkı için barış, demokrasi, özgürlükçıkmayacakır. “Çözüm” adıylabaşlatılan sürece dönün bir bakın.Son altı ay içinde demokratikleşmeadına tek bir adım atılmazken faşizmtüm kurumlarıyla birlikte halka zulmediyor.Ülkenin dört bir yanındahalk zulme karşı ayaklandı. Bugün yerinizzulmedenlerle uzlaşmak değil,zulme karşı direnenlerle birlikte direnmektir.CEPHELİLER; Aylardır diyoruzki; faşizm sonsuza kadar halkı terörleyönetemez. AKP’nin yönetememekrizi büyüdükçe terörü de büyüyecektir.Sadece 1 Mayıs’tan beri yaşananlarabakmak yeterlidir. Tüm alanlarhalka yasaklandı. Can bedeli kazandığımızalanları gerekirse yeni canlarvererek koruyacağız dedik. Yasaklararağmen, kafamızın gözümüzün kırılıppatlatılması pahasına kesintisizalanlardaydık. Faşizme karşı omuzomuza direnmekten başka yol yokturdiyerek çağrılar yaptık. İşte bugüntüm Türkiye’de halkımız faşizme karşıayaklandı. Günlerdir omuz omuza direniyor.Ancak halkın biriken öfkesiayaklanmaya dönüşse de oligarşi yıllarınyönetme tecrübesiyle, direnişietkisiz hale getirecektir.Direnişe öncülük yapmalıyız.Ayaklanmayı devrimcileştirmeliyiz.Ayaklanmaya önderlik yapmayıbaşaramadığımızda burjuvazi ayaklanmayıçeşitli hak kırıntılarıyla düzeniçine çekerek bitirmekte zorlanmayacaktır.halktan adam olmaz diyenBu herkes halkın gücünü görmüştür.Halkımıza her zaman güvendik. Devrimihalkla yapacağız. Halkımız, ülkemizinher tarafında devrimcilergibi taşla, sopayla, barikatlarla faşizmekarşı direniyor. Kimse “marjinal”di,“vandalizm”di, “provokasyon”dudemagojilerine sarılamaz.Tarih bir kez daha tanık olmuştur: Direnerekhaklar kazanılıyor. Dağları bizyarattık havasındaki küstah AKP’lilerbugün halkın ayaklanması karşısındaçaresiz kalmıştır. Ki, daha bubaşlangıçtır. Zulüm halkı sindirmeyeyetmiyor artık. Faşizm daha da tırmanacaktır.Faşizmi geriletmenin,yenmenin direnmekten, savaşı büyütmektenbaşka yolu yoktur.Bir adım bile geri adım atmadan,taleplerimiz kabul edilinceye kadardirenişi büyütelim. FAŞİZMEKARŞI OMUZ OMUZA! HALKIZHAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
Faşist Saldırılara Halkın CevabıAYAKLANMA!Bu Daha BaşlangıçDirenenler TaksimDirenişini Anlatıyor!Biz Perşempe günü Gezi Parkı'naorada kurulan çadırları ziyarete gitmiştik.Saldırı ihtimalini duyan herkesgelmişti parka. Sahiplenme çok güçlüydü.Biz orada biraz kalıp ayrıldık.Sabaha karşı polis operasyonu olmuşve çadırlar yakılmış. Parkta zatensabaha karşı sayı oldukça düşükmüş,Polis gaz bombaları ile saldırıp parkıboşaltmış. Ve daha sonra da bariyerlerleparkı çevirip girişi yasaklamış.Yani yıkım için parkı yalıtmış.Bu gelişme üzerine Cuma akşamıTaksim Meydanı'nda toplanma kararıalındı. Bizim de zaten her Cuma akşamıTaksim'den Galatasaray'a yapmakistediğimiz yürüyüş oluyordu.Bu eylemden dolayı polis Taksim'itamamen kuşatmıştı. Ve meydana çıkışlaraizin vermiyordu. Ama esasolarak İstiklal Caddesi üzerinden onbinlercekişi yürüyerek meydana çıkmakistiyordu. Ben de İstiklal Caddesiüzerinden meydana çıkmak isteyenlerinarasındaydım. Çatışmalar boyuncada İstiklal Caddesi kolundaydım.Diğer yerlere geçemedim.