İstikbal Dergi Ekim 2020 Sayısı
İstikbal Gazetesi aylık yayını olan İstikbal Dergi Ekim 2020 sayısı yayımlandı
İstikbal Gazetesi aylık yayını olan İstikbal Dergi Ekim 2020 sayısı yayımlandı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kale, şehrin her
yerinden görülebiliyor.
HEYKELLER ŞEHRİ
Gezi
ZEKİ
PEKGENÇ
Demirperde’nin yıkılmasının ardından,
Çekoslovakya’nın 1993 yılında kadife
ayrılık ile ikiye bölünmesi sonrasında
doğan iki küçük devletten birisi Slovakya
Cumhuriyeti. Ülkenin başkenti Bratislava
hikâyeleri olan heykelleri ile meşhur.
Budapeşte ve Viyana’nın arasında, Viyana’ya
sadece 70 kilometre uzaklıkta ve Tuna Nehri
kıyısında bulunan Bratislava turizmden
önemli bir gelir elde etmekte. Tuna Nehri üzerinde
yapılan gemi turlarının tamamı buraya
mutlaka uğruyor. Şehir, her yıl
nüfusunun iki katı turisti ağırlıyor. Fazla
büyük olmayan Bratislava’nın turist çeken
bölgesi Old Town, yani “eski şehir”. Yaya
olarak gezilebilen bu bölge de hayli küçük.
Salt burada dolaşırsanız bir başkentten daha
ziyade turistik şirin bir orta çağ kasabasında
bulunduğunuz sanısına kapılabilirsiniz.
Bratislava’nın önemli bir özelliği iki ülkeye birden,
Avusturya ve Macaristan’a komşu
başkent olması. Dünya’da iki ülkeye birden
komşu olan sanırım tek başkent. Şehrin tepesindeki
kaleden çıplak gözle Avusturya ve
Macaristan topraklarını görebiliyorsunuz.
Şehre yukarıdan 360 derece bakan Bratislava
32
Kalesi’ne nostaljik mini trenle veya özel imal
ettirilmiş turist taksileri ile de çıkabilirsiniz.
Tuna Nehri’nin 85 metre yükseğinde inşa
edilmiş bu kale şehrin her bölümünden
görülebiliyor. Yaklaşık beş asır boyunca,
değişik medeniyetler bu tepede kale yıkıp
savunma amaçlı yeni kale inşa etmişler.
Tamamen onarılıp yeniden düzenlenen, her
yeri beyaza boyanmış kale şimdi bir müze.
Kaleden eski şehre indiğinizde hala ayakta
olan eski şehir surlarında mevcut dört
kapıdan biri olan Michael Kapısı’ndan
(Michale Kulesi’nden) geçip Bastova Caddesi’ne
giriyorsunuz. Her ne kadar adı cadde
olsa da aslında ortaçağdan kalma dar bir
sokak. Çok hareketli bu sokakta şık barlar ve
restoranlar bulunuyor ve de doğal olarak
hediyelik eşyalar satan dükkânlar. Tezgâhlardaki
magnetlerin en göze çarpanı Cumil
Heykeli betimlemesi. Sokağın başlangıcında
“Sıfır Kilometre Taşı” bulunuyor; metal bir
çerçeve içinde belli başlı yerlerin hangi istikamette
ve Bratislava’ya ne kadar uzaklıkta
olduklarını gösteriyor. Bundan, İstanbul’un
1.231 kilometre uzakta olduğunu anladık.
Komünist dönemde tüm Demirperde
ülkelerinin
Politbüro
elemanlarının
yetiştirildiği
şehir
olduğunu
duyduğum
Bratislava,
şimdi batılı
turistlerin ilgisini
çekmek
adına adeta
yeniden
yaratılmış.
Tarihi yapıları
Şehir turu yapan iki vagonlu
özel yapım sıra dışı taksiler.
restore ederek
korumuşlar.
Harika barok
mimarisiyle Eski Ulusal Slovak Tiyatrosu bunlara
bir örnek.
Avrupa’nın ortasında ve Tuna Nehri’nin
stratejik bir bölgesinde konumlanmış olan
Bratislava ve şimdiki adıyla Slovakya
yüzyıllar boyu, batıdan ve doğudan istilalara
maruz kalmış. Eski ismi Pressburg olan bu
yerde tarih boyunca dört kez, değişik
taraflarca Pressburg Antlaşması imzalanmış.
Bunlardan sonuncusu Fransa ile Avusturya-
Macaristan Krallığı arasındaki. Napolyon
burayı 1805 ve 1809 yıllarında iki kez ziyaret
etmiş. İlkinde bir antlaşma için gelmiş. İkincisinde
ise, Viyana’yı ve civardaki birçok şehri
almış olmasına rağmen, bir ay kuşattığı Pressburg’u
yani Bratislava’yı almak için gelmişse
de alamamış. Her yıl bu olayın anısına
şehirde değişik kutlamalar yapılıyormuş.
Yine bu olayın hatırlatılması adına eski şehrin
ortasındaki küçük Hlavne Meydanı’nın bir
tarafında bir bank üzerine kollarını dayamış
olan bir Napolyon askeri duruyor. Anlatılan
hikâyeye göre Hubert isimli bu asker
Şehrin hanımefendilerini
selamlayan Schöner Naci.