HalkınHukukBürosuFaşizmin Maskesi Eskiden “DemokrasiPaketileri”ydi,Şimdi “Yargı Reformu Paketi!”1, 2, 3 … Yetmedi 4… O da Yetmez 5, 6, 7…Sayı: 340<strong>Yürüyüş</strong>25 Kasım2012Çok değil birkaç ay önce 3. Yargıpaketi çıkartılmıştı. Televizyonlar,radyolar, gazeteler, “internet medyası”…kısaca her yerde 3. Yargı paketiningetireceği değişikliklerden, budeğişikliklerden kimlerin nasıl yararlanacağınailişkin haberlerden geçilmiyordu.Öncesinde 2. Yargı paketive onun öncesinde de 1. Yargı paketiyleilgili benzer şeyler yaşanmıştı.Dahası gündeme gelen her yargı paketiyleülkenin nasıl daha da demokratikleştiği,hukuk sistemindeki geçmiştenbugüne var olan kimi çarpıklıklarınnasıl düzeltildiği üzerine çeşitliteoriler geliştiriliyordu. Öyle ki,duyduğunuzda sanki farklı bir ülkedeyaşadığınızı veya hangi ülkede yaşadığınızadair nasıl bir yanılsamaiçinde olduğunuzu düşünüyordunuz.Aslında yapmak istedikleri tam da budur.Zihinleri bulandırıp, kafaları karıştırıpnasıl bir ülkede yaşadığınızı,ülkedeki faşizmin gerçek yüzünü,adaletsizlikleri, hukuksuzlukları görmemeniziisterler.Geçmişten beri bu hep böyledir vebu sistem kökünden değişmedikçe deböyle olmaya devam edecektir. Nezaman faşizm gemi azıya alsa, işkenceler,katliamlar, köy yakmalar,demokratik hakların yok edilmesi sözkonusu olsa birbiri ardı sıra demokrasipaketleri açılmıştır. Açılan her paketlede sözde zaten var olan demokrasibir adım daha ileriye gitmiştir!Oysa hayatın bize öğrettiği budeğildir. Çıkan her paket; bırakın demokrasiyiilerletmeyi, hakları ve özgürlüklerigenişletmeyi, her zamanyeni ve daha kapsamlı saldırı dalgasınınhabercisi olmuştur. Bugün debenzer bir durum söz konusudur. Hukuksuzlukta,adaletsizlikte hiçbir sınırtanımayan, halkın hak arama özgürlüğüdahil her türlü hak ve özgürlükleriniyok eden, kullanılamazhale getiren, halkın her kesiminin enküçük bir “çatlak sesini” dahi anındagaza boğan AKP iktidarı da kendisindenönceki iktidarlar gibi bozulanimajını düzeltmek için yeni manevralarabaşlamış, demagojilerini debu zemin üzerindeki hamasi nutuklarlasürdürmüştür.Geçmişte bozulan imajı düzeltmenin,tabir caizse, makyaj tazelemeninyolu demokrasi paketleriykenşimdilerde adına yargı reformupaketi denilen ama özündedemokrasi paketi aldatmacasındanhiçbir farkı olmayan bir yolu deniyorlar.Bunda da en büyük iş kuşkusuzmedyaya düşüyor. AKP’nin tekellerinçıkarları doğrultusunda ve“devletin bekası” için haklar ve özgürlükleraleyhine yaptığı değişiklikleriperdelemek ve gerçek yüzünügizlemek için yaptığı birkaç küçük,önemsiz değişikliği allayıp pullama,çok büyük ve ileri değişikliklergibi göstermektir medyanın görevi.Birkaç küçük istisna dışında burjuvamedyanın üzerine düşeni hakkıylayerine getirdiğini de söylemedengeçmeyelim. Örneğin 3. Yargı paketiolarak sunulan ve bazı kanunlarda değişiklikyapılmasını öngören yasa değişikliğigündeme geldiğinde burjuvabasın koro halinde neredeyse“devrim” naraları attılar.3. yargı paketiyle demokrasininönündeki en büyük engeller kaldırılacak,uzun ve keyfi tutuklamalarınönüne geçilecek, artık olağanüstü yetkilerledonatılmış mahkemeler olmayacaktıvs vs…Oysa yapılan değişikliğinhiç de öyle özgürlükler lehine,özgürlükleri esas alan değişikliklerolmadığı çok geçmeden açığaçıktı. Daha doğrusu bizim başındanberi ifade ettiğimiz gibi 3. yargı reformununda tıpkı