Kadıköy Life / Mart & Nisan 2019
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Life</strong> Magazin<br />
Ahmet Çaplı<br />
da onun yanında 12 yaşında sahneye<br />
çıkıyor. 12 yaşında sahneye çıkabilmek<br />
için sadece aşina olmak yetmez, doğuştan<br />
gelen bir yetenekten bahsediyoruz.<br />
Kerim Çaplı’nın “Kayıp” albümünün lansmanı <strong>Kadıköy</strong><br />
Dorock XL’de gerçekleşti. Sanatçının oğlu Ahmet Çaplı,<br />
“Muhtacım Sana” şarkısını seslendirdi.<br />
Bu albümde kaybolan şarkılardan söz<br />
ediyoruz ama şarkılar kayıp değil aslında.<br />
Bu şarkıları dijital yöntemlerin olmadığı bir<br />
dönemde bu kadar kusursuz ve temiz kaydetmiş<br />
olması ve yayınlayamamış olması,<br />
onun hayatıyla ilgili başka noktalara işaret<br />
ediyor. Neden tamamlayamadı? Tamamladıysa<br />
neden çıkaramadı? Tabi bunun<br />
maddi tarafı da vardır ama neden çevresi<br />
bu konuda etkin olamadı? Öldükten sonra<br />
da kimse bir çalışma yapmadı? Kimseyi<br />
suçlamıyorum, sadece şunu düşünüyorum;<br />
müzisyenlerin kendi hayatlarındaki<br />
çatışmalar ve sorunlardan dolayı başka<br />
zorluklara işaret ediyor. Bu zorluklar ne?<br />
Dostlukların zayıf ya da sahte olması mı<br />
veya o tip müzisyenlerin güçsüz olması<br />
mı? Belki popüler kültüre mi hizmet etmesi<br />
gerekiyor? Bunları sormak lazım… Yani<br />
şarkılar değil kaybolan, bir hayat…”<br />
“ÇAPLI SOYADI MOTİVASYON KAYNAĞI”<br />
Kendisi de kariyer yaşamına müzik ile devam<br />
eden Ahmet Çaplı, kendi yolculuğunu<br />
ve “Çaplı” soyadının verdiği duyguyu şu<br />
şekilde özetliyor: “Ailem, bizi müzikle hep<br />
bir arada tuttu. Annemin ailesi de sanatla<br />
amatör olarak uğraşıyordu. Onlar bizi çok<br />
küçük yaşlarda piyanoya ve işin alafranga<br />
kısmına adapte ettiler. Babam hayatımda<br />
yoktu ve babaannem, opera sanatçısı Azra<br />
Gün de yoktu. Bizde sanırım bu yüzden<br />
içgüdüsel olarak sanatçıya ve müzisyene<br />
karşı bir önyargı ve savunma mekanizması<br />
oluşmuş olabilir o dönemde. Bunu<br />
tetikleyen şey tabii ki psikolojik... Çok<br />
küçük yaşlarda içgüdüsel olarak müzikle<br />
olan bağımı biliyordum. Her şeyi müzikle<br />
yaşıyorsun çünkü. Eğer o içinde yoksa<br />
zorlayarak olmuyor. Kalıtsal olarak geçen<br />
bir şey bu...<br />
Örneğin, 9-10 yaşlarında çok fazla şiir<br />
yazdığımı biliyorum. 2012-2013 yıllarında<br />
müzik yaptığımı, beste yaptığımı fark ettim.<br />
İlk başta başka bir müziği taklit ettiğimi<br />
sanıyordum ama sonra baktım, daha önce<br />
böyle yapılmış bir müzik yok. Bu, insanın<br />
içinde çalışan bir fabrika gibi… Çıkıyor.<br />
Daha sonra tiyatro ile uğraşmaya başladım<br />
ve tiyatronun buna çok fazla katkısı oldu.<br />
Orada her dramatik durumu, her sahneyi<br />
müzikle yorumlamaya başladım. Sonra<br />
tiyatrodaki arkadaşlardan bu yönde bir<br />
talep geldi ve müzikleri yaptım. Orkestrayla<br />
çalıştım ve daha da çok motive oldum.<br />
Zamanla ‘Ben bu işi neden yapmıyorum?’<br />
demeye başladım. Sonra piyasanın içindeki<br />
isimlerden birkaç kişiye parça verdim ve<br />
demo yaptılar. Bundan sonrasında da söz<br />
ve müziği bana ait şarkılarla çalışmalarım<br />
devam edecek. Şunu da eklemek istiyorum,<br />
birçok kişi şunu soruyor; ‘Baban çok büyük<br />
sanatçıydı. Deden çok değerliydi. Senin<br />
üzerinde çok büyük bir yük yok mu?’ Öyle<br />
değil. Benim için ‘Çaplı’ soyadı baskı değil,<br />
motivasyon kaynağı… Kimseyle yarışmıyorum<br />
çünkü. Hepimizin hayatı ve kaderi<br />
farklı… Kendi yerimde kendi yolumda<br />
naçizane devam ediyorum.”<br />
106 : kadikoylife.com <strong>Mart</strong> & <strong>Nisan</strong> <strong>2019</strong>