You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
18
Cemil Bey’in yazılarından anlaşıldığı
kadarı ile, mektepleri bir araç olarak
da görmekte. Cemil Bey’e göre mektep
çocukları milli terbiye almalarının
yanında etrafındaki yaşlıları da
“Cumhuriyet” fikrini sevdirebilirdi.
Talebe bununla mükelleftir. Bu yaşlılar
iki gruba ayrılmaktadır. Birincisi hiç
okul görmemiş olanlar, ikincisi ise
II.Meşrutiyet devrinde okula gitmiş -
daha sonra muhtelif sebeplerle devam
edememiş – ancak milliyet namına
hiçbir şey öğrenememiş olanlardır.
Mekteplerdeki muallimlerin birinci
grupta yer alan daha önce hiç okul
yüzü görmemiş olanlara karşı daha
müsamahalı davranmalıdır. Cemil
bey bu durumu şöyle ihtiva etmiştir “
Muallimler kendini halka sevdirmelidir.
Münasip fırsatları icad ederse halka milli
ve medeni fikirleri telkin edebilir.” 20
Cemil Bey’e göre milli terbiyenin
iktizası meseleleri, 19. asırda Osmanlı
İmparatorluğu’nda Türklerle iktisadi
ve ticari münasebetleri arttırmak
isteyen bazı emperyalist devletlere
mensup bazı alimlerin, Türk lisanı ve
komününü yakından tanıma ihtiyacı
hissetmesi ile başlamıştır. Bu suretle,
Türk lisanı,edebiyatı,tarihi ve iktisadiyatı
hakkında bazı tetkiklere giriştiler. Bazı
Türk memleketini idare altında tutanlar
(Ruslar) Türk lisan ve hayatını tetebbu
ettiler.
2.4. Eğitimin Millileştirilmesine Bir
Eleştiri
Milli Terbiye konusunda Muallim
Hilmi Ziya’da düşüncelerini kaleme
almıştır. Milli terbiye meselesini ele
almadan önce millilik meselesini sosyolojik
bir olgu olarak temellendirmiş ve
bu doğrultuda açıklamaya çalışmıştır.
Terbiye konusunda,Durheim’a atıf
yaparak “Kahil neslin,murahık nesli
içtimaileştirmesinden ibarettir.” 21
Muallim Hilmi Ziya Bey’e göre milli
terbiye olarak anlatılan şeyin ferdi terbiyeden
ziyade bir zümreyi, meşru
bir heyetin terbiye anlayışı olarak
algılamaktadır. Modern devletlerin ulus
anlayışı, yeni sosyal düzenin ve sosyal
sermayenin istenilen kıstasta ve seviyede
devamlılığı ile ilgilidir. Binaenaleyh,
milli terbiye modern devletin kamu
vizyonudur.
Hilmi Ziya Bey, millet kavramının
niçin revaçta olduğunu ve niçin bu kadar
ağır bastığını okuyuculara bazı sorular
yönelterek açıklamıştır. Millet tarihsel
olayların neticesinde ortaya çıkan bir şey
midir? Yoksa,beşeri bir mefkure midir?
Yazara göre millet kavramı her zaman
mevcut olmamıştır. “Bilakis, ictimai
bir tekamülün mahsulüdür. Millet hem
mevcut olan hem de tevciye edilen bir
şeydir” demiştir. 22
Hilmi Ziya Bey’in yazıları Ali Haydar Bey
gibi yazarların milli terbiye hakkındaki
mülahazalarına tenkit olarak: “ iktidadi,
coğrafi,lisani ahvali nazarı itibara almağla
beraber, bunlara inhisar etmekdikçe milli
terbiye uzak olur” diye düşüncelerini
sıralamıştır. Hilmi Ziya Bey, yazıları
ile tektipleştirmeye muarız olduğu
anlaşılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti
için şu anda (1925) Avrupalılaşmak ile
Millileşmek aynı şey olduğunu izah
etmiştir. Muallim Hilmi Ziya’ya göre,
Avrupa medeniyeti,beynelmilel bir
medeniyettir. 23
.
20 Cemil,Bey, “Milli Terbiye”.
21 Durkheim milli terbiyeyi,” bir cemiyette yetişmiş neslin henüz yeni yetişmeye başlayan
nesle, fikirlerini ve hislerini vermesi” olarak açıklar.
22 Hilmi Ziya, “Milli Terbiye Nedir?”, Muallimler Birliği, 5/1,10 Kasım 1925.
23 Hilmi Ziya, “Milli Terbiye Nedir?”.
MINTAN - 3