12.07.2015 Views

Halk Düşmanı AKP'ye Karşı - Yürüyüş

Halk Düşmanı AKP'ye Karşı - Yürüyüş

Halk Düşmanı AKP'ye Karşı - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Siz önce gidin hangişehidimizin nerede venasıl katledildiğiniokuyup öğrenin.Madem hafızanızgüvenilmez durumda,o halde araştırıpdoğrusunu öğrenmesorumluluğunugösterin...Eğer "19 Aralık'ta Ümraniye’de Direniş"yazıyor ve yayınlıyorsanız,öncelikle bu direnişe can verenUmut'ları doğru bir şekilde anlatmaksorumluluğunuz olacaktır. Ama sizhem “19 Aralık'ta Ümraniye'de Direniş"ianlatmaya kalkıyorsunuz hemde Umut Gedik'in nasıl şehit düştüğünedeğinmiyorsunuz bile. Yakışır,bu yaklaşım "Tutsak Partizan"larayakışır ancak..."Tutsak Partizan"ın anlatımındadireniş şehitlerinden Alp Ata Akçayöz'ünanısına da saygısızlık yapılmıştır.Özgür Tutsaklar, direnişin songünü kadınlar koğuşunun yemekhanesineçekilmişlerdir. Buraya, pencerelerdendefalarca gaz bombalarıatılmış, tavanda açılan deliklerdenuzatılan borulardan da değişik kimyasalgazlar verilmeye başlanmıştır."Tutsak Partizan", bu gazların etkilerinitasvir ettikten sonra şöyle diyor:"... Nefes almaya çalışan, kapıya yakındostlar ölümden kurtulmak içindış kapıyı açıp kendilerini dışarı atmaktabuluyorlardı çareyi. Ve ilk çıkanlardanAlp Ata Akçayöz deldikleriçatıda bekleyen zebanilerin korkuylaüstüne açtıkları ateş ile şehit düşüyor."Bu anlatım çarpıtmadır, yanlıştırve bu yüzden de yalandır.Yazılanlar açık. Demek, gaz bombalarıatılınca "dostlar" dedikleri ÖzgürTutsaklar, "ölümden kurtulmakiçin" kendilerini dışkapıya atıyorlardı,öyle mi "Tutsak Partizan"? Ve bu sırada,yani panik içinde, Alp Ata yoldaşımızda şehit düştü, öyle mi direnişcahili?Bahsedildiği gibi, kimse kendinidışarı atmakta bulmadı çareyi. Kimyasalgaz verileceği anlaşılınca, öncelikleÖlüm Orucu direnişçileri yemekhaneninmutfak olarak kullanılankısmına geçirildiler. Çünkü o bölümünduvarı delinmemişti. Yaralılar, astımıvb. olanlar ve ölüm orucu direnişçileriburaya alınarak, mümkün olduğundagazdan daha az etkilenmeleri sağlanmayaçalışıldı. Kapıları da kapalıtutuldu, bir diğer ifadeyle ölüm orucudirenişçilerinin güvenliği, o koşullardabile alınmaya çalışıldı. Bu uğurda,direnişin başından itibaren olduğugibi o sırada da ölüm dahil her şeygöze alınmıştı. Ve işte tam bu sıradayapılan kimyasal gaz saldırı sırasındaşehit düştü Umut Gedik."Kapıya yakın dostlar" denilenlerinbaşında, katillerle muhatap olanÖzgür Tutsaklar'ın temsilcisi ÜmitGünger ve İbrahim Erler gibi şehitlerimizde vardı.Ve dış kapıyı açıp kendilerinidışarı atmadılar asla. "Tutsak Partizan"ın"ölümden kurtulmak için dışkapıyı açıp kendilerini dışarı atmaktabulunuyorlardı çareyi" demesi, tamamenuydurmadır, yalandır.Daha sonra, iradi