You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
film ödülünü paylaşan Patika’yı izlemedim ama<br />
Gülüstan Acet’in Karpuz Cenneti’ni izlemiştim.<br />
Bir çocuğun dünyasına farklı bir şekilde dalan<br />
film, küçük bir kızın cennete gitmek için<br />
erken ölmeyi istemesini konu alıyor. Dinin ve<br />
din adına işlenen cinayetlerin eleştirildiği bir<br />
film Karpuz Cenneti. Jüri Özel Ödülü’nü ise<br />
başarılı animasyonlar yapan Ayce Kartal’ın<br />
Tornistan filmi kazandı, izlemedim ama başarılı<br />
olduğuna eminim. Gezi sürecine ilişkin bir<br />
animasyonmuş!<br />
Tartışmalar hep uzun metrajlarda olacak<br />
değil elbet kısa filmlerde de tartışmalar<br />
yaşandı. Kudret Güneş’in filmi Jinekolog<br />
ve Tercüman kadın sorunları, dil sorunu<br />
vs gibi konuları anlatan bir film. Filmin sonuna<br />
taşıdığı karakterin Kürtlerin ezildiğini<br />
bir Fransız jinekologa anlatması ve bunu<br />
tekrarlaması salonda rahatsızlık yarattı.<br />
Filmin propaganda yaptığını söyleyenler<br />
yönetmeni bir hayli sıkıştırdı. Kendisinin<br />
bir araştırmacı olduğunu söyleyen Kudret<br />
gördüğü tepkiden dolayı şaşkındı. Aynı şey<br />
Kapsül’ün yönetmeni Yakup Tekintangaç’ın<br />
başına gelmedi ama o da bu tarz filmlerin<br />
seyircide aynı etkiyi yarattığını tekrarladı!<br />
Sonuçta bütün bu tartışmalar ekseninde<br />
artık Türkiye sinemasının bu olduğu kabul<br />
edilmeli! Kürt ve Türk yönetmenler katılıyor,<br />
filmlerini yarıştırıyor. Tartışmaların olmasını<br />
olumlu buluyorum, sonuçta herkes kendi<br />
görüşünü şu ya bu şekilde söyleme imkanı<br />
buluyor. Aslında sorgulanması gereken filmlerin<br />
neden tatmin edici olmadığı, neden<br />
özgün ve seyirciyi sarsan işlerin çıkmadığı<br />
sanırım! Yoksa birisinin bana sanata politika<br />
karışmasını nasıl buluyorsunuz dediği doğru<br />
buluyorum elbette. Ayrı düşünemiyorum<br />
hatta. Çünkü politik olarak yaşadıklarımız<br />
sinemaya evriliyor, yön veriyor… Belki daha<br />
fazla sinema izlemek olmalı derdimiz ama bu<br />
da yine birlikte aşılacak bir sorun!<br />
Bu arada moderasyonunu yaptığım Sen<br />
Aydınlatırsın Gece’yle ilgili birkaç şey söylemek<br />
istiyorum. Seyircinin en fazla ilgisine<br />
mazhar olan ekip oldu, oysa ki seyirciler<br />
arasında filmi anlamadıklarını, çıkmak istediklerini<br />
söyleyen oldu ama sonra kalmışlar.<br />
Filmin kendilerini sardığını ve bu tarz filmlerin<br />
artarak devam etmesi gerektiğini söylediler.<br />
Onur Ünlü farklı bir kulvarda yolunu<br />
çiziyor, absürd sinema örneğini başarılı<br />
bir şekilde seyirciyle paylaşıyor. Adana’da<br />
yarışan Daire’nin belki burada daha fazla<br />
şansı olurdu. Yapımcısı da öyle düşündü,<br />
Adana daha güçlüydü ama orada da İstanbul<br />
Film Festival’den taşınan filmler vardı. Belki<br />
Antalya bu şartı bırakmalı… Sonuçta bir festivalde<br />
böyle geçti ama filmler keşke daha fazla<br />
tatmin edebilseydi!