13.07.2015 Views

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yardımlaşma ve dayanışma anlayışı, geçmiştengünümüze milletimizin içtimâî bünyesinin vazgeçilmezbir unsurudur. 2 Bu anlayış, liderlerden başlamaküzere toplumun bütün katmanlarına sirâyetetmiştir. Zîrâ, Türklerin ilk yazılı kaynağı GöktürkKitabeleri’nde hakanlar, kendilerini ifade ederken,mesûliyet şuuruyla açları doyurduklarını, yoksullarıgiydirdiklerini ve fakirlerin ihtiyaçlarını karşıladıklarınıanlatmaktadırlar. 3Türk-İslâm dünyasında kurumsal mânâda Selçuklularlabaşlayıp Osmanlı ile zirveye çıkan vakıfhizmetlerinin temelinde Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnetolduğu da muhakkaktır. 4 Bunu vakıfların tüzüğühükmündeki vakfiyelerde 5 açıkça müşâhedeetmekteyiz. Vakfiyelerinde vâkıflar, eserlerini oluşturmagerekçelerinden bahsederken şu âyetlereatıfta bulunmaktadırlar: “O gün ki ne mal faydaverir ne de evlâtlar.” (Şuara, 26/88), “Kendilerinerızık olarak verdiklerimizden infâk ederler.” (Bakara,2/3) “Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız,Allah katında onu bulursunuz.” (Bakara,2/110), “Yerin üstünde olan herkes fânidir.” (Rahman,55/26), “Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katındaolan ise kalıcıdır.” (Nahl, 16/96) ve “Allah’ınmescitlerini yalnızca Allah’a ve ahiret gününe imanedenler imar edebilir.” (Tevbe, 9/8).Ayrıca, vâkıfların Peygamberimiz’in (sallallâhualeyhi ve sellem) şu hadîslerini kendilerine referansaldıkları görülmektedir: “Kim Allah için bir mescitinşâ ederse, Allah da onun için Cennet’te bir evinşâ eder.” (Müslim, Mesâcid, 24; Buhârî, Salât, 65)“İnsan öldüğü zaman şu üç şey hâriç ameli kesilir:Bunlar; sadaka-i câriye, insanların faydasına olanilmî eser, dua eden sâlih bir evlât .” (Müslim, Vasiyet,14; Ebû Dâvut, Vesâyâ, 14). “Dünya ahiretintarlasıdır.” (Keşfü’l-Hafa, c.I, s.368).Bunlarla birlikte vakfiyelerde vâkıfların, dahabirçok âyeti ve hadîsi kendilerine rehber edinerekbu eserleri inşâ ettikleri görülmektedir.Vakıflar, milletimizin seciyesinin ve hayırseverliğininbir terennümüdür. Bu hakîkat, ŞeyhEdebâli’nin Osman Gazi’ye verdiği öğütte “İnsanıyaşat ki devlet yaşasın.” 6 cümlesinde veciz bir şekildeifâdesini bulmuştur. Sadece devlet erkânı vezenginler değil, çok az mala sahip olanlar bile çağınşartlarına ve gereklerine göre çeşitli mâhiyette vakıflarvücûda getirmişlerdir. Vakıflar; eğitim, sağlık,bayındırlık, savunma, sosyal ve daha pek çokalanda hizmetlerde bulunmuşlardır.Şimdi birkaç örnekten hareketle konuyu açıklamayaçalışalım. Peygamberimiz’in Medine Mescidibünyesinde oluşturduğu eğitimi kendilerinemodel alan ecdadımız, yaptıkları câminin yanınamutlaka bir medrese inşâ etmişler 7 veya cami içerisindebu eğitimin devam etmesini sağlamışlardır.Medreseleri bugünkü mânâda bir yerleşke şeklindeyaparak, öğrencilerin kalacakları yerleri, uygulamaalanlarını, temizlik ihtiyaçlarını giderebileceklerihamamları eğitim yuvalarının etrafında inşâ etmişlerdir.8 Söz konusu kurumlarda, insanı merkezealan hizmet anlayışının ayırt edici alâmetlerindenbirisi de, buralarda görev alacak kişilerin şahsiyetözelliklerine hâssaten dikkat edilmiş olmasıdır.Nitekim, muallimlerin büyük bir titizlik içerisindedevrin ehil kimselerinden seçilme şartı vakfiyelerdebelirtilmektedir. Bu da, bize, bugün <strong>yeni</strong><strong>yeni</strong> telâffuz edilen “Toplam Kalite Yönetimi”ninecdâdımız tarafından o günlerde uygulandığınıgöstermektedir.Öte yandan Osmanlı’nın yükseliş dönemindemedreselerde, dînî ilimlerin yanında fennî ilimlerde okutulmuştur. Sahn-ı Semân 9 ve Süleymaniye10 medreseleri bunun en güzel örneklerindendir.Eğitime büyük önem veren Osmanlılar, bununvazgeçilmez bir unsuru olarak da büyük kütüphanelerinşâ etmişlerdir.“Hayırda yarışınız.” (Mâide, 5/48) âyetini kendinekılavuz yapan bu millet, faydalı eser binâ etmearzusuyla âdetâ birbiriyle yarışmış; halka hizmetetmeyi Hakk’a hizmet kabul etmiştir. Vâkıflar,eğitim müesseselerinin yanında birçok imâret, 11şifahâne, 12 sebil, 13 çeşme yaptırmış ve vakfetmişlerdir.Hasbîliklerinin ve hizmetlerinin karşılığını dasadece Allah’tan beklemişler, muhtaçlara yardımı,onların en tabiî hakkı kabul edip vermişlerdir. 2.Mahmud’un 1. Abdülhamid için yaptırdığı Eminönü-Bahçekapı’dakiHamidiye imâretinin kapısıüzerinde Kur’ân-ı Kerîm’de ebrârın ağzından aktarılan“Biz size sırf Allah rızası için ikram ediyoruz,yoksa sizden karşılık istemediğimiz gibi birteşekkür bile beklemiyoruz.” (İnsan, 76/9) sözü bucivânmertliğin göstergesidir.“Allah rızası için yaptığınız maddî yardımlarınızıaçıkça verirseniz ne güzel! Ama bu hayırlarınızısaklı tutar ve muhtaçlara ulaştırırsanız, bu sizin içindaha hayırlı olur ve Allah bu sebeple bir kısım günahlarınızıaffeder. Allah, yaptığınız bütün şeylerdenhaberdardır.” (Bakara, 2/271) âyetinden ilhamalınarak hayata geçirilen sadaka taşları ise bu top-10 | YENİ ÜMİT DERGİSİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!