13.07.2015 Views

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zaafı ehl-i diyanetin çoğunun ehl-i dünya ve ehl-idalâlet tarafından ‘avlandığı’ boşluklardan biridir.Ona göre bu hırs hastalığından kurtulmanın çaresi,Cenab-ı Hakk’ın Rezzâk-ı Hakîkî, rızkın dakaderle tayin edilmiş olduğuna inanmak ve hemRahîm hem Kerîm olan ihsan sahibi Rabb’in rahmetiniitham eder ve keremini hafife alır bir surettekatiyen başkalarına yüzsuyu dökmemektir. Ayrıcahelal ve meşru rızık insanın aczine ve fakrına binaengelir. Kanaat edip iktisatla davranan bir kimsehiçbir zaman darlık ve yokluğa maruz kalmaz.Üstad Hazretleri, ehl-i dünyanın, vereceklerişeyleri ucuza vermeyeceğini, çok cüz’î bir dünyalıkkarşılığında bile ya insanların vicdanlarını yahutbazı mukaddesâtı rüşvet olarak almak isteyecekleriniifade eder. Üstad’ın bu hususta dostlarınatembîhâtı çok nettir: “Evet, ehl-i dünya, hususanehl-i dalâlet, parasını ucuz vermez, pek pahalı satar.Bir senelik hayat-ı dünyeviyeye bir derece yardımedecek bir mala mukabil, hadsiz bir hayat-ı ebediyeyitahrip etmeye bazen vesile olur. O pis hırsla,gazab-ı İlahîyi kendine celb eder ve ehl-i dalâletinrızasını celbe çalışır. Ey kardeşlerim! Eğer ehl-idünyanın dalkavukları ve ehl-i dalâletin münafıkları,sizi, insaniyetin şu zayıf damarı olan tama’yüzünden yakalasalar, geçen hakikati düşünüp, bufakir kardeşinizi numûne-i imtisal ediniz.” 9Tûl-i EmelHayat ile ölüm arasındaki perdenin hem çokince hem de her an aralanabilir olduğundan sarf-ınazar ederek sonu gelmez dünyevî arzulara kapılmakdemek olan tûl-i emel, az önce zikredilen hırsınhem sebebi hem de neticesi gibidir. Aralarındafâsit bir daire (kısır döngü) olduğu da söylenebilir.Tûl-i emel, insana ahireti unutturduğundan, AllahResûlü’nün, ümmeti hakkında endişe ettiği hususlarınbaşında gelmektedir.Üstad Hazretleri tûl-i emeli, “ihlâsı zedeleyen,riyaya ve dünyaya sevk eden” bir hastalık olarak tarifetmiş, sebebinin “tevehhüm-ü ebediyet” yanisonsuza kadar yaşayacağını düşünmek, ilâcının da,“riyadan nefret veren ve ihlâsı kazandıran râbıta-yımevt” olduğunu söylemiştir. 10 Râbıta-yı mevt, bilindiğiüzere ölümü düşünüp, dünyanın fânî olduğunumülâhaza etmektir.Keşf ü Keramet ArzusuMektûbat’ında İmam Rabbanî Hazretleri’nin,“Hakâik-i imaniyeden bir meselenin inkişafını, binlerezvâk ve mevâcid ve keramâta tercih ederim.” dediğininakleden Bediüzzaman Hazretleri, Allah’ın dostluğunatâlip olanların bütün himmetlerini imanhakikatlerinin takviyesine sarf etmeleri gerektiğinisöyler. Önemli olan, keşif ve kerametlere sahip olmakve bunların zevkini yaşamak değil, Allah nezdindekabul gören bir imanı elde etmektir. Üstad’agöre Hak dostları bu tür şeylerin tâlibi olmadığıgibi, istekleri dışında mazhar oldukları zaman daonları setretmeye çalışır. Üstad bu hususları şöyleifade eder:“Ehl-i velâyet, hizmet ve meşakkat ve musibetve külfeti hoş görüyorlar, nazlanmıyorlar, şekvâetmiyorlar. ‘Elhamdülillahi alâ külli hâl’ diyorlar.Keşif ve keramet, ezvak ve envar verildiği vakit, biriltifât-ı İlâhîye nevinden kabul edip setrine çalışıyorlar.Fahre değil, belki şükre, ubudiyete daha ziyadegiriyorlar. Çokları o ahvâlin istitar ve inkıtâınıistemişler, tâ ki amellerindeki ihlâs zedelenmesin.Evet, makbul bir insan hakkında en mühim birihsan-ı İlâhî, ihsanını ona ihsas etmemektir; tâ niyazdannaza ve şükürden fahre girmesin.İşte bu hakikate binaendir ki, velâyeti ve tarikatiisteyenler, eğer velâyetin bazı tereşşuhâtı olan ezvakve kerâmâtı isterlerse ve onlara müteveccih iseve onlardan hoşlansa, bâki, uhrevî meyveleri fânîdünyada, fânî bir surette yemek kabilinden olmaklaberaber, velâyetin mayası olan ihlâsı kaybedipvelâyetin kaçmasına meydan açar.” 11Hizmet Karşılığında Beklentilere GirmekAllah yolunda gösterilen cehd ü gayretleridünyevî bir kısım beklentilere bağlamamak ihlâsınkırılmaması ve kaybolmaması için önemli bir düsturdur.Bu zaviyeden hizmet insanları, sadeceAllah’ın hoşnutluğunu hedeflemeli, Allah’ın sevgilikulları olan peygamberler gibi, “in ecriye illâ alallah/benimmükâfatımı verecek sadece Allah’tır.”demelidir.Lem’alar’da, “Hizmet-i dini<strong>yeni</strong>n mukabilindedünyada bir şey istenilmemeli ki, ihlâs kaçmasın.”12 diyen Bediüzzaman Hazretleri, KastamonuLâhikası’nda ise bu dünyanın ücret yeri değil de birhizmet mahalli olduğunu şu cümlelerle ifade eder:“Bu dünya darü’l-hizmettir; ücret almak yerideğildir. A’mâl-i sâlihanın ücretleri, meyveleri,nurları berzahta, ahirette dir. O bâki meyveleri budünyaya çekmek ve bu dünyada onları istemek,ahireti dünyaya tâbî etmek demektir. O amel-isalihin ihlâsı kırılır, nuru gider. Evet, o meyveleristenilmez, niyet edilmez. Verilse, teşvik için verildiğinidüşünüp şükreder.” 13Risale-i Nur müellifi Üstad Bediüzzaman, he-YENİ ÜMİT DERGİSİ | 41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!