13.07.2015 Views

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İnsan Allah’a, peygamberlere,kitaplara, haşre ve imanın sairunsurlarına olan inancını ilimlebesleyememiş ise, bu insanınyakîni zayıftır. Çünkü yakîninbaşlangıcı ilimdir.dınız.” 24 buyurmuşlardır. Zira o, ölüm ahvalini veölümden sonraki tüm hâdiseleri yakînen biliyordu.Bunun için ümmetini ikaz etmiş, geçici dünyanimetleri karşısında ahireti unutmamaları için“lezzetleri yok eden ölümü, devamlı hatırlayın!” 25şeklinde tembihte bulunmuşlardır. Bir başka rivayetteise “Şayet ölüm hakkında insanoğlununbildiğini (yakînî ilim olarak) hayvanât bilmiş olsaydı,onlardan semiz et yiyemezdiniz” 26 şeklindehaber verilerek, hayvanların şuuru olsaydı ölümkorkusundan dolayı beslenemeyip zayıf kalacaklarıanlatılmaktadır. Kur’ân-ı Kerim’de Cenâb-ı Hak,kişinin ilme’l-yakîn ve ayne’l-yakîn olarak ölüm vecehennem ateşini bileceğini haber vermektedir. 27İnsanların ölümü bilişleri ise üç yakînî mertebedeolacağı belirtilir: Birincisi, ilme’l-yakîn; her aklıolan kişi ölenleri görünce, kıyas yoluyla kendininde öleceğini bilmesi. İkincisi, ayne’l-yakîn; kişiölüme çok yaklaştığında yani sekaratü’l-mevt anındamelekleri açıkça görmesi. Üçüncüsü, hakka’lyakîn;kişinin tam ölüm anındaki acıları hissetmeşeklindeki olaydır. 28Yine Kur’ân-ı Kerim’de yakîn ilmine şöyle birtemsil getirilir: “İbrâhim “Rabbim! Ölüleri nasıldiriltiyorsun, bana göster!” deyince, Rabbi “Yoksainanmıyor musun?” demişti. O “Hayır inanıyorum,fakat kalbim tam kanaat getirsin diye” cevabınıverdi. Rabbi “Kuşlardan dört tane al, onlarıkendine alıştır, sonra parçalayıp her bir tepeye onlardanbir parça bırak, sonra onları çağır. Koşaraksana gelecekler ve şunu bil ki, Allah hep galiptir vehikmet sahibidir” buyurdu. 29 Yaparak, yaşayarak,deneyerek kesin bilgiye ulaşmaya “hakka’l-yakîn”denir. Hz. İbrâhim’in öldürüp parçaladığı, sonraçağırınca dirilip gelen kuşlar hâdisesi de hakka’lyakînyoluyla kesin bilgiye ve inanca ulaşmanın birörneğini teşkil eder. Zira Hz. İbrâhim’in sorusununşüpheden kaynaklanmadığını bilakis “liyetmainnekalbî” “Kalbim tam kanaat getirsin!” şekliyleifade edilmiştir. İtminân kelimesi, “maddî olarakhareketin durması, hareket halindeki bir şeyin sakinleşmesi”demektir. Buradan hareketle zihnin vevicdanın sakinleşmesine, şüphe, heyecan, tereddütve ıztırabın son bulmasına da itminân denilmektedir.Şu halde sağlam haber, düşünce ve gözlemyollarıyla elde edilen bilgiler ve bunlara dayananinançlar da yakîn, kesin bilgidir. 30 Abdullah b. Mesud(r.a) “yakîn, imanın tümüdür” derken, Muaz b.Cebel (r.a) ise arkadaşlarına א א “Bizimleotur da bir müddet iman edelim (imanımızıkuvvetlendirelim)” 31 diye davette bulunurmuş.Demek ki o, imanı kuvvetlendirmenin, Allah’ı zikiryani Kur’an ve sünnet çerçevesinde imanî konulardasohbet olarak anlamaktadır. Nitekim Kur’an’daimanın kuvvetlenmesi de şöyle anlatılmaktadır. א א כ א א א א כ אא א א “Mü’minler o kimselerdirki, Allah’ın adı geçtiğinde yürekleri titrer,kendilerine Allah’ın ayetleri okunduğunda bu onlarınimanlarını arttırır. Onlar sadece Rab’lerinetevekkül ederler.” 32 O halde kamil mü’minlerAllah’ın âyetleri okundukça hem <strong>yeni</strong> bilgiler edinirve bunlara da iman etmek suretiyle inançlarınınicelik (kemiyet) yönünden arttırırlar. Ayrıca herbir âyet, ihtiva ettiği incelik, güzellik, hikmet vebilgiler sebebiyle Kur’ân’ın Allah’dan geldiğine delilteşkil ettiği için nitelik (keyfiyet) yönünden deimanlarını güçlendirirler.Görüldüğü üzere yakîn ilmi; ilme’l-yakîn,ayne’l-yakîn ve hakka’l-yakîn olmak üzere üç mertebeyeayrılmaktadır. Buna göre bir insan inandığıhakikatleri ilme dayandırarak yorumlayamıyorsaonun yakîni zayıf demektir. Yani insan Allah’a,peygamberlere, kitaplara, haşre ve imanın sair unsurlarınaolan inancını ilimle besleyememiş ise, buinsanın yakîni zayıftır. Çünkü yakînin başlangıcıilimdir. Mesela; şu karşımızda kâinat kitabını birressam, sanatsal zevki olan bir sanatkâr veya ekolojiilmine vâkıf bir ilim adamı tetkik ederek, bundanAllah’ın kelâm sıfatını okuyarak Kur’ân ile kâinatarasında köprüler kurabilirse, yakînin ilk mertebesiolarak ilme’l-yakîn hâsıl olmuş demektir. Mesela;bir insan ağaçların yapraklarına bakar, onlardakicanlılığı, insana anlatmak istediği mânâyı özümsemeyeçalışır, onların ifrâz ettikleri karbondioksitebakar, gece-gündüz değişimlerine dikkat eder, bitkilerleinsanlar arasındaki uyuma göz gezdirir, ihtimalhesaplarını nazara alarak bu hâdiselerin rastlantıolabilme durumlarını araştırır. İnsan bu vebuna benzer incelemeler sonucu almış olduğu bilgiylemarifet penceresini açar. İşte bu seviye ilme’l-50 | YENİ ÜMİT DERGİSİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!