Hanabi sayı 6
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Neden
tecrit
• Hristiyanlığın yerel dinlere
saldırması ve onları yok
etmek için çalışması,
yerel halkın kimliğine bir
saldırı olarak algılandı.
Yukarıda belirtilen gerekçelere dayanarak, Edo’da bulunan
merkezî “şogun” hükümeti, sakoku (ülkenin tecridi) politikasına
döndü. Bu siyaset, “Yabancıları dışarıda, Japonları içeride tutarak
ülkedeki hâkimiyeti güçlendirmek” olarak özetlenebilir. Bu
süreçte, Hristiyanlığı seçmiş Japonlar için de bir “cadı avı” başladı
ve “fumi-e” denilen uygulama doğdu. Kelime anlamı “üzerine
ayak basılan resim” demek olan bu uygulamada “şüpheli
kişiler”den Hristiyanlığı bıraktığının kanıtı olarak İsa, Meryem
vb. figürler bulunan metal rölyefler üzerine ayak basması isteniyordu.
Nagazaki, tecrit döneminde dışarı ile olan ilişkinin neredeyse tek
kanalı idi. Yılda bir gelen büyük bir Çin ticaret gemisi ile getirilen
kitaplar, Çince bilen Japonlar olmasını ve toplumun ve yönetici
sınıfının Çin’deki gelişmelerden haberdar olmasını sağlıyordu.
Tecrit politikasının Avrupa halklarından tek istisnası da, Nagazaki
limanında bulunan Dejima adlı yelpaze şeklindeki bir yapay
adacıkta bulunan Hollanda misyonudur. Bu adacık, tecrit döneminde
Japonya’nın Batı dünyasındaki gelişmeleri görebildiği tek
küçük pencere olmuştur. Bu misyonla bağlantılı olan Japonların
Hollandaca öğrendiğini, Avrupa’daki siyasi gelişmelerin yanı sıra
sanat ve bilim anlayışları konusunda da bilgilendiğini anlıyoruz.
Ayrıca Çin’e karşı yapılan Afyon Savaşları (1839-1842) konusunda
da bilgi edindiklerini öğreniyoruz. O savaşta İngilizlerin
kullandığı buharlı savaş gemileri, Asya için bir ilk ve Perry’nin
güç gösterisinin psikolojik altyapısı da bu bilgilere dayanıyor.
(A10, A11, A12)
A11
34 hanabi / ocak 2018