ve düzenli birşekilde dışarı çıkma kararı alınıpdüşmana bildirildi. Alınan karar gereğidışarı çıkılarak, tavandan açılan ateşsonucu Alp Ata Akçagöz yoldaşımızkatledildi. Ama bu gerçekliğin “TutsakPartizan” için yine bir önemiyok. Ona göre bunlar "ayrıntı" vebir önemi de yok. Şehitlerimizin hatırasınıumursamadan uydurup uydurupyazmak, "Tutsak Partizan"lar'ınahlakına uygun anlaşılan. Ama devrimciahlaka uygun değildir...“Tutsak Partizan” sözkonusu yazısındadiyor ki; "... TKP/ML, MKP,MLKP, TKEP/L, TİKB, TKİP,MLSPB'nin çoğu kitlesi C-3 tarafındakalırken... çoğunluğunu DHKP-C'ninve Ölüm Orucun'da olanların olduğudiğer ikinci güç ise konferans tarafındatoplanmıştı."Peki, niçin böyle olmuştu? “TutsakPartizan” bu soruya bir açıklama getirmemiş.Çünkü, bu sorunun cevabıişlerine gelmiyor. Öyle ya, "19 Aralık'tabiz de direndik" diyebilmekiçin bu yazıyı yazıp yayınlayanların"Madem öyle, niçin Ölüm Orucu direnişçilerininyanında değilsiniz?"sorusuna verebileceği devrimci bircevapları yoktur.Asıl saldırının direnişin asli unsuruolan Ölüm Orucu direnişçilerive Cepheli Tutsaklara yöneleceğiniöngören “Tutsak Partizanlar” C-3'te kalmayı tercih etmişlerdir. Direnişinzorunlu kıldığı bir ayrı düşmeyoktur. “Tutsak Partizanlar”, başındanitibaren kendilerini Cepheli Tutsaklar'danve dolayısıyla da Ölüm Orucudirenişçilerinden ayrı yerde konumlandırmışlardır.Ki bu yazıyı yazan“Tutsak Partizan” da hasbelkaderÖzgür Tutsaklar'ın yanında mecburenkalmasaydı, anlatacak bir şey bulamazdızaten. Ki C-3'te yaşananlarıda biliyoruz. (Bakınız: CANIMFEDA- Ahmet İBİLİ- BORAN YA-YINLARI-Syf:352-355)“Tutsak Partizan” yazısında 19Aralık'a nasıl gelindiğine hiç değinmiyor.Sadece bir yerde "üç yapı ise20 Ekim de Ö.O'na önceden başlamıştıbilindiği gibi” deniyor. Böylesimuğlak ifadelerle gizlemek istediklerikendi iradesizlikleridir."Üç yapı" deyip geçiştirdikleriDHKP-C, TKİP, TKP(ML)'dir. Ve“Tutsak Partizanlar”a da ölüm orucudirenişine katılmalarını önermişlerdiama TKP/ML tutsakları bu öneriyireddedip direnişe katılmadılar.Aslında, “Tutsak Partizan”ın şusatırları iradesizliklerinin itirafı sayılır:"...Ölüm Orucuna (Ö.O) F Tipindenbaşlayacak birinci ve ikinci ekiplerimizbelirlenmişti. Sonrasında daona göre adım atılacaktı..."Kısacası; “Tutsak Partizan”lar kafadayenilmişler ve F Tipine bir biçimiylegötürülmeyi kabullenmiş durumdalar.Nasılsa götürülmeyi kabullendikleriiçin ölümüne bir direnişidüşünemiyor, kendilerini buna görehazırlamıyorlar.“Tutsak Partizan”lar’ın bu mantığı.19-22 Aralık 2000’de düşman tarafındankoğuşumuzun önüne getirilipeline megafon tutuşturulan TKP/MLSayı: 301<strong>Yürüyüş</strong>29 Ocak2012Birleşelim Örgütlenelim Güçlenelim29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!