You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
25
lardı. Köleye karşı işlenen bir suçun
hakkını sahibi arardı. Bununla ilgili
Mehmet Ali Türkmenoğlu doktora
tezinde sicilden aldığı bir olayı aktarmakta.
Sürmene kasabasından Mustafa
b. Derviş’in kölesi Yunus Çelebi b. Ömer
tarafından bıçakla yaralanır. Bunun
üzerine de köle sahibi bıçaklayan kişiyi
dava etmiştir. 12 Osmanlı da Müslümanlar
köle yapılamazdı. Bunun üzerine emirler
çıkartılmış ve Müslüman kölelerin azat
edilmesi istenmiştir. Bu siciller üzerinden
kölelerin milliyet tespitini yapan
Türkmenoğlu rakamları şöyle aktarır:
“Trabzon sicillerinden XVII. yüzyılın
ikinci yarısında şehirde yaşayan ve ismi
tesbit edilebilen 233 köleden 92’si Gürcü,
35’i Rus asıllı olup, 69’unun da milliyeti
tesbit edilemediğine göre şehrin en
önemli köle kaynağının Kafkasya’dan
şehre yapılan esir ticareti olduğu ortaya
çıkmaktadır.” 13 Burada yazar Osmanlı
devletindeki köleler ile Avrupalı
köleler arasındaki hukuki yönden bir
karşılaştırma yapmıştır. Osmanlı devletinde
köleler hukuk önünde hür insanlar
ile eşittir. İşlenen suçların cezası
herkes için eşittir. Buna bir örnekte
1059 senesinde yaşanmıştır. Trabzon
Valisi olan Mustafa Paşa’nın mübaşiri
olan Ahmed Ağa adlı kişi, Zağanos adlı
köprüden düşerek ölmüş olan Fatma adlı
kölenin nasıl öldüğüne dair araştırma
yapılmasını ister. Bu konu şahitlerle
birlikte araştırılmıştır. Daha sonra da
Fatma adlı kölenin mecnun olmasından
dolayı herhangi bir tazminata ihtiyaç
olunmadığı kesinleşmiştir. 14 Yazar bu
konu hakkında sicillerden başka bir olayı
daha aktarmaktadır. Bu olay -unvanından
ötürü askeri kesimden olan- Mehmet
Beşe Lefter v. Yuri’nin yaralanan cariyesinin
hakkını aramasıdır. Katerina adlı
cariyesi de kendisi gibi gayrimüslimdir.
Cariyenin hakkının aranmasına herhangi
bir engel çıkmamış şehrin yöneticilerinden
olan birisi de onun hakkını aramak
için mahkemeye çıkmıştır. 15 Yaşanan
olaylarda da görüldüğü üzere köle sahipleri
kölelerinin haklarını aramışlardır.
Burada Trabzon’daki genel köle durumuna
değinmek istedim. Erkek ve kadın
kölelerin durumları hakkında kısa bir
değerlendirmede bulundum. Böylece
sadece kadın kölelerin değil genel olarak
köleliğin durumunun da görülmesinin
doğru olacağını düşündüm. Bundan
sonraki bölümde de çalışmanın asıl
amacı olan kadın kölelerin durumunu
(17 ve 18.yüzyıl) Trabzon şer’îyye sicilleri
üzerinden örneklerle anlatmaya
çalışacağım.
3. 17. ve 18. Yüzyıllarda Osmanlı
Devleti’nde Kadın Kölelerin
Durumlarının İncelenmesi: Trabzon
Şer’îyye Sicilleri Üzerinden Örnekler
Trabzon’da köle kadınlar geniş bir
alana nüfuz etmişlerdir. Erkek köle
ile kadın köle arasında da farklılıklar
mevcuttur. Osmanlı Devleti köleliği
uygulamış fakat kurumsallaştırmamış ve
statü oluşturmamıştır. 20.yüzyıla kadar
kölelik ekonomik, hukuki ve toplumsal
alanda devam etmiştir. Trabzon, köle
ticaretinin yapıldığı geçiş güzergâhında
yer almış ve köle ticareti sağlanan yerlere
de yakın bulunmuştur.
Mahkemeye birçok dava başvurusu
yapılmıştır. Bunlar karşılıklı cariye alımsatımı
üzerineydi. Nitekim Gürcistan’a
12 Trabzon Şer’îyye Sicili, 1833, 102’den naklen Türkmenoğlu, a.g.e., s.132.
13 Türkmenoğlu, a.g.e., s.132
14 Trabzon Şer’îyye Sicili, 1831, 16’dan naklen Türkmenoğlu, a.g.e.,s.132-133.
15 Trabzon Şer’îyye Sicili, 1832, 3’ten naklen Türkmenoğlu, a.g.e., s.133.
MINTAN - 3
.