31.10.2020 Views

İstikbal Dergi Ekim 2020 Sayısı

İstikbal Gazetesi aylık yayını olan İstikbal Dergi Ekim 2020 sayısı yayımlandı

İstikbal Gazetesi aylık yayını olan İstikbal Dergi Ekim 2020 sayısı yayımlandı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bratislava’lı bir kıza âşık olup, Fransa’ya

dönmemiş ve burada kalıp köpüklü şarap

imal etmiş. Bugünlerde Slovakya’nın en ünlü

köpüklü şarap markası da “Hubert”.

GÜLÜMSETEN HEYKELLER

Eski şehirde dolaşırken sizi orta çağdan

kalma dar ve trafiğe kapalı sokaklarda gülümseten

heykeller karşılıyor. Bunlardan ikisi en

fazla dikkat çeken ve fotoğraflanan Cumil

Heykeli ile Schöner Naci Heykeli. Bir rögar

kapağından poz veren ve eski şehrin tekrar

gün yüzüne çıkışını tasvir eden ‘Cumil’ ya da

«man at work» tarihi sokakların kesiştiği bir

yerde duruyor. Bu heykelin bir kopyası da

Odunpazarı’nda. Bratislava'nın maskotu haline

gelmiş Cumil heykeli, hikâyesini bilmeden

bile insanın yüzünde bir gülümseme

oluşmasına neden oluyor. Bratislava'da zaten

küçük olan old town içerisinde gezerken

Cumil'i görmemeniz imkânsız. Bu şehre gelen

herkes bu heykelin fotoğrafını çekmeden

geçmiyor. Cumil'in iki farklı hikâyesi var. İlki

savaş sonrası yeniden inşa edilen şehrin dinlenen

işçilerini temsil ettiği yorumu. Diğer

hikâyeye göre ise burada çalışan bir kanalizasyon

işçisi biraz çapkın olduğu için sıklıkla

rögar kapağına çıkar gelip geçen

Bratislava'nın güzellikleriyle ünlü kızlarının

bacaklarına bakarmış. Güzellere meraklı

işçinin anısına bu heykel yapılmış. Cumil’in

kelime anlamı “izleyen”miş. Doğal olarak ikinci

hikâye benimseniyor.

HANIMEFENDİLERİ SELAMLAYAN NACİ

Eski şehrin merkezindeki meydanın bir

köşesinde şapkalı bir adam etrafa gülümseyerek

bakıyor. Bu adam Schöner Naci. Meydana

heykeli dikilen bu adam ne bir

politikacı, ne bir spor efsanesi. Naci, 20.

yüzyılın başında Bratislava’da yaşayan ve çok

bilinen bir figürmüş. Gerçek ismi Ignác Lamár

olan ve aslında çok fakir, sağlık açısından da

sorunlu olan bu adam, her şeye rağmen şık

giyinir, kadife şapkasını takar ve caddelere

çıkıp halkı; özellikle şehrin güzel

hanımefendilerini selamlarmış. Daima şık

giyinen yakışıklı Ignac bir kadına âşık olmuş

ancak kadın ona ilgi göstermemiş. Platonik

aşkı Naci’yi deliye döndürmüş. Sürekli elinde

çiçeklerle sokaklarda dolanıp dururmuş.

Bölge esnafı turistik bir simge haline gelen

Ignac’ı çok sever, bu hareketlerinden dolayı

ona yiyecek temin ederlermiş. Bir palyaçonun

oğlu olan Ignac, bugün heykeliyle de olsa

hala Bratislava’nın sevilen insanlarından.

Şehirdeki diğer heykellerin tamamı bronz

olmasına karşılık Naci heykeli gümüşten…

Eskişehir’de de 70’li, 80’li yıllarda, bildiğim

benzer simgesel kişiler vardı. Örneğin; elinde

makarası ile “Abidin” gibi, sürekli giydiği şık

western kıyafetleri ile akşamları Yalaman

Adası’ndaki çay bahçelerinde konserler

veren “Kovboy” gibi, yakalandığı kara sevda

sonrası rahatsızlanan ve Köprübaşı’nda,

Belediye Binası’nın önünde haftalık, siyasi

“Kim” dergisini satan (ne yazık ki adını

anımsayamadığım) beyefendi gibi.

Bir blok yazarı Bratislava hakkındaki

düşüncelerine şu paragrafı almış; “Öncelikli

olarak şehrin belki de en fazla fotoğraflanan

ögeleri sokaklardaki ikonik heykeller. Sosyal

medyada her yaz bir şekilde karşımıza çıkan

bu heykeller turistlerin kentte yoğun ilgi

gösterdiği noktalardan biri. Bratislava bu

Cumil’in ikizi

Odunpazarı

Meydanı’nda …

Bratislavalı

Cumil …

özelliğiyle ister istemez Eskişehir’i ve Yılmaz

Büyükerşen’i akıllara getiriyor. Heykeller

otoriteler tarafından Bratislava’nın tarihi caddelerine

yapılmış modern

dokunuşlar olarak tanımlanıyor. Biz

de sokaklardaki canlılığı artırdığı ve

ilgi çekici oldukları için Bratislava’nın

heykellerinin şehirle bütünleşebilen

sokak elemanları olduğunu

düşünüyoruz.”

Kişisel düşüncelerim de yukarıda

sözcüklerini aldığım Blok Yazarı paralelinde...

Eskişehir’e kent turizmi için

gelen hemen herkesin şehrin değişik

yerlerine serpiştirilen heykelleri

fotoğraflaması ve bu fotoğrafların

ülkenin sosyal medyasında, yazılı ve

görsel basında sürekli olarak yer alması, ne

derecede olumlu bir kent mobilyası

uygulaması yapıldığının göstergesi.

Bastova sokağından Michael

Kulesi’nin görünümü.

33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!