21.07.2017 Views

HOTEL RESTAURANT MAGAZINE TEMMUZ 2017 SAYISI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hotel restaurant<br />

58 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Kahveci<br />

güzelinden<br />

Le Cordon<br />

Bleu Türkiye<br />

Direktörlüğüne<br />

Bir Defne<br />

Ertan<br />

Tüysüzoğlu<br />

hikayesi…<br />

Bir restoran açmak çocukluğundan<br />

beri en büyük hayaliydi. Bu<br />

kararında elbette turizmci bir<br />

aileden gelmesinin etkisi büyük oldu.<br />

İlk stajını yaptığı Divan Pub’ta önce<br />

“kahveci güzeli” oldu, ardından The North<br />

Shield’ler ile pub’cı ve arkasından ilk<br />

Türk yerli restoran markası Kırkpınar<br />

ile köfteci… Şimdilerde ise Özyeğin<br />

Üniversitesi Le Cordon Bleu’nun genç ve<br />

donanımlı Türkiye Direktörü artık!..<br />

Gastronomi sektörünün değerli<br />

isimlerinden Defne Ertan Tüysüzoğlu’nun<br />

başarılı kariyer yolculuğunu hiç<br />

bilmediğiniz yönleri ile bir de kendinden<br />

dinleyelim…<br />

Defne Hanım, turizm sektöründen<br />

akademik kariyere uzanan yolculuğunuz<br />

ilk nasıl başladı, anlatır mısınız?<br />

Çocukluğumdan beri hayalim restorancı<br />

olmaktı. Otelci bir ailenin çocuğuyum<br />

aslen. Turizmle uğraşan büyük babam<br />

Haydar Ertan’ın 1954 yılında Ankara<br />

Bulvar Palas Oteli’ni açmazdan önce bir<br />

Karadeniz lokantası geçmişi var. Kendisi<br />

1936 yılında bir lokanta ile ilk kez sektöre<br />

giriş yapmış. Ardından babam Tekin Ertan<br />

da otelcilik mesleğini devam ettirmiş.<br />

Rize Çamlıhemşin köyünden çıkıp bütün<br />

köyüne iş imkanı sağlayan bir aileye sahip<br />

olmak en büyük gururumdur. Bense<br />

onların aksine nedense otelci değil,<br />

restorancı olmayı istedim o başka…<br />

Bunun da sebebi, otelin çok büyük<br />

olmasıydı sanırım, biraz gözümü<br />

korkutuyordu. Bir de babam çok uzun<br />

saatlerde çalışırdı. Aynı şehirde olmamıza<br />

rağmen onu günlerce görmediğim<br />

olurdu. Diğer taraftan mesleği de çok<br />

seviyordum. İlkokuldayken ara ara öğle<br />

yemeklerimi otelde yemek zorunda<br />

kaldığım içim aslında hep bir yanıyla<br />

yeme içmenin içindeydim. Küçük bir<br />

çocuktum ama babamın dışarıda<br />

yediğimiz yemekler sonrasında “Servis<br />

iyi mi, neyi beğendin, servantın yanına<br />

mı oturdun?” sorunlarını dün gibi<br />

hatırlıyorum. O yüzden de hep bu hayat<br />

çok hoşuma gitmişti, ilgimi çekiyordu. Bu<br />

sebeplerle restorancı olmayı istedim.<br />

Ne var ki benim zamanımda eğitim<br />

alabileceğim bir gastronomi programı<br />

yoktu. Lisedeyken Le Cordon Bleu’ya<br />

gider miyim diye düşündüm. Ama gençlik<br />

işte, o yıllarda ailemden ayrılmaya<br />

cesaret edemedim. Ben de dönemin<br />

en önemli okullardan biri olan Boğaziçi<br />

Üniversitesi’nin iki yıllık Turizm ve<br />

Otelcilik programına başladım. 1993<br />

yılında okulu bitirdikten sonra eğitimimi<br />

dört yıla tamamlamak adına gene aslında<br />

babamın mezun olduğu Michigan State<br />

Üniversitesi’ne kaydolarak Amerika’ya<br />

gittim.<br />

“Kahveci güzeli”<br />

Üniversite dönemimde stajlar zorunluydu.<br />

Gerçi ondan önce ilk işim Erenköy Divan<br />

Pub’ta “kahveci güzeli” olarak başladım.<br />

Tabii çok küçüğüm, bana “Sen misafirlere<br />

yemekleri bittikten sonra kahve ikram<br />

edersin” dendi. Ben de pub’ta birkaç<br />

ay boyunca misafirlere Türk kahvesi<br />

ikram ettim. “Kahveci güzeli” oluşum da<br />

ondan… Divan mesleğe ilk başladığım<br />

yer olması sebebi ile çok kıymetlidir<br />

benim için. Hatta sonra bir stajımı daha<br />

Divan’da yaptım. İlk genel müdürüm,<br />

kendisini şimdi rahmetle anıyoruz, Orhan<br />

Başdoğan’dı. F&B Direktörü Kamil<br />

Berk’di. İlk stajımı da Divan’ın mutfağında<br />

yaptım.<br />

İlk staj tecrübenizle ilgili hatırınızda<br />

neler kaldı peki?<br />

Mutfak çok değişik bir ortamdı, keyifliydi…<br />

Beni kızım diye önce sandviç bölümüne<br />

verdiler. Bir ay boyunca durmaksızın<br />

sandviç yaptım. Sonra Kamil Bey’in<br />

karşısına geçip, hani biraz da babadan<br />

torpilliyim ya, “Ben sandviçi öğrendim,<br />

başka bir departmana alabilir misiniz?”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!