İstiklal Caddesi’nde hiç polis yoktu.Tünelden, meydanın girişine kadarinsanlarla doluydu ve hemen herkeseylem için gelmişti zaten. Polisinİstiklal’de yürüyüş yaptırmamakararı bu eylemle birlikte tamamenortadan kaldırılmıştı. Ama Meydangirişinde çok sayıda polis vardı. Vekitle yaklaşınca önce TOMA’larlasaldırdılar, daha sonra gaz bombasıatmaya başladılar. Kitle caddeningerilerine doğru çekildi ama ara sokaklardoldu. Biz İstiklal’inen başındaki sokağa girdikve kitlenin en önünde yeraldık. Çatışmalar boyuncada İstiklal Caddesi’ndekikitlenin en ön grubundaydık.Yani Tomalarla ve polisleburun buruna olduk saatlerce.Biz sokaktan caddeye çıkıppolise taşlarla saldırıyorduk,biz caddeye çıkar çıkmazpolis bize gaz bombası atıyorduve yeniden sokağa çekiliyorduk.Bu şekilde çatışmasaatlerce sürdü. Biz polisi geriletip,barikatı yarıp meydana giremedikama polisin de ilerlemesineve İstiklal’i ele geçirmesine izinvermedik. Bizim olduğumuz sokağıçok uzun bir süre geçemediler. Çatışma19.00 gibi başladı, gece 03.00sıralarında çok güçlü bir şekildeyüklendi polisler ve bizi geriletmeyebaşladılar. Sokağın içine de çok yoğungaz bombası atmaya başladılar.bu şekilde 2 saat boyunca bizi oldukçagerilettiler, Galatasaray Lisesi civarınakadar çekilmek zorunda kaldık adımadım. Daha sonra yeniden saldırıyageçip tekrar en baştaki pozisyonumuza,yani ilk sokağa kadar gerilettikpolisleri.Bizim karşı sokağımız, bizimsokağın alt tarafı, en aşağıdakiTarlabaşı Bulvarı, heryer direnişçilerledoluydu. Onbinlerce kişiçatışıyordu. Polis herhangi bir yeriyarıp arka tarafa geçemiyordu.Bu yanıyla çok güçlü bir direnişvardı. Ama bir o kadar da koordinasyonsorunu ve başıboşluk vardı.Bizim bölgemizin dışında, Sıraselvilertarafı, Cihangir tarafı, Gümüşsuyutarafı, Harbiye tarafı daen az bizim kadar kitlesel bir şekildeçatışıyordu. Bunu duyuyorduk.Taksim Meydanının etrafınıyüzbinler kuşatmıştı adeta. Ama herhangibir yerden yarıp içeriye giremiyorduk.Tüm kollar birlikte hareketedebilse çok daha önce yarıp girmemizmümkün olabilirdi. Biz, bizimsokağımızdaki kitleyi yönlendirmeyibüyük oranda başardık. Kontrolübizdeydi sokağın. Aslında özellikleorganize etmemiştik ama bizden birçokarkadaş çatışmak için Taksim’egeldiğinde, bizim sokağa gelmiş zaten.Doğallığında birçok arkadaşımızlabirlikte oldukça kalabalıklaştıksokakta.Dikkatimi çeken önemli yanlardanbiri, bizim dışımızda çok büyük birkitlenin profiliydi. Aslında günlükyaşamda oldukça uzağımızda duran,bizim de belki pek beğenmediğimiz,yoz dediğimiz, bundan birşey olmaz diyebileceğimiz, giyimiylekuşamıyla, içkisiyle bambaşka birkültürün içinde olan onbinlercegenç çok büyük bir cesaretle çarpışıyordu.Oldukça yaratıcı ve öfkedolu bir şekilde bir sıra neferi gibiSayı: 368<strong>Yürüyüş</strong>9 Haziran2013