Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
potansiyeli yüksek şehirlerden
bir tanesi. Kentte inanılmaz güzel
restoranlarımız ve yetenekli şeflerimiz
var. Geleneksel mutfağımız diğer
ülkelere kıyasla çok başarılı. Tüm bu
değerlerimizi tanıtma noktasında sivil
toplum kuruluşlarımızın desteğine
ihtiyacımız var, bu bir gerçek.
Bunu Gastronomi Turizmi Derneği
Başkanı Gürkan Boztepe’nin
Gastrotalks programına katıldığımda
daha net gördüm. Gastronomi
turizmi konusunda önemli bir tanıtım
eksikliğimiz bulunuyor. Yurt dışında Çin,
Meksika, Vietnam, İtalyan ve Fransız
mutfaklarıyla karşılaşıyoruz. Ne yazık ki
Türk mutfağını yeterince tanıtamadık.
Türk mutfağı denilince akla ilk ve tek
akla gelen döner oluyor. Dolayısıyla şu
anki yol haritamızda işin uzmanlarıyla
birlikte sektörün gelişimine katkı
sağlamak var. Bu konuda Valilik
olarak üzerimize düşen ne ise,
yapmaya hazırız. Kültür ve Turizm
Bakanlığı’mızın hazırladığı 2023 Turizm
Stratejisi kapsamında, hem İstanbul’un
turizm potansiyelinin arttırılması hem
de sosyal ve kültürel faaliyetlerle
entegresi gerekiyor.
Turizmden Sorumlu Vali
Yardımcılığı görevinizin dışında
da İstanbul’u konuşmak isterim
sizinle. Hülya Kaya, bir kadın
gözüyle İstanbul’u nasıl tarif eder?
İstanbul aslında tam bir kadına
benziyor, bence. Birçok duyguyu,
aynı anda derinlemesine ve tüm
incelikleriyle yaşıyor ve yaşatıyor size
İstanbul. Tek düzelikten uzak; her
sokağı ve mahallesi ayrı bir renk, ayrı
bir motif. Hikayelerle dolu bir şehir
İstanbul. Aynı anda bir sürü duyguyu
yaşatabiliyor size. Bugün mesela Valilik
binasından çıktım, Kadırga’ya kadar
yürüdüm ve geri döndüm. Bu şehirde
bir defa sanat var, tarih var, yaşanmışlık
var, günlük hayat var, yeme içme var,
karmaşa var. Bunların hepsini bir anda
yaşatabilecek bir mesafedeyiz, hepsini
aynı anda görebiliyoruz. Müthiş güzel
bir duygu bu.
“İstanbul’un dokusunu bozmayalım
yeter”
Madem İstanbul’u bir kadına
benzettiniz. O halde şehrin mevcut
turizm potansiyelini ortaya
çıkarmak adına ne tür bir yaklaşım
sergilemek gerekir İstanbul’a?
Mevcut yapıyı bozmayalım yeter.
Atalarımız, –Allah gani gani rahmet
eylesin- geride çok güzel eserler
bırakmış. Şehrin bu dokusunu
bozmayalım yeter. Yabancılar da
bunun için gelmiyor mu? İnsanlarımız
sevecenliğini kaybetmesin. Çünkü bizim
insanımız çok hoşgörülü, çok sevecen,
cana yakın. Yurt dışından gelen
arkadaşlarım hep bu özelliğimizden
bahsediyor. “Neden Türkler bu kadar
cana yakın, bu kadar iyi? Mutfağınız
çok iyi, şehriniz çok güzel, hareketli.
Hiçbir Avrupa kentinde bu hareketliliği
göremiyoruz. Bu kadar renklilik,
çeşitlilik yok! Bunu kaybetmeyin
yeter” diyor. Yabancı turist İstanbul’u
olduğu gibi seviyor. Şehrin renk
cümbüşünü, ahengini, karmaşasını
aynı anda yaşamak istiyor. Bu anlamda
yazarlarımızın ve sanatçılarımızın
şehre olan katkısı çok büyük. Mesela
Ahmet Ümit’i okuyup, onun dizelerinde
anlattığı İstanbul’u keşfetmeye gelenler
var. Orhan Pamuk’un gözünden
İstanbul’u yaşamak isteyenler var.