önceki “demokrasipaketleri” ve benzerleri gibi aldatmacaolduğunu kısa sürede görmüşolduk.Yapılan değişiklikle bir yandan 7TİP’li öğrencinin katilleri serbestbırakılırken, adli suçlardan tutuklu yada hükümlü binlerce kişi tahliyeedilirken adına terör dedikleri siyasisebeplerle hapishanelerde tutulantutsakların bu değişikliklerden yararlanmamalarıiçin ellerinden gelenbütün gayreti gösterdiler.2004 yılında bir demokrasi paketiyleDevlet Güvenlik Mahkemeleri(DGM)’nin adını Özel YetkiliMahkeme olarak değiştirerek makyajlamışlardı.Bu kez de 3. yargı paketiyleDGM’lerin adını Bölge AğırCeza Mahkemeleri (BACEM) olarakdeğiştirip teşhir olan yüzlerini makyajladılar.Şimdi DGM misyonunu,aynı yetki ve görevlerle, BACEMsürdürüyor.Yine 3. yargı paketiyle, demokratikhaklarını kullandıkları içinönceleri yalnızca hapishanelere doldurulandevrimciler hatta demokratlarartık hapishaneler yerine kendi evlerinehapsedilmeye başlandılar. Örneğingeçtiğimiz günlerde bir devrimcinincenazesini sahiplendikleriiçin gözaltına alınan Grup Yorum üyelerihakkında 3. yargı paketinin getirdiğibu ‘ileri düzenleme’ ile ev hapsikararı verildi.Şimdi aynı şeyleri yeniden duyuyoruz.3. yargı paketi için söylenenşeyler bu kez neredeyse noktasınavirgülüne varana kadar aynışekilde 4. yargı paketi için söyleniyor.Bu paketin de özgürlükleri temelalan, özgürlükleri geliştirici değişikleriçerdiği, özellikle ifade özgürlüğününönündeki engelleri kaldıracağı ifadeediliyor. Yine yargı mekanizmasındakiaksaklıkları gidererek uzun yargılamalarıönleyici, böylece ‘adaletedaha hızlı erişimi sağlayan’, silahlarıneşitliği ilkesini güvenceyealan nitelikte değişiklikler içerdiğigibi pratik hiçbir değeri olmayan yorumlarve nitelendirmeler yapılıyor.Örneğin bir gazete haberinde 4. yargıpaketine ilişkin şu ifadelere yer veriliyor:“Terör ve düşünce özgürlüğünüdüzenleyen yasalarda değişiklikleriçeren 4. Paket'in yasalaşma-24<strong>KÜRT</strong> <strong>HALKININ</strong> <strong>ÖZGÜRLÜĞÜ</strong>
Sağlıklı veGüvenli BirYaşamHakkımızdırLösemi hastalarının kullandığı vealınmadığı zaman hayati risk sebebiolabilen Purinethol isimli ilaç Mayısayından beri eczanelerde bulunmuyordu.İlacın fiyatının düşük olduğunusöyleyen ilaç tekeli, ilacın fiyatınıyükseltebilmek için ilacıüretmedi. Bu nedenle de lösemi hastalarıilacı karaborsadan almak zorundakaldılar. 7.90 TL olan ilaç,karaborsacılardan 500 liraya alındı.Yurtdışından ilaç getirenler oldu.Sağlık Bakanlığı ise, hastaların sömürülmesikarşısında hiçbir şey yapmadı.Çünkü bu düzen akıl dışıdır. Temelolan hastanın sağlığı, ihtiyaçlarıdeğil; ilaç tekellerinin karıdır. Dahafazla kazanabilmek için halkın yaşamhakkını tehlikeye atmakta bir çekincegörmemektedirler.Sağlığımızı tekellerin eline bırakanAKP, ilaç fiyatlarında yapılan buzam yaptırma taktiklerine izin verereksuç ortaklığı yapmaktadır. Budanışıklı dövüş daha önce başka ilaçlardada uygulanmıştı. Şirketler ilacıüretmeyerek, ilaç fiyatına zam yaptırıyorlar.Sağlığımızı Kar AracıOlarak Gören AKP ve İlaçTekellerinden Hesap Soralım!Purinethol yerine başkabir alternatif de yok.Hasta yakınları, "Bu ilaçekmek su gibi bir şey" diyerekanlatıyorlar ilacınönemini. Lösemi hastalarınıölümle karşı karşıya bırakan builaç yokluğu "yönetmelik sorunu"olarak açıklanıyor. Kar mı, insan hayatımı? Devrimciler sağlık hakkınınparasız olması