13.07.2015 Views

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

Yeni Ümit Sayı 95 - yeni_calisma.indd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mânâda buna müsaade edilmektedir. Eğer böyleolmuş olsaydı, bu âyet-i kerîmenin Kur’ân’ın diğerâyetleriyle ve Efendimiz’in (sallallahü aleyhi vesellem) birçok mübarek beyanlarıyla tearuz hâlindebulunması icap ederdi. Zîrâ Cenab-ı Hak, Kur’ân-ıKerîm’de, karı ve koca arasında sevgi ve şefkat varettiğini (Rum Sûresi, 30/21) ve kadınların kocalarındanhukuklarını gözetme konusunda sağlamcateminat aldıklarını söylemekte (Nisa Sûresi, 4/21);bunun yanında kadınlarla hoşça ve güzelce geçinmeyi(Nisa Sûresi, 4/19), boşanırken bile güzellikleayrılmayı emretmektedir. (Talak Sûresi, 65/2) Başkabir âyet-i kerîmede ise Cenab-ı Hak düşmanlıkeden bazı eşler olabileceğini ve bunlardan sakınılmasıgerektiğini hatırlattıktan sonra şu tavsiyedebulunmuştur: “Ama affeder, kusurlarını örter vebağışlarsanız, bilin ki Allah (celle celâlühü) çok bağışlayan,çok esirgeyendir.” (Tegâbun Sûresi, 64/14)Hadîs-i şerîflere baktığımızda da kadınlara karşıgüzel muameleyi emreden birçok nassla karşılaşırız.Bunlardan bazıları şu şekildedir: “Sizin en hayırlınız,eşlerine karşı en iyi davrananlarınızdır. İçinizdeeşlerine karşı en iyi davrananız da benim.” (İbn Mâce,Nikâh 50); “İman açısından en mükemmel mümin,ahlâkı en iyi olan mümindir. Sizin en hayırlınız da hanımlarınakarşı hayırlı olanlardır.” (Tirmizî, Radâ’ 11);“Sizden biri hangi düşünceyle hanımını köle dövercesinedövmeye tevessül eder? Akşam olunca aynı yatakta beraberyatmayacaklar mı?” (Buhari, Nikâh 93); “Bir kimsehanımına kin beslemesin. Hanımının bir huyundan hoşlanmamışsa,pekâlâ beğeneceği başka (iyi) huylar vardır.”(Müslim, Radâ 61)Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselâmkadınlarla alâkalı bu tavsiyelerinin yanı sıra onlarakarşı muameleleriyle de bu konuda bize kudve-ihasene olmuştur. Hz. Aişe Validemiz’in naklettiğinegöre Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem)hayatı boyunca hiçbir kadına ve hiçbir hizmetçisineasla vurmamıştır. (Müslim, Fedâil 79) Kur’an veSünnet’i çok iyi anlayan sahabe efendilerimizin kadınlarakarşı genel tavırlarını yansıtan Hz. Ömer’in(r.a) şu sözü de meseleye vuzuh kazandırmaktadır:“Biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanındahakkımızda bir vahiy inmesinden korktuğumuz içinkadınlara söz söylemekten, haklarını çiğnemekten ve onlarasert davranmaktan sakınırdık.” (Buhârî, Nikâh 81)Burada çok rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki; ailedeesas olan; eşlerin birbirlerine karşı mürüvvetlidavranmaları, karşılıklı muamelelerinde şefkat vemülâyemeti esas almaları ve böylece aileyi Cennetbahçelerinden bir bahçeye çevirmeleridir.O hâlde bir kere daha ifade edelim ki, yukarıdakiNamuslu, terbiyeli ve yuvasınabağlı bir kadının bulunduğuev, Cennet köşelerinden birköşedir ve orada duyulanseslerin, solukların huri, gılmannağmesinden ve kevserçağıltısından farkı yoktur.* * *âyet-i kerîmede ele alınan öncelikli mesele İslâm’dakendisine büyük önem verilen aile müessesesininkorunmasıdır. Aynı şekilde burada dövülmesinemüsaade edilen kadın da alelade bir kadın değil,nasihatten anlamayan, yatakta yalnız bırakmanınbile fayda etmediği, kocanın bütün ıslahçı tavırlarınakarşı ayak direten ve hâlâ serkeşliğini, kocayakarşı isyanını ve daha başka kötü hâl ve tavırlarınıdevam ettiren naşize bir kadındır. Dolayısıyla kadınlarakarşı kötü muamelede bulunmama önemlibir maslahat olsa da, bozulan aile düzenini <strong>yeni</strong>denıslah etme daha büyük bir maslahat olduğundan,geçici ve ârızi bir durum olarak belli prensiplerdâhilinde, daha başka <strong>yeni</strong> arızalara sebebiyet vermedente’dip için naşize kadınların hafifçe dövülmelerineruhsat verilmiştir. Ve bu ruhsat da kendisineen son ve mecburen başvurulacak bir ruhsattır.Buradaki maksat, kadının canını acıtmak veya onaeziyet etmek değil, onun onur ve gururunu hareketegeçirerek girdiği yanlış yoldan geri dönmesinitemin etmektir. Bunun için de asgari ölçü neyseo uygulanmalıdır. Yoksa kadının yüzünü gözünümorartacak şekilde onu dövmek, hedef ve maksadıbelirsiz, dinen tecviz edilmesi mümkün olmayanhoyratça, cahilce ve insanlık dışı davranışlardır. İşkence,eza, cefa ve intikam hissiyle eşlerini döveninsanların Allah katında yaptıklarından mesul olacaklarındaise şüphe yoktur. 1Saliha KadınlarCenab-ı Hak, âyet-i kerîmenin başında kadınanazaran daha dayanıklı ve güçlü olduğu ve aynızamanda ailenin nafakasını temin ettiği için erkeğinkadın üzerinde kavvâm olduğunu söylemiştir.Ardından aile hayatı içinde yer alan kadınlar salihave naşize şeklinde ikiye ayrılarak, saliha kadınlarınitaatkâr ve kocalarının yokluğunda onların haklarınıkoruyan kimseler oldukları ifade edilmiştir.Daha sonra ise nüşuzlarından korkulan kadınlarYENİ ÜMİT DERGİSİ | 23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!