Elif Şafak’ın romanlarını okuyup
o mistik ve dar sokaklarda eski
İstanbul’un bozacılarının sesini duymak
isteyenler var.Kültür ve sanatın turizm
ile buluştuğu nokta olan İstanbul’un
tanıtımında edebiyatçılarımızın,
şairlerimizin ve ressamlarımızın ruha
işleyen mesajlarına kulak kesilmeye
ve bu gücü şehrin tanıtımında merkeze
yerleştirmeye ihtiyacımız var.
Bu şehirde özellikle genç neslin
eğlenebilecekleri çok fazla alternatif
bulunuyor. Bir Balat’a gittiğinizde çok
farklı bir sosyo-kültürel doku ile karşı
karşıyasınız. Balat, inanılmaz güzel
oldu. Adeta sizi farklı bir dünyaya
götürüyor. Sultanahmet’i farklı,
Beyazıt’ı, Üsküdar’ı farklı bir güzellikte.
Ben diyorum ki, şehrin sadece bu
hassasiyetlerini koruyalım. Mevcut
tarihi varlıklarımızı korumak ve
sürdürülebilir bir şekilde yönetebilmek
için elimizden gelen gayreti gösterelim.
Müzecilik de atılması gerek adımlar var.
İstanbul’daki müzelerimizin, Paris ve
Londra’daki müze ziyaretçi sayılarına
ulaşabilmesi için yapılması gereken çok
işler olduğunu düşünüyorum.
Yine de çok iyiye gidiyoruz.
Bu sene yıl sonuna kadar 15 milyon
turisti ağırlamayı hedefliyoruz.
Gelecek sene eminim bu rakamlar
daha da artacak. Önemli olan,
kaliteli ve sürdürülebilir bir turizm
yönetimini hakim kılmak. Turizmde
kaliteyi arttırmak sureti ile hizmetleri
çeşitlendirmeye ve turizmden daha
fazla gelir elde etmeye odaklanmalıyız.
İstanbul, doluluktaki artış
oranını gelirler seviyesinde
dengeleyemiyor. Turizmcilerin en
çok şikayet ettikleri konulardan
biri de bu. Bir performans
değerlendirmesiyle öneri ve
görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?
Bu serzenişi duyuyorum ben de.
Turizmcilerimiz “doluluk oranlarımız
çok iyi ama önceki dönemin rakamlarını
yakalayamıyoruz” diyor. Tabii bu
noktada Türk lirasının döviz karşısında
değer kaybetmesi gelirimizi etkiliyor.
Diğer bir önemli konu da, İstanbul’da
geçirilen gün sayısı ve insanların bu
süreyi ne yaparak geçirdikleri. Şehre
gelen gruplar nereleri tercih ediyor,
nerede geziyor, nerede yiyip içiyor,
bu önemli. Biz turizmde farklılıkları
ortaya koyarak, farklı rotalar çizerek
şehrimizde turistin daha fazla
kalmasının yollarını araştırmalıyız.
Tüm dünyada şehirlerin bir simgesi
var. Sizin gözünüzden şehrin bir
simgesi olmalı mıdır, bir adayınız
var mı?
İşin açıkçası İstanbul’a baktığımda
kullanabileceğimiz pek çok simgemiz
var. Bu çeşitlilik içerisinde tek
birine odaklanmak ne derece doğru
bilmiyorum. Markalaşmak ve turistin
dikkatini çekebilmek için zaman
zaman belli tarihi yapılarımızı ön plana
çıkarmak yararlı olacaktır.
Hülya Hanım, bu keyifli söyleşimizi
sonlandırırken, bundan sonra neler
olsun istiyorsunuz hayatınızda?
Mesleki olarak şu anki konumumda,
işimi en iyi şekilde yapmak istiyorum.
Bu doğrultuda sektörle olan
tanışıklığımızı ileri seviyeye taşıyıp,
o samimiyetten sonra çözüm odaklı
neler yapabiliriz, ne tür iş birlikleri
geliştirebiliriz aşamasına geçmek
istiyorum. Şu an henüz tanışma
safhasındayız. Fakat bunun bir adım
ötesinde, birlikte bu yolda nasıl
yürüyebiliriz, onların bizden talepleri
neler, bu birlikteliği nasıl sürdürebilir
kılabiliriz boyutuna geçmek istiyorum.
Bunun için de turizm sektörünün işlerini
kolaylaştırma noktasında elimden
gelen gayreti göstereceğim. Onlar zaten
işlerini çok iyi yapıyor. Biz de valilik
olarak daima arkasında olacağız.