12.07.2015 Views

KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜ ANADOLU ... - Yürüyüş

KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜ ANADOLU ... - Yürüyüş

KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜ ANADOLU ... - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 340<strong>Yürüyüş</strong>25 Kasım2012Kürt Milliyetçileri AçlıkGrevi Yapıp Ölüm OrucuPropagandası YaptılarKürt milliyetçileri resmi olarakSüresiz ve Dönüşümsüz Açlık Greviyaptıklarını açıkladılar ama her fırsattaÖlüm Orucu diye propaganda yaptılar.BDP’den HDK’ye Türkiye’denAvrupa’ya kadar her yerde bütünyetkili ağızlar bunu yaptı. Bir yandanÖlüm Orucu propagandası üzerindenduyarlılık örgütlenmeye çalışılırkendiğer yandan da devlet, Ölüm Orucuyapıldığı söylemiyle sıkıştırılmayaçalışıldı. Oh ne ala… açlık greviyapacaksın ölüm orucu diye propagandaedeceksin.Bunun neresi ahlaki? Neresi dürüstlük?Her eylemi işinize geldiği gibiyorumlayamazsınız. “Yalancınınmumu yatsıya kadar yanar” diye birhalk sözü vardır. İşte bu misal çıkarayıbınız ortaya.Karayılan bunu itiraf ediyor. “…Evet, ilk kez açıklıyorum; arkadaşlarımızınalmış olduğu ölüm orucukararına karşı biz devreye girdik,ölüm oruçları kararlarını kabul etmedik.(…) Arkadaşlarımızın ölümorucunu kabul etmeme görüşümüzüdikkate almaları saygıları gereğidir.Yoksa ilk günden itibaren ölüm orucueylemini başlatacaklardı. Ki ölümorucu eylemini sürdürmenin biçimide başkadır. Karar bizim kararımızdeğil kendi kararlarıdır.” (17 KasımYeni Özgür Politika)Evet Ölüm Orucu ile Açlık grevibirbirinden çok farklıdır. Bu sadeceKarayılan’ın dediği gibi biçimsel değildir,özünde farklıdır. Kürt milliyetçileri,başta Öcalan olmak üzere,her fırsatta açlık grevlerini ve hattaölüm oruçlarını doğru bulmadığınısöylerler. Ama her ne hikmetse PKK’litutsaklar, BDP yöneticileri eylemlerineabartılı isimler vermekten, SüresizDönüşümsüz Açlık Grevi, Ölüm Orucudemekten geri durmazlar.Öcalan, 1982 yılındaki KemalPirler’in, Hayri Durmuşlar’ın ÖlümOrucu Direnişi için şöyle diyordu:“PKK’nin Diyarbakır zindan direnişibir gelenek olarak son mücadelemizedamgasını vurmuştur. Rolünü oynamıştır.15 Ağustos eyleminin başlangıcındada belirleyici bir rol oynamıştır.Eğer 14 Temmuz Ölüm Orucueylemi başlamasaydı böyle bir hamlede gerçekleşmeyecekti.”(Yeni ÖzgürPolitika Yazı Dizisi- Mücadeleyedamga vuran hücre)Nerden nereye? Şimdi tutsaklaraaçlık grevini bitirin mesajları gönderirken,açlık grevini eylem tarzıolarak doğru bulmadığını, fiziki tahribatlarayol açan uzun süreli veyasüresiz grevlerini gereksiz gördüğünüsöylüyor.Her Şey Diyalog İçin, HerŞey Çözüm İçin, Barış İçinDP’li vekiller ile DTK DaimiMeclis üyelerinin açlık grevlerininbitirildiği toplantıya katılan BDP EşbaşkanıGültan Kışanak, 68 gününTürkiye siyasal tarihine önemli birsayfa açtığını, Kürt sorununun diyalogile çözülmesi için milyonların iradebeyanında bulunduğunu belirterek“Sayın Öcalan bir kez daha lider veönder olduğunu ortaya koydu. İnsanyaşamına önem verdiğini ortayakoymuştur. Önemli katkıyı kendisiortaya koymuştur. Bu çağrı tüm Türkiyehalkınadır. Bir ölümün olmasıhalinde bu süreci yönetmek imkansızolurdu. Kürt Halk Önderi AbdullahÖcalan bu önemli çağrıyı yaparaktarihsel çabasını oynamıştır” açıklamasınıyaptı.On binlerin milyonlarla buluşturduğunusöylediğiniz eylemi bıraktırmanınneresi “tarihsel çaba”? Buolsa olsa tarihsel yanılgılarınıza eklenenbir halka olabilir ancak. Öcalan’ıninsan hayatına verdiği önemigösterdiğinden söz ediyorsunuz. Bumesaj kime verilen mesajdır? Öcalaninsan hayatına önem veriyor da,dağda savaş emrini verenler insanhayatına önem vermiyorlar mı?Bunlar burjuvaziye güven vermeçabalarıdır. Bunu yaparken de burjuvazinin“insan hayatı” demagojilerinesarılıyorsunuz.Öcalan’ın yaptığı çağrıyı AKP’lilersürekli yapıyordu. AKP’liler insanhayatına daha mı çok önem veriyorlardı.Başbakan Erdoğan’ın, BaşbakanYardımcısı Bülent Arınç’ın, “bırakın”çağrılarının üzerine hangi somuttalebi kazandıktan sonra Öcalan’ın“bırakın” çağrısıyla açlık grevleribitirildi?Açlık Grevi’nin taleplerinin meşruluğubir yana zaten bunlar AKP’ninprogramında olan taleplerdi. AmaAKP talepleri silahlı mücadelenin tasfiyesiiçin bir araç olarak kullanıyordu.Açlık grevleriyle bu durum tersinemi çevrildi?Hayır! Mecliste gündeme getirilenanadilde savunma hakkını düzenleyenkanun tasarısına bile “tasarı, güvenceyealınan bazı hakları geriyegötürüyor” diyerek muhalefet şerhikoyan sizsiniz.Ki, 20 Kasım tarihli Özgür Politika’daaynı sayfada bir BDP’li tarafındanaçlık grevleri hakkında“amacımıza ulaştık” derken bir başkaBDP’li ise “Tasarı talepleri karşılamıyor”diyebiliyor.Anadilde eğitim zaten yakın zamandagündeme bile alınmayacak,Öcalan üzerindeki tecritin kaldırılmasıtalebi ise; AKP iktidarı kendi yasalarınauymayarak keyfi bir şekildedevam ediyor. Öcalan’ın, avukatıylagörüşme gibi yasal bir hakkının keyfiolarak gasp edilmesi sürüyor.Nedir o zaman kazanım? Düzenle“uzlaşmanın kapılarınının aralanması”mı?Açlık Grevine her zaman olduğugibi abartılı bir şekilde olmadık misyonlaryüklenmişti.DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk,“Süresiz Dönüşümsüz Açlık Grevi”için “aslında bir uyarı eylemi” diyor.“AKP hükümetinin bu eylemi düşünmesinitavsiye ediyoruz. Bu sorunÖcalan’sız, Kandil’siz ve BDP’sizçözülemez” diyor. Yani direnişinölümü göze alan bir direniş olarakdeğil propaganda amaçlı yapıldığını,iktidara masaya oturun çağrısı içinyapıldığını itiraf ediyor Tuğluk.AKP’ye eyleme şantaj, blöf dediğiiçin öfkeleniyorlar ama bütün anla-40<strong>KÜRT</strong> <strong>HALKININ</strong> <strong>ÖZGÜRLÜĞÜ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!