için mücadele ederler.Düzen ise tekellerin daha fazla kar etmesiiçin düzenleme yapıyor. Nihayetindeilaç, 12 TL'lik yeni fiyatıylapiyasaya çıktı. Zam yapıldı ve 500 TLödemeyi bile göze alan hasta yakınları12 TL'ye severek razı oldular.Aynı ilaç, Almanya'da, Yunanistan'dave Portekiz'de 65 Euro, Fransa'da2,5 Euro, İtalya'da ise 9 Euro...Sağlık Bakanlığı'nın fiyat belirlemeyönetmeliğine göre, ithal edilen ilaçlardafiyat, diğer ülkelerdeki en ucuzfiyat temel alınarak belirleniyor. Budurumda ilacın şirketi 7.90 idi. AmaPurinethol ilacını ithal eden Aspenisimli şirket buna itiraz etti. Yeterli karetmedikleri için Sağlık Bakanlığı'ndanzam yapılması talebinde bulundular.Bakanlığın verdiği zammı kabul etmeyincede, ilacın üretimini durdular.İlaç üretimini, hasta sağlığını yasalarlagüvenceye almayan AKP, tekellerintehditlerine sessiz kalmaktadır.Düzen akıl dışıdır... Fiyat artırabilmekiçin pirinçleri denize dökenler,fındıkları yakanlar, ilaçların daüretimini durduruyorlar. Lösemi hastalarına"Öl" diyorlar açıkça.Bugün Purinethol için oynanan buoyun, yarın başka bir ilaç için de oynanacaktır.Sağlığımızla oynayan,parasız sağlık hakkımızı gasp edenlerekarşı örgütlenmediğimiz sürece,daha nice insanlarımız ilaçsız kalacak,tedavi olamayacak.Eczacılara sesleniyoruz, AKP'ninilaç politikalarına suç ortaklığı yapmayın...Fiyat yüksekliğine karşı eczacılarda direniş içinde olmalıdır...Ülke ülke fiyat değişikliğinin sebebide sorgulanmalıdır. İlacın fiyatınınAlmanya’da başka Türkiye’debaşka olmasının sebebi nedir? Mademucuza üretilebiliyor, Almanya’da nedenbu kadar pahalı bu ilaç?Sağlığımız tekellerin elinde bir pazardır.Sattıkça kazanırlar… Kar neredeyseo alanda sağlık teknolojisinigeliştirirler, karsız olanlarda ise hiçbirgelişme sağlanmaz. Çünkü araştırmayapılması için yatırım yapılmaz.Sağlık hizmetleri halk için, parasızolmalıdır. Sağlığımızla oynayanlardanhesap soralım.Sayı: 340<strong>Yürüyüş</strong>25 Kasım2012sıyla düşünce ve ifade özgürlüğününönündeki engellerin kaldırılması, basınve ifade hürriyetinin geniş anlamdasağlanması hedefleniyor.”Bunun böyle olmadığını görmek içinçok zaman geçmesi gerekmeyecek.Son süreçte yaşadıklarımıza baktığımızdabunu bugünden söylemek yanlışolmayacaktır.4. yargı paketiyle yapılacağı söylenenen önemli değişikliğin “yardımve yataklık” ile “propaganda” suçlarındaşiddet eylemlerine katılma kriterigetirilmesine ilişkin düzenleme olduğuifade edilmektedir. Oysa busuçlara ilişkin en eski düzenlemelerdeve Yargıtay kararlarında zatenşiddet kriteri öngörülmekteykenAKP’nin 2005 yılında yaptığı yasaldüzenlemelerle bu suçlar artık ucuaçık ne olduğu belirsiz bir hale getirilmişti.Yani AKP’nin yaptığı değişikliklerbu bakımdan olsa olsa bir“eski hale getirme” olabilecekkenbunların çok önemli “ileri” adımlar olduğunuiddia etmek tam bir iki yüzlülüktür.Son olarak şunu söyleyebiliriz;AKP’nin bugün yaptığı, demokrasiyigeliştirici, özgürlükleri temel alan,çok büyük ileri adımlar olarak propgandaedilen yargı paketleri tıpkıgeçmişteki demokrasi paketleri gibialdatmacadan, göz boyamadan, makyajtazelemeden ibarettir. Ama nafile…Ne yaparsanız yapın gerçek yüzünüzü,hukuksuzluğunuzu, adaletsizliğinizi,adaletsizlikleri büyütmektenbaşka bir işlevi olmayan adaletsisteminizin çürümüşlüğünü gizleyemezsiniz.<strong>ANADOLU</strong> İHTİLALİNDEDİR! 2 5