Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
çıkmaktadır. Başka deyişle, kadın hikayelerinden<br />
itinayla uzak duran ana akım sinemada<br />
kadın eşcinselliği de gözlerden uzak tutulur.<br />
Var olanlar da erkek fantezilerine hizmet etmek<br />
üzere üretilmiş, sinema salonlarında değil, DVD<br />
ya da belli siteler üzerinden izlenebilecek olan<br />
filmler olur çoğunluk. Bu arada değinmeden<br />
geçemeyeceğim; ABD yapımı iki televizyon<br />
dizisindeki kadın eşcinsel temsili oldukça cesur<br />
ve olumlu, ancak, kusursuz değil. Bunlardan<br />
ilki Grey’s Anatomy’de evli bir çift olan Dr.<br />
Callie Torres ve Dr. Arizona Robbins. Son bir<br />
kaç sezondur bu iki karakter aracılığıyla kadın<br />
eşcinselliği yaygın biçimde temsil ediliyor. Bir<br />
diğer örnek ise The Good Wife dizisindeki Kalinda<br />
Sharma karakteri. Kalinda hem erkeklerle ve<br />
hem de kadınlarla birlikte olan çok daha gizemli<br />
bir karakter ve The Good Wife da popüler bir<br />
televizyon dizisi olması nedeniyle geniş kitlelere<br />
ulaşıyor. Ne var ki değindiğim gibi bunlar da<br />
kusursuz temsiller değil. Dr. Callie Torres bir<br />
Latin, Kalinda da Hindu olması nedeniyle kadın<br />
eşcinselliği ve egzotizm arasında bir bağ kurulup,<br />
neredeyse gerçeklikten kopartılıyor. Hal<br />
böyle olunca festival programında yer alan Mavi<br />
En Sıcak Renktir gerek kadın eşcinselliğine<br />
odaklanması, gerekse egzotik ırki özelliklere<br />
sığınmaması nedeniyle kaçırılmayacak bir fırsat<br />
olarak belirdi .<br />
Abdellatif Kechiche’nin yönettiği, Fransız yapımı<br />
Mavi En Sıcak Renktir’de lise ikinci sınıfta edebiyat<br />
eğitimi almakta olan Adèle (Adèle Exarchopoulos)<br />
sıradan bir ergen profili çizer. Kız<br />
arkadaşlarıyla birlikte takılan, akranı erkeklere<br />
ilgili, dağınık, sevimli bir genç kızdır Adèle.<br />
Üstelik üzerinde gezinen kameranın sık sık<br />
extreme close shotlarla bize kanıtladığı üzere<br />
arzu nesnesi olacak kadar doğal ve alımlıdır.<br />
Bir gün caddede karşıdan karşıya geçerken<br />
iki kadın sevgiliyle karşılaşır. Saçları maviye<br />
boyalı Emma (Léa Seydoux) ile göz göze gelir.<br />
Adèle’in gözlerinden hem merak duygusunu,<br />
hem heyecanı okumak olanaklıdır. Bu etkilenme<br />
onu da sersemletir. O dönemde karşı<br />
cinsten bir sevgilisi olmasına karşın kendini<br />
tatmin ederken hayalini Emma süsler. Bu<br />
noktada film eşcinsel sinemadan çok queer<br />
sinemanın bir örneği olmaya aday olduğunu<br />
hissettirir. Cinsel yönelim, cinsel kimlik o<br />
denli keskin hatlı, tanımlı bir şey değildir, der<br />
film bize. Geçişkenliğin, muğlaklığın, normatif<br />
değerlere ters düşmenin ilk izine tanık oluruz.<br />
Ne var ki, bu geçişkenlik daha çok ergen<br />
olma haliyle ilişkilendirilir. Mutlu olmadığını<br />
hisseden Adèle sevgilisinden ayrılır. Okulun<br />
merdivenlerinde birlikte oturduğu kız arkadaşı<br />
bir başka genç kızın kalçalarına bakıp överken<br />
ve Adèle’e ilk kadın öpücüğünü verirken Adèle<br />
hazzın kaynağının çeşitliliği ile tanışmış olur.<br />
Ancak bu deneyimin devamı gelmez. Bir gece<br />
eşcinsel arkadaşıyla gittiği bir gey barda Emma<br />
ile karşılaşması Adèle’in yaşamının kırılma<br />
noktası olur. Güzel sanatlar eğitimi almakta<br />
olan ve yaşça Adèle’den daha büyük olan<br />
Emma, aralarındaki çekime rağmen Adèle’den<br />
çok daha temkinli davranır. Kuşkusuz bu kolay<br />
ilerleyen bir ilişki değildir. Adèle’in Emma ile<br />
zaman geçiriyor olması özellikle kız arkadaşları<br />
arasında tepkiye yol açar. Hemen burada<br />
değinmeden geçemeyeceğim bir durum var,<br />
Emma karakteri ne yazık ki sık rastladığımız<br />
kimi klişelere dayanıyor. Emma’nın daha marjinal<br />
ve bohem bir hayat yaşaması, kendini bir<br />
dük olarak apaçık ortaya koyabilmesi sanki güzel<br />
sanatlar eğitimi almasının ve farklı çevrelerde<br />
bulunmasının kaçınılmaz bir sonucuymuş<br />
gibi sunuluyor filmde. En azından böyle bir<br />
çıkarsama yapmak kolaylaşıyor. Bu açıdan<br />
Adèle’in güzergahının ne olacağı daha çok<br />
merak uyandırıyor filmde.<br />
Adèle ve Emma arasındaki tutku filmde uzunca<br />
bir sekansta tüm detaylarıyla veriliyor. Perdeden<br />
yansıyan erotizm sıradan izleyici için<br />
zorlayıcı olabilir. Yönetmen iki sevgilinin<br />
arasındaki çekimi, önü alınamaz arzuyu bu