Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
geçirmeden olmayacağının farkındayız.
Bugün Türkiye’ye gelen her 3 yabancı
ziyaretçiden birisi İstanbul’a geliyor.
Dönemsel bir sorun yaşadığımız ortada.
2013 sonrası yaşadığımız bazen siyasi
bazen farklı sorunlarla ne yazık ki bir
düşüşe geçtik. Ama bugün gelinen
noktada harekete geçme dönemindeyiz.
Birçok şehir, kendi nüfusunun 2 katı
turist çekerken, gelirleri bizim 2-3 katımız
iken, bugün bizim durduğumuz ortamda
veriler bizi mutsuz ediyor. Halbuki
dünyadaki bütün otoritelere baktığımızda
İstanbul gerçekten öncü kent olmayı hak
ediyor. İstanbul için ilk 5 hedefi diyorlar.
İstanbul için ilk 5 makul bir hedeftir. Ama
birinci olmayı hedeflemeliyiz. Özellikle
Türkiye’nin dünyadaki değerini de
anlamak için haritaya bakmak yeterlidir
ya, dünya haritasına baktığınızda bunu
görürsünüz. Dolayısıyla bu renk ve
çeşitliliğe sahip bu kentin ilk 5’te olması
doğru bir hedeftir. Ama gerçekten
birincilik hedeflenmelidir.
“2050 vizyonunu birlikte
belirleyeceğiz”
2050 vizyonunu çalışıyoruz. İstanbul
Turizm Platformu, İstanbul vizyonunun
bir parçasıdır, bu vizyonu hep beraber
belirleyeceğiz. Ama biz bu şehrin 2050’ye
vardığında dünya çapında hedefler
koyması lazım. Şehrimizin denizi, kültürü,
tarihi, gastronomisi ile yapacağız bunu.
İstanbul aynı zamanda Bursa, Tekirdağ,
Kırklareli, Edirne gibi yakın coğrafyanın
da lokomotifi olma sorumluluğu da vardır.
Bunu başardığımız takdirde hem Türkiye
hem de İstanbul turizminin nerelere
taşıyacağımızı hepimiz görüyoruz. Değerli
dostlar, hak ettiğimiz yere ulaşmak
için, elbette ki planlayacağız, sürece
stratejik bakacağız. Global rekabeti
doğru anlayıp, el birliğiyle karar alacağız.
Hamasi kararı bu sürecin içine dahil
etmeyeceğim Sektörün içindeki herkesin
sesine kulak vereceğiz. Bu ortak akılla da
uzun süreli kararlar alacağız. Yap-boza
asla izin vermeyeceğiz. Kişiye göre karar
almayacağız. Siyasi görüşe göre karar
vermeyeceğiz. Bu şehre ihanet edilmesine
asla fırsat vermeyeceğiz. Özellikle, omuz
omuza verip, bu şehrin turizmi örnekleri
ile hep birlikte kazanacağız.
“Marka festivallerle İstanbul’un
yaratıcı potansiyelini ortaya
çıkaracağız”
İstanbul’da muazzam fırsatlar var.
Haliç ayrı bir kıymettir. Haliç’e gözümüz
gibi bakmalıyız. Onun için ben 130 bin
metrekarelik alanda bir gereksiz biyolojik
arıtma tesisine karşı çıktım. Bir arıtma
tesisini bu şehirde harekete geçirmek
önemli ama orası değil! İşte bunlar bir
heyetin anlık bir kararıyla olacak şeyler
değil. Şehrin bir master planı vardır.
Örneğin bu arıtma tesisi İstanbul’un
belediyesinin Master planında yok.
Ben de aradım bulamadım. Onun için
bazı şeylerin olmaması gerekiyor. Bu
bakımdan, her yer bir fırsat… Adalar
bile turizm için yeterli olur, kendini
anlatmak için yeterli olur. Biz Adalar
için bir master plan başlattık. Adalar’a
bir hedef koyacağız. Turizm, kültür,
sanat hedefi koyacağız. Adalar’a kimlik
kazandırmak istiyoruz. Tabii akşamdan
sabaha değil, sizlerin katılımlarıyla.
Marka festivallerle İstanbul’un yaratıcı
potansiyelini de ortaya çıkaracağız.
İstanbul neden bir Broadway olmasın?
Özellikle kültür sanattaki süreçlerde
İstanbul’un yaratıcı potansiyelini açığa
çıkaracağız. İstanbul’da bu yönüyle
aslında demokrasi ve özgürlük modelini
en üst seviyeye getirip dünyaya da
anlatacağız. Göreceksiniz hep birlikte
başardığımızda o anlattığım birinci turizm
kenti İstanbul’un hedefini 2050’ye hep
beraber hazırlayacağımızdan bir şüphe
duymuyorum. Kişi başı gelir açısından
da en az 2 katına hızlıca ulaşması
gerektiğini ama çok yakın planda hızlıca
yüzde 25 seviyelerinde artışı yakalamamız
gerektiğini düşünüyorum.
“Turizmin kadın istihdamına çok
yoğun katkı yapacağını şimdiden
görüyorum”
Bu sektörün başka bir tarafı var. Benden
önceki konuşmacılar da neredeyse
yüzde 50 dengesini sağlayan kadın
yöneticilerimizin kimliği de aslında
kadın istihdamında da çok ön planda
olabilecek bir sektörden bahsediyoruz.
İstanbul’da işsizlik sorunu en üst
seviyede. Zaten İstanbul’da bir şeyler
ters gidiyorsa Türkiye’de ters gider. Onun
için yaptığımız her bir çaba aslında milli
meseleye katkıdır. Biz burada turizmi
canlandırıyorsak buluyoruz ki Türkiye
turizmine de katkılar sağlayacak. O
bakımdan turizmdeki bu katkı hızlıca
istihdama pozitif şekilde yansıyacağı
konusunda hiçbir tereddütümüz yok.
Bu bakımdan turizm sektörünün kadın
istihdamına çok yoğun katkı yapacağını
şimdiden görüyorum. Kadınlarımız sorun
da yaşamayacak. Çünkü onlar için başka
bir kampanya başlattık. 150 kreşi bir yıl
içinde bu şehire hediye edeceğiz. Sadece
150 kreşle bile, 15 bin anneye özgürlük
tanıtacağız ve iş bulmasına olanak
sağlayacağız.
“İstanbul İstatistik Ofisi ve
İstanbul Gönüllüleri Platformu’nu
kuracağız”
İstanbul İstatistik Ofisini de Aralık
ayında tanıtacağım. İstanbul Gönüllüleri
Platformu’nu kuracağız. Bu şehrin,
turizmde, sanatta ve daha pek çok
alanda gönüllüleri olacaktır. Bu yakın
coğrafyanın merkezi olacağız, birlikte
başaracağız. Biz bütün bunları harekete
geçirdiğimizde, turizmde gelecek nokta
başarılı olacaktır. Bu konuda, İstanbul
Turizm Platformu’ndan talimat almaya
hazır bir belediyeyiz. Elbette ki TÜRSAB
Başkanı Firuz Bağlıkaya bize mesajı
verdi, haklı buluyoruz. İBB olarak bu
konuda samimi çalışıyoruz, uzağında
değiliz. İstanbul, iş potansiyelini üç katına
çıkaracak bir kenttir. İstanbul 2050’de
yeşil bir şehir olacaktır. Bunu omuz
omuza vererek sağlayacağız”.